4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
  • Çanakkale Boğazı
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Gelibolu Yarımadası’nda İtilaf Blokuna Ait Harp Mezarlıklarının İnşası Ve Statüsü

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2012, Cilt XXVIII, Sayı 84 · Sayfa: 57-101
Tam Metin
Boğazların hâkimiyetini ele geçirmek ve Osmanlı Devleti'ni savaş dışı bırakmak amacıyla Çanakkale Cephesi'ni açan İtilaf Bloku 250,000'e yakın kayıp vererek geri çekilmek zorunda kaldı. Çanakkale Savaşlarında hayatını kaybedenlerin çok azı için tek kişilik mezarlar yapılabildi. Savaş koşulları nedeniyle askerlerin büyük bir kısmı toplu ceset çukurlarına defnedildi. Bir kısmı da defnedilmeden arazi üzerinde kaldı. İtilaf Bloku geri çekildiğinden cesetlerini defnetme vazifesi de Osmanlı Devleti'ne düştü. Buna rağmen Çanakkale Savaşlarının ardından yabancılara ait mezar ve mezarlıkların kasten tahrip edildiğine dair söylentiler yayıldı. Papalık Temsilcisi tarafından yapılan tespitlerle söylentilerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Fakat Mondros Mütarekesi'nden sonra bu iddialar yeniden gündeme geldi. Mondros Mütarekesi'nin akabinde Çanakkale'yi işgal eden İngilizler mezarlıklarının bulunduğu mıntıkada kontrolü ele geçirmeye çalıştılar. İngiliz Mezar Tescil Birimi (MTB) yabancılara ait mezarlık ve kalıntıların yerlerini ve cesetlerin kimliklerinin bir kısmını tescil etti. MTB'den sonra bölgeye gönderilen İmparatorluk Harp Mezarları Komisyonu (İHMK) tescil işlemlerini tamamlayarak mezarlık ve anıt inşasına başladı. Bu sıralarda imzalan Sevr Antlaşması İtilaf Devletlerine yabancılara ait mezarlık ve anıtları inşa, düzenlenme, bakım ve muhafazasını sağlama hakkını verdi. İngilizler onaylanmasını beklemeden Sevr Antlaşması'nın mezarlıklarla ilgili maddelerinin büyük bir kısmını tatbikata geçirdiler. Millî Mücadele'nin başarıyla sonuçlanması üzerine Sevr Antlaşması ortadan kaldırıldı. Ancak Gelibolu'da inşa çalışmaları neredeyse tamamlanmak üzereydi. İtilaf Devletleri Lozan Konferansı'nda bu meseleyi gündeme getirdiler. Yapılan müzakerelerin ardından yabancı mezarlık ve anıtlarının yer aldığı mıntıka kendine has münhasır bir bölge haline getirildi. Bu bölgenin belirlenen amaçlar dışında kullanımı da yasaklandı. 1926 yılına kadar Gelibolu'da bulunan İtilaf mezarlık ve anıtların büyük bir kısmı tamamlandı.

95. Yıldönümünde Çanakkale Zaferi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 73 · Sayfa: 63-82
Tam Metin
Çalışmanın amacı, Çanakkale Savaşlarında Türk askerinin ifadesi güç mahrumiyet içerisinde, tahammülü oldukça zor şartlar altında metanetle vatanı için o dönemde en modern silah ve cihazlarla donatılmış kat, kat üstün düşman kuvvetlerine karşı 95 yıl önce kazandığı zaferin sevinç ve heyecanını Türk milletiyle bir kere daha paylaşmak ve onlara, özellikle gençlere aynı duyguyu yaşatmaktır. Ayrıca bu araştırmayla, ileride bu konuda yapılacak çalışmalara katkıda bulunma amacı güdülmektedir. Çanakkale Boğazı'na hakim olma mücadelesi, I. Dünya Savaşı'nın en önemli olaylarından biridir. Çünkü burada cereyan eden muharebe, hem deniz kuvvetleriyle Boğaz'ın zorlanması ve böylece tahkimat ve kara birliklerine karşı saldırıya geçilmesi, hem de kara ve deniz kuvvetlerinin müşterek taarruzu bakımından benzeri görülmemiş bir harekâttır. Çanakkale Savaşı, Deniz harekâtı ve Kara harekâtı şeklinde iki dönemde cereyan etmiştir. Çanakkale cephesi, I. Dünya Savaşı'nda, tarihin en kanlı savaşlarının yapıldığı ve metrekareye 6000 merminin düştüğü, doktoru, mühendisi, ekonomisti, öğretmeni, öğrencisi, esnafı ve çiftçisiyle topyekûn istiklâl mücadelesine giren bir ulusun yaklaşık 250.000 şehit ve kayıp vererek, sonuçta büyük bir zaferin kazanıldığı yerdir.

Çanakkale Muharebeleri Süresince Marmara’da Deniz Nakliyatı

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 73 · Sayfa: 181-208
Tam Metin
18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı'nı denizden geçemeyen İtilâf Devletleri, 25 Nisan 1915 tarihinden 9 Ocak 1916 tarihine kadar sürecek olan Gelibolu üzerinden bir amfibi harekâtı ve müteakiben bir kara harekâtı ile harbin hedefini ele geçirmeye çalışmış, ancak bunda da başarılı olamamıştır. Bu kapsamda İtilâf Devletleri, Osmanlı Devleti'nin Marmara Denizi'nden Çanakkale Cephesi'ni takviyesini engellemek maksadıyla denizaltı harekâtı planlamış ve bu nedenle çok sayıda denizaltıyı gizli yollardan Marmara Denizi'ne nakletmiştir. Osmanlı Donanması, gerek Boğaz'ın dar geçitlerinde mevkilendirdiği ağ ve mayın maniaları, gerekse Marmara Denizi'ndeki su üstü gemileri ile İtilâf Devletleri'nin denizaltı harekâtını önemli ölçüde sekteye uğratmıştır. Bu dönemde Osmanlı Donanması tarafından İstanbul ve diğer Marmara Limanları'ndan Çanakkale Cephesi'ne yönelik deniz ulaştırması emniyete alınmıştır. Savaş süresince çıkan fırsatlardan istifade edilerek, İtilâf Devletleri donanma gemilerine ve İtilâf deniz ulaştırmasına taarruzlar tertiplenmiştir. Bu kapsamda 30 Nisan 1915 günü Osmanlı Donanması'ndan Sultanhisar torpidobotu, Avustralya'ya ait AE-2 denizaltısını torpillemiş, Muâvenet-i Milliye torpido muhribi 13 Mayıs 1915 gecesi İngiliz Goliath zırhlısını batırmıştır.

İkinci İnönü Zaferinin Türk Milletine Kazandırdığı Moral Güç

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 651-671
30 Ekim 1918'de meşhur Mondros Ateşkesi (mütarekesi) imzalandı. Bu mütareke ile Çanakkale ve İstanbul boğazlan İtilâf Devletlerince (İngiltere, Fransa, Amerika, İtalya...) işgal edilebilecekti. Osmanlı Ordulan terhis edilecek, eldeki mühimmat ve silâhlar düşmana verilecekti. Demiryolları, limanlar, her türlü haberleşme araçları düşmanlarca denetlenebilecekti. Anlaşmanın 7 nci maddesine göre ise gerekli gördükleri taktirde stratejik bölgelerden herhangi bir yeri işgal edebileceklerdi. Bu mütareke ile Osmanlı Devleti devlet olma özelliğini kaybediyordu.