4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
  • Rumlar
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Türk İstiklâl Savaşı Dönemi’nde “Rum-Ermeni İşbirliği”

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 70 · Sayfa: 93-112
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nde, Rumlar ve Ermeniler, yüzyıllarca Osmanlı toplumunun bir parçası olarak yaşadılar. Bu unsurlar Türk müsamahası sayesinde bütün kültürel ve dinî özelliklerini muhafaza ettiler. Böyle olmasına rağmen XVIII. yüzyıl ve sonrasında dünyadaki gelişmelere aynı oranda ayak uyduramayan Osmanlı Devleti'ne, Avrupa Devletlerinin baskısının açıkça hissedilmesiyle Rumlar ve Ermeniler, Türkler karşısında ayrıcalıklı bir konuma geldiler. Türkler açısından ortaya çıkan bu olumsuz durum, Türk milliyetçiliğini canlandırırken, Rumları ve Ermenileri birbirlerine daha da yaklaştırdı. Osmanlı Devleti üzerinde aynı amaçları ve farklı hesapları olan Rusya, İngiltere, Fransa ve ABD gibi devletler, Rumları ve Ermenileri kendi çıkarları için kullanmak istediler. Birer Osmanlı Kurumu olan patrikhaneler, emperyalist politikalara alet oldular ve adı geçen devletlerle fiilen işbirliği yapmaya başladılar. Türkler açısından, işbirliğinin hem Rum-Ermeni, hem de Müttefikler-Rum-Ermeni boyutunun en yoğun ve en açık olarak hissedildiği dönem, I. Dünya Savaşı ve Türk Millî Mücadelesi dönemleridir Zaten var olan ve I. Dünya Savaşı'yla somut bir şekilde hissedilen Rum ve Ermeni beraberliği, Türk Millî Mücadelesi ile birlikte açık bir şekilde "Rum-Ermeni İşbirliği"ne dönüştürüldü. Fakat Türk milleti, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirdiği en büyük antiemperyalist savaşta elde ettiği başarı ile bu işbirliğini dağıtarak hayata geçirilmesine engel oldu. Bu demek değildir ki daha sonra benzer durumlar bir daha ortaya çıkmayacak. Tarih elbette barışın kıymetini anlamak için çok önemlidir ve muhakkak bu manada yorumlanmalıdır. Mutlaka bu toprakların insanları "Sevr Sendromu"ndan kurtulmalıdır. Fakat aynı zamanda "Sevr Şartları"nı da unutmamalıdırlar

Millî Mücadele'de Ispartalı Rumlar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 62 · Sayfa: 667-676
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin, Birinci Dünya Harbi'nden yenik çıkarak Mondros Mütarekesi'ni imzalamasının ardından ülke genelinde olası işgallere karşı millî örgütler kurulmaya başlanmıştı. Bunlardan birisi de Isparta'da kurulan Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'dir. Cemiyet, Yunanlıların İzmir'e çıkmasının haber alınması üzerine derhal faaliyetlere başlamıştı. Bu arada Isparta'da yaşayan yerli Rumlardan bir kısmı da çeşitli yollar ve metotlarla gizlice Yunan Hükûmeti veya işgal kuvvetleri komutanlıklarıyla haberleşmeye başladılar. Bunların yaptıkları yazışmalar bir şekilde ele geçirilince, Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleri, Millî Mücadele'nin bu bölgedeki cephesinin oluşturulması bağlamında yerli Rumlara karşı şiddetli tedbirler almaya başlamıştı.

Doğu Karadeniz Bölgesindeki Rum Varlığına Dair Görüşler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 60 · Sayfa: 785-798 · DOI: 10.33419/aamd.703268
Doğu Karadeniz bölgesindeki Grek varlığı M.Ö. VII. yüzyıldan itibaren gelişen kolonilerle ortaya çıkmıştır. Bizans döneminin sonlarına kadar bölgedeki diğer topluluklarla karışarak Rum adı verilen Ortodoks kitlesi içerisinde yer alan Grekler, 30 Ocak 1923'te imzalanan mübadele sözleşmesiyle Yunanistan'a göç etmişlerdir. Bununla birlikte Megal-i İdea'yı yeniden canlandırmaya çalışan Yunanistan'daki bazı çevreler, XX. yüzyıl başlarında bölgede Rum soykırımı yapıldığı, günümüzde Rum kökenli topluluklar bulunduğu gibi iddialar ileri sürmekte ve bu iddialarına uluslar arası kamuoyunda destek aramaktadır.

Millî Mücadele Döneminde Erbaa

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 1089-1113
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra ülkemizde başlayan işgaller, ülkenin dört bir yanında büyük endişelere neden olmuştur. Ülkenin İçinde bulunduğu bu zor durumu fırsat bilen Rumlar, Karadeniz sahili boyunca düşmanca faaliyetlerini artırmış ve Pontus Rum devleti kurma hayallerini gerçekleştirme yoluna gitmişlerdir. Pontusçuların faaliyet alanı içinde yer alan Erbaa'da yaşayan Müslüman nüfus, bölgede Rumlar tarafından kurulan silahlı çetelere karşı örgütlenme çalışmalarına hemen başlamıştır. Erbaa halkı bir taraftan bu çetelere karşı mücadele ederken diğer taraftan ulusal kurtuluş çalışmaları içinde yer almıştır