25 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Eski Türkçe 15
- ESKİ TÜRKÇE 7
- Old Turkic 7
- etimoloji 4
- Old Turkish 3
Eski Türk Yazıtları ve Kazakçadaki Ortak Kelimeler
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 2 · Sayfa: 223-244
Özet
Makalede Orhun Yazıtları'nın söz varlığı incelenerek eski Türk yazıtları ile Kazakçadaki ortak kelimeler tespit edilmiştir. Çalışma neticesinde eski Türk yazıtları ile Kazakça arasında ortak 280'in üzerinde kelimenin bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. Söz konusu kelimelerin çoğu aynı yapıda olan, sadece ses değişimine uğrayan kelimeler iken çok az bir kısmı (ubut/uyat "utanç, ayıp", yét-/jetekte- "yedmek, yedekte götürmek", yokad-/joğal- "yok olmak") aynı kökten olup farklı ek alan kelimelerdir. Ortak kelimelerin her iki dilde de genel olarak birebir aynı anlamda kullanıldığı görülmektedir. Bunun yanı sıra kimi kelimelerin (kıd- "öldürmek" = qiy"kesmek, biçmek", yabız "kötü, fena" = javız "acımasız, zalim") çağdaş Kazakçada eski anlamına yakın olarak kullanıldığı, kimi kelimelerin (arığ "temiz, saf" = aruv "güzel (kadın)", katun "hatun, hakanın eşi" = qatın "zevce, eş; kadın, karı", tonlug "elbiseli, giyimli" = tondı "kürklü") de anlam kayması, daralması ve genişlemesi gibi anlam değişikliğine uğradığı görülmektedir. Ayrıca aralarında uzak da olsa anlam ilişkisi bulunan apa, azman, eke, eren gibi biçim bakımından aynı olan kelimeler de mevcuttur
Eski Orta Çincedeki Eski Türkçe Akrabalık Terimleri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 105-116
Özet
Bu makalede Tang Hanedanlığı zamanında Eski Çince biçimlerinin yerini alan (ve bugün hâlâ Mandarin Çincesinde kullanımda olan) ailedeki yaşlı bireyler için kullanılan Orta Çince birçok akrabalık kavramının Eski Türkçeden ya da çok sıra dışı bir şekilde para-Moğolcadan en nihayetinde Türkçe bir kökenden geldiğini göstermeye çalışmaktayız. Bu bulguyu Çincedeki her türlü ödünçlemeyi reddeden ırkçı Çin dil bilimi anlayışına ağr bir darbe olarak nitelendiriyoruz. Üstelik bu bulgu, kuzey step "barbarlarının" Çinlilerle kurdukları etkileşimlerde her zaman alıcı taraf olmadığını ve aslında Çin dilini ve toplumunu büyük ölçüde etkilediklerini de göstermektedir.
“Çok” Sözcüğü Nereden Geliyor?
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2009, Cilt 57, Sayı 2 · Sayfa: 107-111
Özet
Bu makalede Türkçenin yaygın niteleyicilerinden biri olan çok "az karşıtı, fazla" sözcüğü üzerinde durulacaktır. Öncelikle sözcüğün Türkçenin gelişme ve yayılma alanlarındaki yeri tespit edilecektir. Ardından çok'un kökeni ile ilgili değişik görüşler aktarılacaktır. Son olarak çok'un Eski Türkçedeki ço- "vurmak, saldırmak" fiiline dayandırılabileceği delilleriyle ortaya konulacaktır
TARYAT YAZITININ BATI YÜZÜNDE mGLi ve mGL İŞARETLERİYLE YAZILAN SÖZCÜK NASIL OKUNUP ANLAŞILMALI?
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 99-108
Özet
Bu çalışmada Uygurlarından kalan Taryat yazıtında geçen bir sözcük incelenecektir.İncelenecek sözcük yazıtın batı yüzünün dördüncü satırında mGLi; beşinci satırında mGLrunik harfleriyle yazılmıştır. İlk olarak sözcüğün okunuşu ve anlamlandırılışı ile ilgili çeşitliaraştırmacıların görüşlerine değinilecektir. İkinci olarak bu görüşlerin gerekçeli eleştirileriyapılacaktır. Son olarak sözcüğün ılagım olarak okunup "ormanlık, koruluk" biçimindeanlamlandırılmasının daha uygun olacağı delilleriyle ortaya konacaktır.
ANADOLU VE RUMELİ AĞIZLARININ DAYANDIĞI TEMELLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 1 · Sayfa: 87-110
Özet
Anadolu ve Rumeli Ağızları, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Türkiye Türkçesiyazı dilinden ses, şekil bilgisi ve söz varlığı açısından birçok yönde ayrılıklar gösterenbir ağız topluluğudur. Tarihî gelişme sürecinde Oğuzcanın son halkasını oluşturur.Ağızlardaki bu dil zenginliği, 24 Oğuz boyuna özgü birbirinden farklı ağız özelliklerine,daha sonra Kıpçak vb. lehçelerden gelen bazı özelliklerin de eklenerek ta EskiTürkçeden başlayıp Eski Anadolu Türkçesi kanalı ile XV. yüzyıldan XXI. yüzyıla kadaruzanan değişme ve gelişmelerin ortaya koyduğu çeşitliliğin ürünüdür.Eldeki makalede bu şekillenme ile ilgili gelişmeler üzerinde durulmuştur
ESKİ TÜRKÇE –GmA SIFAT-FİİL EKİ ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 2 · Sayfa: 133-138
Özet
Sondan eklemeli bir dil olan Türkçe, sıfat-fiiller açısından oldukça zengindir.Geniş zaman kavramını ifade etmek için -Ar, -r; -mAz, -GlI, -GmA, -GAn gibi sıfatfiilekleri kullanılmıştır. Bu eklerden -GmA Eski ve Orta Türkçe döneminde kullanılmışolup, daha sonra yerini -An (
GÖSTER- VE GÖRSET-/ ĠÓRSETFİİLLERİNİN YAPISI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 124-139
Özet
Bugün Türkiye Türkçesi yazı dili ve ağızları ile bazı çağdaş Türk lehçelerinde aynıanlamda kullanılan biri göster-, diğeri görset- ~ körset- şeklinde olan iki fiil şekliylekarşılaşılmaktadır. Bunlardan görset- / körset- şekli, bazı dilcilerce göster- / kösterbiçiminingöçüşmeli şekli sayılmış; bu da genel bir kanaat oluşturmuştur.Ancak, bu çalışmada bunun böyle olmadığı, yani ortada bir fiilin biri asıl, diğerionun göçüşmeli şeklinden oluşan iki fiil varyantının değil, tam tersine aynı anlamdaiki fiilin bulunduğu Türk dilinin tarihî ve çağdaş verileriyle ortaya konulmuştur.Buna göre, göster- (< köster- < kö-z-ter-) ve görset- / körse- / körsöt- ( < kö-r-üz+e-t-) fiilleri, Türk dilinde 13. yüzyıldan beri var olan iki ayrı yapıdaki fiildir. Bugün de çağdaş Türk lehçelerinde kullanım sıklıkları farklılaşmış olarak varlıklarını sürdürmektedirler.
Yarlık Sözü Hakkında
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 117-122
Özet
Eski Türkçe yarlıka- fiilinin yarlıg-ka biçiminde türediği ve yarlıg ismiyle doğrudan ilişkili olduğu türkolojide kabul edilmiş bir bilgidir.
ESKİ TÜRKÇEDE ŞAHIS ADLARI VE UNVANLARI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1994, Cilt 42 · Sayfa: 95-110
Özet
Şahıs adlarının araştırılmasının dil bilimi, tarih, sosyoloji, folklor, etnografi ve başka bilim sahaları açısından çok ciddi ehemmiyet kesbettiği şüphesizdir. Buna rağmen Türkolojide özel adların başka türlerine nispeten şahıs adlarının öğrenilmesine daha az çaba harcanmıştır. Bizce, antroponimlerin dil bilimi açısından araştırılması için daha çok iş görmek lazımdır.
ESKİ TÜRKÇE’NİN GRAMER YAPISI VE ÖRNEK OLARAK FİİLDEN İSİM YAPAN –l EKİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 65-80
Özet
Bilindiği üzre "Halaç", "Çuvaş" ve "Yakut" lehçelerinin dışında bu gün 200 milyonu aşkın Türk dünyasında konuşulan ve yazılan bütün şive ve ağızların ana kaynağı "Eski Türkçe" adı verilen Türk lehçesidir. Bu sebeple Türk dilinin bütün meselelerini çözmek için "Eski Türkçe" dönemini hem tarihi, hem kültürü, hem de yazı sistemleri ile çok iyi bilmek gerekmektedir.