1121 sonuç bulundu
Dergiler
- Erdem 1121
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Aydın Sayılı 16
- Erdem Dergi̇si̇ 14
- Müjgan Cunbur 12
- Ömer ÇAKIR 12
- Mübahat Türker Küyel 10
Anahtar Kelimeler
- Mustafa Necati Sepetçioğlu 24
- Peyami Safa 20
- Osmanlı 16
- roman 16
- novel 15
- Bahtiyar Vahapzade 11
- Ottoman 11
- şiir 10
- Türk edebiyatı 10
- historical novel 9
Kirkitli Dokumalarda Boy İsimlerinin Önem
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 70-84
Özet
Türkler; Orta Asya'dan başlayıp günümüz Türkiyesine kadar gelen sü reçte, kültür varlıklarından (dil, din, sanat,) vs. ödün vermeden yaşa maya devam eden özel insan topluluğudur. Konargöçer dönemlerinde geçtikleri yol boyunda bulunan kayalar üzerine tamkalarını kazımış lardır. Yerleşik kaldıkları süre içinde, kirkitli dokuma, keçe, gibi görsel malzemeler üzerine de bu tamkaları işleyerek pekiştirmişlerdir. Adına im bezeme, yanış dedikleri görselleri günümüze kadar devam ettirerek gençlerine büyük miraslar bırakmışlardır. Onlara, biz buralardan geçtik şurada yaşadık demişlerdir. Anadolu'nun her köşesine dağılmış 7-8 bin olduğu söylenen Türk boyları dokuma yapmaya devam etmektedir. Her boyun halısı, kilimi, cicimi sumağı, üzerinde taşıdığı tasarım bakımından farklıdır. Bakıl dığında, "Bektik, Çayan, Alayuntlu, vs." olduğu bilinir. Bu durum doku yucular adına da çok önemlidir. Konu ile ilgilenen bilim insanlarının, yukarıda anlatılan sebepler ne deniyle buldukları her dokumanın hangi boy'a ait olduğunu yazma ları Türk geleneğine duydukları saygının yanı sıra aidiyet duygusunu da önemsetecektir. Kültürümüzün devamlılığı bu yolla da sağlanabi lir. Kültürü olmayan toplum; ailesi ve okuma yazması olmayan insana benzer. Dünya üzerindeki varlığı tartışmalıdır. Her bilim çalışanı bu durumu göz önünde bulundurmalıdır. Geçmişine ve geleceğine borçlu olduğunu unutmamalıdır
Tanzimat Dönemi Türk Romanında Kadın Üzerine Tematik Bir İnceleme
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 49-69
Özet
Tam Metin
Türk romanında kadın önemli bir unsur olarak karşımıza çıkar. Vaka içinde kadının rolü değişken olmakla beraber, hemen her romanda ka dına ehemmiyet verilir. Ayrıca, roman okuyucularının çoğunluğunu ka dınların oluşturması da bu tür içinde kadınlara daha çok yer verilmesini sağlar. Osmanlı kadınının toplum içerisindeki görünümü 19. yüzyıldan itibaren değişir. Okur-yazar oranının artmasıyla kadının kimlik arayı şı da hızlanır. Tanzimat dönemi Türk roman yazarları, özellikle Ahmet Mithat Efendi, romanlarında kadının eğitiminden hak ve hürriyetlerine kadar kadının toplumdaki yerini işler. Tanzimat döneminde Türk top lumunun sosyal hayatında önemli değişmeler görülür. Dönemin aile yapısında ve kadına bakışta farklılıklar dikkat çeker. Türk kadını ve erke ği, sosyal hayattaki rolleri bakımından tezat teşkil ederler. Türk erkeği, genel olarak dış dünyaya yönelik ve serbest bir yaşama sahiptir. Buna karşın kadın ise aile ile beraber anılmakta, yani evine bağlı kalmaktadır. Anahtar Kelimeler: Tanzimat edebiyatı, roman, sosyal değişme, Türk kadın
Anadolu’ da Antik Dönemden Cumhuriyete Uzanan Bir Yerleşim: Selçikler
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 133-182
Özet
Çalışmamızda öncelikle kasabanın tarihsel süreç içerisinde fiziksel dokusunun oluşumuna yer verilmiştir. Bu bağlamda yerleşimin, topografik ve coğrafi konumu üzerinde durulmuş ve ayrıca İlk Tunç ve Kalkolitik dönemden başlayarak; Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşim sahalarını içine alacak şekilde fiziksel gelişimi tarihsel süreç içerisinde ele alınmıştır. Devamında, bölgedeki tümülüsler ve kiliselerde yapılan kazı çalışmaları ile nekropol alanında yapılan yüzey araştırmalarına değinilmiş ve bu alanların; İzmir II. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 21.01.1983 tarih ve A-4049 sayılı kararı ile 1 ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmesi neticesinde, tescilli ve tescile değer tarihi anıtlar, kendi içlerinde sınıflandırılarak incelenmiştir. Son bölümde İzmir II. Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun almış olduğu kararlar doğrultusunda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı kapsamında tarihi anıtların korunması için öneriler dile getirilmiştir.
İtibarî Tarih Anlatıcısı Olarak Mekân (Turan Oflazoğlu’nun Topkapı Piyesi Örneği)
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 123-132
Özet
İtibarî metinlerde anlatıcı çok önemli bir unsurdur. İtibarî dünyaya ait olan bu unsurlar, zaman zaman farklı kimliklerle karşımıza çıkar. Bazen bir kuş, bazen bir eşya veya soyut bir varlıktır. Turan Oflazoğlu'nun Topkapı isimli oyunu, tarihî bir mekânın tarih anlatıcısı olduğu ender ör neklerden biridir. İstanbul'un Fethi'nden Dolmabahçe Sarayı'nın yapıl dığı tarihe kadar Osmanlı devletinin idarî mekânı olan Topkapı Sarayı, bu eserde hem merkezî şahıstır, hem de yaşanan her şeye şahit olması itibariyle yaşının ve tecrübesinin kendine verdiği avantajlarla, anlatıcı rolünü üstlenir. Bu sürede şahit olduklarını ve yaşananları sorgular. Yaşanılan bütün olayların merkezinde olan ve her şeye şahit olan bir mekânın anlatıcılığı, diğer tarih anlatıcılarından her şeyden önce öznel bir dil kullanması itibariyle çok farklıdır. Çalışmamızda Topkapı isimli oyun, bu noktadan hareketle değerlendirilecektir.
Veysî’nin Sosyal Tenkit İçerikli Kasides
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 31-48
Özet
Tam Metin
17. asrın ünlü nasiri Veysî'nin kaleme aldığı kaside formundaki bu şiir, dönemin sosyal yaşantısına bireysel ve kurumsal açıdan ağır eleştiri ler getirmektedir. 17. asrın diğer şair ve yazarlarının, toplumun içinde bulunduğu duruma dair eleştirel yaklaşımlarına benzer nitelikteki bu eleştirilerin dozu bazen çok yüksektir. Devlet yönetimindeki zafiyetleri göstermek isteyen Veysî, padişaha devlet yönetimindeki kişilerin zu lüm ve keyfi davranışlarının halkın huzurunu bozduğunu belirtip, tek tek görevlerini sayarak kurumları ve yöneticilerini eleştirmektedir. Ada letin ve kanun hâkimiyetinin zalimlerin eline geçmiş olmasından duy duğu endişesinin korkuya dönüştüğünü, fakat devleti, içinde bulun duğu kötü durumdan kurtaracak adaletli bir padişahın geleceğinden umutlu olduğunu söylemektedir.
Halide Edip Adıvar’ın ‘Yeni Turan’ Romanını Yeniden Anlam(landırm)a
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 103-122
Özet
Halide Edip Adıvar, 'Yeni Turan' romanında Türk milletinin yeniden ku ruluş ve kurtuluşu için çareler arar. Bu nedenle yazar, bireysel duygu ve fikirlerinin yanında memleketin sorunlarını da işler. Bu romanında, bireysellikten millî olana yönelen Adıvar, yabancılaşma, yozlaşma, eğitim ve sağlık problemlerinin yanında maksat aşkı, millî benlik, gibi izlekleri ele alarak ülkenin yeniden kuruluş ve kurtuluşu için yeni fikir ler ortaya koyar. Böylece yazar, Türk milletinin varoluş mücadelesini bütün yönleriyle metinleştirir.
Tarihte ve Günümüzde Kadın Mevlevî veya Semâzenler
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 183-192
Özet
Konya'da günümüzde her cumartesi gecesi ve ayrıca aralık ayında bir hafta boyunca semâ törenleri yapılmaktadır. Kadın Mevlevîler konusu, Konya'ya Mevlevî törenlerini seyretmeye gelenlerin sıklıkla sorduğu sorular arasın dadır. Konya'daki törenlerde kadın semâzenlere yer verilmediği bilinmek tedir. Ama gerek tarihte, gerekse günümüzde Galata Mevlevîhanesi'nde kadınların da semâ yaptığı bilinmektedir. Bu yazıda eskiden ve günümüz de kadınların semâ yapması hakkındaki bilgiler sunulmuştur.
Tanzimat’tan Mütareke Dönemine Kadar Kütüphanelere Yönelik Çalışmalar (1839-1922)
Erdem · 2012, Sayı 63 · Sayfa: 1-46
Özet
Tam Metin
Tanzimat Fermanı (1839) ile birlikte Osmanlı devletinde devleti oluşturan temel kurumlarda bilgi üretim ve aktarım sistemini oluşturan kurumlarda da önemli değişiklikler yaşanmıştır. Bunlar içinde de en önem verilenleri hem askeri hem de sivil eğitim-öğretim kurumlarıdır. Bu dönemde "devlet" olma özelliği ve devleti meydana getiren unsurların / kurumların yönetilmesi ön plana çıkarılmaktadır. Burada çalışmanın konusu gereği eğitim-öğretim kurumları ve bu kurumların ayrılmaz birer parçası olan kütüphaneler ve bunların toplumun bilgilenmesindeki rolleri üzerinde durulacaktır. Bilgi merkezlerinin üretilen bilginin toplumsallaşmasında kullanılmasının Osmanlı devletinin siyasi ve toplumsal yönden önemli dönüşümler geçirdiği dönemler ışığında ele alınması, kütüphane kurumu ve onun hizmetlerine olan bakış açısını ortaya koymakta daha verimli olacaktır. Çalışmada, 1839-1922 yılları arasında kütüphaneler ile ilgili yapılmış siyasi, hukuki ve kültürel gelişmeler örnekleriyle ele alınacaktır.
Kassandra Damgası’nda Kronotop Kavramı
Erdem · 2012, Sayı 63 · Sayfa: 47-62
Özet
Tam Metin
Cengiz Aytmatov'un Kassandra Damgası adlı eseri, ele aldığı konu ve kurgusu bakımından yazarın diğer romanlarından farklı bir yer tutmaktadır. Bu romanda yazar mitolojik kahraman Kassandra'ya gönderme yaparak insanlığın sonuna dair öngörülerde bulunmaktadır. Edebiyat araştırmalarının temel amacı literatüre kaynak oluşturmak, yazarı ve eseri tanıtmak ve okurda estetik zevk oluşmasını sağlamaktır. Edebiyat araştırmalarının bir yönünü de yazar ile eser arasındaki ilgi oluşturmaktadır. 20. yüzyılın önde gelen edebiyat eleştirmeni ve kuramcısı Mihail Bahtin, kitaplarında ve makalelerinde yazar ile eser arasındaki ilişkiyi türlü yönlerden sorgular. Metnin yazarından ne ölçüde etkilendiği meselesini tartışır. Bahtin, yazarın yazdığı metnin kimi zaman diyaloglarına kimi zaman da kronotopuna sızdığını söyler. Bu çalışmada da yazar eser ilişkisi bağlamında Kassandra Damgası, kronotop kavramı çerçevesinde ele alınarak, romanın zaman ve mekân ilişkisi irdelenecektir.