4 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
Harp Raporlarına Göre Birinci İnönü Muharebesi’nin Analizi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2012, Cilt XXVIII, Sayı 82 · Sayfa: 25-52
Özet
Tam Metin
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından imzalanan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması ile Türk ordusu terhis edilerek ortadan kaldırılmak istenmiştir. Amaç daha sonra başlayacak olan ve Anadolu'nun işgalini tamamlayacak hamlelere zemin hazırlamaktır. Ancak işgal güçleri bu hesabı tam yapamamış ve Anadolu'da yeniden bir oluşumla ve dirençle karşılaşmıştır. Bu oluşum Mustafa Kemal'in liderliğinde başlayan ve yeni bir devletin kuruluşunu ortaya koyan mücadeledir. İşte bu mücadeleler içerisinde Birinci İnönü Muharebesi önemli bir yere sahiptir. Çünkü bu muharebe yeni kurulacak devletin oluşturduğu düzenli ordunun kazandığı ilk muharebedir. Bu makalede Birinci İnönü Muharebesi'ne ait harp raporları analiz edilerek gün gün muharebenin oluşum ve sonuçları ele alınmış, Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey'in muharebeyi ve muharebeye katılan tümenleri nasıl yönettiği ortaya konulmuştur.
Milli Mücadele Döneminde Yusuf AKÇURA’nın Faaliyetleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2010, Cilt XXVI, Sayı 78 · Sayfa: 589-614
Özet
Tam Metin
Son yüzyıllık tarih dilimi içinde ismi sıkça duyulan entelektüel bir kimliğe sahip olan ve cumhuriyetin kurucuları arasında TBMM'deki yerini alan Yusuf Akçura'nın, Türk Tarih Kurumu'nun kurulması ve başkanlığına giden yolda Milli Mücadele'nin askeri ve diplomatik safhasında almış olduğu rolün değerlendirilmesi fayda sağlayacaktır. Döneme ilişkin bu hizmetlerinin de Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay ATASE Başkanlığı arşiv belgeleri içinden çıkmış olması Akçura'nın biyografisine dair bir takım önemli katkılar yapmaktadır. Halide Edip ve Yakup Kadri gibi önemli isimlerin cephede görev alma istekleri Akçura'nın etkisi doğrultusunda fiilen gerçekleştiği savunulabilir. Bununla beraber Mustafa Kemal Paşa'nın, muharebeler sırasında eğitime verdiği önemin ve Büyük Taarruz'dan hemen sonra milli iktisadi kalkınma konusundaki bilinen duyarlığı, İzmir İktisat Kongresi'nden 3 ay önce bu konuda Akçura'nın kürsüdeki etkileyiciliğini de dikkate alarak hareket ettiğini gösteriyor. Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Paşa'nın belirli konularda çalışma arkadaşı ve fikir açısından yanında yer alan birisi olarak Akçura'nın, karizmatik lider olarak ifade ettiği Paşaya bakışı ise bir aydının gözü ile Mustafa Kemal Paşa'yı göstermektedir.
Milli Mücadele’de Yalvaç ve Şehit Olan Yalvaçlılar
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 74 · Sayfa: 235-252
Özet
Tam Metin
Bilindiği üzere Yalvaç, bir ilçe merkezi olmakla birlikte, siyasî, ekonomik ve stratejik bakımdan Anadolu'nun önemli yerleşim yerlerinden biridir. Bu araştırmada, Millî Mücadele'de Yalvaç'ın yeri, konuyla ilgili arşiv vesikaları ve diğer kaynaklar taranarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Saha araştırması denilen metodla bazı hatıralar, literatüre kazandırılırken, ilk kez Yalvaç Vefayata Mahsus Vukuat Defterleri de incelenerek Yalvaçlı şehitler ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkarılmıştır.
Askeri Polis Teşkilatı İstihbarat Raporlarında Batı Cephesi'nde Yunan Askeri Hareketı ve Zulmü
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VIII, Sayı 22 · Sayfa: 155-160
Özet
Osmanlı Devleti, İttihat ve Terakki Partisi yöneticilerinin hayalperestliği ve uzağı görememeleri yüzünden büyük bir savaşın içine itilmişti. Hazırlıksız ve birçok eksikle girilen I. Dünya Savaşı'nda Türk Ordusu büyük fedakârlıklar göstererek İtilâf Devletlerini uğraştırmıştı. Ancak Osmanlı Devleti'nin direnmeleri, hatta zaferleri, müttefiklerinin İtilâf Devletleriyle antlaşmalar yaparak sahneden çekilmeleriyle boşa gitmiştir. Çaresiz kalan Türkler de, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesini imzalayarak yenilgiyi kabul etmişlerdi. Bu yenilgi, asırlardır Türklerin hâkimiyetinde bulunan Anadolu'nun yer yer düşman işgali altına girmesi sonucunu doğuracaktır. Zaten I. Dünya Harbi sıralarında batılı emperyalist devletler, Osmanlı topraklarını paylaşma plânları yapmışlar ve bu maksatla bazı antlaşmalar da imzalamışlardır. İtilâf Devletleri arasında en güçlü durumda olan Ingilizler, Anadolu'nun taksimi ve işgalinde Yunanlılar kullanmayı plânlamıştı. Amaçlan uğruna kullanacağı Yunanlılara, Batı Anadolu'da bazı Türk topraklannı vermeyi vaat etmişti. Yunanlılar, İngilizlere hizmetleri karşılığında onların kendilerine vermeyi vaat ettikleri toprakları elde etmek üzere 22 Haziran 1920'de altı tümenlik bir kuvvetle üç yönden Anadolu içlerine doğra ileri harekâta geçtiler. Yunanlılar üç tümen ile iki koldan Akhisar-Soma yönünde, iki tümen ile Salihli yönünde; bir tümen ile Aydın Cephesi'nde harekete geçtiler.