11 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Arış
  • Son 5 yıl
  • Halı
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

MEVLÂNA DERGÂHI TASVİRLİ HALI

Arış · 2023, Sayı 23 · Sayfa: 67-84 · DOI: 10.32704/akmbaris.2023.186
Tam Metin
Konya ili; tarihi, kültürü, sosyal hayatı, ekonomisi ve coğrafyasıyla Anadolu kentleri arasında özel bir konuma sahip nadir şehirlerimizdendir. Konya’nın coğrafi özellikleri, tarihe dayanan kültür zenginlikleri, el dokumalarının uygulanmasına ve yaşatılmasına asırlardır imkân tanımıştır. Çatalhöyük’le başlayıp günümüze kadar uzanan ve tarihin her döneminden izler taşıyan Konya, bütün bu dönemlerde el dokumacılığının merkezi olma özelliğini korumuştur. Bu güzel şehrimiz topraklarında pek çok özel şahsiyeti misafir etmiş ev sahipliği yapmıştır. Hz. Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî bu önemli şahsiyetlerin başında gelir. Hz. Mevlâna’nın Konya şehri ve halkı üzerinde etkisi günümüze kadar gelmiştir. Konya’nın en önemli sembolüdür. Hz. Mevlâna bıraktığı eserlerle çağlar boyu yaşamıştır. İlmini yaydığı bu coğrafyada vefatından sonra bina edilen, günümüzde de Mevlâna Müzesi olarak korunan mekân Konya şehrinin en önemli silüeti durumundadır. Öyle ki bu mekân farklı sanat alanlarında pek çok esere konu olmuştur. Bu eserlerden birisi de halı sanatıdır. Batılılaşma Dönemi Anadolu tasvir sanatı içinde duvar resimleri dini ve sivil mimaride uygulanmıştır. Türk resim sanatı içinde duvar resimlerinde tabiattan görüntüler, şehirlerden detaylar ve mekânlar resmedilmiştir. Duvar resimlerinin etkilerini Türk halı sanatı içinde duvar halılarında görmekteyiz. Özellikle dini semboller halılarda sıklıkla kullanılmıştır. Bu örneklerden birisi de Mevlâna Dergâhının konu edindiği bir duvar halısıdır. Bu çalışmada, özel koleksiyonda korunan “Mevlâna Halısı” olarak adlandırılan halının; boyut, malzeme, teknik, renk, tür ve kompozisyon özellikleri genel olarak incelenerek, Türk Halı Sanatı Tarihi içindeki yeri değerlendirilmeye çalışılacaktır.

IRAN GABBEH CARPETS

Arış · 2023, Sayı 22 · Sayfa: 103-115 · DOI: 10.32704/akmbaris.2023.181
Tam Metin
Gabbeh carpets; The Persian (Iranian) word Gabbeh means something raw or natural, uncut or “rough”. Gabbeh is the world’s best known coarse Iranian weaving. Carpets and rugs woven in the mountains and plains of central south Zagros have been woven for the Gabbeh tribe for centuries. Another feature of Gabbeh carpets is the coarse carpets woven with relatively low knot density. The designs are typically geometric and symbolic in shape and style. The most common Gabbeh tap- estries are types woven to tell a story, asymmetrically, with numbers and symbols depicting “tale” pieces of the weaver. Gabbeh carpets, unlike the Persian and Persian carpets, which are the best carpets of the period, are coarse, the layers are long and the number of knots is much less than other carpets. Despite all their flaws, Gabbeh carpets started to become popular in the 1970s, and in 1974, they were promoted in Europe and America and spread rapidly all over the world. In this study, woven by the nomadic people in Iran, produced in the Zagros Mountains and plains and T.C. 10 Gabbeh carpets, which were seized and taken into custody with the file numbered 2015/274 of the Antalya 4th Enforcement Law Court, will be discussed in terms of technique, pattern and color.

TATAR LİNGVO KÜLTÜRÜNDE HALI ve KİLİM

Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 74-92 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.163
Tam Metin
Türk halklarının kültüründe halının çok önemli rol oynadığı malumdur. Halının ve halıcılı- ğın tarihi, gelişimi, gelenekleri, halıların türleri vs. üzerine yapılmış pek çok araştırma da bunu göstermektedir. Tatar halkının bu geleneğine bakıldığında ise durumun farklı olduğu görülmekte- dir. Halıcılığın Tatar halkında gelişimine dair bilgilere sadece tarih, etnografi, ağız araştırmaları vb. konulara yazılmış hizmetlerde rastlanabilir. Özellikle yapılan araştırmalar bulunmadı. Halının bilimsel araştırma konusu olmamasının objektif nedenleri, Tatar halkında bu geleneğin Anadolu, Azerbaycan, Türkmenistan, Dağıstan’da ve başka Türk bölgelerinde olduğu gibi sanat yüksekliği- ne ermemesinde olabilir. Tatar halkında eskide halıcılık olduğu malumdur. Sonraki devirlerde bu gelenek büyük bir tranformasyon geçirmiş, tekniği, malzemeleri, aletleri v.s. değişmiş, daha çok gündelik kullanım için basit eşya üretme işine dönüşmüş, ama önemini hiçbir zaman yetirmemiştir. Halı hayatın önemli unsuru olmuş ve doğal olarak onunla ilgili bilgi dilde yansımıştır. Dilin söz varlığını, frazeoloji, deyim ve atasözleri, halk edebiyatının türlü janrlarını inceleme halının hayatta oynadığı rolü anlamak için bol bilgi veriyor. Tatar yazı dilinde ve ağızlarda ‘halı’, ‘kilim’, ‘yaygı’ kavramlarını adlandırmak için birçok sözcük kullanılmaktadır. Yaptığımız araştırmadan anlaşıldığı üzere, onların semantikleri bazen yakın ya da eşit olabilir, ama lingvo kültür açısından farklılık gösterir. Örneğin, келәм ‘halı’ kelimesinin somut anlamlarının dışında dilde ‘düz yüzey’, ‘temiz yüzey’, ‘yumuşak yüzey’, ‘bir şeyin kalın katmanı’ vb. anlamları oluşmuştur. Zaten halı Tatar kültüründe türlü dönemlerde iktidar, yüksek sosyal statü, zenginlik, ev, rahatlık ve başka birçok kavramın sim- gesi olmuştur. ‘Halı’ anlamında bazen kullanılan палас sözcüğünde bu anlamlar yok. Tatar dilinin bu alanına ve başka el sanatlarına ait söz varlığını toplama, sistemleştirme, lingvo kültür açısından inceleme ve değerlendirme işlerine devam edilmelidir.

TARIM HAVZASI’NDA BULUNAN YÜN DOKUMALAR ÜZERİNE BİR BAKIŞ

Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 132-147 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.167
Tam Metin
Doğu Türkistan’da bulunan Tarım Havzası, 19. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Batılı ülkelerin en çok keşif seferi düzenlediği yerlerden birisi olmuştur. Daha önce dünyada adı duyulmamış olan Tarım Havzası, bilim insanlarının arkeolojik çalışmaları sayesinde bulunan harabe, kadim yazıt ve hatta mumyalar yoluyla tanınmıştır. Tunç Devri’nden kalma Kroren Harabelerinin yanı sıra Niye Harabelerinde önemli kalıntılar bulunmuş; bu keşifler tüm dünyada yankı uyandırmıştır. Bu çalışmada, kazılarda gün ışığına çıkarıldıktan sonra Batılı kaşifler tarafından Avrupa’ya götürülen ve günümüzde İsveç ve İngiltere gibi ülkelerin müzelerinde sergilenen halı, kilim ve keçe başlık gibi yün dokuma örnekleri hakkında bilgi verilecektir. Ayrıca, dokuma teknikleri ve boyama özelliklerinin yanı sıra yün dokumaların tarih boyunca üstlendiği sosyokültürel rol analiz edilecektir. Tarihi belgelerde görülen bir kısım terminolojiler vasitisiyle, Tarım Havzası’ndaki halı üretiminin durumu hakkında derlemeler yapılacaktır. Materyal, teknik ve desenler üzerindeki incelemeler bize Tarım halıları’nın farklı dinler ve inançların etkisinde olduğunu düşündürmektedir. Söz konusu arkeolojik keşiflere dayalı olarak, eski çağlardan beri Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygurların etnik kökenini incelemek mümkün olmuş; Uygurların özgün karakteristiklere sahip yerli ve köklü bir uygarlık olduğu ve başka kültürlerin uzantısı olmadığı ispat edilmiştir. Keşfedilen yün dokumalar Tarım havzası’ndaki dokuma tekniğinin yüksek düzeyde bir yere sahip olduklarını anlatmanın yanında, Orta Asya’nın etnokültürel tarihini anlamak açısından da büyük önem arz etmektedir.

ANADOLU KÖY HALILARINDA MOTİF VE KOMPOZİSYON ÇÖZÜMLEMELERİ

Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 208-226 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.171
Tam Metin
Anadolu köy halıları ve göçebe yaşamında dokunan halılar incelendiğinde; dokumacıların inanç, kutsallık, yaşam, yaşadıkları çevre bağlamında oluşturdukları önemli ve belirli özellikteki motifleri halılarda kullandıkları görülmektedir. Bunların temelini, yaşadıkları ortamlar, karşılaştıkları olaylar ve kullandıkları nesneler oluşturmaktadır. Bu nesneler ise tarihi ve güncel olabildiği gibi soyut, sembolik ve organik olmaktadır. Anadolu halılarındaki motiflerin daima kare, dikdörtgen, üçgen, altıgen, sekizgen, paralelkenar gibi geometrik alan içerisine yerleştirilerek geliştirildikleri kolaylıkla anlaşılmaktadır. Bu temelde oluşturulmuş motifler, Anadolu köy halılarının orta alanlarının çeşitli kompozisyon değerlendirmeleri ile kenarsularında kullanılmıştır. Bu motifleri oluşturan, geliştiren ve dokuyanların ellerinde ne kâğıt ne de kalem bulunmaktadır. Ellerinde ise eskiden kalma halı örnekleri, ayna ve taksimatsız cetvel olan bu insanlar, yaratıcılıklarını orijinal sanat bağlamında oluşturmuşlardır. Ayrıca bunların görselleştirilmeleri ise; düzlem geometri bağlamında dikey, yatay ve diyagonal yönlerde oluşturularak yapıldığı görülmektedir. Anadolu köy halıları incelenirse; halının desenleri yönünden orta alan ve kenarsuları ile oluşturulan iki temel bölümden oluşturulduğu görülür. Oğuz boylarından Türkmen ve Yörüklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya aktardıkları motifler, sadece süsleme öğesi ya da estetik bir eleman olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü onları tek boyuta indirgemek içlerini boşaltmaktan öteye gitmeyecektir. Toplumun ortak anlam yüklediği sembolik motif, renk ve anlamlar; geçmişten günümüze ulaşan ve kullanılan geleneksel biçimlerin kökenleri ve bunların yüzey değerlendirmelerinin geometrik açıklamaları, göründüğünden farklı anlamlar taşıyan ikonografik motifler olarak karşımıza çıkmaktadır. Anadolu köy halıları geometri, halk bilimi, sanat tarihi, toplum bilimi gibi farklı görüşler yanı sıra bazen ideolojik yönlü çözümlemeler ile motif ve desen kompozisyonlarındaki düzen ve simetri öğelerinin açıklamaları yapılmaktadır. Bu araştırmada, Anadolu köy halılarında kullanılan motiflerin oluşturulmasında temeller araştırılacaktır. Ayrıca bu halılardaki motif ve kompozisyon çözümlemeleri geometrik temelle incelenerek açıklanmaya çalışılacaktır.

TÜRKMENİSTAN’DA MİLLİ BİRLİĞİN ETNO - SEMBOLİK KAYNAĞI OLARAK HALI VE MOTİFLERİ

Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 227-239 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.172
Tam Metin
Türklerin halısı bir tarih müzesine benzer. Bunu Sovyet arkeoloğu S. İ. Rudenko’nun, Kazakistan’ın doğusunda, Altay Dağları’nın güneyinde Pazırık Yaylası’nda ortaya çıkardığı Pazırık halısından net bir şekilde görebiliriz. Bu halı, teknik, motif, desen, renk ve kompozisyon açısından Orta Asya kültürlerinin ortak bir ürünü olarak değerlendirilmektedir. Aynı zamanda arkeoloji ve sanat tarihi açısından da yeni fikirlerin edinilmesinde etkili olmuştur. Bildiride sembolik olarak Türk halılarının milli birliği sağlamadaki önemine vurgu yapılmıştır. Halı motifleri de boy ve soyları bir çatıya birleştirici unsurlar olarak ele alınmıştır. Türklerdeki ‘Bayrak vatanının sembolüdür’ kavramından yola çıkarak, genel tasarımı genişletmek için halıyla devletin resmi simgesi olan bayrak yan yana getirilmiştir. İçeriğine halıyı yerleştiren bayrağın dünyada başka bir örneği yoktur. Türkmenistan Bayrağı bağımsızlığın ardından “ulusal bayrak” olarak 19 Şubat 1992’de kabul edilmiştir, bu tarih her yıl “Bayrak Bayramı” olarak kutlanır. Bayrağın sol tarafında kalın bir şerit olarak uzanan “Türkmen halısı” motifleri yer almaktadır. Türkmen halısının yeşil zemini Türkmen tarihini simgelemektedir. Çapraz olarak tasarlanan yarım ay geleceği, beş yıldız ise Türkmen vilayetlerini, halı motifleri ise Türkmen boylarını simgelemektedir. Her bir halı motifinin isimleri ve temsil ettiği bölgeleri açıklanmıştır.

SİVAS ŞARKIŞLA HALILARINDA TÜRK DÜĞÜMÜNÜN FARKLI BİR KULLANIMI

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 130-145 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.158
Tam Metin
Gelenekli sanatlarımızdan olan halılar, Türk düğümü denilen çift düğüm sistemi ile dokunurlar. Bu sistemde yanyana iki çözgü teli, düğüm ipi ile birbirine bağlanarak dokuma gerçekleştirilir. Ancak yapılan araştırmalarda bazı halılarda Türk düğümünün hep aynı iki çözgü teli yerine alternatif çözgüler üzerine uygulandığı görülmüştür. Rus arkeolog Sir Aurel Stein’in Doğu Türkistan’da 1906 - 1908 tarihlerinde ele geçirdiği 3. ve 4. yüzyıllardan kalma halı parçaları arasında, baklava desenli bir parçada alternatif çözgüler üzerine düğümlenmiş Türk düğümü ile değişik bir tekniğin uygulandığı anlaşılmıştır. Orta Asya Türkmen halılarında da kullanılan bu teknik eski bir gelenek olarak Anadolu’da yaşatılmaktadır. İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinde, İstanbul Vakıflar Halı Müzesinde, Ankara Vakıf Eserleri Müzesinde, Sivas Gök Medrese Vakıf Müzesinde, Stockholm National Museum’da, Berlin Dahlem Müzesinde, Rijks Museum ve Washington Textile Museum’da kaydırılmış Türk düğümünün uygulandığı halılar bulunmaktadır. Kaydırılmış düğüm daha çok çapraz ilerleyen hatların dokunmasında, üçgen, eşkenar dörtgen gibi şekillerde ve bunlar içinde kalan alanların doldurulmasında elverişli bir tekniktir. Türk düğümünün normal uygulamada yarattığı kademeli etkiden uzak, daha düzgün hatların oluşmasını ve halının daha sağlam olmasını sağlamaktadır. Türkmenistan’da Salur boyu tarafından dokunan halılarda uygulanan bu teknik, Anadolu’da da Salur boyunun yerleştiği Manisa, Konya, Sivas, Malatya, Erzurum gibi bölgelerde görülmektedir. Halılarda yer alan altıgen madalyonlar, Salur Türkmenlerinin göl motifiyle benzerlik göstermekte olup, teknik ve desen birliği Anadolu’da dokunan halılarla yaşatılmaktadır.

OSMANLI ARŞİVİNDE HALICILIK ÜZERİNE BİR DEFTER ANALİZİ (MAD-d- 14500 NUMARALI)

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 28-37 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.146
Tam Metin
Halıcılık geleneksel Türk sanatları içerisinde önemli bir yere ve tarihî bir geçmişe sahiptir. Bu sanat, başından beri Türklerin yaşadığı her coğrafyada varlığını sürdürmüştür. Halı dokuma tekniğini bulan ve onu dünyaya tanıtan da yine Türkler olmuştur. 19. yüzyıl ortalarına doğru Türk halıcılığı eski değerini kaybetmeye başlamıştır. Üzerinde çalıştığımız defterde; halıcılık faaliyetlerini geliştirmek ve üretimde rağbeti arttırmak için devlet tarafından birtakım tedbirler alındığı görülmektedir. Osmanlı Devleti, dokunan halıları istenilen kaliteye yükseltmek ve herkesin kullanmasını sağlamak amacıyla tüccarlara, sözleşme ile belli bir miktarda sermaye vermiştir. Burada önemli olan bir mesele var ki o da teşviktir. Destek olarak verilen sermayenin sadece yeni tarz halı üretimi yapmayı taahhüt eden tüccarlara verilmesi çok önemlidir. Halı üretecek kişilere imalat ile ilgili bilgiler yetkili memurlar tarafından verilmiş ve çalışanlar da talep edildiği şekilde dokumuşlardır. Yeni tarz halı üretimine teşviki arttırmak için yükleniciler taltif edilmiş; eski usül dokumalar için gümrük vergisi alınmaya devam ederken bu yeni uygulamaya ise vergi muafiyeti getirilmiştir. Böylece ucuza mal edilen ve daha çok rağbet göreceği düşünülen halılar imal edilmiştir. Tarihî Uşak halısı, “Nev-resim” görünümü ile klasik formundan uzaklaşmış ve yeni desenlere kavuşmuştur. Sonuç olarak devlet büyük bir yatırımla, maddî ve teknik destek vererek halıcılığın gelişmesine katkı sağlamıştır.

KİTAP KAPAKLARINDA YER ALAN KİRKİTLİ DOKUMALAR VE MOTİFLER

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 68-87 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.155
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı kirkitli dokuma ve motiflerinin kitap kapaklarında hangi şekillerde yer aldığı, teknik, kompozisyon, yöre özelliklerinin tespiti ve bunların kitap içeriklerini yansıtmaya katkılarının neler olduğunun belirlenmesidir. Çalışmada, tarama yöntemiyle elde edilen verilerden örneklem olarak on kitap seçilmiş ve önceden belirlenen temalar çerçevesinde “betimsel analiz” yöntemi ile çözümlenmiştir. Betimsel analizde elde edilen veriler, daha önceden belirlenen temalara göre özetlenir, yorumlanır ve bazı çıkarımlarda bulunulur. Araştırmada kirkitli dokumaların, kitap kapaklarına, fotoğraf, illüstrasyon ve yazı şeklinde yansıdığı belirlenmiştir. Halı, kilim, cicim ve sumak teknikli dokumaların, kitap kapaklarında yer aldığı tespit edilmiştir. Kitap kapaklarında akrep, bereket, bukağı, elibelinde, göz, koçboynuzu, kuş, tarak ve yıldız motiflerine rastlanmıştır. Kitap kapaklarının ikisinde kilim kompozisyonu, dört tanesinde ise bir veya daha fazla motif illüstrasyon şeklinde yer almaktadır. Üç adet kitap kapağında ise “kilim” terimi, yazı olarak yer almaktadır. Kirkitli dokumalar görsel ve dilsel olarak kitap kapaklarına yansımıştır. Bu yansıma dokumaların devingenliğini sağlaması bakımından önemlidir. Kapaklarda kullanılan dokumaların ve motiflerin, bazı kitaplarda içerik ile bağlantılı olarak kullanıldığı görülmektedir. Kurgu olan kitaplarda içeriği yansıtacak şekilde dokumalar hem görsel hem de dilsel olarak kullanılmıştır. Kurgu kitaplar dışında olanlar ise daha çok halkbilim ile ilgili kitaplardır. Bu kitapların kapaklarında dokumalar, daha çok halk kültürünün maddi kültür ürünü olarak değerlendirilmesinden dolayı yer almıştır.

KARS İLİ ARPAÇAY İLÇESİ KOÇ KÖYÜ HALI YASTIKLARI

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 74-97 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.149
Tarihi çok eski dönemlere varan, köklü bir geçmişe sahip olan Kars ve çevresinde yıllar boyu halı, kilim gibi çeşitli dokumalar yapılmaktadır. Geçmişte köylünün geçim kaynağı ve kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla dokuduğu halılar sağlamlığı ve renklerinin parlaklığı ile dikkat çekmektedir. Türkiye’de halıcılığın sadece yaygı ve seccade olmadığı bilinmekle birlikte, gözardı edilen halı örnekleri arasında halı yastıklar da gelenekli ev döşemede önemli bir yer tutmaktadır. Kars yöresinin yaygın dokumalarından biri olan halı yastıklar, yer minderinde ve sedirde duvara dayalı olarak kullanılmaktadır. Malzemesi el eğirmesi yün ip olan yastıklar Türk düğüm tekniğiyle dokunmuştur. Halı yastıklarda çoğunlukla köşe-göbek denilen 1⁄4 desen raporlu bitkisel ve geometrik motifler yer almıştır. Yastıkların zemin motifleri genellikle dörtgen, altıgen veya sekizgen formludur. Yörede halılar; kancalı, çengelli, yıldız gölü, çiçekli, aşıklı göl gibi yöresel isimlerle adlandırılmaktadır. Zemin boşlukları; çiçek, yıldız, kuş, beştaş, ceylan, çakmak, muska, baklava ve göz motifleriyle süslenmiştir. Halı yastıkların içi yün dolguludur. Bu araştırmanın amacı; Koç Köyü’nde dokunmuş halı yastıkların teknik, renk, motif ve kompozisyon özellikleri bakımından tanıtılmasıdır. Ayrıca literatürde rastlanan Türkiye içindeki halı yastıklarla benzerlikleri belirlenmeye çalışılmıştır. 2018 yılında alanda toplanan veriler, köylü halktan kaynak kişi ve halı dokumacıların verdiği bilgiler doğrultusunda eser inceleme formları hazırlanmıştır. Bu veriler doğrultusunda teknik ve desen özellikleri belirlenmiş, motiflerin teknik çizimleri yapılmıştır.