55 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Ahmet Kocaman 1
- Ahmet Temir 1
- Ali Cin 1
- Armin Bassarak 1
- Ayhan Sezer 1
Anahtar Kelimeler
- Turkic 3
- ANADOLU 2
- atasözleri 2
- Çin yazısı 2
- Moğolca 2
MOĞOLCA DERESÜN-TÜRKÇE YEZ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 43-48
Özet
Yüksek İç Asya'nın engin bozkırlarında yetişen en ilginç bitkilerden biri, Rusça çiy veya derisun vs. denilen bir türlü uzun boylu ottur. Onun bu Rusça adlardan birisi Kıpçak Türkçesinden, diğeri Moğolcadan alınmış kelimedir. Orta Asya'da yolculuk yapan gezginler söz konusu bitkiden kitaplarında sık sık bahsettiler.
TÜRKÇEDE TÜMCELERİN ADLAŞTIRILMASINA DÖNÜŞÜMLÜ-ÜRETKEN YAKLAŞIM
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1979, Cilt 26 (1978-1979) · Sayfa: 173-180
Özet
Bilim uzmanlığı tezimizde dönüşümlü-üretken dilbilgisinin kurucularından Noam Chomsky'nin (1965) Aspects of the Theory of Syntax adlı yapıtında önerdiği kuramsal modeli Türkçede "tümcelerin adlaştırılması" konusuna uyguladık. Ayrıca bunu yaparken P.S. Rosenbaum'ın (1967) The Grammar of English Predicate Complement Constructions adlı yapıtıyla R. Lees'in (1963) The Grammar of English Nominalizations adlı yapıtında savunduğu kuramsal modellerin kimi tutarsız yönlerini göstermeye çalıştık.
ÜRETİMSEL-DÖNÜŞÜMLÜ DİLBİLGİSİNİN TÜRKÇE’YE UYGULANMASI ÜZERİNE BİR GÖZLEM
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1979, Cilt 26 (1978-1979) · Sayfa: 165-172
Özet
Onsekizinci yüzyıl dilbilimcisi James Beattie, Chomsky'nin Aspects of the Theory of Syntax (1965) adlı yapıtında bir görüşüyle yer alıyor. Diller bir bakıma insanlara benzerler. Her dilin kendini bir diğer dilden ayıracak özelliklere sahip olmasına karşın yine de diller arasında ortak özellikler yok değildir.
TÜRKÇEDE ÇOCUK KAVRAMI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1977, Cilt 25 · Sayfa: 1-16
Özet
Çocuk sözcüğü Türk lehçeleri arasında "insan yavrusu" anlamıyla yalnız Türkiye Türkçesinde ve Kırım Türkçesinde bulunmaktadır. Kâşgarlı Mahmut'un Divanü Lûgati't-Türk'ünde ise çocuk "domuz yavrusu, her şeyin küçüğü olarak açıklanmıştır. Kâşgarlı'nın verdiği bu anlama bakarak sözcüğün asıl anlamanın "domuz yavrusu" olduğu, sonradan anlam kaymasıyla "insan yavrusu" anlamını kazandığı sanılmıştır.
ESKİ TÜRKÇE buyla VE baγa SANLARI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1977, Cilt 25 · Sayfa: 53-69
Özet
Eski Türk yazıtlarında geçen, kimi araştırmacıların boyla, kimilerinin de buyla okudukları sözcüğün yüksek bir devlet görevini gösteren bir san olduğu açık olmakla birlikte, bu sanla gösterilen görevin niteliği ve sözcüğün nereden geldiği, gerçek anlamının ne olduğu şimdiye değin aydınlatılamamıştır.