1113 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 1113
Yazarlar
- Zeynep Korkmaz 36
- Agâh Sırrı Levend 27
- Hasan Eren 22
- Osman Fikri Sertkaya 21
- Mehmet Ölmez 16
- Saadet Çağatay 15
- Şinasi Tekin 14
- Gerhard Doerfer 13
- János Eckmann 13
- A. Caferoğlu 10
Anahtar Kelimeler
- Türkçe 34
- TÜRKÇE 19
- Türkiye Türkçesi 16
- Dede Korkut 15
- Eski Anadolu Türkçesi 15
- Eski Türkçe 14
- Turkish 13
- DEDE KORKUT 12
- etimoloji 11
- etymology 11
“Çok” Sözcüğü Nereden Geliyor?
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2009, Cilt 57, Sayı 2 · Sayfa: 107-111
Özet
Bu makalede Türkçenin yaygın niteleyicilerinden biri olan çok "az karşıtı, fazla" sözcüğü üzerinde durulacaktır. Öncelikle sözcüğün Türkçenin gelişme ve yayılma alanlarındaki yeri tespit edilecektir. Ardından çok'un kökeni ile ilgili değişik görüşler aktarılacaktır. Son olarak çok'un Eski Türkçedeki ço- "vurmak, saldırmak" fiiline dayandırılabileceği delilleriyle ortaya konulacaktır
SÖZ DİZİMİ BİRİMLERİ ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 43-46
Özet
Çağdaş teorik (genel) dilbiliminde dil dizgesinin ve birimlerinin mahiyetineilişkin görüşler çok değişiktir. Kimine göre dil -maddi, özdekseldir, kimine göre isedil - ideal, yani ülküseldir. Dolayısıyla fonem, monem, leksem, morfem, grafem gibidil birimleri de, araştırmacının felsefi görüşlerine bağlı olarak ya maddi ya da idealbir birim olarak telakki edilmektedir. Sözdizimi birimlerine gelince ağır basan görüşegöre bunun birimlerinin, kelime grupları (yani öbekler) ve cümle olması, hemenhemen tartışmasız olarak kabul edilir. Muhterem meslektaşlarımın dikkatini öbekve cümlenin şüphe götürmez şekilde maddi olan söylevin (sözün) maddi parçalarıolduğuna vermelerini rica ederim.Bir kaç yıl önce Rusya'da "Genel Söz Dizimine Giriş" başlıklı hacimli bireser yayımlanmıştır. Bu eserde şu fikir dile getirilir: "Fonemler, ekler ve en çokkullanılan kelimeler dilde sayıca sınırlıdır (sonu olan kemiyetler teşkil eder), sözdizimi ise cümlelerin gizil (potansiyel) olarak sayısının sonu olmayan kemiyetiyleuğraşmaktadır."
ÖLÜ VE ÖLÜMLE İLGİLİ ANLATILAR KATALOĞU: XII
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 21-42
Özet
Deyimler, şiirler, halk şarkıları ve efsaneler, Türk halk edebiyatının değerli verilerioldukları kadar Türk dilinin de zenginliğidir. İnsanların çoğunun köylerden kentlere göç etmişolmasına rağmen, bu anlatılar ve edebî metinler halk arasında hâlâ söylenegelmekte ve onlarainanılmaktadır.Bu yazıda, ölüm ve ölü kişi hakkındaki anlatılardan derlediğim bazı örnekler vereceğim. Buanlatıları, rüyada başka bir kişiye görünmek, ölüm anı, tehlikeli ölü ve hayalî ölü vb. şeklindeolan temalarına göre sınıflandırdım. Yazımın başında gazetelerden de bazı örnekler verdim.
TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK ROMANLARINDA ALAFRANGALAŞMAK
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 47-68
Özet
Osmanlı devletinde Batılılaşma hareketleri Tanzimat döneminde önemli boyutlara ulaşır.Özellikle İstanbul, bu hareketin merkezi olur. Avrupa'nın hemen her konuda örnek alındığı 19.yüzyılda Türk toplumunun düşünce ve yaşama biçiminde önemli değişiklikler meydana gelir.Osmanlı devletindeki bu değişim dönemin romanlarına da yansır. Yazarlar özellikle yanlış Batılılaşma temasını ele alırlar. Bunun için de romanlarını belirli tipler üzerine kurarlar.Tanzimat döneminde adeta bir moda haline gelen "Alafrangalaşmak", değişik açılardan romanaracılığıyla okura iletilir. Bu yazımızda, alafrangalaşmanın Tanzimat romanlarına ne ölçüde venasıl yansıdığını ifade etmeye çalışacağız.
ANDAY ŞİİRİNDE NESNENİN YADSINMASI VE ANLAMIN İTİLMESİ İZLEĞİNİN POETİK SÖYLEME DÖNÜŞÜMÜ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 7-20
Özet
Bu çalışmada, Melih Cevdet Anday'ın şiirlerinde sözcüklerin nesnelerle olan ilişkisineve nihayet oradan da kalkarak sözcüklerin şiirle, şiirin anlamla kurduğu ilişki üzerinde nasıldurulduğu konusu çözümlenmeye çalışılmış, metinler arası kimi noktalara işaret edilmiştir.
YAYIN DEĞERLENDİRME
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 1-6
Özet
Kamil Stachowski, Names of Cereals in the Turkic Languages, StudiaTurcologica Cracoviensia 11, Edited by Stanisław Stachowski, Kraków 2008:Jagiellonian University Institute of Oriental Philology, 118 sayfa.
BUGÜNKÜ KIPÇAK TÜRKÇESİ ORTAK SÖZ VARLIĞI DENEMESİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 77-98
Özet
Seyfi Sarayi'nin XIV. yüzyıl başlarında yazdığı Gülistan Tercümesi Eski Kıpçakçanınen önemli anıtlarındandır. Altın Ordu İmparatorluğunun merkezî edebî dilini yansıtan bumetnin söz varlığını, Bugünkü Kıpçak Türkçesi dediğimiz çağdaş yazı dillerinin söz varlığıile karşılaştırmak ilgi çekici sonuçlar vermektedir. Gülistan Tercümesi söz varlığı fiillerlesınırlayarak Bugünkü Kıpçak Türkçesine ait üç yazı dilinin, Karaçay-Balkarca, Başkurtça veTatarcanın söz varlığı ile karşılaştırılmıştır. Denemede, Gülistan Tercümesi'nin ve üç çağdaşKıpçak yazı dilinin fiil varlığı, anlam inceliklerini izlemek bakımından Rusça karşılıklarıylabirlikte ve belli ölçütler kullanarak birleştirilmiş ve sonuçlara varılmıştır.
TARYAT YAZITININ BATI YÜZÜNDE mGLi ve mGL İŞARETLERİYLE YAZILAN SÖZCÜK NASIL OKUNUP ANLAŞILMALI?
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 99-108
Özet
Bu çalışmada Uygurlarından kalan Taryat yazıtında geçen bir sözcük incelenecektir.İncelenecek sözcük yazıtın batı yüzünün dördüncü satırında mGLi; beşinci satırında mGLrunik harfleriyle yazılmıştır. İlk olarak sözcüğün okunuşu ve anlamlandırılışı ile ilgili çeşitliaraştırmacıların görüşlerine değinilecektir. İkinci olarak bu görüşlerin gerekçeli eleştirileriyapılacaktır. Son olarak sözcüğün ılagım olarak okunup "ormanlık, koruluk" biçimindeanlamlandırılmasının daha uygun olacağı delilleriyle ortaya konacaktır.
İŞLEVSEL TÜRKÇE SÖZ DİZİMİNİN BAZI SAV VE KAVRAMLARI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 125-143
Özet
Bu makale, soyut imgelerden ibaret bir bilme olarak yorumlanan dil dizgesinin bir kısmınımeydana getiren söz dizimi alt dizgesinin esas birimlerini temsil eden kavramlara adanmıştır.Makalenin konusu, söylevde gözlemlenen "anlatım", "tümce", "öbek" gibi maddi oluşumlardeğil, bu söylev birimlerinin kurulmasını belirleyen kurallar, programlar, modeller olan sözdizimsel birimler, yani "sentagma" ve "yapılar"dır.
TÜRKÇEDE YARDIM SÖZÜ KÖKEN BİLGİSİ VE KAVRAM ALANLARI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 69-76
Özet
Genel Türkçede Nog. yardam; Tat. yardem ~ yerdem; Bşk. yarźam; Özb. yårdam; Uyg.yardem; Tü., Gag., Az., Kmk. yardım; Kırg. cardam; Kzk., Kklp. jèrdem biçimlerinde görülensözün kökeni konusunda tartışmalar vardır. Makalede Türkçe yardım (< yardam) sözününKarahanlıcadan beri bilinen yarı "yardım" sözüne dayandığı öne sürülmektedir. AyrıcaTürkçedeki ve diğer dillerdeki "yarım" ve "yardım" kavramları arasındaki anlam ilişkileriincelenmektedir.