1121 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

AĞIZ ARAŞTIRMALARINDAKİ ÇEVİRİ YAZI AYRILIKLARININ BİR SİSTEME BAĞLANMASI GEREĞİ ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 45-50
Dilciler tarafından yapılan derleme ve yayınlarda karşılaşılan en büyük güçlük, elde bütün araştırmacıları bağlayıcı ve bütünleştirici, bilimsel ölçülere göre hazırlanmış ayrıntılı ve yeterli bir çeviri yazı sisteminin bulunmamasıdır. Bu yüzden her araştırmacı, derlediği metinleri ve bunlara dayanan araştırmalarını eldeki olanaklara bağlı işaretlerle vermek zorunda kalmıştır. Herhangi bir özelliğin belirtilmesi için eserden esere değişen birden fazla şekil ve işaretler ortaya çıkmıştır.Bu makalede, ağız malzemelerinin dilcilik açısından gereken verime ulaşabilmesinin, hiç kuşkusuz öncelikle sağlıklı, yeterli, sistemleşmiş ve resmî nitelik kazanmış, her araştırmacıyı bağlayıcı bir çeviri yazı sisteminin oluşturulmasına bağlı olduğu hatırlatılmıştır. Ayrıca böyle bir sistemi oluşturma çalışmalarına girerken kulakla tespit edilemeyen ses ayrıntıları açısından bir fonetik laboratuvarının kurulmasına da gerek olduğu vurgulanmıştır. Bu hususlarda Türk Dil Kurumu öncü görev üstlenmelidir

Eski Orta Çincedeki Eski Türkçe Akrabalık Terimleri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 105-116
Bu makalede Tang Hanedanlığı zamanında Eski Çince biçimlerinin yerini alan (ve bugün hâlâ Mandarin Çincesinde kullanımda olan) ailedeki yaşlı bireyler için kullanılan Orta Çince birçok akrabalık kavramının Eski Türkçeden ya da çok sıra dışı bir şekilde para-Moğolcadan en nihayetinde Türkçe bir kökenden geldiğini göstermeye çalışmaktayız. Bu bulguyu Çincedeki her türlü ödünçlemeyi reddeden ırkçı Çin dil bilimi anlayışına ağr bir darbe olarak nitelendiriyoruz. Üstelik bu bulgu, kuzey step "barbarlarının" Çinlilerle kurdukları etkileşimlerde her zaman alıcı taraf olmadığını ve aslında Çin dilini ve toplumunu büyük ölçüde etkilediklerini de göstermektedir.

TARYAT, TES VE ŞİNE USU YAZITLARI ARASINDAKİ DİL BİLİMSEL VE TARİHÎ BAĞLAR ÜZERİNE BAZI NOTLAR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 61-80
Önceki araştırıcılar, Uygur Bozkır Kağanlığı'nın Tes, Taryat ve Şine Usu Yazıtları arasında yakın bir tarihî ve filolojik bağlantı olduğunu varsaymaktadır. Bu tartışmada bu üç yazıtın kronolojisi, bir yenisi sunulan sonuçla eleştirel olarak incelenmiştir. Filolojik benzerliklerle ilgili olarak, bu üç yazıtın işlevinin aynı olmadığı gerçeğinden ötürü, varsayılandan çok daha az olduğu gösterilmiştir. Şine Usu Yazıtı mezar yapısıyla ilişkiliyken, Taryat ve Tes Yazıtları yazılı sınır işaretleri türündendir

GÖKTÜRK DÖNEMİ TÜRK MOĞOL BOY İLİŞKİLERİ (542-745)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 81-104
Türklerin Moğollarla tarihleri boyunca kader ortaklığı yaptıkları çok açık bir şekilde bilinmektedir. Orta Asya tarihinin henüz ilk devirlerinde büyük bir imparatorluk kuran Hunların zamanından başlayarak, MS 920 yılına kadar Türkler Moğollarla komşuluk hâlinde yaşadılar. Kim büyük devlet kurabildi ise diğerleri ona itaat etmek zorunda kaldı. 13. yüzyılda Cengiz Han önderliğinde gelişen Moğol Türk İmparatorluğu bu ilişkilerin zirvesini meydana getirdi. Bu makalede tarihte Göktürk diye adlandırdığımız Türk Kağanlığı devrinde Moğolistan coğrafyasında ve doğusunda yaşamış Türk ve Moğol kökenli boyların durumu ve karşılıklı ilişkileri değerlendirilecektir

TRANSEURASIAN VERBAL MORPHOLOGY IN A COMPARATIVE PERSPECTIVE: GENEALOGY, CONTACT, CHANCE, ED. BY LARS JOHANSON AND MARTINE ROBBETS, TURCOLOGICA, HERAUSGEGEBEN VON LARS JOHANSON

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 117-120
Ülkemizde ve yurt dışında özellikle son yirmi yıldan beri yeni bir kavram giderek kendini daha çok sayıda yayınlarla kitlelere duyuruyor ve ekonomik, stratejik, kültürel önemini geniş topraklara yayıyor. Avrasya terimi belki daha önceki yıllarda da kullanılıyordu ama bu terimin çerçevelediği topraklara sahip ülkelerin hem politik yapılanmaları hem uluslararası ilişkilerde söz sahibi olmaları hem de geniş bir pazar payı olarak görülmeleri son yıllarda bir hayli fazlalaştı. Bu büyük ilgiden bilim dünyası da etkilendi. Özellikle Türkoloji araştırmalarında ve yayınlarda bölgede yaşayan söz konusu toplulukların dil araştırmalarına da ağırlık verilmeye başlandı. Böyle bir tutum da Türkoloji konularının ayrı bir gözle değerlendirilmesine yaradı.

KÖLTEGİN YAZITI’NDA KALIPLAŞMIŞ BAZI KELİMELERİN MOĞOLCA ESASINDA YORUMU

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 37-44
Eski Türklere ait runik yazıtlar, sadece tarihî kaynaklar değil aynı zamanda edebî eserlerdir. Çünkü bu eserlerde şiirsel ifadeler, atasözü, deyimler gibi kalıp ifadeler genel olarak kullanılmıştır. Söz konusu eserlerin bu özelliği, diğer kaya üzerine yazılmış yazıtlardan farklıdır. Tarihî olayları edebî bir üslupla yazma ve anlatma geleneği, bütün göçebe topluluklarda vardır. Költigin Yazıtı'nın metinde geçen bazı deyimleri ve bu deyimlerin Moğolcada var olan benzerlerinin nasıl tercüme edileceğini ve açıklanacağını burada göstereceğiz

Kazakçadaki Bazı Eski Türkçe Sözcükler Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 51-60
Eski Türk Runik yazıtlarının araştırması yüz yıldan daha fazla tarihı geçmiş. Şimdi biz Orhon yazıtları üzerinde çok anlayışlı oldımız. Amma yana birkaç sözlerin anlamı hakkında ikna edici anlayışımız olmalıdır. Bu makaleda Kazak dili ile eski Uygurca maddeler kullanarak, Orhon yazıtlarındakı erig, ïd-, azman, yay, yalma ve yarïγ kelimelerinin anlamına tahlil etmek istiyürüz.

TÜRK HUKUK DİLİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR I

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 2 · Sayfa: 19-36
Hukuk dili, gerek söz varlığı ve terminolojisi gerekse söz dizimsel özellikleri itibarıyla yazı dilinin en ağır, en karmaşık ve en anlaşılması zor versiyonunu oluşturmaktadır. Dolayısıyla uzman olmayanlarca bu dilin kullanılması, algılanması ve yorumlanması oldukça zordur. Bir bilim ve ihtisas dili olarak Türkçe bugün, sahip olduğu söz varlığı ve terminolojik altyapısı itibarıyla en karmaşık hukuksal bağıntıları ifade edebilecek yetkinlikliğe ulaşmıştır. Bu çalışmada Türk hukuk dili, öncelikle terminolojik altyapısı, söz varlığı ve söz dizimsel özellikleri bağlamında detaylıca incelenecektir. Bu inceleme öncelikle dil bilimsel bir temelde yapılacak olup Türk hukuk dili, dayandığı sosyokültürel arka plan da dikkate alınarak belli bir yöntem bağlamında betimlenecektir. Ayrıca bu makale, değişik hukuk metinlerinin metin dil bilimsel açıdan analiz ve betimlemesini de kapsamaktadır. Zira hukuk metinlerinin tipolojik özellikleri, anlatım teknikleri ve cümle bağlantı türleri gibi konular, birçok açıdan dil bilimsel Türkolojiyi de yakından ilgilendirmektedir

TUVACADA ZARF-FİİL CÜMLELERİNİN SÖZ DİZİMİNE DAİR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 2 · Sayfa: 7-18
Bu makalede, Tuvacada zarf-fiil cümlelerinin söz dizimsel yapıları ile söz dizimsel konumları ayrıntısıyla ele alınmaktadır. Bilindiği gibi zarf-fiil cümleleri, söz dizimsel açıdan bir üst cümleye bağlı olan ve çoğunlukla zarf işlevinde kullanılan bağımlı cümle tipini oluşturmaktadır. Bu makale kapsamında hem standart Tuvacadaki hem de onun bir ağzı olan Altay Tuvacasındaki zarf-fiil cümleleri bu açıdan ele alınıp incelenmektedir. Bu araştırmayla, Sibirya Türk dillerinden biri olan Tuvacada çok yaygın olarak kullanılan zarf-fiil cümlelerinin söz dizimsel bir betimlemesini yapmak istedik, zira zarf-fiil cümleleri genelde morfolojik bir temelde irdelenmektedir

DEDEM KORKUT KİTABI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 2 · Sayfa: 67-90
Dedem Korkut Kitabı, Türklüğü konu alan bütün bilimler için çok zengin malzeme içeren eşsiz bir kaynaktır. O, Türk dilinin bir incisi olduğu gibi, sosyoloji, folklor, etnografya, tarih bilimleri açısından da ilk başvuru eserlerinden biridir.Bu çalışmada, Dede Korkut araştırmalarına giriş kabilinden toplu bir değerlendirme yapılmış ve eser etraflıca tanıtılmıştır