4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
  • Imperialism
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Berlin Antlaşması Sonrasında Erzincan’da Eşkıyalık Ve Ermeni Hadiseleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2016, Cilt XXXII, Sayı 94 · Sayfa: 1-28
Tam Metin
Türk Milleti'nin gündeminde bulunan Ermeni Sorunu, fiilen 1865 yılından itibaren ortaya çıktı. Sorun Ayastefanos (1878) ve Berlin Antlaşmaları ile milletlerarası boyuta çekildi. Bu konu, gerçekte bir Ermeni Meselesi olmaktan ziyade, sanayileşen ülkelerin ihtiyacı olan hammadde kaynaklarının arayışına ve pazar elde etme emeline yönelik bir araç olarak kullanıldı. Bir gücün, diğer güç karşısında üstün duruma geçebilmesi için tarihte bir çok şantajlara tevessül edilmiştir. Ermeni sorunu da Türk Milleti'ne irade dışı yaptırımlar uygulamak için bu güne kadar tazeliğini muhafaza etmiştir.

Milli Mücadele Dönemi Türk Dış Politikasında İlkesel Yaklaşımlar ve Uygulama Örnekleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2011, Cilt XXVII, Sayı 79 · Sayfa: 71-96
Tam Metin

Milli Mücadele'nin diplomasi boyutu başlı başına bir araştırma konusudur. Bu konuda birçok inceleme de yapılmıştır. Ancak yapılan çalışmalarda görülen önemli eksikliklerden biri de, konunun tarihsel bağlamından kopuk bir şekilde, daha çok içe dönük bir üslupla ele alınması sonucu ortaya çıkan perspektif sorunu olmuştur. Bu durum, Türk ulus devletinin kuruluşuyla sonuçlanan Milli Mücadele'nin 20. yüzyılda bağımsızlık hareketleri içindeki konumunu ve özgün niteliklerini anlamayı güçleştirmektedir. Modern zamanlar içinde dünya sisteminin oluşumunda temel belirleyici enstrümanlardan ikisi olan savaş ve diplomasi unsurlarının birbirini tamamladığı bir tarihsel kesitte ortaya çıkan Milli Mücadele'de, sonuca gidilirken belirli ilkesel yaklaşımlardan hareket edilmiştir. Doğu/Batı dünyasının yeniden tanımladığı bu dönemde Milli Mücadele'nin hedefleri doğrultusunda askeri mücadelenin yanında, dış politikada da diplomasi cephesi silahları optimal bir verimlilikle kullanılarak sonuç alınmaya çalışılmıştır. Tam bağımsızlık ve uluslararası alanda eşitlik odaklı olarak belirlenen bu ilkelere sadık kalınarak verilen mücadele ve yürütülen diplomatik faaliyetler sonucunda Milli Mücadele'nin temel hedefleri tutturulmuş ve bağımsız Türk devletinin kuruluşu gerçekleştirilmiştir.

Bu çalışmada; Milli Mücadele'nin özgün taraflarından birini oluşturan dış politika uygulamalarındaki bazı ilkesel yaklaşımlara yer verilerek, konunun çok cepheli taraflarına dikkat çekilmek amaçlanmıştır.

Çanakkale Ne İdi Yahut Emperyalistler Nasıl Durduruldu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2006, Cilt XXII, Sayı 64-65-66 · Sayfa: 1-14
Tam Metin
Avrupa devletleri 1800'lü yıllardan 1922'ye kadar emperyalist amaçlarını gerçekleştirmek için kendi aralarında çıkar çatışmaları yaşadılar. Bu çatışmaların en önemlisi maddesi Osmanlı Devletinin sömürülmesinin ve paylaşılmasının nasıl gerçekleşeceği idi. 1914'te Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman tüm kurumları ile iflas etmiş Osmanlı Devleti hızla tüm cephelerde savaşı kaybetti. Ancak Çanakkale Zaferi bu yenilgilerden sonra Türk Milleti için yeni bir sayfa açmıştır. Mustafa Kemal isimli genç bir subay Sofya Ataşeliğinden kendi isteği ve çabaları ile 19. Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşına katıldı ve gerçek bir askeri deha ve kahraman olduğunu gözler önüne sererek tarihe geçti. Çanakkale zaferi Türk milletinin emperyalizm karşısında dirilişinin adı olmuştur.

Atatürk ve Sömürgecilik (Emperyalizm)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 1157-1169
Atatürk askerî mücadele hayatı boyunca Türk Milletinin ve insanlığın sömürgeci emperyalist Avrupa yüzünden çektiği acıları yakından görmüş ve önderi olduğu Türk Milletinin geleceğin medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacağını, bunun da bütün insanlığın hizmetinde olacağını savunmuştur. Ayrıca bu medeniyetin Batı'nın sömürgeci medeniyetinin yerini alacağım, bunun sonucunda da mazlum milletlerin, Batı'nın sömürgeci medeniyetine bağımlı olmaktan kurtulacağı ve dünya nimetlerinin bütün toplumların hizmetine sunulacağı öngörüsünde bulunmuştur. Onun Emperyalizm karşısındaki mücadelesi mazlum milletlere örnek teşkil etmiştir.