8 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
  • Language
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

KARS İLİ AĞIZLARINDA EK FİİLİN OLUMSUZ ŞEKLİ “değil”İN ÖRNEKLERİ ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2014, Cilt 62, Sayı 1 · Sayfa: 19-26
Ağızlar dilin ölçünlü hâline göre birbirinden farklı görünümde dil ögelerinin kullanımına müsait alanlardır. Bu durum aynı zamanda ilgili ağız yöresinin o dil için farklı seçenekleri de içinde saklayan birer kaynak durumunda olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Türkiye Türkçesi ağızları ölçünlü dilden az veya çok ayrılan çeşitli derecelerdeki dil ögelerini bünyelerinde barındırmaktadır. Doğu grubu ağızları içinde yer alan Kars ili ağızları da kullanım özelliği bakımından birbirinden farklı ve zengin örnekler sunabilecek dil unsurlarını içermektedir. Bunlardan biri de Türkçede ek fiilin olumsuz biçimi yapılırken yararlanılan "değil"in kullanımıyla ilgilidir. Bu çalışmada Ahmet Bican Ercilasun tarafından kaleme alınan Kars İli Ağızları adlı eserdeki toplam 97 metin taranarak "değil"in farklı söyleniş biçimleri Kars ilinin alt ağız gruplarına göre değerlendirilmeye çalışılacaktır

DİLİN ETİK YAPILANMASI VE AHLAKİ İŞLEVİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 43-62
Bu çalışmamızda felsefenin bir konusu olarak dilin etik yanı ve onun incelemekonusu yaptığı toplumsal yaşam içindeki ahlak çerçevesinde dilin ahlaki yapısı elealınacaktır. Çalışmanın temel önermesi dilin kendi bünyesinde ahlaki bir yapı sergilediğive bunun düşünceyi şekillendirerek toplumda ahlakın oluşmasında temel doğrularbağlamında bir iletken görevi gördüğüdür.Dile dayalı olarak anlamın kurulması, bilincin şekillenmesi, eylemin oluşumu, kültürüninşası ve toplumsallaşma bağıntısı içerisinde dilin ahlaki yapısının her aşamadatemel unsur olarak belirleyici görev üstlendiğini ortaya koymaya çalıştık.

TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİNDE ÖĞRETMENİN ÖNEMİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 45-54
Genelde yabancı dil, özelde ise Türkçenin yabancılara öğretimi konusunda mutlakbaşarı için vazgeçilmez temel etkenlerden biri öğretmendir. Bu nedenle söz konusuöğretimde görev alacak öğretmenin gerekli bilgi birikimine ve deneyime sahip olmasıgerekir. Türkçe öğretmenlerinin yetiştirilmesinde en önemli görev üniversitelerimizedüşmektedir. Bu konuda üniversitelerimiz, bir an önce gerekli atılımı gerçekleştirmelive dilimizin dünya dilleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamalıdır.

DİL ÖĞRETİMİNDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMENİN YERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 131-154
Dil öğrenim veya öğretiminde ölçme ve değerlendirmenin öneminin vurgulandığıbu yazıda dil, öğrenim, öğretim, dil becerileri, dil bilgisi, kelime öğrenimi ve öğretimi,ölçme, değerlendirme kavramları üzerinde durulmuştur. Dil öğrenimi veya öğretimindeölçme ve değerlendirme araçlarının niteliği belirtilmiştir. Bu araçların bilişsel,duyuşsal ve psikomotor alandaki gelişmeleri ortaya koyucu olması gerektiği vurgulanmıştır.

İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİM YÖNTEMİYLE İLGİLİ ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 195-222
Dil, milletlerin geleceğini şekillendiren en önemli kültürel değerdir. Bu nedenledevletler tarafından bir planlama ve çalışma alanı olarak görülür. Bireyin sosyalleşmesive devlet-vatandaş ilgisinin kurulması, verilecek dil eğitimi ile sağlanır.Devletin dil eğitimi ve öğretimi konusundaki politikalarının başında okuma ve yazmaöğretimi gelmektedir. Okuma ve yazma öğretimi politikalarının iki yönü vardır: niceliğiartırmak, niteliği belirlemek. Okuma ve yazmanın niteliğini belirleyen faktörlerinen önemlisi yöntemdir. İlk okuma ve yazma öğretiminde yeni uygulanmaya başlanan"ses temelli cümle yöntemi", cumhuriyetten günümüze hiç denenmemiştir. Öğretmengörüşlerine göre bu yöntemle Türkçe ilk okuma ve yazma öğretilebilir; ancak yöntemindil öğretimini aksatan yönleri bulunmaktadır.

TÜRKÇENİN GÜCÜ VE ATATÜRK

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 155-164
Yaklaşık 250-300 milyon insan tarafından konuşulan Türkçenin tarihi, çok eskileredayanmaktadır. VIII. yüzyılda taş üzerine kazınarak yazılmış Orhun Anıtları'nın(Göktürk Kitabeleri) Türkçe olması, Türk dilinin tarihi derinliğinin göstergesi ve işlenmişbir dil olduğunun belgesidir.Türkçe, kuralları sabit, işlenmeye ve gelişmeye müsait, sondan eklemeli, ses uyumlubir dildir.

LEHÇEYE TÜRKLER TARAFINDAN TAŞINAN TÜRKÇE ARAPÇA FARSÇA KELİMELER VE KULLANIM BOYUTLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 69-92
Osmanlı-Lehistan ilişkilerinin tarihi boyutu tarihçiler başta olmak üzere pek çok araştırmacı tarafından kitap, makale, bildiri ve değişik yazılara konu edilmiştir. Ancak dil alanındaki etki, birkaç kelime üzerine yazılan makale ve sunulan bildiri dışında, bütün yönleriyle şimdiye kadar gerektiği gibi ele alınmamıştır. Yapılan çalışmalar da daha çok Kıpçak sahasına yöneliktir. Bu çalışma böyle bir eksiği gidermek amacıyla hazırlanmıştır.Eski adıyla Lehçe günümüzdeki kullanımıyla Polonya diline Türkçeden geçmiş kelimelerin taşınış ve anlam boyutları ile Osmanlı ve diğer Türk devlet-topluluklarının dilinden Lehçeye geçen kelimelerin eski ve yeni Lehçedeki işlevleri çalışmamızın çerçevesini oluşturmaktadır. Türk diline Arapça ve Farsçadan gelen kelimeler, Türkçe olmadıkları halde, Osmanlılar tarafından Leh diline taşındıkları için incelemeye dahil edilmiştir. Konuyu bütün yönleriyle ortaya koyabilmek amacıyla; I. Batı Türkçesi: Osmanlı Sahasından Lehçeye Geçen Kelimeler II. Kuzey ve Doğu Türkçesi: Osmanlı Sahası Dışındaki Türk Devlet ve Topluluklarının Dilinden Lehçeye Geçen Kelime- ler şeklinde iki ana başlık altında toplanmıştır. Kelimeler, ilgili oldukları alanlar göz rak sınıflandırılmış, alfabetik sıraya göre tarih ve sosyolingüis-tik açıdan değerlendirilmiştir.

ELEMENTS COMMON TO TURKISH AND MONGOLIAN AND THE PLACE OF MONGOLIAN IN TURKISH LANGUAGE STUDIES

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1986, Cilt 34 · Sayfa: 31-41
It is commonly admitted that, there are close affinities between Turkish and Mongolian as regards the structure, phonology, morphology and vocabulary of the two languages which, in fact are the two closely related branches of the Altaic Language family.