207 sonuç bulundu
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MUDURNU İĞNE OYALARI
Arış · 2019, Sayı 15 · Sayfa: 88-111 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.130
Özet
Tam Metin
El sanatlarımızın içinde önemli bir yeri olan iğne oyaları, Türk kadınının yaratıcılığını ve ince zevkini simgelemektedir. Her biri birer sanat eseri olan iğne oyalarına, ülkemizin hemen hemen her yöresinde rastlamak mümkündür. Bu yörelerden birisi de Bolu ili Mudurnu ilçesidir. Geçmişte geleneksel olarak kadın baş giyiminin bir süsleme öğesi olan iğne oyalarının, yaşam tarzındaki değişim, teknolojik gelişmeler sonucunda bu fonksiyonu azalmış ve günümüzde yöre kadınları tarafından havlu kenarı, seccade kenarı, salon takımı, nevresim takımı, aksesuar (kolye, küpe, bileklik, fular vb.) gibi farklı kullanım amaçları için de yapılmaktadır. Bu araştırmanın amacı; Bolu ili Mudurnu ilçesinde yapılmış olan iğne oyalarının renk, motif, teknik özellikleri, kompozisyon özellikleri, kullanılan araç-gereçler ve kullanım alanlarını belirleyerek elde edilen bilgileri ve ürünleri gelecek kuşaklara aktarmada kaynak oluşturmaktır. Bu çalışma, betimsel bir araştırmadır. Bu çalışmanın evrenini Bolu ili iğne oyaları oluşturmaktadır. Örneklemini ise Bolu ili Mudurnu ilçesinde yaşayan iğne oyasıyla uğraşan veya elinde ürün bulunduran 50 birey ile yöredeki iğne oyalı 55 adet ürün oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket ve bilgi formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde y=(f)x(100)/n formülü kullanılmıştır. Sonuçlar tablo haline getirilerek yorumlanmıştır. Bireyler iğne oyası yapımında kullandıkları iplik çeşitlerinden geçmişte ipek ipliğini, günümüzde ise sentetik ipliği tercih etmektedirler. Renklerin arasında en çok beyaz rengin kullanıldığı, diğer renklerin ise oyanın yapıldığı ürünün içindeki renklere uygun olarak seçildiği belirlenmiştir. Temel teknik olarak kare ve üçgen ilmek kullanıldığı; yardımcı teknik olarak zürefa, kök, boru, zincir, trabzan, bacak, piko (yöresel adı fisilti) adı verilen tekniklerin uygulandığı tespit edilmiştir. Bireylerin iğne oyası yapımında çoğunlukla bitkisel motifleri kullandığı ortaya çıkmaktadır.
GAZİANTEP YÖRESİNDE YETİŞEN SUMAK (Rhus coriaria L.) BİTKİSİNDEN ELDE EDİLEN RENKLERLE YÜN HALI İPLİKLERİNİN BOYANMASI
Arış · 2019, Sayı 15 · Sayfa: 62-77 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.128
Özet
Tam Metin
Doğal boyacılıkta kullanılan pek çok bitki vardır. Bu bitkilerden biride sumak bitkisidir. Rhus coriaria L. (Anacardiaceae), 1-3 m yükseklikte, genç dalları kırmızımtırak tüylü, birleşik yapraklı, çalı görünüşünde bir ağaçtır. Meyvesi küremsi şekilli, tüylü, olgunlaşmış kırmızı renkli ve ekşi lezzetlidir. Olgun meyveleri somak ekşisi adı altında baharat, meyvelerin su ile kaynatılmasından somak pek- mezi elde edilmektedir. Bu araştırmada sumak bitkisinin meyveleri kolay erişilebilir olması ve antibakteriyel özelliğin- den dolayı tercih edilmiştir. Sumak bitkisinin meyveleriyle, günümüzde tekstil yüzeylerinde kullanı- lan kimyevi boyaların yerine, insan sağlığına zarar vermeyen boyamalar yapılabilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Gaziantep ili Nurdağ ilçesi Kömürler mahallesinde yetişen sumak bitkisi- nin meyvelerinin %100 ve %50 oranında, mordansız ve demir sülfat, potasyum dikromat, potasyum sülfat, sodyum klorür, tannik asit ve tartarik asit gibi mordanların %3 ve %5 oranında alınmasıyla, değişik renk ve tonlarını elde etmek için yün halı iplikleri boyanmıştır. Boyanmış ipliklerin ışık ve sürtünme haslık değerleri incelenmiştir. Ayrıca elde edilen renklerin objektif ve subjektif değerlen- dirmeleri yapılmıştır.
ETNOGRAFİK HALI-KİLİM-DİĞER DÜZ DOKUMA ESERLERİN KORUNMASINDA KARAR VERME ÖLÇÜTLERİ VE BELGELEME FORMU ÖRNEĞİ
Arış · 2019, Sayı 15 · Sayfa: 78-87 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.129
Özet
Tam Metin
Türk kültür tarihimizde, özellikle etnografik eserler bakımdan oldukça zengin olan Anadolu topraklarında halı, kilim ve diğer düz dokuma eserler önemli bir yere ve sayıya sahiptir. Müze ve özel koleksiyonda saklanan bu eserlerin hammaddelerinin organik oluşu, zamana ve ortam şartlarına karşı dayanıksız oluşu bir takım koruma tedavilerinin alınmasına neden olmaktadır. Bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gereken koruma uygulamaları öncesinde, sorunun tam olarak anlaşılması, belgeleme ve ön incelemeyle başlar. Öncelikle, önleyici koruma tedbirlerinin alınması gerektiği ve aktif müdahalenin de ancak bir uzman kontrolünde yapılabilecek kapsamlı bir çalışma olduğu da unutulmamalıdır. Bu çalışmada da etnografik değere sahip halı, kilim ve diğer düz dokuma eserlerin bakım ve koruma yaklaşımları belirtilirken temel ölçütler ve işlem yönergeleri belgeleme formu üzerinden açıklanmıştır. Çalışma kapsamında hazırlanan formda bakım ve koruma işlemlerinde izlenecek yol ve yaklaşımlar dört ana başlık altında incelenmiştir. Bunlar; belgeleme, karar verme, uygulama ve sonuçlandırma yaklaşımıdır. İncelemeye alınacak her eser için ayrı hazırlanması gereken formda müdahale yöntemleri ve tedbirlerin neler olması gerektiği ilgili bölümler açıklanarak hazırlanmıştır.
BAZI ANADOLU KİLİM MOTİFLERİNİN SEMBOLİK ÇÖZÜMLEMESİ
Arış · 2019, Sayı 14 · Sayfa: 4-22 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.119
Özet
Tam Metin
Kilim motifleri, desenleri, yüzyıllardır kadınlar tarafından, aşk, ölüm, korku, umut ile ilgili duygularını, beklentilerini ifade etmek için bir araç olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır; çünkü evin erkeği ava ya da savaşa girerken onlar dokuyorlardı. Dolayısıyla, kilimlerin kendine özgü "alt metinleri", kendi zenginlikleri, entelektüel, sanatsal, duygusal ve duyusal mesajlarıdır. Kilimler toplumun kültürel ve psikolojik birikimleridir. Geçmiş dönemlerin Türk kültürü ve aile yapısı hakkında bizi bilgilendirmeye yardımcı olabilirler. Kilimler, soyut sanatın en yaratıcı ve en derin düzeyde, kolektif düşüncelerin, deneyimin ve duyguların yorumlandığı ifadeler olarak görülmelidir. Bir motifin sabit bir anlamı olsa da değişik başka birçok yan anlamlar da içerebilir. Bu dolaylı anlamlar çoğunlukla benzerlikten çok kültürel kodlara dayalıdır. Motiflerin bazıları içinde yaşadığımız toplumda anlam bulmuştur, bazıları her kültürde aynı anlama gelir, bazısı ise sadece kişisel bir anlam taşır. Gerçek, aslında bir "işaret ve semboller sistemi" dir ve dünyanın bize gösterildiği gibi algılaması gerektiğini anlatır. Yaşamın tüm alanlarında gösterge adı verilen birimlere gereksinim vardır. Gösterge, herhangi bakımdan bir şeyin yerini tutan şey olarak tanımlanabilir. Tarihi dönemlerde oluşan semboller yaşamın içinde yer alan soyuta indirgenmiş nesnelerdir. Sembolik motif ise, bir şeyi simgeleyen veya bir düşünceyi uyandıran biçimlerdir. İşaret ettikleri anlamlarıyla gelenek ve göreneklerin, inançların ifadesidir. Çalışmada, bazı Anadolu kilim motiflerinden kuş, hayat ağacı, el, ibrik motiflerinin sembolik çözümlemeleri yapılarak, bu motiflerin dokuma içindeki alt metinleri, teknik ve sanatsal özellikleri açıklanacaktır.
AFYONKARAHİSAR SULTAN DÎVÂNÎ MEVLEVÎHÂNESİ VE MÜZESİ’NDE BULUNAN DİVAL İŞLEMELİ ÖRTÜLER
Arış · 2019, Sayı 14 · Sayfa: 23-41 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.120
Özet
Tam Metin
Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî'nin yedinci kuşak torunu olan Sultan Dîvanî Afyonkarahisar'da dünyaya gelmiş, yaşamış ve hayata burada veda etmiştir. Sultan Dîvanî yaşam tarzı, yazdığı şiirler ve alçak gönüllülüğü ile Afyonkarahisar halkına kendini sevdirmiştir. Sultan Dîvanî ve yakınlarının türbesinin bulunduğu Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi müze haline getirilmiştir. Günümüzde Mevlânâ ve Sultan Dîvânî sevgisini taşıyan kişiler ve meraklılar tarafından ziyaret edilmektedir. Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi'nin cami, türbe ve müzeden oluşması ziyaretçi sayısını artırmaktadır. Müzenin düzenlemesi esnasında mevlevîhâneye ait eşyalar kullanılmıştır. Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi'nde ve müzede sergilenen eşyaların sadece sayıları görevliler tarafından tespit edilmiş, eserlerin ayrıntılı bilgisine kayıtlarda yer verilmemiştir. Bu eşyalar arasında dival işlemeli puşide levhaları, puşideler ve sandukaların önüne asılan bohçalar yer almaktadır. Araştırmanın amacını, eserlerin özelliklerinin belirlenerek kayıt altına alınması, kültürel mirasın korunması ve elde edilen bilgilerin aktarılması oluşturmaktadır. Araştırma Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi ve Müzesi'nde sergilenen dival işlemeli örtüler olarak sınırlandırılmıştır. Örtüler incelenerek, kullanılan malzeme, işleme tekniği, boyutları, bezeme özellikleri açısından değerlendirilmiş ve ayrıntılı kayıt bilgileri oluşturulmuştur. Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi ve Müzesi'nde bulunan örtülerin durumları, değerlendirilmiş, korunmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur.
20. YÜZYILA AİT BİR GRUP GÖRDES HALISININ MOTİF ÖZELLİKLERİNE DAİR DEĞERLENDİRMELER
Arış · 2019, Sayı 14 · Sayfa: 52-64 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.122
Özet
Tam Metin
Bu makale, Ankara Vakıf Eserleri Müzesi Koleksiyonu'nda yer alan, 20. yüzyıla ait bir grup Gördes halısının motif ve kompozisyon özelliklerini tanıtmayı ve klasik şemanın dışında bir tasarıma sahip bu örneklerde görülen değişimin nedenlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden gerekli izinler alındıktan sonra Ankara Vakıf Eserleri Müzesi'nde arşiv taraması yöntemiyle yürütülmüştür. Arşivde yapılan araştırmalar neticesinde, sütunlu ya da marpuçlu olarak bilinen Gördes halılarından geliştiğini düşündüğümüz 20. yüzyıla ait yedi adet halı tespit edilmiştir. Araştırma konumuzu oluşturan bu halıların envanter numaraları verilmiş, motif ve kompozisyon özellikleri etraflıca tanıtılmıştır. Sütunlu (Marpuçlu) Gördes halılarının mihrap zemininde birer motif olarak yer alan sütunlar, bu örneklerde halı zemininde yer alan ve mihrap kemerini taşıyan sütunlar olarak tasvir edilmiştir. Bunun yanı sıra farklı formda tasarlanmış mihrap kemerleri, mihrap zeminini süsleyen stilize çiçek ve yaprak motiflerden oluşmuş iri çiçek demetleri, mihrabın altında yer alan bahçe kompozisyonu, mihrap köşeliklerinde tasvir edilen yaprak motiflerinin üslup bütünlüğü ve yeni motiflere yer verilen bordürleri ile bu örnekler farklı bir beğeninin ürünüdür. Bir yanda Anadolu halısının sanatsal kimliğinden sıyrılıp ticari bir meta olarak görülmeye başlanması diğer yanda kaybettiği değeri kazandırmak adına yeni tarz halı üretiminin devlet tarafından teşviki bu halıların motif ve kompozisyon özelliklerinin şekillenmesinde etkili olmuştur.
TÜRKİYE EL DOKUMA HALI YAYIN ATLASI
Arış · 2019, Sayı 14 · Sayfa: 42-51 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.121
Özet
Tam Metin
Türkiye'de halı dokumacılığı tarihten süre gelen geleneksel yapıda devam etmektedir. Anadolu'nun birçok yerinde halılar hem ihtiyaçları karşılamak için, hem de satış amacıyla bir gelenek olarak dokunmuştur. Halılar dokunduğu yörenin koşulları ve etnografik özellikler nedeniyle farklılıklar göstermektedir. Böylece yörelerin kendine has renk ve bezeme özellikleri öne çıkmakta ve halı karakterini oluşturmaktadır. El dokuması halı ile ilgili yazılı kaynaklar araştırıldığında ekonomiden tıp bilimine kadar birçok farklı alanda çalışma yapıldığı görülmüştür. Bu araştırmada literatür taraması yapılarak ve tablolar kullanılarak, Türkiye el dokuma halı atlası hazırlanmıştır. Çalışmada 1992 adet bilimsel araştırma yazılı ve dijital olarak taranmıştır. Ancak halı bölge adının doğrudan yer aldığı çalışmalar göz önünde bulundurularak bu sayı 559 adet'e indirgenmiştir. Bu doğrultuda 227 adet makale, 215 adet bildiri, 23 adet kitap ve 94 adet doktora, sanatta yeterlik ve yüksek lisans tezine ulaşılmıştır. Konu başlıkları halı ve şehir/ilçe isimleri ile sınırlıdır. Başlıklarında kirkitli dokuma gibi genel ifadelere yer veren çalışmalar ile genel bölge ismi veren çalışmalar kapsam dışı bırakılmıştır. Yayınlanmamış tebliğlere, yabancı kaynaklara yer verilmemiştir. Bu araştırmanın amacı; el halıcılığı alanında hiç araştırma yapılmamış yörelerin belirlenerek yeni çalışmalara rehberlik etmesidir.
ÇORUM’UN BAZI KÖYLERİNDE ÜRETİLEN KIL DOKUMA ÖRNEKLERİ
Arış · 2019, Sayı 14 · Sayfa: 65-77 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.123
Özet
Tam Metin
Kültürel mirasımızın görsel temelleri olan dokumalar; Anadolu'nun birçok il, ilçe ve köylerinde farklı renk, motif ve kullanım amacına yönelik değişik şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Yaşanılan yörede farklılıklar gösteren hammadde renklerde, motiflerde ve kullanım amacında belirleyici olan ana etkendir. Hayvancılığın gelişmiş olması dokumacılığın yapılma amacı için ayrı bir olumlu unsurdur. Hayvanların etinden sütünden yararlanıldığı kadar yün ve kılından da fayda sağlanmıştır. Renk ve motif bakımından zengin dokumaların yanında kıl dokumalar Anadolu'da azımsanmayacak kadar geniş bir yere sahiptir. Diğer dokuma türlerine göre daha sade, sınırlı renk alternatifi ve fonksiyonel olmaları bakımından değişkendir. Çorum ili genelinde yapılan alan araştırması sonucunda köylerde günümüzde yapımı devam etmemektedir. Fakat elde var olan kıl dokumalar hala kullanılmaktadır. Bu makalede, Çorum ilinin bazı köylerinde örneklerine ulaşılan kıl dokumalar renk, motif, hammadde ve kullanım amacı dikkate alınarak incelenmiştir. İncelenen 10 adet örnek de çoğunlukla kılın doğal rengi, zemini belirli aralıklarla bölen çubuk motifi, kenar temizleme tekniği olarak saç örgüsü ve saçak bırakma teknikleri uygulanmıştır. Kullanım amacı bakımından; azık ve pazar heybesi, torba, yer yaygısı, yufka mendili, sofra bezi, iş önlüğü, çadır örtüsü ve hububat çuvalı olarak çeşitlidir.
20.YÜZYILA AİT BİR GRUP YUNTDAĞ HALISI
Arış · 2019, Sayı 14 · Sayfa: 78-95 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.124
Özet
Tam Metin
Anadolu el dokuması halıcılığında önemli halı dokuma merkezleri içerisinde Yuntdağ Bölgesi de geçmektedir. Batı Anadolu halıcılığında Bergama, Çanakkale, Gördes, Kula gibi önemli merkezlerin dokumacılığı ile ilgili yayınlara ulaşmak kolay olmakla birlikte Yuntdağ halılarının tarihini ve teknik, sanatsal özelliklerini anlatan çalışmalar sayıca azdır. Bu çalışmada, Yuntdağ halıları ile ilgili önceden yapılan yayınlar bir arada değerlendirilmiş, alan araştırması sonucunda tespit edilen 20. Yüzyıl Yuntdağ halısı örneklerinin teknik ve desen özellikleri incelenmiştir. Çalışma, alan araştırması ve kaynak taraması yöntemleriyle yürütülmüştür. Alan araştırması sırasında ilk olarak Manisa Turgutlu'da koleksiyon sahibi Orhan Özer ziyaret edilmiş ve koleksiyonu incelenmiştir. Sonra, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Manisa Yunus Emre Belediyesinden ilgili kişiler ile Yuntdağ Bölgesine gidilerek bölge halıcılığı ile ilgili araştırma ve durum tespiti yapılmıştır. Alan araştırması sonucunda özel koleksiyonda yedi, Asmacık Köyü camiinde üç olmak üzere toplam on adet 20. yüzyıl Yuntdağ halısına ulaşılmıştır. Ulaşılan bu dokumaların her birinin teknik analizi yapılmıştır. Bu makale ile tespit edilen Yuntdağ halılarının incelenmesi sonucunda, 20. yüzyıla ait bir grup Yuntdağ halısının literatüre kazandırılması hedeflenmiştir.
Sodes "İplerle Dile Gelen Duygular" Projesi Üzerine Bir Değerlendirme
Arış · 2018, Sayı 13 · Sayfa: 26-36 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.76
Özet
Tam Metin
İş gücü piyasasına yeterince katılamama nedeniyle dezavantajlı olarak adlandırılan bölgelerde, istihdam yaratarak insan gücünü arttırmak ve bu çevrelerde yaşayan bireylerin kültürel ve sanatsal aktivitelerle topluma entegre olmalarını sağlamak gibi amaçlarla Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı tarafından 2008 yılında kısaca SODES olarak adlandırılan Sosyal Destek Programı başlatılmıştır. İl valiliklerinin koordinasyonunda, yerel yöneticilerin geniş çapta yetkilendirildiği, insan odaklı ve proje temelli olan bu girişim, mahalli dinamiklerin üretmiş oldukları ve topluma bu yönlerden katkı sağlayacak fikirleri hayata geçirerek; göç, yoksulluk, çarpık kentleşme sonucunda meydana gelebilecek sorunların en aza indirgenmesini amaç edinmiştir. Bu çerçevede hazırlanmış olan projelerden biri de yürütücülüğü Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü ve koordinatörlüğü tarafımızdan yapılan "İplerle Dile Gelen Duygular" isimli çalışmadır.Projenin amacı, göçle yöreye gelerek, sosyo-ekonomik yönden gelir düzeyi düşük bölgelerde yaşamaya başlayan, 18-29 yaş aralığında, eğitim düzeyi düşük kadınların, aile bütçesine katkıda bulunabilecekleri bir meslek edinmeleri ve böylelikle toplumda daha iyi pozisyonlara ulaşmalarıdır. Bu çerçevede hazırlanan çalışma da, Van'ın geleneksel el sanatları arasında yer alan ve kaybolmaya yüz tutmuş olan kilim dokumacılığı, hem bu sanatı yeniden canlandırmak hem de kadınların üretime katılarak, ekonomik açıdan kendilerine yetebilmelerini sağlamak amacıyla değerlendirilmiştir. Bu kapsamda yörenin üretime katılamayan kısımlarında yaşayan eğitim seviyesi düşük, düzenli geliri olmayan ev işçisi konumundaki dezavantajlı kadınlara kilim dokumacılığı öğretilerek, üretime katılmaları, bu sayede hem ekonomik güç elde ederek kendilerine yetebilmeleri hem de topluma kanalize olmaları hedeflenmiştir. Bu bağlamda Kalkınma Bakanlığı ile Van Valiliği Sodes Birimi tarafından 2013-065-0224 numaralı proje kapsamında, kadınların kilim dokuma eğitimi alacakları bir atölye kurulmuştur. Atölyede yüz yirmi beş kadın dönüşümlü olarak eğitim almış, bunlar arasında eğitime ara vermeden devam edenlere, proje sonunda birer dokuma sertifikası verilerek, Van yöresi geleneksel dokumacılığının sürdürülmesini sağlayacak yeni dokuma ustalarının topluma kazandırılması sağlanmıştır.