1121 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

ANKARA AĞIZLARI SÖZLÜĞÜ ÖRNEĞİNDE AĞIZ SÖZLÜKÇÜLÜĞÜ HAKKINDA BAZI TESPİTLER

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 2 · Sayfa: 91-102
Ankara ağızlarının çok yönlü ve çok amaçlı belgelendiği Ankara Ağızlarının Dokümantasyonu (ANADOK) adlı TÜBİTAK destekli proje çerçevesinde Ankara İli Ağızları Sözlüğü'nü hazırlama çalışması da yapılmaktadır. Sözlüğün malzemesini yaptığımız derlemeler, alan araştırmaları sırasında tuttuğumuz notlar ve mevcut yayınlar oluşturmaktadır. Ağız sözlükleri bir taraftan iki, diğer taraftan da tek dilli sözlüklerin özelliklerini taşır. Madde başları tanımlanırken genel yaklaşım standart dildeki ses ve anlamca eş değerlerinin karşılık olarak verilmesi şeklindedir. Madde başına alınan sözcüğün gösterdiği kavramın standart dilde karşılığı olmaması durumunda ise tek dilli sözlüklerde olduğu gibi tanımlanma yoluna gidilmektedir. Ancak her iki durumda da madde başlarının belirlenmesi, maddenin tanımlanması ve örneklendirilmesi konusunda teorik ve pratik sorunlar ortaya çıkmaktadır.Bildiride ANADOK'un Ankara Ağızları Sözlüğü hazırlanırken karşılaşılan madde başlarının belirlenmesi, maddelerin tanımlanması, ağız sözlüğü yazımı gibi hususlar üzerinde durulacak, karşılaşılan sorunlar tartışılacaktır verilecektir

BALKAN TÜRKÇESİ AĞIZLARI İLE TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARI ARASINDA SOSYO-LENGÜİSTİK AÇIDAN KISA BİR KARŞILAŞTIRMA

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 2 · Sayfa: 103-118
Türkçenin Anadolu'da yaşayan Oğuz lehçesi, Balkanlar'da konuşulan Türkçenin temelini oluşturur. Bu lehçe gerek Anadolu'da gerekse Balkanlar'da öteki yerel dillerden kelimeler almış, Türkçe, bunları kendi ses özelliklerine uydurmuştur. Öte yandan bölgesel dillerin ses ve şekil özellikleri Anadolu'da olduğu gibi özellikle Balkanlar'da Türkçe kelimeleri etkilemiştir. Ele alınan makalede söz konusu kelimeler ses bilgisi, yapı bilgisi ve cümle bilgisi açılarından işlenmiştir

VAMPİR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 2 · Sayfa: 119-130
XVIII. yüzyılda Doğu Prusya'da zirveye ulaşan vampir öykülerinin kısa zamanda tüm Avrupa'yı etkilemesi, vampirizmi mitoloji ve folklorun sınırlarından çıkarıp Gotik edebiyatın temalarından biri hâline getirmiştir. Günümüzde edebiyatın, sinemanın, hatta bilgisayar oyunlarının konuları arasında olan kan emen canavarlara bu denli merak varken, bunlara adını veren sözcüğün kökenine olan ilgi hayli zayıftır. Bu makalede, daha önce yapılmış olan çalışmalar da dikkate alınarak vampir sözcüğünün kökeni araştırılmıştır

TATARCA ÖN ÜNLÜLÜ SÖZCÜKLERDE ÜNLÜLER ARASI -g- SESİ ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 2 · Sayfa: 131-136
Bu yazıda, Tatarsko-russkiy slovar' (1966) ve Ganiyev'in Tatarca Türkçe Sözlük'ü (1997) taranarak *-g- sesinin Tatarcada, ünlüler arası durumdaki farklı görünümleri belirlenmeye ve bu farklılıkların ünlü niteliğiyle ilgili olup olmadığı ortaya konulmaya çalışılmıştır

LA” PEKİŞTİRME EK-EDATININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ UZANTILARI VE -AlA- TEKRARLAMA EKİNİN YAPISI ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 1 · Sayfa: 7-20
Birbiri ile bağlantılı iki farklı bölümden oluşan eldeki makalenin I. bölümünde, enklitik yapıdaki -lA pekiştirme ekinin ne gibi tarihî gelişme süreçlerinden ve ses değişmelerinden geçerek ve yine bir pekiştirme eki olan -ki ile kaynaşarak ek yığılması (pleonasmus) yoluyla nasıl Anadolu ağızlarındaki -oına/-kine -oana/-kene vb. şekilleri oluşturduğu üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise, isimden fiil türeten +A- ekinde kendini gösteren işlev zayıflaması ve körelmesi dolayısıyla, bu ekteki körelmiş işlevi tazelemek üzere yine ek yığılması olayına başvurularak ve +A- eki üzerine -lA pekiştirme eki getirilerek iki ekin kaynaşması yoluyla nasıl -A-lA->-AlA- tekrarlama fiillerinin oluştuğu konusu ele alınmıştır

ÖLÜ VE ÖLÜMLE İLGİLİ ANLATILAR KATALOĞU: XIII

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 1 · Sayfa: 21-40
Deyimler, şiirler, halk şarkıları ve efsaneler, Türk halk edebiyatının değerli verileri oldukları kadar Türk dilinin de zenginliğidir. İnsanların çoğunun köylerden kentlere göç etmiş olmasına rağmen, bu anlatılar ve edebî metinler halk arasında hâlâ söylenegelmekte ve onlara inanılmaktadır. Bu yazıda, ölüm ve ölü kişi hakkındaki anlatılardan derlediğim bazı örnekler vereceğim. Bu anlatıları, rüyada başka bir kişiye görünmek, ölüm anı, tehlikeli ölü ve hayalî ölü vb. şeklinde olan temalarına göre sınıflandırdım. Yazımın başında gazetelerden de bazı örnekler verdim

Türkiye-Türkçesinde İsimden +lA-mAk eki ile Yapılan Fiillerin - Etimoloji Göz Önünde Tutularak - Anlam Bilimsel ve Cümle Bilimsel Araştırılması

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 1 · Sayfa: 41-152
Araştırmada isimden +lA- türetim eki ile yapılan fiiller anlam bilimi (semantik) ve cümle bilimi (syntax) açısından incelendi. Önce kaynakçada adı geçen sözlüklerdeki isimden +lAtüretim eki ile yapılmış fiiller (1000`e yakın) toplandı ve gözden geçirildi. Bu fiillerle doğru cümle kurabilmek için gerekli olan tümlein / tümleçlerin durum hâli ile fiillerin temelini oluşturan temel-isimlerin anlamı arasında bir bağlantı olup olmadığını Gerhard Helbig`in fiillerin birleşim değeri (Değerlilik Kuramı // Valenztheorie) üzerine yaptığı çalışmaları göz önünde tutularak incelendi. Fiiller, gerekli tümlecin / tümleçlerin durum hâli de gösterilerek alfabetik bir dizinde belgelendi. Bazı temel-isimlerin bugünkü Türkçede kullanılmadığı saptanmış; bu durumda etimolojisi de incelenmiştir