27 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
  • Dede Korkut
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Dede Korkut Hikayeleri'nde Şüpheli Birkaç Kelime Üzerine Düşünceler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1998, Cilt 46, Sayı 1 · Sayfa: 29-38
Makalede bütün Türk ülkelerinde eskiden beri yaygın bir şekilde yaşamakta olan Dede Korkut hikayelerinde bulunan, kesin bir neticeye varılamayan kelimeler üzerinde çalışmalar yapılmıştır.

Türk Ağaç Kültü İnancının Dede Korkut Hikayelerindeki Yansımaları

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1998, Cilt 46, Sayı 1 · Sayfa: 71-80
Ağaç kültü, dünyadaki birçok kültürlerde olduğu gibi, Türk kültürünün mitolojik dönemi için de oldukça önemlidir. Türk düşüncesi, yaratılmışlığı izah ederken ağacı, bu olayın ana motifi olarak gösterir. Türk düşüncesine göre ilk insan yaratıldığında dokuz dallı bir ağacın altında yaratılmıştır.Tanrının insanla ilk muhatap olduğu yer dokuz dallı ağacın altıdır. Bu yazıda ağaç kültünün, tanrısallığın yansıması Dede Korkut Hikayelerindeki yansıması ele alınacaktır.

Dede Korkut Kitabı'nda Okuma Önerileri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1998, Cilt 46, Sayı 1 · Sayfa: 93-100
Makalede Dede Korkut Kitabı'nın iki yayınındaki kimi okuma ve yorumlamalarla ilgili yeni öneriler, katkılar ve değinilerde bulunulmuştur.

Dede Korkut Kitabı'nın Dilinde Doğu Anadolu Ağızlarıyla İlgili İzler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1998, Cilt 46, Sayı 1 · Sayfa: 170-176
Makalenin amacı yerel sözlerden hareketle Dede Korkut metnindeki şekillerle onun coğrafyasını belirlemek ve sınırlarını değerlendirmektir.

TÜRKMENİSTAN’DAN DERLENMİŞ DEDE KORKUT BOYLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1995, Cilt 43 · Sayfa: 263-314
Oğuz Kağan ile, Oğuz alpları ve boyları etrafında teşekkül eden destanlar, yüzlerce yıl Türk yazılı ve sözlü destancılık geleneğinde yaşama şansına sahip olmuştur. Zaman içinde birbirini besleyen bu iki kaynaktan biri olan yazılı gelenek, destanın sözlü gelenekteki kolları ile, muhtelif tarih ve devirlerdeki yeni şahıs, yer ve olaylarla zenginleşmesini bütünüyle tespit edip günümüze ulaştıramamıştır.

DEDEM KORKUT KİTABINDA MOTİF VE EDEBİ MALZEMELERDEKİ İÇ ÜSLUP DEĞİŞİMİN İNCELENMESİNDE MOTİFİN ROLÜ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1988, Cilt 36 · Sayfa: 35-42
Bilindiği gibi, halk biliminde destanın belli başlı yapısı (temel özelliği) iki unsurla tarif edilir: Konu ve motif. Biz burada çeşitli tecrübelere sahip kişilerin çalışmalarında elde ettikleri bilgileri, bunlar arasındaki karmaşık ilişkileri gözden geçirecek değiliz

“DEDE GORKUD KİTABI” DİLİNİN İKİ SİNTAKTİK HÜSUSİYYETİ HAGGINDA

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1988, Cilt 36 · Sayfa: 23-33
"Dede Gorkud kitabı" başga dil hüsusiyyetleri ile yanaşı, hem de kamil sintaksisi ile seciyyevidir. İfade terzinin elastikliyi ve dürüstlüyü, anlaşmanın tezliyi ve inceliyi sintaksisin seciyyesi ile şertlenir.

DEDE GORGUD KİTABI’NIN YAPISNIN İKİ PLÂNDA ÖYRENİLMESİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1988, Cilt 36 · Sayfa: 1-10
Her şeyden önce çoh hörmetli müellimimiz Orhan Şaig Gökyayın Bakı kollokviumunda söylediyi bir fikrini esas götürüp ondan çıhış etmek isterdim.

DEDE KORKUT KİTABI’NIN ESKİ VE YAZILI KAYNAKLARI HAKKINDA (TOPKAPI SARAYINDAKİ OĞUZ DESTANI PARÇALARI İLE KARŞILAŞTIRMA)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1988, Cilt 36 · Sayfa: 113-128
Türk destanları içinde, "Gün doğusu, gen yerden kopan Oğuz!" gibi muhteşem bir girişle söze başlayan böyle görkemli ikinci bir Türk destanı yoktur. Bundan dolayı Topkapı Sarayı'nda bulunan bu destan parçası; Dede Korkut ile Türk destanlarının, adeta bir fatihası gibi muhteşemdir.

DEDE KORKUT HİKAYELERİNİN ANADOLU VE RUMELİ’DEKİ İZLERİ: “KAM PÜRE OĞLU BAMSI BEYREK DESTANI”NIN BÜNYAN; “DELİ DUMRUL DESTANI”NIN RUMELİ VARYANTI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1988, Cilt 36 · Sayfa: 97-111
Öteki Türk ülkeleri gibi Anadolu da bir destanlar ülkesi, efsaneler diyarıdır. Anadolu insanı Orta Asya'dan, Horasan illerinden, Altaylardan getirdiği sözlü destanlarını, efsanelerini, masallarını dilden dile, gönülden gönüle aktararak günümüze kadar ulaştırmasını bilmiştir.