181 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
  • Son 10 yıl
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

KAZAKÇA AĞIZLAR SÖZLÜĞÜ’NDE KAYITLI BAZI ESKİCİL SÖZCÜKLER ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2022, Sayı 73 · Sayfa: 151-190 · DOI: 10.32925/tday.2022.78
Tam Metin
Bu çalışmanın konusunu, Kazak Tiliniñ Aymaktık Sözdigi'nde [Kazak Dilinin Bölge Ağızları Sözlüğü] geçen bazı eski kelimelerin tespiti teşkil etmektedir. Tespit edilen eski kelimeler, eski Türkçe eserleri ve yaşayan Türk lehçeleri dil malzemeleriyle karşılaştırıldı. Burada "en eski" sıfatı ile Türk dilinin Orta Asya'da henüz siyasî ve kültürel bölünmelere maruz kalmadığı, nisbeten tek kol hâlinde gelişimini sürdürdüğü, VII ve XI. yüzyıllar arasındaki birbirini izleyen Köktürk, Uygur ve Karahanlı dönemleri kastedilmiştir. Çünkü Türk dilinin yukarıda sözünü ettiğimiz dönemleri, ünlü Türkologlar tarafından "eski Türkçe" terimi ile de karşılanmıştır. Bu çalışmada bugün Kazakça yazı dilinde kullanılmayıp halk ağzında yaşayan kelimelerin eski Türkçe ile ilgisini bulmaya çalıştık. Amaç Kazakistan'da halk ağzından yapılan derlemelerle oluşturulan Kazakça diyalektoloji sözlüğünde geçen VII ve XI. yüzyıla ait kelimeleri ortaya koyarak bugünkü Kazakça ile dil bağını kurmaktır. Amaç bu kelimelerin XI. yüzyıla kadar yazılmış metinlerde geçip geçmediğini göstermektir. Ele alınan her kelime için VII ve XI. yüzyıla ait metinlerden birkaç örnek vererek bu kelimelerin Eski Türkçe Dönemi eserlerinde geçtiği yeri göstermekle yetindik. Çağdaş Türk lehçelerinden verilen örneklerde ise sözlüklerde geçen sayfaları gösterdik. Özellikle eski kelimenin Kazakistan'ın hangi bölgesinde korunduğu ve onun oradaki kullanım özelliği, kelimenin tarihî veya hangi komşu Türk lehçelerinden alındığı ya da eski Türkçe mirası olabileceği ile ilgili görüşler ortaya konuldu.

SÖZLÜK TİPOLOJİLERİ VE TASNİFLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2022, Sayı 73 · Sayfa: 217-233 · DOI: 10.32925/tday.2022.81
Tam Metin
Sözlük tipolojileri, sözlük hazırlama süreçlerini ve sözlük kuramlarını belirleyen en önemli başlıklardan biridir. Bugüne kadar, sözlük tipolojilerinin incelendiği çok sayıda çalışma olması, bu hususun önemini ortaya koymaktadır. Esasen, temel bir kavram olarak sözlük tipolojileri veya türleri kavramı dahi, bugünkü literatürde kavram olarak açıklığa kavuşturulmuş değildir. Günümüz sözlük çalışmalarında belli bir sözlüğün, öne çıkan özelliğine göre tasnif edilmesi söz konusudur (eş anlamlılar sözlüğü, zıt anlamlılar sözlüğü, iki dilli veya çok dilli sözlük vb.). Bu nedenle mevcut sözlük tipolojilerinin çoğunun, önemli ölçüde, sözlük başlıklarının tipolojileri olduğu söylenebilir. Bundan dolayıdır ki, öncelikle sözlük tipolojilerini belirleyecek ölçütlerin neler olacağı belirlenmelidir. Bu bağlamda sözlük kuramı için birincil öneme sahip bir soru ortaya çıkıyor: Bir sözlük bilimsel ölçüt nasıl tanımlanabilir? Çalışmada, sözlük tipolojilerinin tarihten bugüne hangi ölçütler çerçevesinde tasnif edilegeldiği ortaya konulmaya, söz konusu sözlük tipoloji çalışmaları ve sözlük tasnifleri dikkate alınarak, bir tasnif denemesi yapılmaya çalışılacaktır.

KAZAKÇADA ḲASḲIR “KURT” SÖZCÜĞÜ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2022, Sayı 73 · Sayfa: 191-199 · DOI: 10.32925/tday.2022.79
Tam Metin
Kıpçak grubu Türk lehçelerinden biri olan Kazakça, Türkçe söz varlığı açısından oldukça zengin bir dildir. Söz varlığının genelini Türkçe sözcükler ve bu sözcüklerin türevleri oluşturmakla birlikte kültürel ögeler neticesinde ortaya çıkmış sözcükler de söz hazinesinde yer almaktadır. Bu çalışmada, halk kültürünün bir unsuru neticesinde ortaya çıkan ve tarihî Türk leçelerinde var olmayan bir sözcük değerlendirilecektir. Bu sözcük Kazakçada ve birçok Türk lehçesinde görülen kurt yerine kullanılan "ḳasḳır" sözcüğüdür. Çalışmada sözcüğün kökeni, türevleri ve kullanım alanları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca sözcüğün diğer çağdaş Türk lehçelerinde görünüşleri ve anlamları hakkında da geniş bilgi verilmiştir. Bununla birlikte sözcüğün nasıl ortaya çıktığına dair bilgiler de verilmiştir.

Türkçede Hibrit (Melez) Sözcükler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 72 · Sayfa: 253-290
Hibrit; Türk dilinde iki farklı yapı, tür ve kökenin bir araya gelmesiyle oluşan sözcük olup Arapça melez sözcüğüyle de karşılanabilmektedir. Bu kavram hem fen bilimlerinde hem sosyal bilimlerde kullanılmaktadır. Çıkış yeri biyoloji ve bitki bilimleri olan terim; sosyoloji, müzik, teknoloji, otomotiv ve son zamanlarda eğitim gibi alanlarda kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada hibritleşme Türk dili alanına uyarlanmış, bu minvalde Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük'teki iki farklı kökene ait sözcüklerin oluşturduğu birleşik yapıların durumu değerlendirilmiştir. Araştırmada genel tarama modeli kullanılarak sözlüğün tamamı taranmıştır. Araştırmanın evrenini Türkçedeki tüm hibrit yapılar; örneklemini ise Türkçe Sözlük'te farklı iki dile ait sözcük ve(ya) eklerden oluşmuş bitişik yazılan sözcükler oluşturmaktadır. Bitişik yazılan en az iki sözcükten müteşekkil yapılar ile Türkçe dışındaki eklerle oluşturulmuş türemiş sözcükler fişlenmiştir. Bu yapılar ait oldukları dile ve dizilimlerine göre sınıflandırılmıştır. Türkçe Sözlük'te toplam 1.839 hibrit yapı tespit edilmiştir. Bu yapılar Türkçe + Arapça, Fransızca + Türkçe, Türkçe + İbranice, Yunanca + Soğdca, Rumca + Türkçe, Türkçe + Farsça + Türkçe, Arapça + Arapça + Türkçe biçiminde birbirinden farklı dizilişler göstermektedir. Bazı gruplardaki hibrit yapıların sayısı fazlayken (Türkçe + Arapça = 755) bazıları sınırlıdır (Türkçe + Latince = 1). Bu çalışma; Türkçenin söz varlığında yer alan hibrit yapıları tespit ve tasnif etmek, hibrit sözcüklerin kökenlerini ve kullanım alanlarını belirlemek üzere yapılmıştır.

Olumsuz Kutuplanma Ögelerinin Lisans Bağlamlarına Anlam Bilimsel Yaklaşımlar

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 72 · Sayfa: 237-251
Olumsuz kutuplama ögesi (OKÖ) doğal dillerde yaygın bir biçimde görülen, ortaya çıkması için genellikle olumsuz biçim birimlerine ihtiyaç duyan bağımlı dilsel unsurlar olarak tanımlanmaktadır. Olumsuzluk ifadelerinin açıkça yer aldığı durumlar dışında OKÖ'ler soru ve şart cümleleri gibi yapılarda da yer yer kendini göstermektedir. OKÖ'ler Türkçede genellikle olumsuzluk ifadelerinde, evet-hayırlı soru cümlelerinde ve nadiren şart cümlelerinin öncüllerinde gözlemlenmekte olup derlem temelli bir incelemeye dayanan sınırlı sayıda çalışmaya da bunların konu edildiği görülmektedir. Bu çalışmada; OKÖ'ler konusunda anlam bilimi temelli yaklaşımları temel alan bir alan yazını taraması yapılarak Klima, Ladusaw, Zwarts, Giannakidou gibi araştırmacıların çoğunlukla İngilizcede ortaya koydukları anlam bilimsel analizlere odaklanılmakta ve Zidani-Eroğlu, Aygen-Tosun, Besler, Kelepir, Görgülü gibi araştırmacıların Türkçeye dair yaptıkları analizler de özetlenerek OKÖ'lerin neden belirli bağlamlara duyarlı olduğu, aynı dil içinde gösterdikleri farklılıklar ile farklı dillerdeki tipolojik gruplandırılmalarda oynadıkları roller konularında araştırmacılara bir bakış açısı sunmak amaçlanmaktadır.

Okuma Seviyesinin Belirlenmesinde İkame Kelime Uygulaması

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 72 · Sayfa: 209-236
Okuma seviyesinin tespitinde boşluk tamamlama tekniği (cloze) ve labirent testleri (maze) gibi pek çok teknik kullanılmaktadır. Literatürdeki boşluk tamamlama tekniğini doğrudan kullanan çalışmalar incelendiğinde boşluk tamamlama testinde eş anlamlı kelimelerin doğru cevap kabul edilmemesinin dezavantaj sebebi olduğu, bu sebeple seviye tespitinde çoğu zaman geçerli puanlar vermediği görülmektedir. Boşluk tamamlama tekniğinin öğrencilerin okuma seviyesini ölçmede sağlıklı sonuçlar vermemesi ikame kelime uygulamasının ortaya çıkış sebebidir. Araştırmanın amacı bireylerin okuma seviyelerinin tespitinde kullanılan tekniklerden boşluk tamamlama ve labirent tekniklerinin ne ölçüde işe yaradığını ve Türkçeye uygunluğunu görebilmektir. Dillerin kelime ve cümle yapıları farklılık göstermektedir. Boşluk tamamlama testlerinde boşluklara yazılan kelimelerden eş anlamlıların ya da anlamı tamamlayan ancak doğru cevaptan farklı olan kelimelerin doğru olarak kabul edilmemesi, bağlam ile anlam arasındaki ilişkiyi yok saymaktadır; bu nedenle öğrencilerin hâlihazırdaki okuma seviyeleri ile her dört, beş ve altıncı kelimenin silindiği boşluk tamamlama testleriyle belirlenen okuma seviyeleri arasında büyük ölçüde farklılık olduğu görülürken ikame kelimeler doğru cevap kabul edildiğinde okuma seviyeleri arasındaki uyumun arttığı görülmektedir. Elde edilen veriler, okuma seviyesinin tespit edilmesinde ikame kelime uygulamasının daha duyarlı sonuçlar verebileceğini düşündürmektedir.

Deniz Feneri Terimi İçin Tanım Önerisi

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 72 · Sayfa: 291-300
Denizciler tarafından kullanılan seyir yardımcılarına ait terimler için mantıksal bir yapı geliştirilmiş, tanımlamalar yapılmış ve elde edilen sonuçlar resmî/bilimsel yayınlarla duyurulmuştur. Ancak deniz fenerleri için yeterli bir tanımlama yapılmadığı tespit edilmiştir. Günümüzde deniz fenerleriyle ilgili olarak tespit edilen tanımsal yetersizlikler dikkate alınarak yapılacak bir yeniden gözden geçirme işlemiyle adlandırma eksikliklerinin giderilmesi, seyir yardımcılarının sınıflandırılması aşamasında ortaya çıkabilecek sorunların da çözümlenmesini sağlayacaktır. Bu çalışmada, bir deniz fenerinin tüm işlevselliğini, en etkin yapı biçimiyle birlikte kapsayabilecek bir tanım araştırması yapılmıştır. Konuyla ilgili tüm tarafların böyle bir çalışmanın sonuçları üzerinde tam bir görüş birliğine varmaları zaman alacağından, bu çalışma sonucunda üretilen önerinin, kullanmayı uygun görenler arasında paylaşılarak tutarlı bir bilgi değişimi sağlanabileceği değerlendirilmektedir.

Güzellik Hakkında Konuşurken Aynı Şeyi Düşünüyor Muyuz?

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 72 · Sayfa: 301-320
Bu makalenin temel amacı güzellik kavramını en iyi şekilde açıklamakla birlikte, diğer dil ailelerinden birçok farklı dil ile etimolojik, bağlamsal ve dil bilimsel yönlerden farklılıklarını ve benzerliklerini irdelemek ve açıklığa kavuşturmaktır. Bu sayede güzellik kavramının farklı boyutlarıyla birlikte tümüyle ele alınıp aslında açıklaması neredeyse imkânsız olan bu kavramın, anlamsal boyutlarıyla birlikte analizinin üzerinde çalışılmıştır. Benzer şekilde bu araştırmada güzellik kavramının anlamını kavramada karşımıza çıkabilecek sorunların en temel nedenlerinden birinin birden fazla farklı alana dayanan soyut ve kapsayıcı bir kavram olduğuna dikkat çekilmeye çalışılmıştır.

Yabancılara Türkçe Öğretimine Bürün Bilimsel Bir Yaklaşım - Boşnak Konuşurların Türkçe Vurgu Üretimleri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 72 · Sayfa: 185-208
Dilin ses yapısını oluşturan unsurlar, "parçalar" ve "parçalarüstü birimler" olmak üzere iki bölüme ayrılır. Parçalar, "ünlü" ve "ünsüz" adını verdiğimiz ses birimleri ile ilgiliyken dilin parçalarüstü birimleri bütüncül bir parça üzerinden işlev gören vurgu, ton, ezgi, durak gibi bürün bilimsel unsurları içermektedir. Bürün özellikleri dilin yapısal özelliklerini oluşturan birimleri doğrudan etkilemektedir. Bu etki, bürün özelliğine sahip diller için geçerli olmakla birlikte yeni bir dil öğreniminde hedef dili de etkilemektedir. Hedef dili öğrenen bireyin bu dildeki yapısal unsurları doğru şekillendirmesi, doğru bürün edinimiyle mümkün olmaktadır. Bürün ögeleri, parçalı birimlerin duygu, düşünce ve anlamını doğrudan etkilediğinden dil ediniminde bu birimlerin yapısal özellikler ile eş zamanlı edinilmesini gerektirmektedir. Bu sebeple, hedef dildeki parçalı birimlerin yanı sıra vurgu gibi parçalarüstü birimlerin de anlamlı ve yerinde gerçekleştirilmesi, başta konuşma becerisi olmak üzere temel dil becerilerinin gelişimi için önemli ve faydalıdır. Bu anlamda gelişen teknoloji, bürünsel özelliklerin PRAAT gibi ses analiz programları aracılığıyla bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesini mümkün kılmaktadır. Bu çalışmada, ana dili Boşnakça olan 15-20 yaş aralığındaki 25'i kadın 15'i erkek 40 konuşurun Türkçe sesletimlerindeki cümle ve sözcük vurgu üretimleri incelenmiştir. Boşnak konuşurların Türkçe vurgu üretimleri PRAAT (Boersma ve Weenink, 2020) programı ile ölçülmüş ve ulaşılan vurgu grafikleri çerçevesinde yorumlanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, temel seviyedeki Boşnak konuşurlarının seslendirdiği okuma metinlerindeki Türkçe cümle ve sözcük vurguları çoğu kez ana dili konuşurlarının sesletimi ile örtüşmediği tespit edilmiştir.