7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
  • Adana
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Millî Mücadele Yıllarında İngiliz ve Fransızların İşgal Ettikleri Güney Bölgesi’nde Haberleşmeye Yönelik Sansür Uygulamaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2020, Cilt XXXVI, Sayı 101 · Sayfa: 1-28 · DOI: 10.33419/aamd.732710
Tam Metin
I. Dünya Savaşı'ndan sonra harp Güney Bölgesi'nde devam etti. Daha savaş esnasında planlamalara giren İngiltere ve Fransa kendi aralarında Sykes-Picot Gizli Anlaşmasıyla Güney Bölgesi'ni işgal etmeyi düşündü. Bu amaçla bölgeyi belirli bir sınırsal tanımı olmayan "Kilikya" olarak tanımlayan işgalci devletler, ucu açık bir bölgesel tanımlamayla genişleyebilmeyi tasarladılar. Güney Bölgesi'ni işgal eden İngiltere ve Fransa, şehirler arasında ve hükûmetle kurulacak bağlantının bölge ahalisini heyecanlandıracağı gibi kendilerine karşı oluşabilecek tepkiden çekindi. Bu amaçla İngiliz ve Fransız işgal kuvvetleri; Antep, Adana, Maraş ve Urfa'nın dış dünyayla bağlantısını posta ve telgrafı sansürleyerek denetimi altına aldı. Her türlü muharebatın sansürlendiği gibi hükûmetle kurulacak resmî haberleşme de sansürlendi. Böylece dış dünyayla bağlantısı kesilen bu şehirlerde haberleşme yok denecek ölçüde azaldı. Ancak koşullar ne kadar zor olsa da vatanın selameti için haberleşmenin sağlanması gerekiyordu. Bu nedenle İngiliz ve Fransız askerinin yanısıra bölgenin haberleşme noktalarını çok iyi bilen Ermenilerin atlatılması lazımdı. Bunun için bölge ahalisi İngiliz ve Fransız sansürünü, farklı güzergah yolları veya şifreli haberleşmelerle atlatmaya çalıştı. Bu makalede Millî Mücadele döneminde İngiliz ve Fransızların Güney Bölgesi'nde haberleşmeye uyguladığı sansür ele alınmıştır.

Atatürk’ün Adana Ziyaretleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2014, Cilt XXX, Sayı 90 · Sayfa: 49-82
Tam Metin

Mustafa Kemal Atatürk zaman zaman yurt gezilerine çıkmıştır. Bu geziler kapsamında Adana'ya da dokuz defa gelmiştir. Bu ziyaretler, bilhassa önemli siyasi ve sosyal gelişmelerin hemen öncesi veya sonrasında gerçekleşmiş olması bakımından dikkat çekmiştir. Bu nedenle Atatürk, ziyaretleri esnasında halkla iç içe olabileceği ve onlarla fikir alışverişinde bulunabileceği Belediye, Vilayet, Cumhuriyet Halk Fırkası ve Türk Ocağı gibi yerleri ziyarete büyük önem vermiştir. Bu şekilde, gerçekleştirmiş olduğu inkılâpların uygulanışını görmüş, gerçekleştirmeyi düşündüğü inkılâplarla ilgili olarak da kamuoyunun nabzını tutma imkânına sahip olmuştur.

Atatürk'ü Adana ziyaretleri esnasında mülkî ve askerî yetkililerin yanı sıra kalabalık bir vatandaş topluluğu karşılamıştır. Bu yönüyle ziyaretler, Adanalıların Atasına olan sevgi ve saygısını göstermesi bakımından önemli birer vesile olmuştur. Bunun yanı sıra Ulu Önder'in ziyaretler esnasında yaptığı konuşmalar da geleceğin Türkiye'sine yönelik ipuçları vermesi bakımından büyük bir ilgiyle takip edilmiştir. Bu çalışmada da Ulu Önder'in Adana'yı ziyaretleri çeşitli yönleri ile ele alınmıştır.

Adana’da Cumhuriyet’in Onuncu Yılı Kutlamaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2013, Cilt XXIX, Sayı 86 · Sayfa: 1-26
Tam Metin
Türk milletinin İstiklal Harbi yıllarındaki var olma mücadelesi, Mustafa Kemal'in önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulması ile neticelenmiştir. Yeni Türk devletinin siyasal rejiminin cumhuriyet olduğu ise 29 Ekim 1923'te ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk tarafından ilan edilen bu durum, Türk halkı tarafından da büyük kabul görmüştür. Bunun en önemli göstergesi ise 29 Ekim tarihinin 1924 yılından itibaren bayram olarak kutlanması ve kutlamalara karşı halkın gösterdiği yakın ilgidir. Ancak, yeni Türk devletinin adının konulması ile başlayan değişim sürecinde, kısa süre içerisinde pek çok inkılâp gerçekleştirilmesi zaman zaman ciddi toplumsal tepkiler doğurmuştur. Bu tepkiler ise Türkiye Cumhuriyeti devletinin siyasal rejiminin geleceğine yönelik endişelerin zuhur etmesine sebep olmuştur. Cumhuriyetin ilanı ile başlayan değişim sürecinin devam edip etmeyeceği noktasında ise Cumhuriyetin onuncu yılı kutlamaları önemli bir gösterge olmuştur. Nitekim gerek hazırlık, gerekse kutlama törenlerine karşı halk tarafından gösterilen teveccüh ve duyulan toplumsal heyecan, genç cumhuriyetin emin adımlarla yoluna devam edeceğinin önemli bir işareti olmuştur. Bu durum, rejimin geleceğine yönelik endişeleri de ortadan kaldırmıştır. Bu çalışmada, Cumhuriyetin onuncu yıl kutlamalarının Adana uygulaması ele alınarak yaşanılan toplumsal tepki aktarılmaya çalışılmıştır.

Akgünler Gazetesi ve Gazetede Adana Halkevi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2013, Cilt XXIX, Sayı 85 · Sayfa: 1-45
Tam Metin
1932-1951 yılları arasında faaliyet göstermiş olan halkevleri, cumhuriyet değerlerini benimsemiş bireylerin yetişmesi için gayret göstermiş ve yakın dönem Türkiye tarihine damgasını vurmuş önemli bir sosyo-kültürel kurumdur. İlk olarak 19 Şubat 1932 tarihinde Afyon, Ankara, Aydın, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya ve Samsun gibi önemli merkezlerde açılmıştır. Kapatıldıkları 1951 yılına kadar sayıları 478'e ulaşan bu kültür kurumlarından birisi de 24 Şubat 1933 tarihinde açılmış olan Adana Halkevi'dir. Anadolu'nun dört bir köşesinde açılan bu kurumlar, farklı konularda faaliyet gösteren dokuz şubeden meydana gelmişlerdir. 1932 tarihli CHF Halkevleri Talimatnamesine göre bu şubeler; "Dil, Edebiyat, Tarih", "Güzel Sanatlar", "Temsil", "Spor", "İçtimai Yardım", "Halk Dersaneleri ve Kurslar", "Kütüphane ve Neşriyat", "Köycüler" ile "Müze ve Sergi" şubesidir. Bunlardan "Kütüphane ve Neşriyat Şubesi", halkevlerinin kütüphane ve neşriyat hizmetini yerine getirmek maksadıyla tesis edilmiştir. Adana Halkevi'nin ilgili şubesi de, çeşitli kitapların yanı sıra "Akgünler", "Görüşler" ve "Çukurova" isminde üç süreli yayın çıkarmıştır. Bunlardan "Görüşler" ve "Çukurova" dergi, "Akgünler" ise gazete formatında yayımlanmıştır. Bu çalışmada, halkevlerinin gazete yayıncılığına dair istisnai bir örnek olan "Akgünler" gazetesi ele alınacaktır. Bu esnada pek çok araştırmada dergi olarak zikredilen yayının türüne dair yanlışlık da düzeltilmiş olunacaktır.

Atatürk’ün Adana’daki Konuşmaları Üzerine

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 70 · Sayfa: 1-16
Tam Metin
Atatürk gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı esnasında gerekse Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı sırasında Anadolu'nun pek çok şehrini ziyaret etmişti. Bu yurt gezilerinde o daima, ülkenin, halkın ve yeni rejimin problemleri ve kendi projeleri hakkında demeçler verdi. Adana seyahatleri sırasında Adana bölgesinin ekonomik kapasitesinin bütün ülke için önemini vurgulamıştı. O aynı zamanda yakın geçmiş olayları hakkında dini, sosyal ve kültürel hassasiyet gösterilmesi gibi sosyal ve kültürel önceliklerin altını çizmişti. O'na göre en önemli şey Türk vatandaşlarının büyük çoğunluğunun bundan sonra milli hâkimiyeti sahiplenmesi idi.

Çukurova'da Fransız-Ermeni İlişkileri ve 1919 Yılı Katliamları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 36 · Sayfa: 755-764
Ermeniler Fransızların ataları Frankları haçlı seferleri sırasında tanıdılar. Bizans baskısıyla Çukurova'ya sığıntı olarak yerleşen Ermeniler yeni konuklarına erzak, asker ve danışmanlık yardımlarında bulundular. I. Baudoin, Ermeni danışmam Bagrat'ın yönlendirmesiyle 6 Şubat 1098'de geldiği Urfa'da yaşlı ve varisi olmayan Ermeni Prensi I. Toros tarafından evlatlığa kabul edildi. I. Baudoin beraberindeki şövalyeleri Ermeni zenginlerinin mallı-mülklü kızlarıyla evlenmeye teşvik etti. Kendisi de bir Ermeni soylusunun kızıyla evlenerek onlara örnek oldu. Birçok tarihçinin belirttiği üzere, daha önceki yüzyıllarda Ermenistan denilen coğrafî bölgede bu türden akrabalıklar kurarak karma bir toplum olmaktan başka sosyal gelişme gösteremeyen Ermenilerin haçlı seferleri sırasında Fransız asıllılarla Çukurova ve civarındaki bölgelerde yakınlık kurmaları devam etmiştir.

Adana ve Çevresinde Müdafaa-i Hukuk Çalışmaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VIII, Sayı 22 · Sayfa: 117-140
Mondros Mütarekesi'nin haksız bir biçimde uygulamaya konulması karşısında diğer bölgelerde olduğu gibi Adana ve çevresinde de Türk ordusunun burayı boşaltmaya başlamasından sonra büyük karışıklıkların çıkacağı, geçici bir hükümetin kurulacağı söyleniyor, bu arada gazetelerde yer alan Adanalıların bazı beyannamelerinde Ramazanoğullarından söz ediliyordu. Bu, var olan karışıklıklardan yararlanmak isteyenlerin bulunduğunu göstermektedir.