1121 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 1121
Yazarlar
- Zeynep Korkmaz 36
- Agâh Sırrı Levend 27
- Hasan Eren 22
- Osman Fikri Sertkaya 21
- Mehmet Ölmez 16
- Saadet Çağatay 15
- Şinasi Tekin 14
- Gerhard Doerfer 13
- János Eckmann 13
- A. Caferoğlu 10
Anahtar Kelimeler
- Türkçe 34
- TÜRKÇE 19
- Eski Anadolu Türkçesi 16
- Türkiye Türkçesi 16
- Dede Korkut 15
- Eski Türkçe 15
- Turkish 13
- DEDE KORKUT 12
- etimoloji 12
- etymology 12
TÜRKÇEDE İLETİŞİM SORUNLARI VE NEDENLERİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 81-100
Özet
21. yüzyıl Türkiye'sinde, "magazin" kültürünün ve argolu, küfürlü söyleyişlerinarttığı ve bundan dolayı ciddi iletişim sorunlarının olduğu bir ortamda insanlar, birbirlerini "yanlış anladıkları" her an sorunun Türkçeden kaynaklandığını "Türkçelastik gibi bir dildir. Nereye çekersen gider." cümlesiyle ifade etmektedirler. Bu cümleninsöylenmesinde temelde iki neden vardır: Bunlardan birincisi, iletişim sırasında "verici, "alıcı", "ileti" ya da "bağlam"dan kaynaklanan bilimlik nedenlerdir.İkincisi ise kendi ile barışık olamayan insanımızın kapıldığı aşağılık duygusundankaynaklanan diline karşı hissettiği güvensizliktir. İletişimsizlik, bu iki nedenin sonucunda ortaya çıksa da, aslında dilden değil, dili oluşturduğu gibi onu kullanan,ona istediği şekli ve anlamı veren insandan kaynaklanmaktadır. "Dili istediği tarafa çeken insanlar", iletişim sorunlarının temel nedenidir.
TÜRKMEN VE TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN KESMEKLE İLGİLİ ORTAK FİİLLERİNİN ANLAM FARKLILIKLARI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 31-42
Özet
Makalede Türkmen ve Türkiye Türkçesinde işlek şekilde kullanılmakta olan ve genelolarak kesmek hareketini ifade eden kes-, yar-, biç-, çap-, çal- gibi ortak fiillerele alınarak bunların söz konusu yazı dillerindeki anlam farklılıkları incelenmektedir.Ayrıca bıçak, pıçkı, orak, gezlik gibi kesici aletlerin etimolojisine değinilerek bu sözcüklerinkesmekle ilgili fiillerden türemiş olduğu ileri sürülmektedir.
NECATİ CUMALI’NIN “BOZKIRDA BİR ATLI” ŞİİR KİTABININ DİL VE ÜSLUBU ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 7-30
Özet
20. yüzyıl Türk edebiyatının tanınmış sanatçılarından biri olan Necati Cumalı, ellibeş yılı aşkın sanat hayatında şiir, hikâye, roman, deneme, tiyatro alanlarında pekçok eser meydana getirmiş, bu eserleri arasında, şiirin her zaman en başta geldiğinibelirtmiştir.Bu çalışmada, Necati Cumalı'nın "Bozkırda Bir Atlı" şiir kitabında yer alan yetmişaltı şiir incelenmiştir. İncelenen bu şiirlerden yola çıkılarak Cumalı'nın dil ve üslupözellikleri değerlendirilmeye çalışılmıştır. Yöntem olarak Prof. Dr. Mehmet Kaplan'ınkullanmış olduğu "malzemeden şaire varmayı hedefleyen" şiir inceleme tekniği ileRoman Ingarden'in anlam tabakaları tekniğinden yararlanılmıştır.
DİLİN ETİK YAPILANMASI VE AHLAKİ İŞLEVİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 43-62
Özet
Bu çalışmamızda felsefenin bir konusu olarak dilin etik yanı ve onun incelemekonusu yaptığı toplumsal yaşam içindeki ahlak çerçevesinde dilin ahlaki yapısı elealınacaktır. Çalışmanın temel önermesi dilin kendi bünyesinde ahlaki bir yapı sergilediğive bunun düşünceyi şekillendirerek toplumda ahlakın oluşmasında temel doğrularbağlamında bir iletken görevi gördüğüdür.Dile dayalı olarak anlamın kurulması, bilincin şekillenmesi, eylemin oluşumu, kültürüninşası ve toplumsallaşma bağıntısı içerisinde dilin ahlaki yapısının her aşamadatemel unsur olarak belirleyici görev üstlendiğini ortaya koymaya çalıştık.
ZARF TAMLAMASI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 71-80
Özet
Türkçede zarflar, sadece fiilleri değil, sıfatları ve zarfları da niteleyebilen yardımcısözcüklerdir. Böylece zarflar; isim soylu olan sıfat ya da zarfların belirteçleri olduklarındaaynı sıfatlar gibi tamlayan tamlanan ilişkisi içerisinde bir sözcük grubu yani"tamlama grubu" oluşturabilmektedirler. Bu makalede (zarf+sıfat), (zarf+zarf) şeklindekitamlama grubu dikkatlere sunulmuştur.
K. K. Yudahin Sözlüğüne Göre Kırgızca Söz Varlığı
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 101-112
Özet
Türk lehçeleri arasında kavmî adlandırma ile Kıpçak grubunda; alanolarak da Kuzey Türkçesi içinde sınıflandırılan Kırgızca, genel ses yapısı, tarihselve gramerlik ses olayları bakımından tamamen kendisine has özelliklertaşır. Kazakça ile çok yakın şekil bilgisi özelliklerinin yanı sıra, Kırgızcanıny- > c- ; -ġ > *-v > -oo gibi değişmeler, yuvarlak ünlülerdeki dudak çekimi vediş ünsüzlerinin benzeşmesi gibi ses özellikleri, onu Türkoloji çalışmalarındailgi çekici hâle getirmiştir.
GAZAVAT-NÂME-İ MİDİLLİ TÜRK DİLİ VE KÜLTÜR TARİHİ BAKIMINDAN DEĞERİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 113-126
Özet
Gazavat-nâmeler savaşları anlatan edebî türlerdir. Edebî bakımdan önem taşıdıklarıgibi içerdikleri veriler açısından tarihî ve kültürel olarak da değer taşırlar. Kalemealındıkları dönemin edebî ve kültürel ortamına ışık tutarlar. Bu çalışmada da 15. yüzyılaait, Gubârî'nin gazavat-nâmesi ele alınmış, onun Türk dili ve kültür tarihi yönüyledikkate alınması gerekliliğine işaret edilmiştir.Şair, Midilli Adasında cereyan eden savaşı nazma dökerken çoğu yerde, hiç şüphesiz,dinî-tasavvufî yönü ağır basan mistik bir hayal dünyasından seslenmiştir, ancakeserin böyle bir üslup özelliği göstermesi, elbette edebî ve kültürel bakımdan taşıdığıdeğeri eksiltmez.Metin her şeyden önce, Türk dili tarihi bakımından önemli bir kaynak niteliğindedirve Eski Anadolu Türkçesine ait zengin söz varlığına sahiptir. Bunun yanında, Türktarihi bakımından da önemli bilgiler içerir. Kimi tarih kitaplarınca da doğrulanan birdizi olaya kaynaklık eder. Kaleme alındığı dönemin sosyal yapısını, kültürel unsurlarını,inanış ve yaşayış tarzını aksettirmesi yönüyle de kültür tarihinin değerli bir başvurukitabı sayılmalıdır.
YAZICIZADE AHMED BÎCAN’IN DÜRR-İ MEKNÛN ADLI ESERİ ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 127-134
Özet
Kısaca belirtmek gerekirse, daha çok öğreticiliği, bilgi aktarmayı önplanda tuttuğu için Ahmed Bîcan, eserinde hem cümle yapısı hem de kelimedağarcığı bakımından anlaşılır olmayı, dönemin şartlarına oranla arı birdil kullanmayı tercih etmiştir denebilir. Dürr-i Meknûn, konusu bakımındanolduğu kadar dil yönüyle de büyük önem taşımaktadır. Bütün yazmaları karşılaştırılmaksuretiyle eser üzerinde yapılacak bir çalışma, Türk dili ve kültürvarlıklarına katkıda bulunmak adına önemli bir gayret olacaktır.
MUHTASAR SARF-I OSMÂNÎ ALİ NAZİMA
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 2 · Sayfa: 67-88
Özet
Tanzimat döneminde Türkçenin dil bilgisi kurallarını tespit eden birçok kitap yazılmıştır.Bu tür kitap çalışması yapan yazarlar arasında Ahmet Cevdet Paşa, MehmetFuat Paşa, Abdullah Ramiz Paşa, Abdurrahman Fevzi Efendi ve Ali Nazıma gibi isimlerisayabiliriz.Ali Nazima, Türk dilinin kurallarına dair bazı çalışmalar yapmıştır. Bunlardanbiri, ilk okullarda okutulmak üzere hazırlanan Muhtasar Sarf-ı Osmânî (1888) adlıeserdir. Aynı eser, biraz geliştirilerek 1892 yılında Yeni Muhtasar Kavâid-i Osmaniyyeadıyla yeniden yayınlanmıştır.Yukarıda belirtilen iki eser, o dönemde açılan ilk okullarda okuyan öğrencilereTürkçenin dil bilgisi kurallarını kısa ve basit bir şekilde öğretmeyi amaçlamıştır.Bu dönemin Türk dil bilgisi kitapları daha çok Osmanlı Türkçesinin yapısını tespitetmeyi amaçladığından Arapça ve Farsça kurallara daha çok yer vermiş, Arap harfleriningetirdiği sorunlar üzerinde durmuştur. Bununla birlikte Türkçenin yapısını dahaçok Osmanlı Türkçesi çerçevesi içinde ele almışlardır.Ali Nazima, Muhtasar Sarf-ı Osmânî (1888) ve Muhtasar Kavâid-i Osmâniyye1892) adlı eserleri yayınlamıştır. Daha önce Muhtasar Lisân-ı Osmânî ve Lisân-ıOsmânî adlı eserleri de yayınlamıştır.Çalışmamızda eserlerinin metinleri yanında dil özellikleri, terimler ve kelimelersözlüğüne de yer verilmiştir.
UYBAT VI (E98) YAZITINDA GEÇEN AZIGLIG KELİMESİ ÜZERİNE BİR ANLAMLANDIRMA DENEMESİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 2 · Sayfa: 15-20
Özet
Uybat VI (E98) yazıtının 3. satırında geçen azıglıg toŋuz täg ibaresi genellikle'azı dişli domuz gibi' şeklinde çevrilmiştir. Azıglıg kelimesi Köl İç Çor yazıtının doğuyüzünün 6. satırında da geçmiş olup burada da ya 'yabani, vahşi' ya da 'azı dişli' şeklindeçevrilmiştir. KÇ yazıtındaki azıglıg kelimesinden sonraki boşluk genellikle toŋuzile doldurulmuş ve ibare genel olarak azıglıg toŋuz şeklinde tamamlanmıştır.Uybat VI (E98) yazıtındaki azıglıg toŋuz täg ibaresini 'azı dişli domuz gibi' şeklindeçevirmekten çok 'yabani, vahşi, azgın domuz gibi' şeklinde çevirmenin dahauygun olacağı düşünülmektedir. Bu durumda hem Uybat VI hem de KÇ yazıtındakiazıglıg'ın aynı kelime olduğu ve 'yabani, vahşi, azgın' anlamında kullanıldığı ortayaçıkmaktadır.Bugün Türkiye Türkçesinde de azılı 1. 'Gözü bir şeyden yılmayan, azgın'. 2. mecaz'Çok şiddetli, korkunç' (Türkçe Sözlük 167) şeklinde kullanılmakta olup az- fiilindenyapılmış olduğu ortadadır.