1113 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 1113
Yazarlar
- Zeynep Korkmaz 36
- Agâh Sırrı Levend 27
- Hasan Eren 22
- Osman Fikri Sertkaya 21
- Mehmet Ölmez 16
- Saadet Çağatay 15
- Şinasi Tekin 14
- Gerhard Doerfer 13
- János Eckmann 13
- A. Caferoğlu 10
Anahtar Kelimeler
- Türkçe 34
- TÜRKÇE 19
- Türkiye Türkçesi 16
- Dede Korkut 15
- Eski Anadolu Türkçesi 15
- Eski Türkçe 14
- Turkish 13
- DEDE KORKUT 12
- etimoloji 11
- etymology 11
KONUŞMA EĞİTİMİ VE ÖZ GÜVEN
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 177-194
Özet
İletişimin temel aracı sayılan dil becerileri eğitimle geliştirilebilir. Bu becerilerdenbiri olan konuşma, duygu ve düşünceleri aktarmanın en önemli vasıtalarından biridir.Gerek konuşma becerisinin gerekse öz güvenin gelişimi birbirini destekleyen birözellik gösterir. Konuşma becerisi ve öz güvenin geliştirilmesi eğitim çağındaki çocuklarınolumlu bir kişilik ve iletişim becerileri kazanmalarına yardım eder. Konuşmabecerisi ve öz güvenin geliştirilmesi sağlıklı bir iletişimi de beraberinde getirecektir.
İŞİTME ENGELLİLER VE DİL
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 165-176
Özet
Bütün dünyada, engellilerin eğitiminde en büyük sorun iletişim olmuştur. Bu daçeşitli iletişim ve eğitim yöntemlerinin tartışılmasına yol açmıştır. Bilim dünyasında,yöntemler arası alışveriş gerçekleştiği ve esneklik gözetildiği zaman ılımlı bir noktayavarılacaktır. Diğer yandan, işitme engellilere iş alanları sağlayan sanat ve meslekatölyelerinin açılmasına mutlaka ihtiyaç vardır.
TÜRKÇENİN GÜCÜ VE ATATÜRK
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 155-164
Özet
Yaklaşık 250-300 milyon insan tarafından konuşulan Türkçenin tarihi, çok eskileredayanmaktadır. VIII. yüzyılda taş üzerine kazınarak yazılmış Orhun Anıtları'nın(Göktürk Kitabeleri) Türkçe olması, Türk dilinin tarihi derinliğinin göstergesi ve işlenmişbir dil olduğunun belgesidir.Türkçe, kuralları sabit, işlenmeye ve gelişmeye müsait, sondan eklemeli, ses uyumlubir dildir.
ADALET AĞAOĞLU’NUN ‘FİKRİMİN İNCE GÜLÜ’ ADLI ROMANININ İNCELENMESİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 93-106
Özet
Türkçe Adalet Ağaoğlu'nun "Fikrimin İnce Gülü"Adlı Romanının İncelenmesi'nde eser; romanın kimliği, isim ve içerik, olay örgüsü, romanın tematik yönden incelen- mesi, şahıs kadrosu, zaman, mekan, dil ve üslûp ve sonuç kısımları itibariyle ele alın- mıştır. Bu çalışmada, eser teknik ve tematik yönden incelenmiş ve yazar ile yapılan görüşmedeki açıklamalarda tespitlerdeki hareket noktası olarak seçilmiştir.Eserde vurgulanan insan ve buna paralel olarak aktarılan toplum portresi, evrensel bir nitelik taşımakta dikkatlere sunulan özellikler her geçen gün doğruluğunu ve ob- jektifliğini korumaktadır.Bu nitelikler ışığında Türk Edebiyatı'nın 'ilk yol romanı' olan Fikrimin İnce Gülü'nü Bayram ve onun aksiyon çizgisi paralelinde ele alarak incelemeye çalıştık. Eserdeki olay örgüsünün de çatışma zeminini hazırlayan sebepleri maddeler halin- de özetleyerek açıkladık. Tematik incelemede ise romanın çatısını oluşturan temleri; cehalet, ihanet, ekonomik sıkıntı, zenginlik tutkusu, yalnızlık ve sevgi çemberi çer- çevesinde ve yoğunluk ölçüleri esas tutulan bir ölçekle ele alarak sunmaya çalıştık. Şahıs kadrosunu ise Philip Stevick'in yapmış olduğu kategori eşliğinde gruplaştırarak oluşturduk. Zaman ve mekan unsurlarını da yine teknik incelemedeki bilgiler ışığında ve yazarın önceki açıklamalarındaki veriler desteğinde ele aldık. Dil ve üslûp ile nok-özetledik ve eserin genel yapısı hakkında Türk Dili okuyucularına toplu bir bilgi vermeyi hedefledik.
DENİZLİ-ACIPAYAM-DODURGALAR KASABASINDAN DERLENEN KELİMELERİMİZ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 1-55
Özet
Türkçemizi, anadilimizi kullanma becerimizi artırmak önemli bir sorumluluğumuzdur. Aynı zamanda sadece yetiştiği alanda değil, merak duyduğu alanlarda da eser verme cesaretini özellikle Türkçemiz konusunda öne çıkarmak da kanaatimce bilim dünyasına bir katkı niteliğindedir. Bu türden eserler veren aydınlarımız da bulunmaktadır. Makaleyi zenginleştiren kelimelerin büyük çoğunluğuna kaynaklık eden, tertemiz Türkçeye sahip Torosların Batı Yakasında yer alan Dodurgalar kasabası, Acıpayam ovasının güneydoğusundadır. Ovanın "Yaka Bucağı" adı verilen bölümünde, Eşeler Dağının güney yamacında yer almaktadır. Özellikle güzel Türkçesi, Eşeler yaylası, yoğurdu, yapı ustaları, zeybekleri, pehlivanlarıyla vb. tanınır ve bilinir. Makalede; Denizli-Acıpayam-Dodurgalar Kasabası ağırlıklı olmak üzere; Türkçe'ye sevdalı "kulağı kirişte" bir mühendisin ve yakınlarının, uzun yıllara yayılan (25 yılı aşkın) Türkçe kelime derlemesi niteliğindeki çalışmaları, Yayın Kuralları doğrultusunda bilimsel anlamda ele alınmıştır. Türkçe Sözlük'te henüz yer verilmeyen fakat "yaşayan Türkçe" tanımına uygun çok sayıda kelimeye ilişkin açıklama ve örnek cümle sunumu yapılmıştır.
GÖSTER- VE GÖRSET-/ ĠÓRSETFİİLLERİNİN YAPISI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 124-139
Özet
Bugün Türkiye Türkçesi yazı dili ve ağızları ile bazı çağdaş Türk lehçelerinde aynıanlamda kullanılan biri göster-, diğeri görset- ~ körset- şeklinde olan iki fiil şekliylekarşılaşılmaktadır. Bunlardan görset- / körset- şekli, bazı dilcilerce göster- / kösterbiçiminingöçüşmeli şekli sayılmış; bu da genel bir kanaat oluşturmuştur.Ancak, bu çalışmada bunun böyle olmadığı, yani ortada bir fiilin biri asıl, diğerionun göçüşmeli şeklinden oluşan iki fiil varyantının değil, tam tersine aynı anlamdaiki fiilin bulunduğu Türk dilinin tarihî ve çağdaş verileriyle ortaya konulmuştur.Buna göre, göster- (< köster- < kö-z-ter-) ve görset- / körse- / körsöt- ( < kö-r-üz+e-t-) fiilleri, Türk dilinde 13. yüzyıldan beri var olan iki ayrı yapıdaki fiildir. Bugün de çağdaş Türk lehçelerinde kullanım sıklıkları farklılaşmış olarak varlıklarını sürdürmektedirler.
OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞUNU ANLATAN ROMANLARDA DESTANÎ UNSURLAR
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 107-123
Özet
Türkçe Edebî türlerin hemen hepsinden faydalanarak kendine özgü bir edebî türşeklinde Batı'da ortaya çıkan ve Tanzimattan sonra Türk edebiyatına giren roman,ülkemizde sadece Batı edebiyatının etkisinde oluşmamıştır. Türk romancılar, sadeceAvrupalı meslektaşlarını örnek almakla kalmamış halk hikâyelerimiz ve destanlarımızgibi geleneksel anlatılarımızdan da yararlanmışlardır.Bir milletin özelliklerinin parlak bir şekilde yansıtılmasına en elverişli tür olarakgörülen destan türünün etkisi, özellikle Türklerin Anadolu'ya gelişini ve orada devletkurma çabalarını konu edinen tarihî romanlarımızda açıkça görülür. İşte OsmanlıDevleti'nin kuruluş aşamasını konu alan tarihî romanlara imza atan Kemal Tahir, TarıkBuğra ve Mustafa Necati Sepetçioğlu gibi romancılarımız da, bu konuyu işleyenromanlarında destan türünden faydalanmışlardır.Biz bu çalışmada, adı geçen romancılarımızın 'kuruluş'u ele alan romanlarıyla-Kemal Tahir'in Devlet Ana'sı (1967), Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Konak (1973)ve Çatı'sı (1974) ile Tarık Buğra'nın Osmancık'ı (1983)- Türk destanları arasındaki benzerlikleri/ilişkiyi ortaya koymaya çalışacağız.
LEHÇEYE TÜRKLER TARAFINDAN TAŞINAN TÜRKÇE ARAPÇA FARSÇA KELİMELER VE KULLANIM BOYUTLARI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 69-92
Özet
Osmanlı-Lehistan ilişkilerinin tarihi boyutu tarihçiler başta olmak üzere pek çok araştırmacı tarafından kitap, makale, bildiri ve değişik yazılara konu edilmiştir. Ancak dil alanındaki etki, birkaç kelime üzerine yazılan makale ve sunulan bildiri dışında, bütün yönleriyle şimdiye kadar gerektiği gibi ele alınmamıştır. Yapılan çalışmalar da daha çok Kıpçak sahasına yöneliktir. Bu çalışma böyle bir eksiği gidermek amacıyla hazırlanmıştır.Eski adıyla Lehçe günümüzdeki kullanımıyla Polonya diline Türkçeden geçmiş kelimelerin taşınış ve anlam boyutları ile Osmanlı ve diğer Türk devlet-topluluklarının dilinden Lehçeye geçen kelimelerin eski ve yeni Lehçedeki işlevleri çalışmamızın çerçevesini oluşturmaktadır. Türk diline Arapça ve Farsçadan gelen kelimeler, Türkçe olmadıkları halde, Osmanlılar tarafından Leh diline taşındıkları için incelemeye dahil edilmiştir. Konuyu bütün yönleriyle ortaya koyabilmek amacıyla; I. Batı Türkçesi: Osmanlı Sahasından Lehçeye Geçen Kelimeler II. Kuzey ve Doğu Türkçesi: Osmanlı Sahası Dışındaki Türk Devlet ve Topluluklarının Dilinden Lehçeye Geçen Kelime- ler şeklinde iki ana başlık altında toplanmıştır. Kelimeler, ilgili oldukları alanlar göz rak sınıflandırılmış, alfabetik sıraya göre tarih ve sosyolingüis-tik açıdan değerlendirilmiştir.
ÇAĞDAŞ TÜRKÇEDE İKİNCİL SESLETİM SORUNLARI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 56-68
Özet
Çağdaş, ölçünlü (standart) Türkçede ikincil sesletim (secondary articulation) konusunda büyük bir karmaşa yaşandığı hâlde, bu konu yeterince incelenmemiştir. Birincil sesletimler (primary articulations) üzerine de birçok sorun çözüm beklemektedir. Türklerin 7. yüzyıldan başlıyarak islâmiyeti benimsemesi, Arapça ve Farsça sözcüklerin Türkçeye doluşması ile, Türkçe'nin sesçil (phonetic) bir dil olma özelliği gittikçe zarara uğramıştır. Daha sonraları Fransızca, Yunanca, İtalyanca, Almanca ve İngilizce sözcüklerin akını ile bir ara yabancı sözcüklerin sayısı yerli sözcüklerin sayısını geçmiş, yabancı sözcüklerin yerli sözcüklerle ve yabancı sözcüklerin yabancı sözcüklerle birleşime girmesiyle, Türkçe'nin sessel yapısı ikincil sesletimler açısından daha da karmaşık duruma girmiştir. Bu makalede çağdaş, ölçünlü Türkçe'nin alıntılanmış sözcükler nedeniyle içinde bulunduğu ikincil sesletimler karmaşası ele alınacaktır.
ISMARLA- FİİLİ ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 140-145
Özet
Türkçe tarih boyunca dinî, siyasî, ticârî ve coğrafî sebeplerle başka dillerden ödünçlemeyapmış, aynı zamanda başka dillere de ödünç kelime vermiştir. Türkçe ister batıdillerinden isterse doğu dillerinden yaptığı ödünçlemeleri olduğu gibi alıp kullanımasokmamış, onları mümkün olduğu kadar kendi ses yapısına uydurmuştur. Türkçeninkendi ses yapısına uydurup, kullanmağa başladığı kelimelerden biri de ısmarlamak fiilidir. Bu makalede ısmarlamak fiilinin Türkçeleşme süreci ve Türkçenin tarihsel dönemleri dikkate alınarak geçirdiği aşamalar dikkate sunulmuştur.