38 sonuç bulundu
Türk Halı ve Düz Dokumaları Üzerine Tartışılması Önerilen Konular
Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 94-99 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.22
Özet
Tam Metin
Türk halı ve düz dokuma yaygılarına ilişkin yapılan yayınların, tacirler, gezginler, tarihçiler, sanat tarihçileri, sanatçılar, tasarımcılar, sosyal antropologlar, halkbilimciler, sosyologlar, ekonomistler, eğitimciler, ziraatçılar gibi farklı alanlarda çalışanlarca yapıldığı görülür. Bu alanda çalışanların yararlandıkları ana kaynakları, arkeolojik buluntular, tarihsel bilgi ve belgeler, gezginlerin, tacirlerin notları ve yaşayan örnekler oluşturmaktadır. Ülkemiz ve Türk Dünyası uzman ve araştırmacılarının konuya ilgi duymaları da çok gerilere gitmez. Buna karşın Türk Halı ve düz dokumalarına ilişkin küçümsenemeyecek bir yayın birikimi oluşmuştur. Söz konusu yayınlarda genellikle bu dokumaların, tarihi, kullanım eşyası olarak insan yaşamındaki yeri, teknik - sanatsal özellikleri ve ticari boyutu konu edilmiştir. Bu çalışmada, yayınlanmış kaynaklardaki bilgilerden giderek, Türk halı ve düz dokumalarının hem günümüz insanına hem de gelecek kuşaklara doğru aktarılmasında yapılması gerekenlerin tartışılması amaçlanmaktadır. Konu, bildiri içinde daha çok, kelime birikimi, kavram kargaşası ve yöresel ayrımların değişmesi yönünde tartışılacaktır. Bunun yanı sıra söz konusu dokumaların geleneksel yaşamın parçaları ve ticari mal olmaları da göz ardı edilmeyecektir.
Milas Halı ve Kilimleri için Kullanılan Yanış (Motif) Adlarının Dil İncelemesi
Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 6-11 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.0
Özet
Tam Metin
Milas halıları kompozisyon özellikleri, renkleri ve yanış çeşitliliği açısından Anadolu sahası Türk halıları içerisinde özgün bir yere sahiptir. Milas halılarındaki yanışlar, yöre insanı tarafından Türkçenin imkânları içerisinde farklı yollarla adlandırılmışlardır. Yapılan araştırmada Milas yöresi yanışlarının 173 farklı adı tespit edilmiştir. Bu yanış adları, "Yapı", "Kaynak" ve "Anlam Olayları" bakımından sınıflandırılmıştır. Yapılarına göre yapılan sınıflandırmada yanış adlarını oluşturan yapı birimleri, kaynaklarına göre yapılan sınıflandırmada yanışların adlarını hangi unsurdan aldıkları, anlam olaylarına göre yapılan sınıflandırmada ise yanışların adlandırılması sürecinde gerçekleşen anlam olayları belirlenmiştir. Böylece Milas yöresi yanışlarının, Türkçenin hangi imkânlarının kullanılarak adlandırdığı tespit edilmiştir.
Halı, Kilim ve Diğer Düz Dokuma Yaygıların 2863 Sayılı Yasa Kapsamında Değerlendirilmesinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 32-43 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.3
Özet
Tam Metin
Halı ve diğer dokumalar, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda isim olarak belirtilmemekte, 23 ncü maddenin a) bendinde etnoğrafik eserler içerisinde yer bulmaktadırlar. Etnoğrafik eser tanımı çok genel olmakta ve çok geniş bir zamanı kapsamaktadır. Çok erken veya çok geç bir tarihe ait olan eserler arasındaki farkın ve yapılacak muamelenin belirlenmesi gerekmektedir. Aynı Kanun'un 24 ncü maddesine göre etnoğrafik eserlerin yurt içinde alımı satımı serbest olup, hangilerinin alınıp satılacağı bir yönetmelikle belirlenmektedir. Bu işlerde daha çok kişisel tercihler kullanılmaktadır. Ayrıca etnoğrafik ifadesi, insanlarda, eserlerin birinci derecede korunması gerekli eser olmadığı imajı oluşturmaktadır. Eserlerin müzelere alınması konusunda, 25. maddeye göre Devlet müzelerinde bulunması gerekli görülenler, müzecilerin ifadesiyle "koleksiyonu tamamlayıcı nitelikte olanlar" müzelere alınmaktadır. Yani 200 yıllık bir Milas Seccadesi müzeye götürüldüğünde koleksiyonda ihtiyaç yoksa alınmayabilmektedir. Buna karşın 20-30 yaşlarında bir dokuma müzeye alınabilmektedir. Bu çelişkilerin giderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle ilgili Kanun ve Yönetmeliklerde etnoğrafik ifadesinin kullanılmaması ve başta hah ve diğer dokumalar olmak üzere taşınır kültür varlıklarının müzayede yoluyla satışının yapılmaması önerilmektedir.Vakıflar Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda bulunan halı, kilim ve diğer düz dokuma yaygılar için yeni bir tasnif sistemi getirilmiş, üzerinden 100 yıl geçmediği için müzelere alınacak nitelikte eski eser olmayan, fakat yöresel, özgün renk, desen ve motifleri taşıyan dokumalar ayrı bir sınıf olarak belirlenerek önümüzdeki yüzyıllar için saklanmıştır.
Konya'da Cumhuriyet Döneminde Dokuma Faaliyetleri
Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 54-71 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.5
Özet
Tam Metin
Konya, dokumacılık konusunda önemli bir merkezdir. Dokuma faaliyetlerinin tarihi neolitik döneme kadar dayanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde çeşitli örnekler vermiş olan Konya dokumacılığı Cumhuriyet döneminde de önemli bir yere sahiptir. Araştırmada Cumhuriyet döneminden günümüze kadar olan süreçte Konya'da satılmak üzere elde üretimi yapılan dokumalar ve Cumhuriyet döneminde ticari bir sektör niteliğinde olan dokuma faaliyetleri ve dokumacılığın bu dönemdeki genel özellikleri ele alınmıştır. Hammadde temini, iplik elde edilmesi ve renklendirilmesi, dokuma teknikleri, genel desen özellikleri ulaşılabildiği ölçüde değerlendirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca bu dönemde Konya'da faaliyet gösteren işletmeler hakkında bilgi verilmiştir. Konya ve çevresi dokumacılığı hakkında yapılan araştırmalar, çoğunlukla bölgesel alan araştırmaları şeklinde hazırlanmıştır. Bu çalışma ile Konya'da Cumhuriyet dönemi dokumacılık faaliyetleri bir başlık altında toplanarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmada, bu konuda yapılan çalışmalar incelenmiş, hayatta olan kaynak kişilerden bilgi alınmaya çalışılmış ve halen faaliyet gösteren işletmelerden yararlanılmıştır. Bu süreçte Konya'da açılan kurslar, yürütülen projeler, ticari faaliyetler araştırmaya kaynak oluşturmuştur. Bu değerlendirmeler sonucunda Konya'da Cumhuriyet dönemi el dokumacılığı konusunda genel bir tablo oluşturulmaya çalışılmıştır
Karapınar (Konya) Yöresi Göbekli Halıları
Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 72-87 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.6
Özet
Tam Metin
Karapınar, halıcılık adına önemli eserler üretmiş dokuma merkezlerimizden birisidir. Karapınar halıları, halılara işlenmiş motiflere göre çeşitli isimler almışlardır. Bunlar arasında en bilinenleri, Direkli Karapınar, Göbekli Karapınar ve Karapınar'ın Ladik modelidir. Göbekli Karapınar halılarında, zeminde bir ya da üç tane göbek görülür. Bu göbeklerin zemine işlenişi, cilt sanatında görülen şemse ve salbek düzenlemesini andırır. Halıları çoğunlukla tarak motifinin işlendiği tek bir kuşak çevreler. Halının kısa kenarlarında ise ev tasvirinin işlendiği ince şeritler yer alır. 18. yüzyıl Karapınar halılarında kompozisyonda genel bir sadelik hakimdir. 19. yüzyıl halılarının göbek ve kuşakları kalabalıklaşır ve farklı yörelerin desenleri görülmeye başlar. 19. yüzyıldan itibaren diğer yörelerimizin pek çoğunda olduğu gibi özelliklerini yitirmeye başlamış, günümüzde ise yok olma noktasına gelmiştir.
Kutören'de (Ereğli-Konya) Bulunan Halılar, Tasarım Özellikleri ve Bir Örnek
Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 102-109 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.9
Özet
Tam Metin
Orta Asya'dan, günümüze anadan kıza öğretilerek gelen dokumalarımız, kültürümüze olan bağlılığımızın nişanesi olarak bazı bölgelerimizde Türk kadını tarafından, büyük bir inançla üretilmeye devem etmektedir. Tüm yaşamlarını içinde barındırdıkları, çadır, çeyiz, beşik, kefen, gibi kullanım malzemelerini, doğada bulunan tüm renklerle bezemişlerdir. Bunlar; kadın atalarımızın bize, geçmişin tespiti, aidiyet duygumuzu, kimlik, kişilik onurumuzu kısaca özgünlüğümüzü, tüm dünyaya tanıtmak amacıyla miras bıraktıkları hazinelerimizdir. Dolayısıyla tanıtımı, korunması biz araştırmacı tasarımcıların da vazifesidir. Ayrıca gençlerimize, teknolojinin yarattığı ticari rekabetle sunulan doğal olmayan kimyasal içerikli bir sürü halı benzeri ürünlerin yerine, evlerimizde geleneksel, doğal, sağlıklı ve bizim olan şaheserlerimizin, kullanılmasını da özendirmek görevimiz olmalıdır. Yukarıda özetlediğimiz sebeplerle yaptığımız çalışmamızda, Konya- Ereğli- Kutören kasabasında bulunan evlerde, Karkınlar, Çökelikler, Akdoğan, Akkaşlar, Akkoyunlular isimli Türk boylarına ait olduğunu düşündüğümüz, on beş dokuma örneğine ulaşıp, katalogladık. Elyaf, teknik, tasarım özelliklerini ele aldık. Renklerini tespit ettik. Kullanım yerlerini belirledik. Bu çalışmamızda da yok olmasından endişe duyduğumuz halılardan, bir örnek alarak tanıtımını yapmaya çalıştık.