1113 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 1113
Yazarlar
- Zeynep Korkmaz 36
- Agâh Sırrı Levend 27
- Hasan Eren 22
- Osman Fikri Sertkaya 21
- Mehmet Ölmez 16
- Saadet Çağatay 15
- Şinasi Tekin 14
- Gerhard Doerfer 13
- János Eckmann 13
- A. Caferoğlu 10
Anahtar Kelimeler
- Türkçe 34
- TÜRKÇE 19
- Türkiye Türkçesi 16
- Dede Korkut 15
- Eski Anadolu Türkçesi 15
- Eski Türkçe 14
- Turkish 13
- DEDE KORKUT 12
- etimoloji 11
- etymology 11
ESKİ TÜRKÇE ALFABEDEKİ ÜNSÜZLERİ BELİRTEN İŞARETLERİN İMLÂ ÖZELLİKLERİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 189-192
Özet
Eski Türkçe/alt Türkçe/alfabe her şeyden önce mükemmelliğiyle dikkati çekmektedir. Bu yüzden XIX. Yüzyılın sonunda P.M. Melioranskiy'in bu alfabeyi Türkçenin fonetik taleplerine cevap veren en uygun yazı diye karaktrize eden etmesi rastlantı değildir. Bu alfabenin mükemmelliğini iyice değerlendiren E.D. Polivanov da Türkçenin fonetiğine uygun böyle bir yazının sadece Türk kabileleri arasında doğabildiğini belirtmiştir.
ESKİ DOĞU TÜRK YAZISINDA KULLANILAN LİGATÜRLER VE BUNLARLA İLGİLİ BAZI MESELELER HAKKINDA
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 207-222
Özet
Göktürk yazıtlarının 15 Aralık 1893'te çözümünden bu yana, hemen hemen bir yüzyıl geçti. Bu zaman içinde, gittikçe artan sayıda başka yazıtlar bulundu ve yayımlandı; eskilerin de daha iyi yayımları yapıldı. Bununla birlikte, elimizdeki metinlerin okunup anlaşılmasında ve onlarla ilgili karmaşık meselelerin araştırılmasında en büyük güçlük, bu metinleri bir araya toplayan kaynak eserlerin artık çok gerilerde kalması idi.
ORHON YAZITLARINDA BİRLEŞİK CÜMLELER VE BAŞ CÜMLE İLE YARDIMCI CÜMLE İLİŞKİLERİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 193-205
Özet
"İnsanın dilinin özelliği 'burada olmayanı' ve 'şimdi olmayanı' dile getirebilmesidir." (Hörmann 1978.) Dil yalnız bunu sağlamakla kalmaz, burada ve şimdi olmayanlar arasında zaman, sebep, sonuç, şart, gaye vb. ilişkiler kurmayı da mümkün kılar. İnsanın çevresinin tanıyıp kavrayabilmesi, eşyayı tarif edebilmesi, kısaca düşünmesi, birçok farklı şey, durum, oluş ve kılış arasında esas olarak, başta şart ve sebep olmak üzere, ilişkiler kurabilmesidir.
GÖKTÜRKÇEDE İSİMDEN FİİL TÜRETEN EKLER VE KÖKEN YAPILARI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 141-149
Özet
Göktürkçe, Türkçenin artık müstakil bir yazı dili haline gelmiş; dolayısıyla, dil tarihi açısından büyük çaptaki bir takım değişmeleri geride bırakmış bir koldur. Metinlerin sayı itibariyle oldukça sınırlı ve kelime hazinesinin de belirli bir alanı temsil eder nitelikte olmasına rağmen, bu metinlerin dil yapısı üzerindeki çok yönlü ve karşılaştırmalı araştırmalar…
“KUMUK VE BALKAR LEHÇELERİ SÖZLÜĞÜ”NÜN BİR TAHLİLİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 223-233
Özet
Bu yazıyı, Kumuk ve Balkar Lehçeleri Sözlüğü adlı kitabın yayımlandığı 1990 yılında kaleme aldım. Yazımı çeviri yoluyla eseri yayına hazırlayan Prof. Dr. Kemal Aytaç ile sözlüğün kontrol ve düzeltmelerini yapan Prof. Dr. Osman Nedim Tuna'ya da yazımı gösterdim. Sayın O.N.Tuna üzerimde emeği olan saygı duyduğum hocamdır.
ORHON-YENİSEY ANITLARININ İNCELENMESİNDEKİ BAZI PROBLEMLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 151-154
Özet
Orhon-Yenisey anıtlarının Vilhelm Thomsen tarafından yapılan çözümü üzerinden (Aralık 1893) hemen hemen yüz yıl geçti. Bu yıllar boyunca anıtlara olan ilgili bazen arttı, bazen de azaldı. Son yıllarda, özellikle Sovyetler Birliğindeki Türk halklarının kendi kaynaklarına daha da yönelmeleriyle bağlantılı olarak bu anıtların çok yönlü incelenmesine olan ilgi yeniden artmıştır…
GÖKTÜRK YAZITLARI İLE ANADOLU-TÜRK FOLKLORUNDAKİ PARALELLİKLER ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 155-166
Özet
İnsanlığın Adem Peygamber'den beri getirdiği ve zamanla cemiyetlerin çeşitli özelliklerine göre şekillenen gelenekleri ve yaşayış tarzları vardır. Bunlar "İnsanoğlu"nun doğumundan ölüm sonrasına kadar devam eden ve her biri ayrı özellikleri taşıyan sıradan olaylar veya belli kuralları olan törenlerdir.
TÜRK “RUNİK” ALFABESİNİN YAYILMASINA DAİR
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 183-187
Özet
Türk "runik" yazısının kökeni ve yayılması sorunları çoktan beri ele alınmıştır. Devamlı araştırmalar sonunda yapılmış olan tahminler şunlardır: Türk "runik" alfabesi ilk defa olarak Orhon ırmağı kıyılarında, sonra Yenisey ırmağının yukarı mecrası boyunca ve daha sonra Altay'da kullanılmıştır.
KAĞIDA YAZILI GÖKTÜRK METİNLERİ VE KAĞIDA YAZILI GÖKTÜRK ALFABELERİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 167-181NEV’ÎZÂDE ATÂYÎ’NİN SOHBETÜ’L EBKÂRI VE İÇİNDEKİ ATA SÖZLERİ İLE DEYİMLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 171-191
Özet
XVII. asır mesnevi edebiyatının en mühim ve tanınmış simalarından olan Nev'îzâde Atâyî 991/1583 yılında İstanbul'da doğdu. XVI. Asır divan şiirinin önde gelen temsilcilerinden şair Nev'î 'nin oğludur. Sonradan Nev'îzâde Atâyî olarak şöhret kazanan şairin asıl adı Atâullah'tır.