200 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Arış
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Manavgat İlçesi ve Köylerindeki Düz Dokumalar

Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 102-111 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.32
Tam Metin
İnsanlar, ihtiyaçlarını karşılamak için tabiatta bulunan malzemeleri kullanarak çok değişik ürünler ortaya çıkarmıştır. İhtiyacını karşıladığı, farklı fonksiyonları olan ürünleri çok farklı işlemlerle estetik ve göze hoş gelecek şekilde bezemişlerdir. Bunların en önemlileri de düz dokumalardır. Düz dokumalar yüzyıllardan beri insanoğlunun yaşamında geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Yörede yaşayan Yörükler tarafından da Manavgat ve köylerinde düz dokumaların oldukça yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir. Yörede bulunan dokumalarda tabii malzemeler (yün, kıl, pamuk… vb) oldukça fazla kullanılmıştır. Farklı alanlarda kullanılan düz dokumalar farklı tekniklerle dokunmuştur. Oldukça estetik bir şekilde hazırlanan bu dokumalar Yörüklerin göçlerini taşımada, eşya olarak evlerinde, genç kızların çeyizlerinde yıllarca kullanım alanı bulmuştur. Manavgat ve köylerinde Yörük kültürünün etkisiyle hayvancılıkla uğraşın sonucu yün ve kıl çok kolaylıkla temin edilmiştir. Dokumaların, evlerde hammaddeden taranan, eğirilen ve boyanan iplerle yapıldığı tespit edilmiştir. Düz dokumalarda bu malzemelerin oldukça geniş bir kullanım alanı bulduğu bu çalışma ile belgelenmeye çalışılmıştır. Bu dokumaların yapım teknikleri ve bezeme konuları tespit edilmeye çalışılmıştır. Bezeme konuları Manavgat merkez ile bazı köylerinde benzerlik, bazılarında farklılıklar göstermektedir.Çalışma hazırlanırken Manavgat ve köylerinde ulaşılan örnekler fotoğraflanıp konu ile ilgili kaynaklar taranmıştır. Kullanılan dokuma tezgâhları incelenmiştir. Malzeme, form, renk, bezeme konuları ve yöresel ürünleri kaynak kişilerden alınan bilgilerle literatüre eklenmesi amaçlanmıştır.

Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde Bulunan Bir Grup Etütlük Madalyonlu Uşak Halısının İncelenmesi

Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 86-101 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.31
Tam Metin
Ankara Vakıf Eserleri Müzesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2007 yılında kurulmuştur. Önceki yıllarda Ankara'da Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait küçük bir halı ve kilim sergi salonu bulunan Genel Müdürlük, Türkiye'nin dört bir yanından topladığı vakıf eserlerini Ankara'da bir müze kurarak sergileme kararı almıştır. Bu doğrultuda yapılan çalışmalar sonucu bugünkü müze binası, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 7 Mayıs 2007 tarihinde Ankara Vakıf Eserleri Müzesi adıyla hizmete açılmıştır. Müze'de etütlük ve müzelik olmak üzere toplam 90 adet Uşak Halısı bulunmaktadır. Bu halılar, Ankara'dan Hoca İbadullah Camii, Ahi Elvan Camii, Telli Hacı Halil Mescidi, İkişerefeli Camii, Sultan Alâeddin Camii, Hacı Arab Camii, Yozgat'tan Çapanoğlu Camii, Elazığ'dan Harput Sare Hatun Camii, Kastamonu'dan Nasrullah Camii ve Bursa'dan Yeşil Camii'den, ayrıca Samsun Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Manisa ve Kastamonu illerinden Müze'ye kazandırılmıştır. Bu çalışmada etütlük grupta yer alan 15 adet Madalyonlu Uşak Halısı incelenecektir. Halıların hammaddesi, çözgü ve atkı ipliklerinin büküm yönü, kat adedi, düğüm türü ve düğüm sıklığı gibi teknik özellikleri verilirken bu bilgiler görsel malzeme eşliğinde sunulmuştur.

Kadifekale’de (İzmir) Tevni Dokumacılığının Günümüzdeki Durumu

Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 74-85 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.30
Tam Metin
İnsan gücü ile çalışan tezgâhlarda, el emeğine dayalı yapılan dokumacılık, ülkemizde özellikle kırsal alanda geçim kaynağı ya da ikinci bir iş olarak yapılmaktadır. Geleneksel anlamda üretimi yapılan dokumaların başında halı ve tülü gibi havlı dokumalarla kilim, cicim, zili, sumak, palaz gibi düz dokumalar gelmektedir. Günümüzde yapılan yöresel dokumacılıkta (yaygılarda, ev- mekân tekstillerinde) bir taraftan toplumsal yapı ile dokumalarda kullanılan hammaddenin değişimi, diğer taraftan da kullanım alanlarının farklılaşması nedeni ile gittikçe üretimin azaldığı bir dönem yaşanmaktadır. Özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde el dokumacılığı, günümüze ulaşabilen ve bugün kısmen fonksiyonunu sürdürebilen bir uğraş alanıdır. İzmir'in Kadifekale semtinde yaklaşık 40 yıl önce Mardin'den göç eden aileler tarafından kondu (yer) tezgâhlarında yapılmakta olan Tevni dokumaları, yöresel özelliklerini koruyarak sürdürülmeye çalışılan dokumalarımıza örnektir. Atkı ve çözgüsünde Mardin'de yün iplik, İzmir Kadifekale'de ise akrilik iplik kullanılan bu dokumalarda daha çok lacivert, yeşil, sarı, beyaz ve kırmızı renk kullanılmaktadır. Bu çalışmada Tevni dokumacılığı tanıtılacak, kültürel ve güncel sorunları üzerinde durulacak ve günümüzde daha çok turistik amaç için üretilen bu dokumaların kazandığı yeni işlevleri üzerinde değerlendirme yapılacaktır.

Lâdik (Konya) Halıcılığının Günümüzdeki Durumu

Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 42-73 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.29
Tam Metin
Lâdik; Konya- Sarayönü'ne bağlı bir kasabadır. Halıcılık sanatı açısından önemli bir merkezdir. Lâdik halıları XVII. yüzyıl sonlarından itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu araştırma ile yüzyıllardır varlığını sürdüren ve çeşitli yayınlarda yer alan Lâdik halıcılığının günümüzdeki durumunu tespit etmek amaçlanmıştır. Günümüz Lâdik dokumalarının tür, teknik, renk, motif ve kompozisyon özellikleri alan araştırması ve gözlem metodu ile çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Ayrıca satış atölyelerinin problemleri, hammadde temini ve ürünlerin pazarlanması gibi önemli bilgiler belirlenmeye çalışılmıştır. Bugün Konya Etnografya Müzesi, Vakıflar Sahip Ata Müzesi, İstanbul Türk ve İslâm Eserleri gibi çeşitli müzelerde örnekleri bulunmaktadır. Bu araştırmada geleneksel özellik gösteren Konya Etnografya Müzesi'nde bulunan örnekler ile gelenekselliği kısmen devam ettiren son yüzyılda dokunan ve halen halkın kullandığı halıların teknik, desen, renk, malzeme özellikleri incelenmiştir. Son 50-60 yılda dokunan ve teknik, malzeme, motif, kompozisyon ve renk açısından farklılık gösteren ve günümüzde "Lâdik Halıları" olarak adlandırılan örneklerle kıyaslanarak, bu el sanatının yaşatılması ve gelenekselliğini koruması anlamındaki öneriler araştırmada önemle vurgulanmıştır.

Yozgat Halı Yastıkları

Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 112-121 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.33
Tam Metin
Yozgat ili, ilçe ve köylerinde 2004-2007 yılları arasında yapılan alan araştırmalarında yöreye has halı yastıklar tespit edilmiştir. Halı yastıklar Yozgat'ta ev döşemede kullanılan önemli unsurlardan biridir. 19.yy. sonu, 20. yy. başı dokunan bu yastıklar yörede makat denilen sedirlerde duvara dayalı olarak kullanılmaktadır. Yörede iki nesil önce kadınların kendi ihtiyaçları için dokuduğu halı yastıklar ticari kaygı olmadığı için orijinal desenlere sahiptir. Malzemesi el eğirmesi yün olan bu yastıklar Türk düğümü ile dokunmuştur. Halı yastıklar genellikle köşe-göbek denilen ¼ desen raporlu olmalarının yanında, birbirinden farklı özgün motiflere sahiptir. Damgalı ayak, nuskamuska, tırnaklı yapraklar, göl-gül vb. motifler sembolik, geometrik ve bitkisel konuludur.

Tatar Dilinde Halıcılık ve Dokuma Terimleri

Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 122-129 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.34
Tam Metin
Tarihçilerin ve arkeologların dediklerine göre Mogol saldırılarından önceki Bulgar'da el sanatları çok gelişmiştir. Dokuma işleri ve halıcılık da bunlardandır. Sanat tarihçisi F. Veliev Bulgar'da arkeolojik kazılarda halıcılık, yün ve keten işleme aletleri bulunduğunu bildirmektedir. Tatar dilinde halı terimlerinin çokluğu, yaygınlığı, çeşitliliği de halıcılık sanatının Tatar halkında eskiden beri bilindiğini açıkça göstermektedir. Tatarlarda havlı dokumalar üretme geleneği çeşitli sebeplerden dolayı bugüne kadar ulaşmamıştır. Düz, havsız dokuma daha çok yayılmıştır. Terimler örneğinde de bunu görebiliriz: kelimelerin çoğu kilim türlerini adlandırmaktadır. Tatar ağızları konumuza ait terimlerle ayrıca zengindir. Örnek olarak, адаwа, тулак, йапма, дируга kelimeleri ayrı ağızlarda kilim türleri adlandırmalarıdır. Tatar dilinin halıcılık ve dokuma terimleri sisteminde eş anlamlı, çok anlamlı sözcükler yaygındır. Terimlerin kullanılma ve yaygınlık alanını inceleyip türlü bölgelerde bu tür el sanatının yaygınlık alanını da belirlemek mümkündür. Terimlerin çoğu Tatar dilinin kendi söz varlığına aittir, ama alınma sözcükler de kullanılmaktadır.

Antalya - Döşemealtı’nda Kirkitli Dokumalar

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 4-19 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.15
Tam Metin
Bildirinin konusu, Antalya-Döşemealtında yer alan 20 köyde son 100 yıldan bu yana dokunmuş ve halkın bünyesinde olan Kirkitli Dokumalar üzerine 1987 yılında yapılan alan araştırmasından elde edilen sonuçları kapsamaktadır. Daha eski olan dokumalar müzeler, koleksiyonerler ve antikacıların elindedir. Döşemealtı köylülerinin birçoğu son yüzyılda bile göçebe hayatı sürdürmekteydi. Bu yaşantının göze çarpan unsurlarından en belirgin olanları, deve, davar ve koyun sürüleri, karaçadır ve alacıktır. Böyle bir yaşam süren insanlar dokumalarını da kullanımlarına en uygun olarak biçimlendirmişlerdir. Araştırmada kirkitli dokumaları dokuyanların bağlı olduğu aşiretler, kullanım alanları, boyutları, teknikleri, malzemeleri, dokundukları tezgah tipleri, desen ve renkleri, boyaları ele alındı. Günümüzde bunlardan hangilerinin yaşatıldığı, yaşatılmadığı ve nedenleri sorgulandı. Bu dokumalar hem kullanımda en uygun biçim ve ebadta, hem de kullanıldıkları mekanda en güzel dekor elemanlarıdır. Hiç bir dokuma gereksiz değildir. Desenleri açısından bakıldığında, aynı aşiret veya obalarda görülen dokumalarda desenler geleneğe uygun olarak hep aynıdır. Dokumaların her biri dokuyanların bağlı oldukları aşiretleri de işaret eder. Döşemealtı'nda değişik aşiretlerden oluşan köy grupları bulunmaktadır. Bunlar arasında yerleşik yaşama geçme süresi 200-250 yıl öncesinden başlayıp son 50-60 yıl öncesine kadar devam etmiştir. Eskiden yerleşen köylerde kilim dokuma bırakılmış sadece halı dokunmaktadır.Çünkü yerleşik yaşamda halının daha çok kullanım alanı vardır. Ayrıca dokudukları halılardan ihtiyaç fazlasını satıp gelir getirirler. Havsız kirkitli dokuma örneklerine son yerleşen köylerde daha fazla rastlanmaktadır. Bu gün havsız kirkitli dokumalar Döşemealtı'ndaki köylerde kullanımdan kalkmış ve dokunmuyor olsalar da onların oraya ait olduklarını tespit etmiş bulunuyoruz.

Halı ve Düz Dokuma Yaygılarla İlgili Araştırmaların Kazanımları, Sorunları Bunların Getirdiği Problemlerin Çözümüne Yönelik Bir Öneri

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 28-39 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.17
Tam Metin
Halı, kilim, cicim, sumak, zili vb. gibi isimlerle kirkitli dokumalar başlığı altında kümelenen iplik işlerinin (tekstil) Anadolu ve çevresinde gelişen Türk sanatında köklü bir geçişmişi ve zaman zaman güzel sanatlar düzeyine ulaşan örnekleri bulunmaktadır. Selçuklu Dönemi, Beylikler Dönemi ve Osmanlı İmparatorluğu Döneminden sonra Türkiye Cumhuriyeti Döneminde de süregelen, geleneksel bir sanat dalı olma niteliğini de taşıyan, bu engin sanat dalı üzerinde çeşitli ana bilim ve ana sanat dalları alanlarında yapılmış araştırmalar vardir. Ancak günümüze değin çok yol alınmış olduğu gözlenen kirkitli dokumalarla ilgili araştırmalar bazı problemlerin varlığına işaret etmektedir. Bu bildiride amacımız çeşitli araştırma ve yayınlardan oluşan seçme kaynakçanın değerlendirilmesine dayanarak bir durum saptaması yapmak, bu dalda ulaşılan bilimsel ve sanatsal düzeye katkıda bulunmak, bu bağlamda metodolojiden kaynaklanan sorunları çözebilmek için bu alanda uygulanacak kayıt sisteminde kullanılacak envanter fişlerinden farklı olan gözlem fişlerine dikkat çekmek ve danışmanlığında yapılmış bazı tezlerin gözlem fişlerinin kazanımı olan bir halı gözlem fişi örneği sunmak ve bu yolla aynı gözlem fişi kullanarak bu alanda doğru ve kalıcı kayıt yapma yönünde bir öneri yapmaktır.

Gazipaşa (Zili - Cicim - Sumak) Heybe, Torba ve Çuval Dokumaları

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 20-27 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.16
Tam Metin
Gazipaşa köylerinde 13.02.2008 - 30.03.2008 tarihleri arasında yapılan alan araştırması sırasında belgelenen Çobanlar, Karatepe, Sivaslı, İnceiz, Ilıca, Yeniköy, Karatepe, Öznurtepe, Çığlık Merkez, Yeşilyurt, Küçüklü Köyleri, Manavlı, Koçlar, Piladan ve Sarıcavurlar Mahallesi, Merkez Abitağa Konağı ve Halk Eğitim Merkezi'nde yöre halkının yiyecek ve giyeceklerini saklamak adına zili, cicim ve sumak tekniğinde dokunmuş heybe, torba ve çuval dokumaları bu bildiride boyut, kullanım alanı ve teknik özellikleri ile ele alınacaktır.

Afyonkarahisar’ın İğdeli ve Çatkuyu Köyü Camilerinde Bulunan Düz Dokuma Yaygılar

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 76-83 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.20
Tam Metin
Yörük kültüründe önemli bir yere sahip olan düz dokuma yaygılar gerek renkleri gerekse motifleriyle her zaman dikkat çekmiştir. Zorunlu iskan yasasıyla Karatekeli yörüklerinin bir kolu Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesi Çatkuyu ve İğdeli köyünü kurarak yerleşik hayata geçmiştir. Maalesef son yıllarda şehre yoğun göçün yaşanmasıyla hane sayılarının oldukça azaldığı bu iki köyde, yaklaşık 30 yıldır düz dokuma yaygıları üretilmemektedir. İki köyde de yaptığım alan araştırmasında yöreye ait düz dokuma yaygı örneklerini İğdeli Köyü Camii ve Çatkuyu Köyü Camisinde bulabildim. Teknik, iplik kalitesi, renk ve motif çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan, bende hayranlık uyandıran bu düz dokuma yaygılarının günümüzde dokunmaması oldukça üzücü. Teknik olarak daha çok zili, cicim ve ilikli kilim dokunmuş. İki yörenin de düz dokuma yaygılarının atkısı çözgüsü ve motif iplerinin oldukça ince ve kirmanda eğrilmiş yün ipi olduğunu tespit ettim. Buna bağlı olarak atkı ve çözgünün sıklığı da oldukça yüksek. Renklerde turuncu, kırmızı, mavi, yeşil, kahverengi, beyaz dengeli bir şekilde kullanılmış. Motifler de oldukça çeşitlilik göstermekte. Koç boynuzlu, it ayağı, keklik ayağı, kutulu, kutu kapağı, enikli tahta, pıtraklı, çakmak, dokuz göbek, göz, sandıklı, tay kulağı, kirmanlı tay kulağı, mızraklı bu motiflerden bazılarıdır.