1113 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Altay Cumhuriyeti Jabogan Kasabası Çevresinde Bulunan Eski Türkçe Bir Yazıt: Metin ve Paleografik İnceleme

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2012, Cilt 60, Sayı 1 · Sayfa: 39-58
Bu makale, Altay Cumhuriyeti, Jabogan kasabası çevresinde bulunan Jabogan Yazıtı'nı okuma denemelerinden birini sunmaktadır. Jabogan Yazıtı, bu çevrede en iyi muhafaza edilmiş, en uzun yazıtlardan biri olmasından dolayı son yıllarda Altay Cumhuriyeti'nde keşfedilmiş en önemli Eski Türk runik yazıtlarından birisidir. Bu yazıt, burada şimdiye dek keşfedilen yüzden fazla yazıtla birlikte Altay Cumhuriyeti'nin Eski Türkçe runik yazı geleneğinin yaşadığı en önemli coğrafi bölgelerden biri olduğunu kanıtlamaktadır. Jabogan Yazıtı için yapılmış çeşitli okuma denemeleri bulunmasına karşın bu yazıtın eksiksiz bir şekilde incelenmiş olduğunu söylemek mümkün değildir. Bununla beraber, şimdiye kadarki okunmuş bölümler, bu yazıtın etkileyici eski Türkçe bir şiirin parçası olduğunu göstermektedir

BİRİNCİ ESKİ TÜRK KAĞANLIĞI’NDA UMNA KAĞAN’IN GÜZERGÂHI VE ONUN OYNADIĞI SİYASİ VE KÜLTÜREL ROL ÜZERİNE 2007-2008 YILINDAKİ MOĞOL VE JAPON ORTAK YÜZEY ARAŞTIRMALARINA GÖRE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2012, Cilt 60, Sayı 1 · Sayfa: 59-76
Bu makalede MS 6. yüzyılda inşa ettirilen I. Türk Kağanlığı'na ait Bugut Anıtı ve Yazıtı üzerinde durulmakta, 1997'de Bichees kitabında yayımlanan Yoshida Yutaka'nın okuyuşuna dayanarak anıt ve yazıt hakkında arkeolojik ve tarihî bazı yeni fikirler sunulmaktadır

Orhon Yazıtlarındaki adınçıg bark Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 43-52
Orhon Türkçesi, yazılı kayıtları bize kadar gelen en eski Türk diyalektidir. Moğolistan'da, başlıca Orhon Irmağı havzasında bulunan, dolayısıyla uygun olarak 'Orhon Yazıtları' diye adlandırılan yazıtlar vasıtasıyla bize biliniyor.Danimarkalı bilgin Vilhelm Thomsen Orhon ve Yenisey yazıtlarında kullanılan eski Türk yazısını deşifre etmeyi başardığından beri çok sayıda bilgin yazıtların metinlerini yorumlamaya çalışmıştır.KT G 12 ve BK K 14'deki adınçıg bark ibaresini içeren cümleler, Fin ve Rus keşif heyetlerinin ilk Orhon yazıtları kopyalarında farklı çıkıyor. Üstelik bu cümlelerin kısımları daha o zamanlarda tahrip olmuş ve okunaksız durumdaydı.Söz konusu cümleler 1896'daki V. Thomsen'in okuyuşuna dayanılarak hemen hemen her zaman şöyle okuna gelmiştir:aŋar adınçıg bark yaraturtum (KT G 12)aŋar adınçıg bark yar[atıt]dım (BK K 14)"Onlara olağanüstü bir anıt-mezar yaptırdım."Halbuki kr.ivm ve ..i…d harflerini (IO 7) adïnčïg bark okumak zordur. Ayrıca, eski Türk yazıtlarında adïnčïg bark ibaresinin başka bir örneği de yoktur. Bu arada, Söz konusu cümleler 1896'daki W. Radloff'un baskısı ve 1897'deki onun okuyuşuna dayanılarak, onun baskıları birkaç kez değiştirilmişse de, şöyle okunabilir:(a)ŋ(a)r : m[(ä)n : t(a)]ş b(a)rk : y(a)r(a)turt(u)m : "Onlara b[en ta]ş anıt-mezar yaptırdım." (KT G 12)[m(ä)n] (a)ŋ(a)r t(a)ş(ı)g : b(a)rk : y(a)r(a)[t(ıt)]d(ı)m : "[Ben] onlara taştan anıtmezar yap[tır]dım." (BK K 14)Taş bark 'taş anıt-mezar' ibaresi Orhon yazıtlarında üç kez (KT G 13, KD; BK K 15) daha geçiyor

SÖZLÜ EDEBİYAT ÜRÜNLERİNE AİT YAZMALARIN OKUNMA SORUNLARI VE DEDE KORKUT ÖRNEĞİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 63-96
Tarihî metinleri okumak bir bakıma arkeolojik kazı yapmaya benzer. Araştırmacının işi, metnin ait olduğu dönemle ilgili dilin bilinmezlerini satır aralarından anlayarak ve ayıklayarak çözmek, ortaya çıkarmaktır. Çünkü dil zamanın akışıyla birlikte kullandığı birtakım kelimeleri, deyimleri, söz kalıplarını geçmişte bırakıp bunların yerine yenilerini kullanarak yoluna devam eder. Böylece dilin eskiden kullandığı kelimeler, deyimler, söz kalıplarının bir kısmı yazılı metinlerde kalır. Artık biz dilin yeni şekillerini kullandığımız ve bildiğimiz için dilin tarihî dönemde kullandığı şekillerin bazıları bize yabancıdır. Geçen zaman dilin eski şekilleri ile aramızda perdeler çekmiş, duvarlar örmüştür. İşte dilin dönemleri arasında oluşan bu duvarların kalkması, perdelerin aralanması için belirli yöntemlerin kullanılması gerekir. Ancak yöntemlerin iyi belirlenmesi için de eldeki yazmaların hikâyesini, günümüze hangi şartlarda ulaştığını ve bu tür yazmalarda karşılaşılabilecek sorunların örneklerini bilmek gerekiyor. İşte bu makalede Dede Korkut'un Dresden nüshasından tespit edilmiş olan söz konusu örnekler sunulmaktadır

YENİSEY YAZITLARINDA GEÇEN UNVANLAR VE UNVAN NİTELEYİCİLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 5-26
Yenisey yazıtları, Yenisey Irmağı boyunca bulunan, bugün toplam sayısı 250'ye yaklaşan yazıtlardır. Bu yazıtların neredeyse tamamının ortak özelliği tarihsel olaylardan çok, yazıt kahramanının yaptığı işlerden, neden öldüğünden söz edilip kahramanın ağzından aile bireylerine, yurda, göğe ve güneşe özlem anlatılmış olduğu için Türk dili uzmanlarının dışındaki araştırmacıların ilgisini çektiği söylenemez.Bu yazıda elimizde metni bulunan ve giriş bölümünde adları verilen yazıtlardaki unvanlar ve unvan niteleyicileri üzerinde durulmuştur. Tespit edilen unvanlarla ilgili belirtilen görüşlere de değinilmiş, bunlar tarih sırası ile verilmiş olup Türkçe olanlarla ilgili bazı etimolojik öneriler dikkatlere sunulmuştur

ANADOLU’DAKİ İLK TÜRKÇE ESER ÜZERİNE TARTIŞMALAR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 53-62
Anadolu'da yazılmış ilk Türkçe eserin hangisi olduğu meselesi bu alanda çalışan birçok araştırmacıyı düşündürmüş ve meselenin çözümüne yönelik araştırma yapmaya teşvik etmiştir. Konuyu ilk kez irdeleyen Fuad Köprülüzade'den (1926) bugüne dek farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerde özellikle Çarhname, Tuhfe-yi Mübarizi veya Behcetü'l-Hadayik eserleri üzerinde durulmuştur. Bu makalede de fikir birliğine varılamayan bu mesele irdelenmiştir

ESKİ TÜRKÇEDEKİ teyeŋ “sincap” SÖZÜNÜN TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ UZANTILARI VE ANLAMDAŞLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 17-26
Bu çalışmada, Eski Türkçedeki teyeŋ "sincap" sözünün Orhun Yazıtları'ndan günümüze Türk lehçe ve ağızları ile Türkiye Türkçesi ağızlarında geçirdiği ses ve anlam değişiklikleri ile Türkiye Türkçesi ağızlarındaki uzantıları ve anlamdaşları ortaya konulmuştur. Çalışmada söz konusu kelimenin bir iki ses değişimi dışında günümüze kadar ulaştığı, Türkçenin pek çok lehçe ve ağızlarında yer aldığı gibi Türkiye Türkçesi ağızları içinde de yaşadığı görülmüştür. Ayrıca çalışmada Türkiye Türkçesi ağızlarında teyeŋ sözü gibi "sincap" kelimesini karşılayan diğer kelimeler de verilmiştir