207 sonuç bulundu
ANAMUR İLÇESİ BAHŞİŞ KÖYÜNDE KOLANLARIN KULLANIM ALANLARI*
Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 54-73 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.148
Özet
Tam Metin
Anadolu’da Yörük hayatının vazgeçilmez bir parçası olan dokumacılık, geçmişte olduğu gibi günümüzde de el sanatları alanındaki önemini korumaktadır. Dokuma kültürü, ait olduğu toplumun yaşam şartlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kolan dokuma, geleneksel Türk el sanatları çeşitlerinden biri olan dokumacılık sanatı içinde önemli bir yer tutmaktadır.
Anadolu’nun hemen hemen her yöresinde dokunan ve kullanılan kolanlar; evlenecek olan genç kızların çeyizlerinde bulunmakta, taşımada kullanılan dokumalarda sap ve kulp görevi görmekte, bebek beşiği bağlamada, bebeği sırtta taşımada kullanılmakta, giysilerde süsleme aracı olmakta ve daha birçok alanda kullanım alanı olarak yerini korumaktadır. Kolanların yapıldığı ve kullanıldığı yörelerden biri de Anamur ilçesine bağlı Bahşiş köyüdür. Bahşiş köyünde kolanlar; dokumanın uzunluğuna göre mesafesi ayarlanan ve yere çakılan iki çubuğun oluşturduğu basit yer tezgâhında dokunmaktadır. Yörede kolan dokumacılığın; hammaddesi, rengi ve deseni bazı farklılıklara uğrasa da teknik olarak bir değişime uğramamıştır. Eski dokumalar, doğal boyalarla renklendirilen yün iplikler ya da doğal renkte eğrilen kıl ipliklerden oluşurken, günümüzde ise kimyasal boyalarla renklendirilen hazır ipliklerin de kullanıldığı görülmektedir. Bu araştırmada, Anamur Bahşiş köyünde halen dokunmakta olan veya var olan kolanların dokumaların kullanım alanları örneklerle incelenmiştir.
Modern yaşamın getirdiği gelişim ve değişimler el sanatlarında, özellikle de dokumacılık sanatında önemli bir yeri olan kolan dokumada değişimlere sebep olmuştur. Bu değişim Bahşiş köyünde, geçmişte daha çok dokunan kolanların günümüzde daha az kişilerce dokunması sonucu unutulmaya başlaması sonucunu doğurmuştur. Bu olumsuz değişim, kolanların kullanım alanını da olumsuz etkilemiştir. Bu dokumalar, yöre kadınları tarafından halen az da olsa dokunmakta ve kullanılmaktadır.
DOKUMA RESİM SANATINA KİLİM TEKNİĞİ İLE FOTOGERÇEKÇİ YAKLAŞIM
Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 98-121 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.150
Özet
Tam Metin
Tarihi, antik uygarlıklar dönemine dayanan dokuma resim, farklı coğrafyalarda ve dönemlerde birçok medeniyet tarafından biri birine yakın tekniklerde üretilmiş ve tekstil sanatlarında konumlandırılmış bir disiplindir. Kimi kültürlerde geleneksel formunu yüzyıllarca korumuş, Avrupa ülkeleri gibi kimi kültürlerde ise köklü değişimlere uğrayarak çok farklı üsluplarda üretilmiştir.
Avrupa ülkelerinde, özellikle 13.yüzyıldan sonra üretilen dokuma resimler incelendiğinde hayli kompozisyon çeşitliliği ve zengin resimsel öğelerle karşılaşılır. Mozaik resimlerde, duvar resmi ve ya yağlıboya tablo resimlerinde olduğu gibi dokuma resimlerde de dünyayı ve nesneleri mümkün olduğunca gerçek görünüşleriyle dokumayı amaçlamışlardır.
Dokuma resim üretiminde dokuyucular ve tasarımcılar tıpkı yağlıboya resimlerinde olduğu gibi, fotogerçekçi görünümü yakalayabilmek için değişik teknikler denemişlerdir. Fakat günümüze kadar, üretilmiş birçok çalışmanın fotogerçekçi resme olan mesafesi hep aralık kalmıştır. Fotoğrafik görüntünün dokuma resme uygulanabilirliğinin araştırılması bu çalışmanın odak noktasıdır.
Bu çalışma kapsamındaki yapılan araştırma ve uygulama çalışmaları, bilgisayar ortamında hazırlanmış imgelerin bir dizi sayısal sistemde, geleneksel tekstil malzemeleri inşa edilerek fotoğrafik görünümde dokuma resimler üretmeyi hedeflemiştir. Söz konusu dokuma resimleri oluştururken, bilgisayardan yardım alarak, dizilimleri belirlenmiş işlemler doğrultusunda hareket edilmiş ve yapılan çalışmaların aşamaları detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
KARS İLİ ARPAÇAY İLÇESİ KOÇ KÖYÜ HALI YASTIKLARI
Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 74-97 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.149
Özet
Tarihi çok eski dönemlere varan, köklü bir geçmişe sahip olan Kars ve çevresinde yıllar boyu halı, kilim gibi çeşitli dokumalar yapılmaktadır. Geçmişte köylünün geçim kaynağı ve kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla dokuduğu halılar sağlamlığı ve renklerinin parlaklığı ile dikkat çekmektedir. Türkiye’de halıcılığın sadece yaygı ve seccade olmadığı bilinmekle birlikte, gözardı edilen halı örnekleri arasında halı yastıklar da gelenekli ev döşemede önemli bir yer tutmaktadır.
Kars yöresinin yaygın dokumalarından biri olan halı yastıklar, yer minderinde ve sedirde duvara dayalı olarak kullanılmaktadır. Malzemesi el eğirmesi yün ip olan yastıklar Türk düğüm tekniğiyle dokunmuştur. Halı yastıklarda çoğunlukla köşe-göbek denilen 1⁄4 desen raporlu bitkisel ve geometrik motifler yer almıştır. Yastıkların zemin motifleri genellikle dörtgen, altıgen veya sekizgen formludur. Yörede halılar; kancalı, çengelli, yıldız gölü, çiçekli, aşıklı göl gibi yöresel isimlerle adlandırılmaktadır. Zemin boşlukları; çiçek, yıldız, kuş, beştaş, ceylan, çakmak, muska, baklava ve göz motifleriyle süslenmiştir. Halı yastıkların içi yün dolguludur.
Bu araştırmanın amacı; Koç Köyü’nde dokunmuş halı yastıkların teknik, renk, motif ve kompozisyon özellikleri bakımından tanıtılmasıdır. Ayrıca literatürde rastlanan Türkiye içindeki halı yastıklarla benzerlikleri belirlenmeye çalışılmıştır. 2018 yılında alanda toplanan veriler, köylü halktan kaynak kişi ve halı dokumacıların verdiği bilgiler doğrultusunda eser inceleme formları hazırlanmıştır. Bu veriler doğrultusunda teknik ve desen özellikleri belirlenmiş, motiflerin teknik çizimleri yapılmıştır.
GÜRCİSTAN VE KONYA KİLİMLERİNDE YANIŞ (MOTİF)
Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 42-55 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.133
Özet
Tam Metin
El sanatları milletlerin kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir. Dokumacılık ise dünyanın en eski sanatlarından birisidir. Zemin tekstilleri içerisinde Türk dokumalarının tarihi kökeni çok eskidir. Türkler gittikleri her yere kültürlerini de taşımışlardır. Hayvancılıkla uğraşan eski Türklerin kültürlerinde de doğal olarak dokumacılık sanatı önemli olmuştur. Bu dokumalar aynı zamanda milli kültür ürünüdür. Orta Asya kökenli Türk dokumaları günümüze kadar önemini korumuştur. Kilim, halı kadar dayanıklı değildir. Daha çok 15. yüzyıl ve sonrasına ait örnekler günümüze gelmiştir. Yakın coğrafyalarda yaşayan Gürcülerin ve Türklerin kültürel bir etkileşim içerisinde olmaları çok doğaldır. Dokumacılık sanatında yüzyıllardır önemli eserler üreten Türkler, başka milletlerin kültürlerini de etkilemiştir. Asıl ataları Hititler ve Subarlar olan Gürcüler güney Kafkasya'da Karadeniz'in doğu kenarında yer alan coğrafyada etkili bir kültüre sahiptirler. Gürcüler eskiden beri Güney Kafkasya, Karadeniz ve Hazar Gölü (Denizi) arasında bulunan topraklarda yaşamışlardır. Gürcülerin yaşadığı topraklar tarihte bazı zamanlarda Hun, Hazar, Kıpçak, Selçuklu ve Osmanlı gibi Türk devletlerinin egemenliği altında kalmıştır. Gürcistan, Türk dünyası ve Türkiye'nin de var olduğu bir coğrafyadadır. Dolayısıyla Gürcistan ve Türkiye'de ortak kültürel izlere de rastlanmaktadır. Kilimler ortak kültürel işaretlere sahiptir. Gürcistan ve Anadolu Türk kilimlerinde de benzer motifler vardır. Gürcistan'da dokunan bütün kilimlerde bu benzerlik kolayca görülmektedir. Bu benzerlik sadece motiflerde yoktur. Dokuma tekniği olarak da Gürcü kilimleri Türk dokumalarıyla aynıdır. Bu araştırmada Gürcistan kilimlerinden yedi tanesi incelenecektir. Söz konusu olan kilimler Batum ve Tiflis'te evlerde ve iş yerlerinde tespit edilmiştir. Bu yedi adet kilim dört farklı desen şemasından oluşmaktadır. Araştırmada Gürcistan kilimlerinin desen ve teknik yönleri ele alınacaktır. Konya ve Gürcistan kilimleri arasındaki desen, renk özellikleri daha çok motif bakımından karşılaştırılacaktır.
HAKKÂRİ’DE EVLİLİKLE BAĞLANTILI GELENEKLERİN EL SANATLARINA YANSIMALARI
Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 26-41 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.132
Özet
Tam Metin
İnsanoğlu geçmişten bu yana düşünce, inanış ve hislerini farklı çizgi ve motiflerle farklı unsurlar üzerine aktarmışlardır ve bunlar arasında el sanatları eserleri önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, koyun yetiştiriciliğinin yaygın olduğu Hakkâri yöresinde dokunan ve örülen el sanatları unsurlarında da bu geleneği belirgin bir şekilde görmek mümkündür. Yün çorap gibi örgü eserlerde genellikle birer motifle karşı tarafa duygu ve düşünceler aktarılırken, birçok motifin oluşturduğu kompozisyonun yer aldığı kilim gibi dokumalarda ise bir hikâyeye yer verilmektedir. Bu mesaj ve hikâyelerde bolluk, bereket, sevgi, aşk, evlilik, aile, bağlılık ve sadakatin yanı sıra yaşamı olumsuz yönde etkileyebilecek faktörlere karşı onu koruyan, ona kalkan olan bezemelere de yer verilmektedir. Diğer taraftan, bu sıralanan temaya sahip benzer motifleri birçok toplumun sanat unsurları üzerinde görebilmek mümkündür. Bu motifler sahip oldukları anlamlar bakımından toplumdan topluma ve bölgeden bölgeye benzerlikler yanında farklılıklar da taşıyabilmektedirler. Hiç kuşkusuz bunda her bir toplumun ve yöreye ait geleneklerin, inançların ve kültürün önemli bir payı vardır. Hakkâri yöresinde evlenme ile ilgili geleneklerde, bir kişi sevdiğine duygularını sözlü ifade etmek yerine birbirlerine ayna, tarak, gerdanlık, küpe vb. unsurları veya bunlara ait motiflerin üzerinde yer aldığı bir el sanatı eserini hediye eder. Bu çalışmada, Hakkari yöresi örgü ve dokuma eserleri üzerinde yer alan evlilik-aile gelenekleriyle bağlantılı motifleri de dahil ederek bölgenin kültürel ve sanatsal unsurlarının tanıtılması ve korunmasına yönelik yapılacak bilimsel çalışmalara katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.
NİĞDE KIZILCA KASABASI DÜZ DOKUMA ÖRNEKLERİ
Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 4-25 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.131
Özet
Tam Metin
Niğde ili geçmişten günümüze önemli geleneksel dokuma merkezlerinden biridir. Halı dokumacılığı ile bilinen yörede düz dokuma da yapılmaktadır. Yörük kültürü ile yapılan dokumalar günümüzde yöreye bağlı köy ve kasabalarda az da olsa halen devam etmektedir. Dokumacılığın devam ettiği kasabalardan birisi de Niğde iline bağlı Kızılca kasabasıdır. Bekdik yörüklerinin kasabaya göç edip yerleşmesiyle burada bu kültür etkin hale gelmiş incelenen dokumalarda geçmişten günümüze gelinceye kadar yöre kadınları tarafından bu kültür ile dokunmuştur. Bu çalışma ile yöresel ve kültürel özellikler taşıyan Kızılca kasabası düz dokumalarının günümüzdeki durumu, üretilen ürünlerin çeşitleri ve teknikleri, renk, motif özellikleri belirlenerek 30 adet düz dokuma incelenmiş, yöresel nitelik taşıyan örneklerin yaşatılması konusunda dikkat çekilerek bilimsel bir doküman hazırlanması amaçlanmıştır. Her bir düz dokuma örneği eser inceleme formu ile analiz edilerek yorumlanmıştır. Ayrıca ürünler benzer teknik ve kompozisyon özelliğine göre gruplandırılmıştır. Dokumacılığın aktif bir şekilde devam etmediği yörede; teknik, renk, motif ve kompozisyon özelliklerinin gelecek kuşaklara aktarılması dokuma kültürünün devamlılığı ve canlı tutulması açısından önem arz etmektedir.
OSMANLI ASKERÎ TEŞKİLÂTI ÜNİFORMALARININ TEZYÎNATI VE MÂLİYETİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 56-77 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.134
Özet
Tam Metin
Osmanlı İmparatorluğunun ihtişamlı tarihî boyunca kuruluşundan son devirlerine kadar sultanların giyim-kuşamı, devlet idâri teşkîlâtının giysileri, tören giyimi ve askerî üniformaların tezyînatında metal iplik kullanımı göze çarpmaktadır. Metal ipliğin dokusu nakışta seçkin bir görüntü oluşturmaktadır. Bu sebepledir ki Osmanlı Askerî Teşkîlâtı üniformaları ve aksesuarlarında altın ve metal iplik kullanımı vazgeçilmez unsurlardan biri olmuştur. Üniformalar ve kullanılan askerî eşyaların üzerinde barındırdığı işleme ve aksesuarlar hem devletin zenginliğini hem de kuvvetini vurgulamaktadır. Kullanılan sırmanın miktarı rütbenin kademesi ile orantılı olarak artış göstermektedir. Sefere çıkıldığı zaman giyilen kıyafetler ve tören zamanlarında giyilen kıyafetler her vakit gündelik yaşamda giyilen giysilerden farklılık arzetmiştir. Devlet erkânının giyimlerindeki aksesuarlar, işlemeler onların rütbelerini, icrâ ettiği görevleri ve statülerini yansıtmakta ve toplumsal hiyerarşinin sağlanmasında etkin bir değer olarak görülmektedir. Bu makalede Simkeşhâne-i Âmire'de üretilen altın-gümüş metal ipliğin üniformalar üzerindeki işlemelerde kullanımı ve arşiv belgelerine dayanılarak maliyeti konusuna değinilecektir.
KARS VE AZERBAYCAN’IN GENCE-KAZAH GRUBU İÇİNDE YER ALAN KARAPAPAK HALILARI
Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 90-111 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.136
Özet
Tam Metin
Karapapaklar kadim Türk boyunun Kıpçak kolunun Oğuz grubuna dâhildirler. Tarih boyu yaşadıkları topraklarda işgale maruz bırakılmış Karapapaklar, günümüzde ağırlıklı yerleştikleri ülkeler Türkiye'de Doğu Anadolu, İran'da Sulduz, Güney Kafkasya'da Gürcistan'ın Borçalı ve Azerbaycan'da Gence-Kazah bölgeleridir. Bazı kesimlerde "Terekeme" adı ile de öne çıkan Karapapak Türklerinin tarihi ana vatanı Gürcistan'ın güney-doğusunda bulunan Marneuli-Sarvan veya diğer ismiyle Borçalı bölgesindir. Geçmişte Türk toprakları olmuş şimdiki Marneuli Kvemo Kartli, Borçalı adlandırılan bölgede bulunan bir kentdir. "Kurt Çalası" (taşlık yer, çıplak tepe) anlamına gelen Borçalı, Azerbaycan Türklerinin XVI. yüzyıldan itibaren yaşadıkları yerleşmiş bölgesi olarak bilinmektedir. Karapapak Terekeme Türkleri göçebe hayvancılık geleneklerini uzun süre devam ettiren Türk etnografı gruplarından biridir. "Terekeme" terimi ilk olarak etnik kabile grubu adı olarak kullanılmıştır. Daha sonra "göçebeler" kelimesinin karşılığı ve sık göç eden hayvancılıkla uğraşan nüfuza verilen bir ad olmuştur. Kullandıkları siyah kuzu derisi başlıklarından dolayı Karapapaklar adını almış Terekeme Türkleri, kültür miraslarına sahip çıkan halk olarak müzik gibi yanı sıra halı sanatında da başarılı oldukları bilinmektedir. Karapapak halıları genelde geometrik desenli, büyük madalyon koleksiyonu olan sade kompozisyonları ile ünlüdürler. Çeşitli dünya müzelerinde Kars-Kazak, Gence-Kazah, Kazah-Borçalı Azerbaycan- Kazah olmak üzere Türk, Azerbaycan veya Kafkasya halıları adları altında sergilenmektedirler.
ANTALYA’DA BİR YÖRÜK GELENEĞİ: İHRAM
Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 78-89 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.135
Özet
Tam Metin
Tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu'da, dokumacılık çok gelişmiştir. Dokumaların oluşmasında kültür, yaşam koşulları ve iklim önemli role sahiptir. Anadolu'nun güneyinde uzanan sıradağlar, yükseltinin kısa mesafelerde değişmesine buda birbirinden farklı iklim değerlerinin görünmesine sebep olmuştur. Anadolu coğrafyasında, yaşamını mevsimlere göre yer değiştirerek geçiren ve bu hareketliliği bir yaşam biçimi olarak benimsemiş insan topluluklarına "Yörük" denilmektedir. Yörüklerde küçükbaş hayvancılığa bağlı bir yaşamın sürdürüldüğü düşünüldüğünde, yünün değerlendirilmesi bakımından da dokuma üretimi vazgeçilmez olmaktadır. Antalya ili Kumluca ilçesinde yaşayan Yörüklerde yöresel usullerle koyun veya deve yününden elde edilen ipliklerle dokunan, çeyiz, seccade, ölümlük, göç sırasında yük örtüsü, çadırlardaki yüklük ya da çuvalların üzerini örtmek için kullandıkları, iki ya da üç parça şeklinde dokunup daha sonra dikilen ihramlar bulunmaktadır. Günümüzde Yörükler göçebeliği bırakmış, geçim kaynağı olarak tarım ve seracılığa yönelmiş ve dokumacılığı terk etmişlerdir. Daha önceleri Yörük kültürünün sürdürüldüğü bölgede, bu yaşam biçimine uygun olarak üretilen ve kullanılan ihramların tanıtılması amaçlanmıştır. Çalışmada alan araştırmasından elde edilen verilerden yola çıkarak bu dokumaların teknik, renk ve kompozisyon nitelikleri üzerinde durulmuştur.
TİFTİĞİN GELENEKSEL ÖYKÜSÜ VE YARATICI YENİ DENEMELER ÜZERİNE
Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 4-21 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.145
Özet
Tam Metin
Dokumacılık, günümüzde yerini gelişmiş bir teknolojiye bırakmış olsa da köklü bir dokumacılık geçmişi olan Anadolu’da geleneksel dokuma örnekleri görülmektedir. Bu dokumalar içinde Siirt battaniyesi, bilinen geleneksel dokuma özelliklerine bağlı kalınarak yaşatılan örneklerden birisidir. Siirt battaniyesi olarak üretildiği yöre ve kullanım alanı ile adlandırılan dokumanın, çok eski tarihlerden beri Siirt ve çevresinde üretilmekte olduğu bilinmektedir. Battaniyenin üretiminde, Anadolu tiftiğinin kullanıldığı, geleneksel yöntemlerle üretilen bir kullanım nesnesi olduğu, göz önüne alındığında; Anadolu’da kültürel mirasın önemli örneklerinden birisi olduğu söylenebilir. Hammaddenin özelliği, dokuma tekniğinin ve desenlendirmenin özgünlüğü ile dokumanın günümüz tekstil tasarımcılarının; yeni, yaratıcı değerlendirmelerine ve sanatsal yorumlamalarına uygun olduğunu deneysel çalışmalarla gösterme gereği duyulmuştur. Bu çalışmada, bu nedenle öncelikle Siirt Battaniyesi dokumacılığının özgün yapısı irdelenerek, günümüzde sanatsal tekstillerde estetik eleman olarak kullanımının sınırları ve dokusal değerleri üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda yapılan deneysel atölyedeki dokuma örnekleriyle, bu geleneksel tekniğin; tekstil kültürüne, tekstil tasarımına ve tekstil sanatına katkısına dikkat çekilmek için kişisel yeni sanatsal denemeler ortaya koyulmuştur.