9 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Modernleşme 9
- Modernization 7
- Atatürk 3
- Atatürkçülük 3
- Kemalism 3
- Türkiye 2
- Almanya 1
- Ankara 1
- Arnavutluk 1
- Atatürk Forest Farm 1
Demografik Bir İnkılap: Cumhuriyet Döneminde Doğum Ve Çocuk Bakımevleri (1925-1940)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2024, Cilt XL, Sayı 110 · Sayfa: 427-472 · DOI: 10.33419/aamd.1577660
Özet
Tam Metin
Cumhuriyet’in ilanı ile başlayan modernleşme sürecinde sağlık alanında önemli reformlar gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet idaresi, Millî Mücadele sırasında ve sonrasında azalan nüfusun yerine ikame edeceği genç nesilleri sağlıklı ve güçlü kılmak istemiştir. Bu sebeple İdarenin askeri, siyasi, ekonomik ve toplumsal gücü oluşturmak amacıyla girişilen reformlar arasında doğum ve çocuk bakım evlerinin kurulması da yer almıştır. Kadın ve çocuk sağlığının korunması amacıyla kurulan ve belediyeler ve devlet iş birliğiyle Türkiye geneline yaygınlaştırılmaya çalışılan doğum ve çocuk bakım evleri, doğum öncesi ve sonrası ücretsiz muayene ve tedavi hizmetleri vermek, doğum sonrasında ise anne ve çocuğun bakım ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuştur. Ayrıca, doğum sonrası çocuk bakımı konusunda annelere eğitim desteği de sağlamıştır. Herhangi bir ayrım yapmaksızın kuruma başvuran tüm kadınlara ücretsiz hizmet vererek devletin sosyal kimliğini de şekillendiren bu kurumlar, toplumun genel refahını sağlamayı hedeflemesi açısından önem taşımışlardır. “Demografik Bir İnkılap: Cumhuriyet Döneminde Doğum ve Çocuk Bakım Evleri (1925- 1938)” başlıklı bu çalışma, doğum ve çocuk bakım evlerinin kurulması ve gelişimi üzerine odaklanmakta, doğum ve çocuk bakım evlerinin toplum sağlığına katkılarını incelemektedir. Çalışmada, bu tesislerin sayısal verileri ve hizmet kapasiteleri incelenerek, sağlık hizmetlerinin yaygınlaşmasının toplumsal etkileri değerlendirilmiştir. Veriler, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıran bu kurumların toplumsal ihtiyaçları azami düzeyde karşıladığı fikrini desteklemektedir. Sağlık alanında gerçekleştirilen reformlar kapsamında, bu kurumların var edilmesinin, azalan nüfus probleminin giderilmesi çabalarının önemli bir boyutunu oluşturduğu düşünülmektedir. Çalışmada, doğum ve çocuk bakım evlerinin kadrosunun çeşitli kurs ve seminerler ile yetiştirilen sağlık personeli ile oluşturulması çabaları ile bu kurumların sunduğu hizmetlerin kadınların sağlık koşullarını iyileştirerek toplumun genel refah düzeyine katkı sağladığına da vurgu yapılmıştır.
Basında Atatürk Orman Çiftliği (1925-1938)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 100 · Sayfa: 555-584 · DOI: 10.33419/aamd.642446
Özet
Tam Metin
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin ve modernleşmelerinin birçok değerlendirme unsurları vardır. Bu kriterlerden biri de o ülkelerin başkentlerinin gelişim düzeyidir. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başkenti Ankara, ülkeye örnek bir şehir olma yolunda hızlı bir yapılanmaya tabi tutulmuştur. Bu yapılanmaların en önemlilerinden biri Atatürk Orman Çiftliği'dir. Çiftlik; Ankara'daki sıtma hastalığıyla mücadele etmek, çorak arazileri verimli hale getirmek, şehri güzelleştirmek, şehre sosyal hizmet sunmak, şehrin tarımsal üretimini arttırmak ve endüstri kuruluşlarla Ankara ekonomisine canlılık kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Çiftlik, bu amaçları gerçekleştirirken ülkenin diğer şehirlerine de her alanda model de olmuştur.
Atatürk Orman Çiftliği'nin başkente çok güzel yansımaları ve olumlu etkileri olmuştur: Şehir, kısa sürede mimari yapısıyla, şehirleşme hızıyla, yeşil alanlarıyla örnek tarım kenti haline gelmesiyle Türkiye'nin örnek alınacak şehri olmuştur. Atatürk Orman Çiftliği, ülkeye hizmetlerine devam ederken bu büyük kuruluşa -Ulu Önder Atatürk'ün İş Bankası hesabından karşılanmak suretiyle- çiftlikler alınmış ve çiftlik içindeki yapılarda - Ulu Önder Atatürk'ün İş Bankası hesabından karşılanmak suretiyle- inşa edilmiştir. Çiftliğin mimari yapısı için yabancı bilim adamlarından faydalanılmıştır. Bu bilim adamları Ankara'yı yeniden inşa ederken: "Modernleşme sürecinde sabır ve para tükenmezse burada çok modern bir şehir kurulabilir." diye de eklemişlerdir. Yabancıların bu sözleri karşısında şehrin inşası üzerinden on yıl gibi kısa süre geçmeden Ankara evrensel gelişmişlik düzeyini yakalama konusunda ivme kazanmıştır.Bu çalışmada Atatürk dönemi faaliyetlerinden Ankara Atatürk Orman Çiftliği ve bu çiftliğin ülkenin modernleşme hamlesine etkileri, dönemin basınındaki makale ve haberleriyle desteklenerek ifade edilmeye çalışılacaktır.
Atatürk Orman Çiftliği'nin başkente çok güzel yansımaları ve olumlu etkileri olmuştur: Şehir, kısa sürede mimari yapısıyla, şehirleşme hızıyla, yeşil alanlarıyla örnek tarım kenti haline gelmesiyle Türkiye'nin örnek alınacak şehri olmuştur. Atatürk Orman Çiftliği, ülkeye hizmetlerine devam ederken bu büyük kuruluşa -Ulu Önder Atatürk'ün İş Bankası hesabından karşılanmak suretiyle- çiftlikler alınmış ve çiftlik içindeki yapılarda - Ulu Önder Atatürk'ün İş Bankası hesabından karşılanmak suretiyle- inşa edilmiştir. Çiftliğin mimari yapısı için yabancı bilim adamlarından faydalanılmıştır. Bu bilim adamları Ankara'yı yeniden inşa ederken: "Modernleşme sürecinde sabır ve para tükenmezse burada çok modern bir şehir kurulabilir." diye de eklemişlerdir. Yabancıların bu sözleri karşısında şehrin inşası üzerinden on yıl gibi kısa süre geçmeden Ankara evrensel gelişmişlik düzeyini yakalama konusunda ivme kazanmıştır.Bu çalışmada Atatürk dönemi faaliyetlerinden Ankara Atatürk Orman Çiftliği ve bu çiftliğin ülkenin modernleşme hamlesine etkileri, dönemin basınındaki makale ve haberleriyle desteklenerek ifade edilmeye çalışılacaktır.
Türkiye Demiryollarında İstihdam Edilen Yabancı Uzmanlar (1925 - 1950)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2007, Cilt XXIII, Sayı 67-68-69 · Sayfa: 305-338
Özet
Tam Metin
Modernleşme çabaları, yurt dışı eğitimine gönderilen öğrenciler, seyyahlar ve yabancı uzmanlar gibi aracı gruplar vasıtasıyla yürütülür. Eğitim, sanayi ve ulaşım gibi alanlarda istihdam edilen yabancı uzmanlar Cumhuriyet modernleşmesinin de en etkin unsurlarından birisi olmuşlardır. Cumhuriyet modernleşmesi askerî ve ekonomik amaçlarla hem yeni demiryollarının inşasına hız vermiş hem de mevcut demiryollarının millîleştirilmesine büyük önem vermiştir. Böylece bu alanda özellikle nitelikli personele ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç yabancı uzmanarın istihdamıyla kapatılmıştır. Yabancı uzmanların en fazla mühendislik hizmetlerinde istihdam edildiği tespit edilmiştir. Demiryollarında istihdam edilen yabancı uzmanların en çok Almanya, Avusturya ve Macaristan gibi ülkelerden geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumun Türkiye'nin o dönemdeki yurt dışı ilişkilerinin genel görüntüsünü yansıttığı görülmektedir.
Modernleşme Sürecinde Ödemiş Halkevî’nin Kuruluşu ve Faaliyetleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 63 · Sayfa: 968-987
Özet
1932 yılında kurulmuş olan halkevlerinin yakın dönem Türkiye tarihi açısından en büyük özelliği Kemalist devrımlerin ilkelerinin pratikte halka en kolay yolla ulaştırılması yönünde gerçekleştirdiği faaliyetlerdi. Kemalist devrimlerle şekillenen yeni yaşam biçimlerinin halkevlerinin kurulduğu bölge özellikleri göz önünde bulundurularak düzenlediği dikkatlerden kaçmadı. Okuma yazmanın çok düşük olduğu, ekonomik sorunların pençesinde kıvranan Türkiye'de halkevleri Cumhuriyetin ilk yıllarında tavandan tabana büyük bir örgütlenme ile toplumsal ve kültürel kalkınmanın anahtarı olmuşlardır. Bu taşra için daha farklı bir anlam ifade ediyordu. Batı Anadolu'da Küçük Menderes Havzasında iri bir kasaba olan Ödemiş'te de Kemalist devrimler, cumhuriyet değerleri toplumsal ve kültürel yaşamın modem yüzü halkevi ile kendini göstermiştir.
Bir Modernleşme Projesi Olarak Türkiye’de Cumhuriyet
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 815-875
Özet
Türkiye Cumhuriyeti, yaklaşık altı yüz yıl üç kıta üzerinde egemen olmuş Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden geriye çekilmesi sonucunda kuruldu. Bu gelişme ile birlikte Türk toplumu yeni bir yönetim olarak Cumhuriyet ile tanıştı. Türkiye'de Cumhuriyet yeni devlet, ulus ve bireyin doğmasını sağlayan bir modernleşme/uygarlaşma projesi olarak tasarlandı. Cumhuriyetle getirilen bu yeni yapılanma içinde bir süreklilik sağlanarak bugüne gelindi.
Atatürk ve İnkılâplarının Arnavutluk’taki Tesirleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 105-123
Özet
İstiklâl Savaşı'nın ve daha sonra yapılan inkılâplar ile Atatürk'ün liderlik özelliğinin, birçok geri kalmış ve esir milletlere örnek olduğu bilinmektedir. Bunlardan birisi olan Arnavutluk, uzun yüzyıllar boyunca Türk hâkimiyet ve kültürü altında yaşamış olmanın tesiriyle de, Türkiye'deki yenilik ve reformları yakından takip etmiştir. Bu dönemde, Arnavut aydınlarının Türkiye'nin lehinde ve aleyhinde olmak üzere ikiye ayrıldıkları görülmektedir. Aleyhinde olanlar, daha çok kral Zago ve eski sistem ile değerleri müdafaa ederken, Türkiye'nin lehinde olan aydınlar, lâik, demokratik ve cumhuriyet yanlısı, kadın haklarının geliştirilmesinden yana bir tutum takip etmişlerdir. Mustafa Kemal de bu gelişmeleri yakından takip etmekte ve Arnavutluk ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmeye önem vermektedir.
Modernleşme İdeolojisi Olarak Atatürkçülük
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 11 · Sayfa: 289-296
Özet
Kanaatimizce bu husus, bizim neden öteden beri Kemalist dünya görüşünü bir "İdeoloji" olarak sunduğumuzu ortaya koymakta ve Kemalizmin bir "Ulusal Modernleşme İdeolojisi" olarak saptanması ve ele alınması halinde, Türk siyasal hayatında mevcut bulunan tehlikeli "İdeolojik Boşluk"un Kemalizm ile doldurulabileceğini göstermektedir.
Japonya’nın Modernleşmesi ve Atatürkçü Modernleşme
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1986, Cilt II, Sayı 5 · Sayfa: 361-378
Özet
Japonya'nın 1868'de başlayan Meiji Dönemi'ndeki modernleşme hamlesinde başlıca faktör, Türkiye'de olduğu gibi, Batı teknolojisinin üstünlüğünün anlaşılması ve uçurumun bir an Önce kapatılması arzusudur; başka bir deyim ile millî çıkarları ön plânda tutan "milliyetçilik"tir.
Atatürkçülük İdeolojisi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1984, Cilt I, Sayı 1 · Sayfa: 102-107
Özet
Son yıllara kadar yazılan ve söylenenlerin büyük kısmı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, "Atatürk Olayf'na daha ziyade mazide yaşanmış parlak bir tarihî olay olarak bakmaktadır. Oysa önemli olan Atatürk'ün bize bıraktığı "fikrî miras" Atatürkçülüğün bugün de yaşayan bir ideoloji olduğunun vurgulanması ve Türkiye'nin bugünkü ve yarınki güncel sorunlarının çözümünde kullanılabilecek bir inanç sistemini, aksiyon programını ve pragmatik metodunu da oluşturduğunun anlatılması ve anlaşılmasıdır.