23 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
ANLAMDAŞ ADDEDİLEN BİRKAÇ KELİMENİN MANA FARKLARI HAKKINDA NOTLAR
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2018, Cilt 66, Sayı 1 · Sayfa: 165-175
Özet
Anlamdaş kelimelerin gerek varlığı gerekse mahiyeti ile ilgili dil bilimciler çeşitliaraştırmalar ortaya koymuşlardır. Bu çalışmada bu tür kelimelerde zamanla meydanagelen mana bulanıklığı veya mana kaybı ile ilgili birkaç örnek vererek konuyakatkı sağlamaya gayret edilecektir. "Dilde sadeleşme" gibi bazı sebepler birçokkelimeye sırt dönülmesine sebep olmuş; bu durum önce yazı dilinde, daha sonrazamanla konuşma dilinde kelimelerin unutulması veya manalarının bulanıklaşarakbirbirleriyle karışması neticesini doğurmuştur. Bu durumdan anlamdaş kelimeler denasibini almış, bazı kelimelerin manalarında eksilme ve değişme olması anlamdaşkelimeler arasındaki mana farklarının tamamen yok olmasına sebep olmuştur. Bazıanlamdaş kelimeler hem konuşma dilinden hem de yazı dilinden tamamen çıkmış,sadece lügatlerin bir köşesinde unutulmayı bekler hâle gelmiştir. Bu çalışmada eşanlamlı sayılan ve mana farkları unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş ikazihtar,fiil-amel, defetmek-refetmek, cem-haşir kelimeleri arasındaki mana farklarıincelenmiştir. Kelimelerin önce müteradif Türkçe sözlüklerdeki manaları verilmiş, daha sonra da farkları izah edilmiştir.
ADLANDIRMA, TERİMLER VE SINIFLANDIRMA AÇISINDAN TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE ÜNSÜZLERE BİR BAKIŞ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2017, Cilt 65, Sayı 1 · Sayfa: 27-59
Özet
Etkili bir öğretimde, önemli konulardan biri de "öğretilenlerde birlik"sağlanmasıdır. Öğretilenlerde birlik ise, her şeyden önce ortak adlandırma, kavramve terimlerle mümkündür.Hemen her alanda olduğu gibi Türkiye Türkçesinde de en önemli sorunlardanbiri; adlandırma, terim ve sınıflandırma farklılıkları konusudur. Bu çalışmada,"Türkiye Türkçesi Ses Bilgisi" konularından "ünsüzler" ile ilgili, bazı alan eserlerive ders kitaplarında kullanılan adlandırma, terimler ve yapılan sınıflandırmalarkonu edilmiştir. Ünsüzler konusunda, birçok kitapta, verilen bilgilerde birbirliktelik sağlandığı görülse de adlandırma, terimler ve sınıflandırmada epeycefarklılık bulunmaktadır. Bu farklılıklar da öğrenenler açısından öğrenme zorluğuoluşturmaktadır. Dil bilgisi öğretiminde öğrenmeyi kolaylaştırma ve öğrenmede birbirliktelik sağlama adına böyle bir çalışmanın bu alanda yapılacak çalışmalara katkısunacağı kanaatiyle böyle bir araştırma kaleme alındı.Ünsüz terimi, ünsüzlerin adlandırılma biçimleri, adlandırmalara göre yapılansınıflandırmalar, ünsüzlerle ilgili kullanılan terimler, ünsüz grupları ve ünsüz tablolarıesas alınarak kaynak eserler arasında karşılaştırmalar yapılarak birliktelik sağlanandurumlar ve ayrılık oluşturan durumlar tespit edilmiştir. Bu tespitler doğrultusundada çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır.Yaygın olarak kullanılan bazı dil bilgisi kitapları ile lisans düzeyinde hazırlanmışders kitaplarından 33'ü esas alınarak yapılan bu çalışmada, konu ile ilgili, kullanılanadlandırma, terimler ve yapılan sınıflandırmalar ele alınarak eserler arasındakibenzerlik ve farklılıklar dikkatlere sunulmaya çalışılmıştır.
KES-KOPYALA-YAPIŞTIR; YENİ KELİME TÜRET
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2009, Cilt 57, Sayı 1 · Sayfa: 99-110
Özet
Türkçenin şekil yapısını kelime ve ekler oluşturur. Dil, söz varlığını genel olarak kök+ek,gövde+ek, kelime + kelime birleşmeleriyle genişletir. Türkiye Türkçesinde son dönemlerdetüretilen kelimelerde yeni yöntemler görmekteyiz. Bu yöntem, yeni oluşturulan kelimelerin ilkhecelerinin alınıp, iki heceli yeni kelimeler türetilmesiyle oluşmaktadır. Kanka (kan kardeşi),Akbil (akıllı bilet), Kapkaç (kaptı kaçtı)… Türkiye Türkçesinde "kes-kopyala-yapıştır"yöntemiyle türetilen kelimeler üzerinde durulacak çalışmada, bu yöntemle türetilen kelimelerinözellikleri ve Türkiye Türkçesi içerisindeki yeri tartışılacaktır.
GENEL TÜRKÇE BAĞLAMINDA TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE ŞİMDİ VE İŞTE SÖZCÜKLERİNİN ETİMOLOJİSİ*
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2009, Cilt 57, Sayı 1 · Sayfa: 93-98
Özet
Türkiye Türkçesinin söz varlığının kökenini araştırırken, genel Türkçe arkaplanının da dikkate alınması gerektiği kesinlikle şüphe götürmez. Bu gerçek, bazıdurumlarda birçok başka durumda olduğundan çok daha esastır. Burada da genelTürkolojiye ait bir dil karşılaştırması yapılmadan önce kökenleri açıklanamayansözcükler üzerinde durulacaktır.
“Çok” Sözcüğü Nereden Geliyor?
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2009, Cilt 57, Sayı 2 · Sayfa: 107-111
Özet
Bu makalede Türkçenin yaygın niteleyicilerinden biri olan çok "az karşıtı, fazla" sözcüğü üzerinde durulacaktır. Öncelikle sözcüğün Türkçenin gelişme ve yayılma alanlarındaki yeri tespit edilecektir. Ardından çok'un kökeni ile ilgili değişik görüşler aktarılacaktır. Son olarak çok'un Eski Türkçedeki ço- "vurmak, saldırmak" fiiline dayandırılabileceği delilleriyle ortaya konulacaktır
TÜRKMEN VE TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN KESMEKLE İLGİLİ ORTAK FİİLLERİNİN ANLAM FARKLILIKLARI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 31-42
Özet
Makalede Türkmen ve Türkiye Türkçesinde işlek şekilde kullanılmakta olan ve genelolarak kesmek hareketini ifade eden kes-, yar-, biç-, çap-, çal- gibi ortak fiillerele alınarak bunların söz konusu yazı dillerindeki anlam farklılıkları incelenmektedir.Ayrıca bıçak, pıçkı, orak, gezlik gibi kesici aletlerin etimolojisine değinilerek bu sözcüklerinkesmekle ilgili fiillerden türemiş olduğu ileri sürülmektedir.
GÖSTER- VE GÖRSET-/ ĠÓRSETFİİLLERİNİN YAPISI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 124-139
Özet
Bugün Türkiye Türkçesi yazı dili ve ağızları ile bazı çağdaş Türk lehçelerinde aynıanlamda kullanılan biri göster-, diğeri görset- ~ körset- şeklinde olan iki fiil şekliylekarşılaşılmaktadır. Bunlardan görset- / körset- şekli, bazı dilcilerce göster- / kösterbiçiminingöçüşmeli şekli sayılmış; bu da genel bir kanaat oluşturmuştur.Ancak, bu çalışmada bunun böyle olmadığı, yani ortada bir fiilin biri asıl, diğerionun göçüşmeli şeklinden oluşan iki fiil varyantının değil, tam tersine aynı anlamdaiki fiilin bulunduğu Türk dilinin tarihî ve çağdaş verileriyle ortaya konulmuştur.Buna göre, göster- (< köster- < kö-z-ter-) ve görset- / körse- / körsöt- ( < kö-r-üz+e-t-) fiilleri, Türk dilinde 13. yüzyıldan beri var olan iki ayrı yapıdaki fiildir. Bugün de çağdaş Türk lehçelerinde kullanım sıklıkları farklılaşmış olarak varlıklarını sürdürmektedirler.
Türkiye Türkçesinde Asli Uzunluk Belirtileri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 19-30
Özet
Türk dilindeki asli uzun ünlüler, Yakut ve Türkmen lehçelerinde sistemli olarak korunmuştur. Tarihi metinlerde, kullanılan alfabe ve standart olmayan imla geleneklerinden kaynaklanan sebeplerle, düzenli olarak takip edilemeyen asli uzunluklar, günümüze gelinceye kadar çoğunlukla kısalmıştır. Düzenli olarak korunamayıp kısalan uzun ünlüler, geride çeşitli fonetik kalıntılar bırakmıştır. Başta tonlulaşma olmak üzere, Türkiye Türkçesi ve diğer lehçelerde görülen ünlü genişlemesi, ses türemesi, ikizleşme gibi fonetik gelişmelerin, önemli ölçüde, uzun ünlülerle ilgisi bulunmaktadır.
Türkiye Türkçesinde Sıfatsı-İsimsi Şekiller Üzerine
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2003, Cilt 51, Sayı 1 · Sayfa: 151-169
Özet
Bu makalede sıfatsı-isimsi şekiller adı altında türkologların çoğu tarafından geleneksel olarak ortaç adlandırılan -Dİk, -(y)EcEk ve -(y)Esİ şekilleri incelenecektir.
Türkiye Türkçesinin Ses Varlığı ve Seslerin Kullanım Sıklığı
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2002, Cilt 50, Sayı 2 · Sayfa: 57-65
Özet
Bu çalışmada Türkiye Türkçesindeki seslerin kullanım sıklığı metinler üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. Türkçede kullanılan seslere, kullanım sıklığı açısından bakıldığında, ünlülerin daha fazla kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca seslerin imla kılavuzundaki kullanım oranları ile metinlerdeki kullanım oranları karşılaştırıldığında bazı seslerin kullanım oranlarının değiştiği görülmektedir. Çalışmada bu değişikliklerin sebepleri üzerinde de durulmuştur.