6 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Arış
  • Son 10 yıl
  • desen
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

TARIM HAVZASI’NDA BULUNAN YÜN DOKUMALAR ÜZERİNE BİR BAKIŞ

Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 132-147 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.167
Tam Metin
Doğu Türkistan’da bulunan Tarım Havzası, 19. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Batılı ülkelerin en çok keşif seferi düzenlediği yerlerden birisi olmuştur. Daha önce dünyada adı duyulmamış olan Tarım Havzası, bilim insanlarının arkeolojik çalışmaları sayesinde bulunan harabe, kadim yazıt ve hatta mumyalar yoluyla tanınmıştır. Tunç Devri’nden kalma Kroren Harabelerinin yanı sıra Niye Harabelerinde önemli kalıntılar bulunmuş; bu keşifler tüm dünyada yankı uyandırmıştır. Bu çalışmada, kazılarda gün ışığına çıkarıldıktan sonra Batılı kaşifler tarafından Avrupa’ya götürülen ve günümüzde İsveç ve İngiltere gibi ülkelerin müzelerinde sergilenen halı, kilim ve keçe başlık gibi yün dokuma örnekleri hakkında bilgi verilecektir. Ayrıca, dokuma teknikleri ve boyama özelliklerinin yanı sıra yün dokumaların tarih boyunca üstlendiği sosyokültürel rol analiz edilecektir. Tarihi belgelerde görülen bir kısım terminolojiler vasitisiyle, Tarım Havzası’ndaki halı üretiminin durumu hakkında derlemeler yapılacaktır. Materyal, teknik ve desenler üzerindeki incelemeler bize Tarım halıları’nın farklı dinler ve inançların etkisinde olduğunu düşündürmektedir. Söz konusu arkeolojik keşiflere dayalı olarak, eski çağlardan beri Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygurların etnik kökenini incelemek mümkün olmuş; Uygurların özgün karakteristiklere sahip yerli ve köklü bir uygarlık olduğu ve başka kültürlerin uzantısı olmadığı ispat edilmiştir. Keşfedilen yün dokumalar Tarım havzası’ndaki dokuma tekniğinin yüksek düzeyde bir yere sahip olduklarını anlatmanın yanında, Orta Asya’nın etnokültürel tarihini anlamak açısından da büyük önem arz etmektedir.

TÜRKMENİSTAN’DA MİLLİ BİRLİĞİN ETNO - SEMBOLİK KAYNAĞI OLARAK HALI VE MOTİFLERİ

Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 227-239 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.172
Tam Metin
Türklerin halısı bir tarih müzesine benzer. Bunu Sovyet arkeoloğu S. İ. Rudenko’nun, Kazakistan’ın doğusunda, Altay Dağları’nın güneyinde Pazırık Yaylası’nda ortaya çıkardığı Pazırık halısından net bir şekilde görebiliriz. Bu halı, teknik, motif, desen, renk ve kompozisyon açısından Orta Asya kültürlerinin ortak bir ürünü olarak değerlendirilmektedir. Aynı zamanda arkeoloji ve sanat tarihi açısından da yeni fikirlerin edinilmesinde etkili olmuştur. Bildiride sembolik olarak Türk halılarının milli birliği sağlamadaki önemine vurgu yapılmıştır. Halı motifleri de boy ve soyları bir çatıya birleştirici unsurlar olarak ele alınmıştır. Türklerdeki ‘Bayrak vatanının sembolüdür’ kavramından yola çıkarak, genel tasarımı genişletmek için halıyla devletin resmi simgesi olan bayrak yan yana getirilmiştir. İçeriğine halıyı yerleştiren bayrağın dünyada başka bir örneği yoktur. Türkmenistan Bayrağı bağımsızlığın ardından “ulusal bayrak” olarak 19 Şubat 1992’de kabul edilmiştir, bu tarih her yıl “Bayrak Bayramı” olarak kutlanır. Bayrağın sol tarafında kalın bir şerit olarak uzanan “Türkmen halısı” motifleri yer almaktadır. Türkmen halısının yeşil zemini Türkmen tarihini simgelemektedir. Çapraz olarak tasarlanan yarım ay geleceği, beş yıldız ise Türkmen vilayetlerini, halı motifleri ise Türkmen boylarını simgelemektedir. Her bir halı motifinin isimleri ve temsil ettiği bölgeleri açıklanmıştır.

GÜRCİSTAN VE KONYA KİLİMLERİNDE YANIŞ (MOTİF)

Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 42-55 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.133
Tam Metin
El sanatları milletlerin kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir. Dokumacılık ise dünyanın en eski sanatlarından birisidir. Zemin tekstilleri içerisinde Türk dokumalarının tarihi kökeni çok eskidir. Türkler gittikleri her yere kültürlerini de taşımışlardır. Hayvancılıkla uğraşan eski Türklerin kültürlerinde de doğal olarak dokumacılık sanatı önemli olmuştur. Bu dokumalar aynı zamanda milli kültür ürünüdür. Orta Asya kökenli Türk dokumaları günümüze kadar önemini korumuştur. Kilim, halı kadar dayanıklı değildir. Daha çok 15. yüzyıl ve sonrasına ait örnekler günümüze gelmiştir. Yakın coğrafyalarda yaşayan Gürcülerin ve Türklerin kültürel bir etkileşim içerisinde olmaları çok doğaldır. Dokumacılık sanatında yüzyıllardır önemli eserler üreten Türkler, başka milletlerin kültürlerini de etkilemiştir. Asıl ataları Hititler ve Subarlar olan Gürcüler güney Kafkasya'da Karadeniz'in doğu kenarında yer alan coğrafyada etkili bir kültüre sahiptirler. Gürcüler eskiden beri Güney Kafkasya, Karadeniz ve Hazar Gölü (Denizi) arasında bulunan topraklarda yaşamışlardır. Gürcülerin yaşadığı topraklar tarihte bazı zamanlarda Hun, Hazar, Kıpçak, Selçuklu ve Osmanlı gibi Türk devletlerinin egemenliği altında kalmıştır. Gürcistan, Türk dünyası ve Türkiye'nin de var olduğu bir coğrafyadadır. Dolayısıyla Gürcistan ve Türkiye'de ortak kültürel izlere de rastlanmaktadır. Kilimler ortak kültürel işaretlere sahiptir. Gürcistan ve Anadolu Türk kilimlerinde de benzer motifler vardır. Gürcistan'da dokunan bütün kilimlerde bu benzerlik kolayca görülmektedir. Bu benzerlik sadece motiflerde yoktur. Dokuma tekniği olarak da Gürcü kilimleri Türk dokumalarıyla aynıdır. Bu araştırmada Gürcistan kilimlerinden yedi tanesi incelenecektir. Söz konusu olan kilimler Batum ve Tiflis'te evlerde ve iş yerlerinde tespit edilmiştir. Bu yedi adet kilim dört farklı desen şemasından oluşmaktadır. Araştırmada Gürcistan kilimlerinin desen ve teknik yönleri ele alınacaktır. Konya ve Gürcistan kilimleri arasındaki desen, renk özellikleri daha çok motif bakımından karşılaştırılacaktır.

TİFTİĞİN GELENEKSEL ÖYKÜSÜ VE YARATICI YENİ DENEMELER ÜZERİNE

Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 4-21 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.145
Tam Metin
Dokumacılık, günümüzde yerini gelişmiş bir teknolojiye bırakmış olsa da köklü bir dokumacılık geçmişi olan Anadolu’da geleneksel dokuma örnekleri görülmektedir. Bu dokumalar içinde Siirt battaniyesi, bilinen geleneksel dokuma özelliklerine bağlı kalınarak yaşatılan örneklerden birisidir. Siirt battaniyesi olarak üretildiği yöre ve kullanım alanı ile adlandırılan dokumanın, çok eski tarihlerden beri Siirt ve çevresinde üretilmekte olduğu bilinmektedir. Battaniyenin üretiminde, Anadolu tiftiğinin kullanıldığı, geleneksel yöntemlerle üretilen bir kullanım nesnesi olduğu, göz önüne alındığında; Anadolu’da kültürel mirasın önemli örneklerinden birisi olduğu söylenebilir. Hammaddenin özelliği, dokuma tekniğinin ve desenlendirmenin özgünlüğü ile dokumanın günümüz tekstil tasarımcılarının; yeni, yaratıcı değerlendirmelerine ve sanatsal yorumlamalarına uygun olduğunu deneysel çalışmalarla gösterme gereği duyulmuştur. Bu çalışmada, bu nedenle öncelikle Siirt Battaniyesi dokumacılığının özgün yapısı irdelenerek, günümüzde sanatsal tekstillerde estetik eleman olarak kullanımının sınırları ve dokusal değerleri üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda yapılan deneysel atölyedeki dokuma örnekleriyle, bu geleneksel tekniğin; tekstil kültürüne, tekstil tasarımına ve tekstil sanatına katkısına dikkat çekilmek için kişisel yeni sanatsal denemeler ortaya koyulmuştur.

BİR OSMANLI SARAY HALISININ KOMPOZİSYON BAKIMINDAN TEZHİP SANATI BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 62-79 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.140
Tam Metin
Halı sanatı; motif ve kompozisyon açısından incelemeye değer örnekleri ile Geleneksel Türk Sanatlarının önemli bir temsilcisidir. Türk halılarının klasik gelişim süreci içerisinde 16. yüzyılda teknik ve desen bakımından dikkati çeken bir grubu Osmanlı saray halılarıdır. Bu örnekler dönemin genel sanat anlayışını yansıtması nedeni ile önem arz etmektedir. Saray halılarının farklı örnekleri çeşitli müzeler ve özel koleksiyonlarda korunarak günümüze ulaşmıştır. Klasik devir Osmanlı sanatının belirgin özelliklerini bünyesinde barındıran “Osmanlı Saray Halıları”, motif ve kompozisyon düzenlemesi bakımından tezhip sanatı ile de benzerlikler göstermektedir. Bu çalışmada bir halı örneği içerdiği motif kompozisyonu açısından değerlendirilmiştir. İncelenen saray halısı örneği bugün Victoria and Albert Museum (Victorian ve Albert Müzesi)’da bulunan halıdır. 491-1899 envanter numarası ile müzeye kayıtlı olan halı, 16. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmektedir. Halının görselleri kaynak alınarak, içerdiği motif kompozisyonun ayrıntılı çizimleri yapılmıştır. Bu çalışmada Osmanlı saray halısının desen şeması tezhip sanatındaki işlem basamakları ve kurallar çerçevesinde analiz edilmiştir. Böylece; bilindiği üzere saray halılarında görülen motif karakterinin tezhip sanatı ile olan ortak yönlerine vurgu yapılması hedeflenmiştir. İncelenen halının motif yerleştirme şablonu, desen şeması ve kompozisyon düzeni, çizimleri yapılarak sunulmuştur. İncelenen halının desen kompozisyonu ve üzerinde bulunan motifler tezyinattaki kurallar çerçevesinde değerlendirilmiştir.

ATKIDAN “ÇEKMELİ” (HALKALI / İLMEKLİ / KESİKSİZ HAVLI) DOKUMALARIN DÜNYA MÜZELERİNDE TARİHSEL ÖRNEKLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 140-170 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.144
Tam Metin
Tarihsel gelişim sürecine bakıldığında; dokumacılığın; en eski üretim yöntemlerinden ve el sanatı dallarından biri olduğu görülmektedir. Dokumacılık toplumların kültürel gelişiminin göstergesi ve yaratıcı düşüncenin malzeme ile biçimlenmesi, bir başka deyişle: insanın kendini ifade etme aracı olmuştur. Dokumacılığın, insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda geliştiği; işlevselliğin, desen ve teknik arayışlar doğrultusunda değiştiği, çeşitlendiği ve sanatsal üretime dönüştüğü izlenmektedir Mısır’da dokunmuş tarihsel örneklerde, 2. atkı ipliğinin (ilave atkı/ desen atkısı/ takviye atkı) yüzeye çekilerek halkalarla desenli kumaş yüzeyi oluşturulan bir dokuma tekniği kullanılmıştır. Bu dokumaların yüzeyinde halka/ilmek/kesilmemiş hav, iplik kıvrımı görüntüsü oluşturan, desen atkısı ile (çekmeli/ halkalı/ ilmekli/ kesiksiz hav tekniği ile yapılmış) dokuma kumaşlarda hem renk hem desen çeşitliliği yaratılabildiği görülmektedir. Bu tekniğin Anadolu’da çoğunlukla kullanılan adlarından biri “Çekmeli” sözcüğüdür. Sözcüğün yapılan eylemi, Türkçe anlatımla doğru ifade eden bir sözcük olmasından dolayı, bu yazı kapsamında kullanılması uygun görülmektedir. Amaç; başka dillerdeki tanımların yanında, Türkçe olarak “Çekmeli” sözcüğünün, tekstil alanına kazandırılmasını sağlamaktır. Bu çalışmada Dünya Müzeleri’nde bulunan Mısır’da dokunmuş, (atkı ipliğinin yüzeye çekilerek halka/ ilmek görüntüsü oluşturulduğu ve bu halkaların/ilmeklerin yüzeyde desenler yaratmada estetik bir öge olarak değerlendirildiği), desenli tek katlı tarihsel dokuma örneklerinden benzer desenleri olanlar seçilmiş ve incelenmiştir. Örneklerin çekme tekniğine bağlı olan desenleri temel alınarak, dokuma yapıları açısından değerlendirmesi yapılmaktadır. Bu yazının yazarları, Özellikle Anadolu’da “çekmeli dokumalar” konusundaki kapsamlı bir araştırmayı temel almaktadır.