200 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Arış
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Türk Halklarının Kültürel Mirasında Kompozisyon, Geleneğe Sadakat ve Yenilikçi Yaklaşımlar

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 44-53 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.4
Tam Metin
Azerbaycan geleneksel halıları uzun bir tarihsel gelişim sürecinin ürünleridir. Bu halılar Azerbaycan halkının kollektif kültürel hafızasının öğeleridir. Tarihte Azerbaycan dokumacıları birçok farklı ülkeye göçmüştür. Örneğin Türkiye'nin Kars ve Erzurum kentlerine göçen sanatçıların yeni vatanlarında geleneklerini korumaya çalıştıkları görülmektedir. Kervansaray ağı ile desteklenen ticari ilişkiler sayesinde Azerbaycan halı motifleri Konya, Balıkesir, İzmir, Gaziantep ve Kars gibi kentleri kapsayan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Sanatın gelişimi, sanatsal araçları, şekilleri, fikirleri, estetik ve tarihsel sembolleri ve metotlarını etkiler. Değişim gelenek temeli üzerinde bir gelişmeyle sağlanır. Bu çalışmada Azerbaycan resimsel halıları tasarım, semantik içerik ve sanatsal innovasyon yönlerinden İncelenmektedir. Aşk hikayesi, kahramanlık, mitolojik vb. içerikler taşıyan örnekler ortaya konmaktadır.

The Significance of Yellow Dyed Warps in Cairene Rugs and a Group of Ottoman Court Prayer Rugs

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 88-95 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.7
Tam Metin
Seljuk, Holbein ve Osmanlı Uşak halıları gibi Türk halılarında görünen çözgüler, genelde doğal rengi olan beyaz ya da kırmızı boyalıdır. Fakat "S" bükümlü ve asimetrik düğümlü olan Kahire halıları ve altın, gümüş telleriyle süslenmiş Osmanlı Saray seccade grubunda, sarıya boyalı çözgüler kullanılmaktadır. Sarıya boyalı çözgü kullanılmış olan başka halılar ise, aynı teknik özelliklerini taşıyan Memluk halılarıdır. Çözgülerinde kullanılan sarı boya maddelerinin menşesini incelediğimizde, Memluklerin, Akdeniz'de kolayca bulunabilen boyacı sumağı bitkilerinden çıkan Fisetin boya maddesinin dışında, Iran, Afganistan ve Kuzey Pakistan, Hindistan bölgelerinden elde edilen Iran Larkuspur bitkilerinden çıkan Ouercetin, Isorfıamnetin ve Kempferol boya maddesi ile özel boyanmış yünleri, ya da boya bitkilerini özel olarak Mısır'a getirdiklerini anlıyoruz. Kahire ve Osmanlı Saray Seccadelerindeki sarı çözgülerin ise, Doğu Akdeniz ve Güneybatı Asya'da yetişen meşe ağacından çıkan Tannin boya maddesi ile boyandığı ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, tarihsel kaynakları incelediğimizde, dokuma çözgülerini sarıya boyamanın nedeni olarak, halının değerini arttırmak amacıyla, çok değerli olan altın ve gümüş telleri yerine, çözgüyü sarı rengine boyatarak halıya kullanmış oldukları düşünülmektedir. Doğu'daki altın telleri kullanma geleneğinden kaynaklanmış olan bu kültür, Türkler ve Moğolların İslam ülkelerine yayılmaları ile birlikte Memluklere geçtiğini ve Sultan I. Selim'in Mısır'ı zapt ettikten sonra, bu geleneğin Osmanlılar tarafından da devam ettirildiğini söyleyebiliriz.

Konya'da Cumhuriyet Döneminde Dokuma Faaliyetleri

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 54-71 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.5
Tam Metin
Konya, dokumacılık konusunda önemli bir merkezdir. Dokuma faaliyetlerinin tarihi neolitik döneme kadar dayanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde çeşitli örnekler vermiş olan Konya dokumacılığı Cumhuriyet döneminde de önemli bir yere sahiptir. Araştırmada Cumhuriyet döneminden günümüze kadar olan süreçte Konya'da satılmak üzere elde üretimi yapılan dokumalar ve Cumhuriyet döneminde ticari bir sektör niteliğinde olan dokuma faaliyetleri ve dokumacılığın bu dönemdeki genel özellikleri ele alınmıştır. Hammadde temini, iplik elde edilmesi ve renklendirilmesi, dokuma teknikleri, genel desen özellikleri ulaşılabildiği ölçüde değerlendirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca bu dönemde Konya'da faaliyet gösteren işletmeler hakkında bilgi verilmiştir. Konya ve çevresi dokumacılığı hakkında yapılan araştırmalar, çoğunlukla bölgesel alan araştırmaları şeklinde hazırlanmıştır. Bu çalışma ile Konya'da Cumhuriyet dönemi dokumacılık faaliyetleri bir başlık altında toplanarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmada, bu konuda yapılan çalışmalar incelenmiş, hayatta olan kaynak kişilerden bilgi alınmaya çalışılmış ve halen faaliyet gösteren işletmelerden yararlanılmıştır. Bu süreçte Konya'da açılan kurslar, yürütülen projeler, ticari faaliyetler araştırmaya kaynak oluşturmuştur. Bu değerlendirmeler sonucunda Konya'da Cumhuriyet dönemi el dokumacılığı konusunda genel bir tablo oluşturulmaya çalışılmıştır

Karapınar (Konya) Yöresi Göbekli Halıları

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 72-87 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.6
Tam Metin
Karapınar, halıcılık adına önemli eserler üretmiş dokuma merkezlerimizden birisidir. Karapınar halıları, halılara işlenmiş motiflere göre çeşitli isimler almışlardır. Bunlar arasında en bilinenleri, Direkli Karapınar, Göbekli Karapınar ve Karapınar'ın Ladik modelidir. Göbekli Karapınar halılarında, zeminde bir ya da üç tane göbek görülür. Bu göbeklerin zemine işlenişi, cilt sanatında görülen şemse ve salbek düzenlemesini andırır. Halıları çoğunlukla tarak motifinin işlendiği tek bir kuşak çevreler. Halının kısa kenarlarında ise ev tasvirinin işlendiği ince şeritler yer alır. 18. yüzyıl Karapınar halılarında kompozisyonda genel bir sadelik hakimdir. 19. yüzyıl halılarının göbek ve kuşakları kalabalıklaşır ve farklı yörelerin desenleri görülmeye başlar. 19. yüzyıldan itibaren diğer yörelerimizin pek çoğunda olduğu gibi özelliklerini yitirmeye başlamış, günümüzde ise yok olma noktasına gelmiştir.

XVI. Yüzyılda Alâiye Sancağında Dokuma ve Tekstil Sanayisinde Kullanılan Ürünlerin Üretimi

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 96-101 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.8
Tam Metin
Alanya, antik çağda Coracesium adıyla Perge, Side ve Aspendos gibi önemli şehirleri ile birlikte Pampfıylia bölgesinde yer almaktaydı. Alâiye 1221 tarihinde Anadolu Selçuklu sultanı Alâeddin Keykubad tarafından feth edilerek Türk hâkimiyetine girdi. Şehir Selçuklu hâkimiyetine girmesi ile birlikte uluslararası ticarette Selçuklu Devletine yeni bir güç katdı. Alanya 1471 tarihinde OsmanlI hâkimiyeti altma girdikten sonra da eski ekonomik ve ticari önemini korumaya devam etti. Diğer Anadolu şehirleri gibi Alâiye ve çevresinde de üretilen önemli ürünler arasında tarım ürünleri gelmektedir. Bu ürünler Alâiye'de tekstil ve dokuma sanayisinin gelişmesinde katkı sağlamıştır. Bunlar arasında yün, pamuk ve keten tohumu gibi ürünleri sayabiliriz. Hayvancılığın da önemli bir geçim kaynağı olması sebebi ile hayvandan elde edilen yün, tiftik gibi ürünlerin de tekstil sanayisinde kullanılmasını sağlamıştır. Bu çalışmamızda XVI. yüzyılda Alâiye sancağında üretilen ve tekstil sanayisinde kullanılan ürünlerin üretim durumları ile birlikte tekstil sanayisinde kullanılan yan sanayi ürünleri üzerinde de durmaya çalışacağız. Çalışma konumuzun kaynağını 1500 yıllarını kapsayan 990 numaralı tahrir defteri ile 1555 yıllarına ait 172 numaralı tahrir defteri oluşturacaktır.

Kutören'de (Ereğli-Konya) Bulunan Halılar, Tasarım Özellikleri ve Bir Örnek

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 102-109 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.9
Tam Metin
Orta Asya'dan, günümüze anadan kıza öğretilerek gelen dokumalarımız, kültürümüze olan bağlılığımızın nişanesi olarak bazı bölgelerimizde Türk kadını tarafından, büyük bir inançla üretilmeye devem etmektedir. Tüm yaşamlarını içinde barındırdıkları, çadır, çeyiz, beşik, kefen, gibi kullanım malzemelerini, doğada bulunan tüm renklerle bezemişlerdir. Bunlar; kadın atalarımızın bize, geçmişin tespiti, aidiyet duygumuzu, kimlik, kişilik onurumuzu kısaca özgünlüğümüzü, tüm dünyaya tanıtmak amacıyla miras bıraktıkları hazinelerimizdir. Dolayısıyla tanıtımı, korunması biz araştırmacı tasarımcıların da vazifesidir. Ayrıca gençlerimize, teknolojinin yarattığı ticari rekabetle sunulan doğal olmayan kimyasal içerikli bir sürü halı benzeri ürünlerin yerine, evlerimizde geleneksel, doğal, sağlıklı ve bizim olan şaheserlerimizin, kullanılmasını da özendirmek görevimiz olmalıdır. Yukarıda özetlediğimiz sebeplerle yaptığımız çalışmamızda, Konya- Ereğli- Kutören kasabasında bulunan evlerde, Karkınlar, Çökelikler, Akdoğan, Akkaşlar, Akkoyunlular isimli Türk boylarına ait olduğunu düşündüğümüz, on beş dokuma örneğine ulaşıp, katalogladık. Elyaf, teknik, tasarım özelliklerini ele aldık. Renklerini tespit ettik. Kullanım yerlerini belirledik. Bu çalışmamızda da yok olmasından endişe duyduğumuz halılardan, bir örnek alarak tanıtımını yapmaya çalıştık.

19. Yüzyıl Osmanlı Halıcılık Eğitiminde Hereke Fabrika-i Hümayunu Modeli

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 136-143 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.13
Tam Metin
Türk halı sanatının Osmanlı dönemi Altaylardan Anadolu'ya uzanan tarihî süreci ve kültürel birikimi yansıtır. Bu bağlamda devletin ilk dört yüz yıl boyunca devam eden yükselişine paralel olarak, hah sanatı gelişme göstermiş ve çeşitliliği artmıştır. Ancak Batı dünyasında bilim ve tekniğe dayalı olarak gelişen yeni medeniyet, her alanda olduğu gibi Osmanlı sanatlarını da zor durumda bıraktı. Bilhassa sanayi devrimi ile dokumacılık sektörü yeni bir sürece girdiği için, OsmanlI halıcılığı derinden etkilendi. Bu sebeple, 19. yüzyılda sürdürülen modernleşme çabalarına dokumacılık da dâhil edildi. 1843'de Hereke'de açılan fabrika ile dokuma ve hah sanayi teşekkül ettiği gibi, zamanla sektör açısından bir eğitim merkezi hâline geldi. Yürütülen çabalar neticesinde taşrada birçok halıcılık merkezi ortaya çıktı. Verimliliğini yitiren bazı eski merkezler ihya edildi. Kız Sanayi Mektepleri ile Kız Rüştiyelerinde yapılan halıcılık eğitimi desteklendi. Ayrıca halıcılık sanatında başarılı ve üstün hizmetleri olan kimselere, hükümet tarafından Sanayi Madalyası verildi. Böylece Hereke Fabrika-i Hümayunu merkez alınarak, öğrencilere, erişkinlere, özel teşebbüs personeline halıcılık eğitimi veren, kaliteyi artıran ve istihdam imkânı yaratan bir model oluştu.

Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Halı-Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anasanat Dallarında Eğitim Amaçlı Doğal Boya Laboratuvarı Kurmanın Gerekliliği

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 110-119 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.10
Tam Metin
Lisans ve yüksek lisans eğitimlerinde, öğrencilere derslerde alt yapı oluşturmak ve araştırma yapma imkânı sunmak amacıyla "Doğal Boya Laboratuarı" kurmanın gerekliliği konulu bildiri ele alınacaktır. Teknolojinin gelişmesiyle yok olmaya yüz tutmuş bitkisel boyalar ve boyama yöntemleri, Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Halı-Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anasanat Dalına kurulması planlanan bu laboratuarla, öğrencilere, Türkiye'de kullanılan doğal boyaların liflere uygulanmasındaki çeşitli yöntemleri, geleneksel yöntemlerle yapılan boyamaları ve kullanılan malzemeleri, alanda yapılan araştırma verilerine göre öğrenme fırsatı sunacaktır. Öğrenciler bu laboratuarda öğrendikleri teknik bilgileri uygulama fırsatı bulacaklar. Bölümlerde verilen dersler ve içerikleri, laboratuarda kullanılacak araç-gereçler, uygulanabilecek testler ve teknolojik gelişmeler anlatılacaktır. Ayrıca doğal boyaların kullanılmasının avantajları, dezavantajları, önemi ve boyanan iplerin kalitesine etkileri karşılaştırmalı olarak irdelenecektir.

Osmanlı Sarayı için Dokunmuş Yer Yaygıları

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 120-127 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.11
Tam Metin
Topkapı Sarayında ipekli yer yaygılarından oluşan önemli bir koleksiyon bulunmaktadır. OsmanlIlarda halkın toplu olarak katıldığı zafer kutlamaları, şehzadelerin sünnet ve sultan hanımların evlilik düğünlerinde, yazlık göçlerde, savaşlarda, avlarda kurulan muhteşem çadırlar böyle ipekli yer yaygıları, perdeler, sedir örtüleri ve yastıklarla süslenirdi. Bu dokumalarda geleneksel halı ve kilim desenlerinin kullanıldığı görülür. İpekli dokumaya ayrıca kılaptan denilen altın ve gümüş alaşımlı tel katılarak zenginliği arttırılmıştır. Uşak halılarının şemalarını taşıyan ipekli yaygılar, Saray kilimlerinin deseninde olanlar, çengelli baklava şekilleriyle karakteristik geleneksel kilim deseninde olanlar vardır. Ayrıca Sakız Adası ve Tunus'un Osmanlı dönemi ipekli mefruşatı, son dönem Suriye, Hereke üretimi olan dokumalar tanıtılacaktır.

Anamur Müzesi'nde Bulunan Çuvallar

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 128-135 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.12
Tam Metin
Anamur, tarihin değişik zamanlarında hüküm süren milletlere, uygarlıklara sahne olmuş ve bu uygarlıkların izlerini bugün bile görmenin mümkün olduğu, yeşil ve mavinin kucaklaştığı şirin bir Akdeniz kentidir. Geçmişi Antik Çağlara uzanan Anamur ilçesinin antik adı Anemurium'dur. İlçe adını bu eski şehirden almıştır. Müze, 1960 yılında Amerikalı ve Kanadalı arkeologların Anemurium antik kentinde başlattıkları kazılarda ortaya çıkan eserlerin sergilenmesi amacıyla yaptırılmış ve 1992 yılında da ziyarete açılmıştır. Müzenin etnografya bölümünde yöresel düz yaygılar da sergilenmektedir. Anamur, "Bönce", "Çigni", "Düşük", "Ala", "Aynalı" ve "Boncuklu" olarak isimlendirilen kilimlerle tanınmıştır. Anamur Müzesi (Mersin) koleksiyonunda bulunan çuval örnekleri, teknik, motif, vd. yönlerden ele alınarak bu tebliğ kapsamında incelenecektir.