200 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Arış
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Bitlis’te Anadolu’nun Erken Türk Döneminden Ahşap Bir Kapı Kanadı

Arış · 2016, Sayı 12 · Sayfa: 30-40 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.73
Tam Metin
Medeniyetin mutlak olarak getirdiği sonuçlardan biri de ait olduğu toplumun kullandığı eşyalar üzerindeki estetik anlayışını göstermesidir. Ahşap işçiliği de Türk-İslâm medeniyetinin güzellik kavramının yansıtıldığı alanlardan biridir. Aşağıda incelediğimiz kapı kanadı da Anadolu'daki erken tarihli ve Türk dönemine ait örneklerden biridir. Yaptığımız çalışmalar sonucunda bu eserin XII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIII. yüzyıla tarihlendirmek mümkündür. Bu makaleyle amacımız, Türk-İslâm sanatında önemli bir yere sahip olan ahşap sanatına katkı sağlamak ve değerli bir örnek olduğunu düşündüğümüz bu kimliği belirsiz kapı kanadını, bir nebze de olsa kimliğe büründürmektir. Nereden ve nasıl geldiği tam olarak bilinmeyen bu eserin varlığından Sanat Tarihi camiasını haberdar ederek, belki de bir müzede sergilenmesine vesile olmaktır.

Tekstil Ve Hazır Giyim Sektöründe Marka, Pazar Ve Moda Eğilimlerinin Koleksiyona Etkisi

Arış · 2016, Sayı 12 · Sayfa: 12-18 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.71
Tam Metin
Marka yöneticileri tarafından belirlenen ve yönetilen kurumsal marka, marka konumlandırma ve hedef pazar tanımlamaları doğrultusunda, güncel moda eğilimlerini de yansıtan koleksiyonların hazırlanmasında en önemli görev tasarım ekiplerine düşmektedir.Tekstil ve hazır giyim markalarında, koleksiyon hazırlanırken dikkat edilen önemli unsurlardan biri moda eğilimlerine olan uyumluluktur. Bu çalışma, tekstil ve hazır giyim sektöründeki tasarımcıların hizmet verdikleri markaların kurumsal kimliklerini, hedef pazar/müşteri profillerini ve marka konumlandırmalarını da dikkate alarak, güncel moda eğilimlerini analiz edip koleksiyon ile ilişkilendirmelerinde yol gösterme amacındadır.

Tokat-Pazar, Beyobası Hamamı

Arış · 2015, Sayı 11 · Sayfa: 3-11 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.64
Tam Metin
Günümüze harabe olarak gelen Beyobası Hamamı, Tokat ili, Pazar ilçesi, Sinan Paşa Mahallesi'nin batısında, Pazar-Zile yolunun kuzeyinde, Sarayönü denilen mevkide yer almaktadır. Banisi ve yapılış tarihi bilinmeyen eser, İvaz Paşa'nın Tokat Subaşılığının devam ettiği XIV. yüzyılın sonları ile 1412 yılına kadarki bir süre içerisinde buradaki diğer mimari faaliyetleriyle birlikte inşa ettirilmiş olmalıdır. Binanın enine sıcaklık düzenlemesine sahip olması da bu tarihlendirmeyi kuvvetlendirmektedir. Eserin duvarlarının çok az bir bölümü, sıcaklık ve halvet kubbeleri ile ılıklık mekânının tonozu ayaktadır. Hamam, ortası kubbeli, tek eyvanlı ve tek halvetli plân tarzı ile "ortası kubbeli, enine sıcaklıklı ve çifte halvetli" hamam tipinin farklı bir uygulamasıdır.

Korunması Gereken Bir Yerleşim Sadak Köyü: Salata Antik Kenti

Arış · 2015, Sayı 11 · Sayfa: 12-35 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.65
Tam Metin
Bu çalışmada Gümüşhane ili Kelkit ilçesine bağlı Sadak Köyü Satala antik yerleşiminin coğrafi ve tarihsel süreç içinde Kalkolitik dönemden günümüze fiziksel dokusunun oluşum ve değişim sürecine yer verilmiştir. Çalışma günümüzde Sadak Köyü içinde yer alan yüzey araştırmaları, kazı çalışmaları ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen Satala yerleşiminde tescillenen ve yerinde yapılan araştırmalarla tarafımızdan tescile değer görülen anıtların sınıflandırılarak incelenmesini, Satala yerleşimi örneğinden hareketle sit alanlarının ve bu alanlar içinde yer alan anıtların korunması için öneriler geliştirmeyi amaçlamaktadır. Makale ile Sadak Köyü Satala Antik yerleşiminde yapılan yüzey araştırmalarına ve daha önce gerçekleştirilen envanter çalışmalarına ilaveler yapılmış, Sadak Köyü ve Satala antik yerleşiminin bilinçli bir koruma anlayışı çerçevesinde korunması vurgulanmıştır.

Mersin-Mut İlçesi Yörükleri Kadın ve Erkek İç Giyimleri

Arış · 2015, Sayı 11 · Sayfa: 36-52 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.66
Tam Metin
Yörükler, Orta Asya'dan Anadolu'ya yerleşen ve günümüzde kısmen de olsa göçebe kültürünü devam ettiren oymaklardır. Günlük uğraşıları özellikle küçükbaş hayvancılık olan Yörüklerin, yaşam alanları dağlık bölgelerdir. Yörüklerin kültürel özelliklerinin şekillenmesinde bu uğraşıların ve yaşam şartlarının etkisi oldukça fazladır. Istar ve çulfalık dokuma yöntemleriyle, hayvanlardan elde edilen yün ve ürettikleri pamuktan giysilik-kefenlik kumaş, halı, kilim gibi çeşitli tekstil ürünleri oluşturmuşlardır. Yörüklerin giysi kültürleri incelendiğinde, giysi ve giyinme biçimlerinin yerleşik hayata geçişten etkilendiği fakat özellikle kadın giysilerinin belli bölgeler ya da oymaklarda gelenekler ve kültür değerleri açısından korunduğu görülmüştür. Mut yöresinde Yörük kadın ve erkekler, tene giyilen göynek ile iç donu, üzerine üçetek, cepken, altta şalvar veya çakşırdan oluşan giysiler kullanmışlardır. Bu giysilerin altın, gümüş veya bakır süslerden oluşan aksesuarlar ve belde ibrişim trablus kuşak ile birlikte kullanıldıkları görülmektedir. Bu çalışmada;Mersin Mut ilçesi Yörüklerine ait, ten üzerine giyilen iç giyim unsurlarından don ve göynekler ile donlara ait uçkurların tespit edilmesi, yöresel özelliklerinin belirlenmesi ve ulaşılabilen örneklerin tür, biçim, form, terzilik, kullanım şekli ve estetik özellikleri açılarından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için elde edilen don ve göyneklerin, yapım ve kullanım özellikleri ile teknik çizimleri de içeren belgelendirilmesi, kaynak kişiler tarafından aktarılan bilgiler doğrultusunda, bazı karşılaştırmalar ile yapılmaya çalışılmıştır. Seçilen konunun, Türk ve Dünya kültür tarihi açısından ilgili literatüre katkıda bulunması ve söz konusu kültür değerlerinin korunmasına katkı sağlaması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.

Isparta Müzesindeki Osmanlı Dönemine Ait Bakır Eşyalar

Arış · 2015, Sayı 11 · Sayfa: 53-72 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.67
Tam Metin
1800'lü yılların sonlarında Isparta'da çok çeşitli el sanatları ve sanat erbabı ustalar bulunmaktaydı. Çok sayıda ustası olan bu el sanatlarından biri de bakırcılıktır. 1850'li yıllarda Isparta'da evlerde kullanılan yemek takımlarının hemen hepsinin bakırdan olduğu bilinmektedir. 1900'lü yılların ortalarına kadar yaşayan bakır cezvecilik de işçilik yönünden oldukça önemli bir yere sahipti. Ispartalı bakır ustaları tarafından geliştirilen 20 çeşit cezve bulunmakta, ünlü Isparta bakır cezveleri yurtdışına bile gönderilmekteydi. Günümüzde 1985 yılında ziyarete açılan Isparta Müzesi envanterine kayıtlı olan 66 adet bakır eşya bulunmaktadır. Müze arşivinde muhafaza edilen bakır eşyaların genel ve bezeme özelliklerine, işleme tekniklerine yönelik herhangi bir araştırma bulunmamaktadır. Bu çalışmada Isparta Müzesindeki bakır eşyalar kullanım alanlarına göre; mutfak, savaş, süs ve banyo eşyaları olmak üzere 4 grupta incelenmiştir. Isparta Müzesi envanterine kayıtlı olan bakır eserler genel özellikleri, bezemeleri ve işleme teknikleri ele alınarak tanıtılmıştır.

Niğde Halı Pazarında Farklı Bir Melendiz Halısı

Arış · 2015, Sayı 11 · Sayfa: 73-80 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.68
Tam Metin
Niğde ili Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesinde önemli el dokuma halıcılık merkezlerinden biridir. Günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş halı pazarlarından olan Niğde Halı Pazarı varlığını devam ettirmektedir. Her Salı pazar kurulmakta üreticiler tarafından halı ve diğer düz dokumalar tüccar ve diğer alıcıya burada satılmaktadır. Bu makalede 2012 yılında yörede yaptığımız araştırma sırasında, Niğde halı pazarında rastlanan, Melendiz (çiftlik ilçesi) yöresine ait, 20.yy. ortalarında dokunmuş bir halı ele alınmıştır. Özgün bir kompozisyona sahip olan ve kayda değer olduğunu düşündüğümüz bu halı teknik ve desen bakımından ele alınmıştır. Halı zemini farklı tasarlanmış bölümlerden meydana gelmekte ve bu bölümlerde; cami mimarisi ile yöreye ait özgün bitkisel ve geometrik bezemeler yer almaktadır.

Bitlis Etnoğrafya Müzesinde Bulunan Düz Dokumalar

Arış · 2015, Sayı 11 · Sayfa: 81-95 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.69
Tam Metin
Geleneksel Türk El Sanatlarının zengin örneklerine sahip olan illerimizden birisi de Bitlis'tir. Dokumacılık tarihi eski bir geçmişe sahip olan Bitlis'te el tezgâhlarında yapılan dokumalar genellikle köylerde olmak üzere bazı evlerde ve müzede yerini korumaktadır. Bu çalışmayla, ilgili makamlardan gerekli izinler alınarak Bitlis Etnografya Müzesinde bulunan 15 adet düz dokuma örneği teknik, renk, desen ve kompozisyon özelliklerine göre incelenmiş, 10 örnek çalışmaya eklenmiştir. Bu çalışmada verilen düz dokumalardan dördü kilim, ikisi cicim, dördü de palazdır. İncelenen kilimlerin hepsinin ilikli kilim olduğu ve yün ile dokunduğu, cicim ve palazların yün ve kıl ile dokundukları görülmüştür. İncelenen düz dokumaların hepsinde siyah rengin, bunun haricinde kırmızı, beyaz, yeşil, pembe ve turuncu renklerin kullanıldığı görülmüştür. Araştırmada müzede bulunan düz dokumaların envanter kaydının tutulmadığı görülmüştür. Araştırma sonucunda, müzede sergileme ve depolama, restorasyon ve konservasyon konularında daha yoğun ve ayrıntılı çalışmaların yapılması gerektiği, müze yetkililerinin bir an önce yöresel düz dokumaların envanter kayıtlarını oluşturmaları, yöresel düz dokumalardan daha fazlasının müzeye kazandırılması, müzede bir etnolog ve tekstil uzmanının istihdam edilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.

Yün Halı İpliklerinin Boyanmasında Turunçgillerin Bazı Türlerinin Kullanımı

Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 14-24 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.57
Tam Metin
Bu çalışmada limon, portakal, mandalina ve turunç ağaçlarının yapraklarının bitkisel boyacılıkta kullanılabilirliğinin belirlenmesi ve yapılan boyamalar sonucunda elde edilen renklerle bir renk katalogu oluşturulması amaçlanmıştır. Bununla birlikte boyamalar sonucu elde edilen renklerin ışık, sürtünme ve su damlası haslık değerlerinin belirlenmesi de hedeflenmiştir. Araştırmada limon (C.limon L.), mandalina (C. reticulata Blanco), portakal (C. sinensis L.) ve turunç (C. aurantium L.) ağaçlarının kurutulmuş yaprakları kullanılarak, mordanlı ve mordansız olmak üzere toplam 68 boyama yapılmıştır. Mordanlı boyamalarda alüminyum şapı (Kal(SO4 ) 2 ), çinko klorür (ZnCl2 ), kalay klorür (SnCl2 ), potasyum bikromat (K2 Cr2 O7 ), sodyum klorür (NaCl), sodyum sülfat (Na2 SO4 ), sodyum sülfit (Na2 SO3 ), tannik asit (C76H52O46) olmak üzere 8 adet kimyasal madde mordan olarak %3 ve %5 oranlarında kullanılmıştır. Boyamalar sonucunda başta sarı rengin çeşitli tonları olmak üzere bej, kemik rengi, bal rengi, toprak rengi, hardal, kahverengi, gül kurusu, sarı-yeşil ve yeşil-kahve renkleri ile bu renklerin açık ve koyu tonları elde edilmiştir. Turunçgil yapraklarından elde edilen renklerin ışık haslığı değerleri 2 ile 7, sürtünme haslığı değerleri 1/2 ile 4/5, yaş ve kuru su damlası haslık değerleri ise 3 ile 5 değerleri arasında değişmektedir. Bu renklerin genel olarak ışık ve sürtünme haslık değerleri orta, su damlası haslık değerleri ise iyi düzeydedir.

Eskişehir İli Geleneksel Kadın Şalvarları

Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 26-33 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.58
Tam Metin
Ait olduğu toplum ve bulunduğu dönem ile ilgili önemli belge niteliği taşıyan giyim kuşam ürünlerinin her biri kültürel bir değer ifade etmektedir. Anadolu'nun her bölgesi kendine özgü nitelikleriyle zengin bir giyinme kültürüne sahip olmasına karşın, her bölgenin giyim kuşamını tamamlayan ortak giysi parçaları da dikkat çekicidir. Bu giysi parçalarından biri olan şalvar, her bölgenin gelenekselleşmiş giyim kuşamı içinde farklı biçim ve isimlerde yer almaktadır. Zamanın ruhuna yenik düşerek kullanımdan kalkan, diğer gelenekselleşmiş giysi parçaları gibi şalvarlar da özgün niteliklerini, dolayısıyla kültürel değerlerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıyadır. Geleneksel giyim kuşamın toplumun kültürel ve manevi değerlerini üzerlerinde taşıdığı, gelecekte bu kültürel miraslarımızın da yok olacağı düşünülerek, maddi kültür varlıklarımızın araştırılması, belgelenmesi, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılarak, yaşatılması gerekmektedir. Eskişehir ili geleneksel kadın şalvarlarının biçimsel özelliklerinin belirlenmesinin amaçlandığı bu çalışmada; Eskişehir'in Beylikova, Mihalıççık, Sivrihisar ve İnönü ilçelerinde araştırma yapılarak, ulaşılan şalvar örnekleri fotoğraflanmış, gerekli ölçümler yapılarak teknik çizimleri yapılmış, şalvarların kumaş, dikim, süsleme gibi biçimsel özellikleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, Eskişehir şalvarlarının torba (paçasız) kalıp formuna sahip olduğu ve farklı iki formda hazırlandığı, yapımında kullanılan kumaş miktarı ve süsleme özelliklerinin dikkat çekici olduğu belirlenmiştir