207 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Arış
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Taşpınar Örneklik Halıları

Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 52-59 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.61
Tam Metin
Halıcılık geleneksel Türk sanatlarımız içinde önemli bir yere sahiptir. Göz nuru ve el emeğiyle İlmek ilmek dokunan halılar geçmişten günümüze kalan kültür mirasıdır. Halıcılık 20. yüzyıl ortalarına kadar Türkiye'nin her bölgesinde hem satış hem de halkın kendi ihtiyaçları için sürdürülmüştür. 21.yüzyılda ise halıcılık bazı merkezlerde devam etmektedir. Aksaray ve çevresi Selçuklular döneminden günümüze kadar halıcılığı ile ünlüdür. Aksaray'a bağlı Taşpınar kasabasında kadınlar tarafından kurulan derneğin halı atölyesinde tezgâhlar çalışır durumdadır. Halı dokumacılığı orta yaş grubu kadınlar tarafından ek gelir kaynağı olarak yapılmaktadır. Taşpınar ve çevre köylerde dokunan halıların ortak özellikleri hammaddesinin saf yün olmasıdır. Taşpınar dokuyucuları halı desenlerini ezbere veya daha önceden dokunmuş, sadece motif (yangış-bezek) örnekleri içeren örneklik halılardaki motiflere bakarak dokurlar. Bu örneklik halılarda çeşitli motifler tekrar edebilecek bir rapor olarak dokunmuştur. Tarihi Taşpınar Halısını Yaşatma Derneği atölyesinde 8 adet örneklik halı tespit edilmiştir. Örneklik halılar, en yenisi 40 yıllık ya da daha eski olup, Taşpınar halılarının renk ve motif kataloğunu oluşturmaktadır. Taşpınar halılarında desenler bölgeye has ve orijinaldir. Halılarda hammadde olarak doğal yün ipliği, doğal boyar maddelerle boyanarak kullanılır. Bitkisel boyarmaddelerle yün boyama, görerek, uygulayarak öğrenilmiş ve geleneksel yöntemlerle günümüze gelmiştir.

Geçmişten Günümüze Erzurum’da Ehram (İhram) Dokumacılığı

Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 42-51 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.60
Tam Metin
Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Erzurum yöresinde, coğrafi yapı ve iklim şartları nedeniyle hayvancılıkla uğraşılmaktadır. Uzun ve sert geçen kış günlerinde soğuktan korunmak için yünden dokunan ehram giymişlerdir. Makalede, ehramın geçmiş ile günümüzdeki kullanımı hakkında bilgiler verilmiştir. Ehramın dokunuşundan, örtünme şekillerinden, ehram üzerinde kullanılan nakışların çeşitlerinden bahsedilerek çizimleri yapılmıştır. Çalışmada alan araştırmasının yanı sıra kaynak tarama yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda kitaplar, dergiler, makaleler, tezler v.b. bilgilerden ve görselleren yararlanılmıştır. Ayrıca Erzurumda yaşayan, tesadüfen ulaşılan kişilerle yüz yüze görüşme yapılmış, kullanılan ehramların fotoğrafları çekilmiş, çalışma ehramın günümüzdeki mevcut hali ile de desteklenmiştir.

Frig Vadisi’nde Bir Yerleşim: Kümbet Köyü

Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 72-111 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.63
Tam Metin
Bu çalışmada öncelikle köyün tarihsel süreç içerisinde fiziksel dokusunun oluşumuna yer verilmiştir. Bu bağlamda yerleşimin, topografik ve coğrafi konumu üzerinde durulmuş ve ayrıca Frig uygarlığından başlayarak; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşim sahalarını içine alacak şekilde fiziksel gelişimi tarihsel süreç içerisinde ele alınmıştır. İkinci bölümde, bölgedeki tescilli ve tescile değer tarihi anıtlar, kendi içlerinde sınıflandırılarak; Konya ve Eskişehir Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun almış olduğu kararlar doğrultusunda incelenmiştir. Son bölümde 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı kapsamında tarihi anıtların korunması için öneriler dile getirilmiştir

Eski Türkçede Dokumacılıkla İlgili Söz Varlığı

Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 82-91 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.54
Tarihte, hareketli bir hayat tarzına sahip olan Türkler için, kullandıkları eşyaların taşınabilir olması önemlidir. Bu yüzden gündelik hayatta hafif, yumuşak ve taşınması kolay olan eşyalar tercih edilir. Bu durum yünden ve deriden yapılmış eşyalara Türk kültüründe daha sık rastlanmasını açıklamaktadır. Taşınabilir eşyalar ve yün, deri gibi malzemeler söz konusu olduğunda, dokumacılık ve bununla ilgili söz varlığı Türk dili bakımından önem arz etmektedir. Bu çalışmada Eski Türkçe terimi altında Yenisey ve Orhun Yazıtları ve Eski Uygur Türkçesi metinlerinde kullanılan dokumacılıkla ilgili söz varlığının tespiti ve tasnifi yapılarak, Türk diline yönelik kültürel değerlendirmeler ortaya konacaktır. Böylelikle Eski Türkçe dönemine ait 20 çalışmanın taranmasıyla oluşan veriler üzerinden Çince, Soğdakça, Toharca, Sanskritçe (son dönemlerde Yunanca, Farsça ve Süryanice) kelimelerin bulunduğu görülecek ve Türklerin komşu kültürlerle ilişkilerini tespit etmede bir başlık daha açılmış olacaktır.

Malatya Yastık Halıları

Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 4-11 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.46
Tam Metin
Araştırmanın konusunu "Malatya Yastık Halılarında Teknik Özellikler" başlığı tanımlamaktadır. Anadolu'nun her yöresinde halı; farklı kullanım amaçları ile dokunmuştur. Bu kullanım amaçları bölgenin yaşam şekli ve iklim yapısı gibi hayatla bütünlük gösteren şartlar sonucunda ortaya çıkmıştır. Malatya yastık halıları geçmişte karasal iklimin getirdiği zorlu kış mevsiminde dokunan ve kullanılan dokumalar olmakla birlikte günümüzde sergilik olarak tanımlanan ev döşemelerinde yoğun talep üzerine üretilmektedir. Yörede, yastık halılar için genellikle ayrı çözgüler hazırlanmakta bazen de büyük dokumalar bittikten sonra artan çözgü ipleri üzerine eklenerek dokunmaktadır. Kullanılan malzeme, dokunan motif ve oluşturulan desenler, yörenin geleneksel kültürünü yansıtan özellikler taşıması nedeniyle araştırma konusunu önemli hale getirmektedir. Malatya yastık halılarının teknik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla araştırma konusu seçilmiştir. Malatya il merkezindeki müze ve evlerde bulunan yastık halı örnekleri araştırma konusunun evrenini oluşturmakta, benzer özellikler gösterenler arasından seçilen dokuz adet halı yastık da alınmaktadır. Araştırma metni; kaynak taramalarından elde edilen bilgilerden alıntılar, alan araştırması ile elde edilen görsel kayıtların analizleri, dokuyucularla yapılan mülakatlardan elde edilen, değerlendirmeler ve sonuçlardan oluşmaktadır.

Elazığ Müzesindeki Osmanlı Dönemi Eşik ve Seccade Halıları

Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 12-33 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.47
Tam Metin
Bu bildiride ele alınacak eşik ve seccade halıları, Elazığ Müzesinde bulunmaktadır. Halıların incelenmesinde, envanter numarası, müzeye geliş tarihi ve kimden satın alındığı, ebatları, hav yükseklikleri, düğüm sayıları, motif ve kompozisyon özellikleri belirtilmiştir. Halıların motifleri çizilmiş ve fotoğrafları çekilmiştir. Müzede incelenen sedir halıların atkı, çözgü ve düğüm ipliklerinde genellikle yün malzeme kullanılmıştır. İncelenen halılarda, ipliklerin boyanmasında çoğunlukla doğal, az olarak suni boyalar kullanılmıştır. Atkı ve çözgüler genellikle boyanmamıştır. İncelenen 5 adet halıda Türk (Gördes) düğüm tekniği kullanılmıştır. Halıların bir kısmı Elazığ ve yöresinde dokunmuş, diğer kısmı da bölgeye satılarak getirilmiştir. Şavak halıları olarak bilinen örnekler, yöreye has renk ve motif özellikleri taşımaktadır. İncelenen halılar 18. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında dokunmuştur.

Maya Dokumaları İle Türk Dokumaları Arasındaki Benzerlikler

Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 34-41 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.48
Tam Metin
Maya dokuma tezgâhlarının Anadolu ve Türk dünyasındaki benzerlikleri tekniği, kullanımı ile üretimin bezerlikleri ele alınacaktır. Bunlar arasında 'pedallı tezgâh','dastar', 'çözgü yüzlü dokuma', 'cicim', 'sumak', 'iliksiz kilim', 'kanaviçe' ve 'sarma' tekniği adı verilen usuller karşılılaştırılacaktır. Maya ip eğirme aletleri ile Türk dünyasında kullanılan aletler mukayese edilecek, benzerlikler gösterilecektir. Maya kilim ve halıları ile diğer dokuma teknikleri ile ortaya konulan ürünlerdeki motifler ile Türk motifleri mukayese edilerek benzerlikler sunulacaktır. Kültür taşıyıcı öğelerden en önemlisi olan sosyal hayatta iç içe bulunduğumuz, hayatın içinde kullandığımız halı, kilim ve diğer dokuma ürünleri ile içlerinde kullanılan motiflerin bezerliği bir tesadüf eseri midir yoksa bu kültürün sahiplerince mi öğretilmiştir, bu kültürün asıl sahipleri kimdir gibi sorulara cevap aranmaya çalışılacaktır.

Ardahan İli Damal İlçesi Düz Dokumalarından Örnekler

Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 42-51 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.49
Tam Metin
Doğu Anadolu bölgesinin kuzeydoğusunda yer alan Ardahan iline bağlı bir ilçe olan Damal, Orta Asya'dan Avrupa'ya göç eden Türk boylarının göç güzergahı olmuştur. Türkmen olan yöre halkı, Orta Asya Oğuz Türklerinden bu yana gelen zengin bir kültüre sahiptir.Bu zenginliğin başında, yöre halkının günlük ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptıkları düz dokuma örnekleri gelmektedir. Damal'da bundan yaklaşık on beş yıl kadar önce evlerde dokuma tezgahı bulunup ,dokuma yapılırken hayvancılığın azalması, hatta yok olmasıyla birlikte dokumacılıkta unutulmaya yüz tutmuştur. Bu bildiride düz dokuma kültürünün unutulmaya başladığı yörelerimizden biri olan, Ardahan ili Damal ilçe merkezi ve köylerinde yapılan araştırma sonucunda tespit edilen düz dokuma örnekleri tanıtılacaktır.Tespit edilen dokuma örneklerinin, düz dokumacılık literatürüne kazandırılması desen, kompozisyon ve teknik özelliklerinin verilmesi ile bu konuda yapılacak bilimsel çalışmalara katkıda bulunulması sağlanmış olacaktır.

Sarız (Kayseri) Yöresi Düz Dokumaları ve Günümüzdeki Durumu

Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 52-59 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.50
Tam Metin
Sarız ilçesinin eski adı köyyeri iken daha sonra Sarız şeklinde değiştirilmiştir. Sarız adının nerden geldiği konusunda yöre halkı: Sarı kız'dan geldiği, Sarız'ın içinden geçen ırmaktan aldığı, yörede yetişen Sarı Çiçek'ten aldığı şeklinde bilgiler vermiştir. Dokumacılık sanatı, Sarız Merkez'de,Yeşilkent kasabasında ve bazı köylerde hâlâ yapılmaktadır. Sarız merkez ve köylerinde dokunan düz dokumaları üç sınıfa ayırabiliriz: 1-Geleneksel Sarız Dokumaları 2-Değişik illerden gelerek Sarız'a yerleşen kişilerin, geldikleri yerlerdeki dokuma bilgilerini Sarız'a getirerek, uzun yıllar Sarız'da dokudukları dokumalar. 3-Son yıllarda düz dokumalara artan talepten dolayı Ticari amaçla dokunan dokumalar. Dokumalarda kullanılan ipler önceki yıllarda elde eğirilip, doğal boyalarla boyanmaktayken günümüzde ipler neredeyse boyalı şekilde ve hazır alınmaktadır. Sarma tip tezgahlar, her geçen gün yerini germe tip tezgahlara bırakmaktadır. Fabrikasyon ürünlere kolaylıkla ulaşılabildiğinden, geleneksel el dokumalarına ihtiyaç azalmış ve dokumacılık neredeyse yapılmamaktadır. Halı esnafının istediği renklerde, desenlerde dokumalar ücret karşılığı dokunmaktadır.

Carpet in the Aq Qoyunlu Turkmen Period

Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 60-67 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.51
Tam Metin
15.Yüzyıl ortalarında Teymuriler doğuda, Osmalılar batıda Ak Koyunlular ise ikisinin arasındaki bölgede hüküm sürmüşlerdir. Osmanlılar ve Ak Koyunlular arasındaki ilişkiler sayesinde Batı ile kurulan ilişkiler sonucunda Türkmenlerin sanatına dair çok değerli bilgiler, batılı büyükelçiler ve araştırmacılar vasıtasıyla, günümüze kadar gelmiştir. Örneğin Josafa Barbaro, Tebriz Heşt Behişt Sarayı'nın güzelliklerini anlatırken, anlatımında büyük bir ipek halıya işaret etmiştir. Kendisi, sanatsal ayrıntı vermemekle birlikte, elimizdeki örnekler incelendiği zaman, bu halıların genel özelliklerini ortaya koyan tipolojisi tarifleyebiliriz.Türkmen halılarının çoğu, haşye (bordür) leri Küfi süsleme deseni ile vurgulanmıştır; Ayrıca Selcuklu haşyesi olarak bilinen bu desenler, Selcuklu, İlhanlı ve Celayiriler zamanından kalmıştır. Küfi desenler sadece haşyede değil, zemin ve göbeklerde de kullanılmıştır. Türkmen halılarının genel tasarımı incelendiğinde; "halı yüzeyi" el yazmalarıyla doldurulmuştur. Haveran name ve hamse i nizami bu sözü edilen el yazmalarıyla süslenen halılar arasında sayılabilir. Halı yüzeyini kaplayan bu yazı çeşitleri, Filologlar için de ayrı bir paleografik araştırma konusudur. Safevi ve Osmanlı halıları belirgin bir şekilde Ak Koyunlu geleneğinden çıkarılarak kendi tipolojileri doğrultusunda sınıflandırılabilir. Zira çeşitli uygarlıklar Tebriz'i kendilerine başkent olarak seçmişlerdir. Zira Şah İsmail, İlhanlı, Al-ı Celayir, Kara Koyunlu ve Ak Koyunlu başkenti olan Tebriz'i aynı zamanda kendilerine başkent olarak seçmişlerdir. Bilindiği üzere, Sultan Selim Han, Çaldıran muharebesi sonrasında, çok sayıda Tebrizli sanatçıyı İstanbul'a davet etmiştir.