- Erdem 1121
- Aydın Sayılı 16
- Erdem Dergi̇si̇ 14
- Müjgan Cunbur 12
- Ömer ÇAKIR 12
- Mübahat Türker Küyel 10
- Mustafa Necati Sepetçioğlu 24
- Peyami Safa 20
- Osmanlı 16
- roman 16
- novel 15
- Bahtiyar Vahapzade 11
- Ottoman 11
- şiir 10
- Türk edebiyatı 10
- historical novel 9
Oruç Bey’in Aktardığı Efsaneler ve Bunların Türk Efsaneleri İçindeki Yeri
Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 71-86 · DOI: 10.32704/erdem.537445Tanzimat Tiyatrosunda Avrupalı Kadınlar ve “İffet” Meselesi
Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 19-28 · DOI: 10.32704/erdem.537402Kadro Hareketi ve Bir Kadro Kitabı Olarak Ankara
Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 53-70 · DOI: 10.32704/erdem.537421Floransalılara Esir Düşen Erdoğmuş Oğlu Hamza’ya Yazılan Türkçe Bir Mektup (1576)
Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 5-18 · DOI: 10.32704/erdem.537396Hilmi Yavuz’un “Çöl ve Ay” Şiirinde Metaforik İkilik ve Dilin Merkeziliği
Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 117-124 · DOI: 10.32704/erdem.537455Kısa Kısa [Küçürek] Öykünün Tanımı, İmkânları ve Sorunları
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 1-10Mevlânâ’nın Mesnevî’sindeki Meseller ile Küçürek Öyküler Arasındaki İlişki
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 33-45Küçürek öykü kısa, öz ve damıtılmış niteliği ile her ne kadar günümüz insanının ihtiyacına binaen edebiyatta yerini alsa da, bu türün Türk kültüründeki ilk izlerine yüzyıllar öncesinde rastlanmaktadır. Bu bağlamda Mevlânâ'nın Mesnevî'sinin "küçürek öykü" tanımına oldukça paralel bir durum arz etmesi dikkat edilmesi gereken bir özelliktir.
Az sözle çok şeyin anlatıldığı, kısa, etkin ve şok uyarıların etkileyici bir biçimde kullanıldığı küçürek öyküler; sembolik, samimi ve içten söylemleri ile Mevlânâ'nın Mesnevî'sindeki mesellere yaklaşmaktadır. Felsefi söylem ve ucu açık nitelikli yapısıyla da Mevlânâ'nın mevcut eserine yaklaşım gösteren bu öykü çeşidinin, doğrudan mesaj iletme ve halkı eğitme yönünde bir iddiası olmadığı için Mesnevî'deki mesellerden bu küçük nitelikleriyle ayrı tutulabilmektedir. Fakat genel anlamda; olay kurgusu, sezdirme yöntemine başvurulması, örtük anlatımın bilinçli ve yoğun bir şekilde ele alınması, sembol ve imge tercihlerindeki orijinallik, Mevlânâ Mesnevî'sindeki meselleri küçürek öykülere yaklaştırmaktadır.
Netice itibariyle bugünün küçürek öyküsünün modern insanın dramı üzerine konumlandığı dikkate alınırsa, Mevlânâ Mesnevî'sindeki mesellerin de insani öze odaklandığını ve onun evrensel problematiği ile ilgilendiği görülebilmekte; zengin birikimi ve kültürel dokusu ile küçürek öyküye iyi, orijinal ve güzel bir model oluşturduğu düşüncesini güçlendirmektedir.
Öykünün İmkânsızlığı: Rasim Özdenören’in Öykümsüleri
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 117-124Her çağ, kendine uygun yeni edebî türlerin oluşumuna zemin hazırlar. Modern çağın ardından yaşanan hız ve teknoloji çağı da tüketime dayalı bir yaşam algısının benimsenmesine yol açtığı gibi bireylerin tüketim aracılığıyla görünür olmalarına neden olur. Tüketime ilişkin yaşam algısının edebiyata yansıması sözcüklerin daha aza indirgenip öykülerin daha derinlere ve metaforik anlamlara gizlenmesiyle gerçekleşir. İşte bu tür, Batı edebiyatında "short short story" olarak ortaya çıkarken, Türk edebiyatında Ramazan Korkmaz tarafından "küçürek öykü" biçiminde adlandırılmıştır. Bu alanda özellikle Ferit Edgü, türün Türk edebiyatında önemli temsilcilerinden biridir. Ferit Edgü'nün yanı sıra öykü ile uğraşan çağdaş öykücüler de bu türde eserler vermeye başlamışlardır.
Türk edebiyatında Mavera dergisi etrafında toplanıp Maveracılar olarak bilinen edebî topluluğun önemli öykücülerinden Rasim Özdenören de bu türe yakın öyküler yazmıştır. Özdenören bu eserleri "öykümsü" olarak adlandırmıştır. Onun öykümsülerinde temel hareket noktası yaşamda imkânsız görünenler üzerinedir. Bu makalede Özdenören'in İmkânsız Öyküler adlı kitabındaki öykülerin izlekleri üzerinde durulacaktır.
Cemal Şakar’ın Hikâyât Adlı Eserindeki Küçürek Öykülerin Kur’an Kıssaları İle İlişkisi
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 47-58Bunaltı ve Varlık Sıkıntısı: Murathan Mungan’ın Kibrit Çöpleri
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 81-96Murathan Mungan, çağcıl bir mahkum algısındaki bireyin, yaşamın yabanı ve yabancısı olarak sürekli sınırlara çarpış ve hiçbiryerdeliğini fark edişini metinleştirir. Sınırlandırılmışlık ve parçalanmışlık karşısında mücadele içerisinde olan Mungan bireyleri, varoluşsal açıdan bunaltı ve varlık sıkıntısı yaşarlar. 80 küçürek öykünün yer aldığı Kibrit Çöpleri adlı yapıtında, verilmişlikler ile çatışma yaşayan, gündelik yaşamın gerçekleri karşısında çözülüşe maruz kalan bireyin arayışlarını anlatır. Mungan'ın bu metinlerinde birey için dünya, tutuklayan bir sürgün yeri hatta labirent halindedir.
Bu çalışmada, hızlı, kopuk, parçalanmış ve deneysel bir yolculuk şeklinde kurgulanan Mungan'ın küçürek öykülerindeki yansıtıcı ve yaratıcı imlemeler çözümlenecektir. Böylece normların baskısı veya yerleşik kuralların bağlayıcılığı ile kısıtlanan bireyin kendiliğini arayışına işaret edilecektir.