1121 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

TÜRKOLOJİDE ELEŞTİRİ SORUNLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 87-99
Türkiyat Mecmuası (1980), s. 309-334'te Osman F. Sertkaya, Semih Tezcan'ın "Das uigurische Insadi-Sūtra" (Berlin 1974) başlıklı çalışması üzerine bir eleştiri yayınladı. Başka eleştirmenler (bu arada Saadet Çağatay ve Şinasi Tekin) T.ın çalışmasını çok olumlu değerlendirmişken S. şöyle demektedir: "Insadi-Sūtra bir doktora tezi için biraz fazla yanlışlı ve bazı izahlarda fazlaca fanteziye kaçılmış bir neşirdir."

TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN SÖZVARLIĞI VE TARİHSEL SÖZLÜĞÜ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 23-38
Dil, bir ulusun bireylerinin anlaşmasında, o ulusu ulus yapan özelliklerin oluşmasında önemli görevler üstlenmiş, yapıcı ve yaratıcı bir canlı varlıktır. Böyle canlı bir varlık olması nedeniyle dil, tarihsel süreç içerisinde türlü etkenlerle birtakım değişmeler ve gelişmeler gösterir. Bir dilin, doğal olarak ses, yapı, sözdizimi ve anlam açısından uğradığı değişmeler, koşulları ve kuralları sınırlı bir evrimle olur.

DİL TARİHLEMESİ (GLOTTOCHRONOLOGY) VE DİLBİLİMDEKİ YERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 101-111
Dil tarihlemesinin amacı, ilişkisi olduğu sanılan iki ayrı dilin belirli oranda sözcük sayımını yaparak incelemek, incelenen bu iki dil arasındaki köken ilişkisini saptamak ve bu ilişkinin derecesini belirlemek, bu iki dilin ortak bir ata-dilden (proto-language) ne zaman ayrıldıklarını kestirmektir.

LĀMİ’İ̄’NİN GŪY U ÇEVGĀN’INDAN İKİ MÜNAZARA

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 49-63
Münazara, birbiriyle ilgili, çoğu kez de karşıt iki ya da daha çok nesne ya da kavramın kişileştirilip zebān-ı hāl ile konuşturulması yoluyla oluşan bir yazı türüdür. Bu kişileştirme ve konuşturmada söz konusu taraflardan her biri kendi üstünlüğünü, karşısındakinin ise zayıflıklarını yanlışlarını ortaya döker.

TÜRKÇEDE KİP OLGUSU ÜZERİNE GÖRÜŞLER

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 81-85
Dil çok yönlü bir olgudur; dil dizgesinin karmaşık ama belli bir düzeni yansıtan yapısındaki bu çok yönlülük dilsel işlev açısından da geçerlidir, çünkü dilin tek görevi düz tümce üretmek değildir; başka bir anlatımla, salt betimsel (gönderimsel) bir işlevi yoktur dilin. Soru sormaya, buyruk vermeye, dilekte bulunmaya, kesinlik ya da belirsizlik vb. anlatmaya da yarar.

MOĞOLCA DERESÜN-TÜRKÇE YEZ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 43-48
Yüksek İç Asya'nın engin bozkırlarında yetişen en ilginç bitkilerden biri, Rusça çiy veya derisun vs. denilen bir türlü uzun boylu ottur. Onun bu Rusça adlardan birisi Kıpçak Türkçesinden, diğeri Moğolcadan alınmış kelimedir. Orta Asya'da yolculuk yapan gezginler söz konusu bitkiden kitaplarında sık sık bahsettiler.

TÜRKÇE EZGİLEMEYE GİRİŞ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 65-79
Konuşurken tümcenin gerek anlamına, gerekse yapısına uygun olarak ses perdesinde yapılan değişikliklerin tümüne "ezgileme" denir. Bu değişiklikler bir perde düzeyinden öbürüne doğru ya kayarak ya da sekerek gerçekleşir. Kayan değişimler "gelsin" yanıtı üzerinde gösterilebilir.

KAŞGARLI’DAN GÜNÜMÜZE GELEN ATASÖZLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 39-42
Kâşgarlı Mahmut, hazırlayacağı sözlük için Türk boylarının dillerini öğrenmekle, sözlerini derlemekle yetinmemişti. Derlediği sözlerin kullanımlarıyla ilgili örnekler toplamıştı. Büyük dilcimiz, Türk topluluklarının deyimlerini, atasözlerini, şiirlerini de yazıya geçirmiştir.

‘AHDİ-İ BAĞDÂDÎ VE ŞİİRLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1979, Cilt 26 (1978-1979) · Sayfa: 95-150
"Gülşen-i Şu'ara" tamlamsının ebcedle karşılığı olan H. 971 (M. 1563) de yazdığı şairler tezkiresi ile bize değerli bir kaynak yapıt bırakmış olan Ahdi yazın tarihimizde tezkire yazarı olarak tanınır. Ahdi'nin, tezkiresine aldığı şairleri görerek ya da sorup araştırarak, yan tutmadan yazmağa özen göstermesi, Bağdad yöresi ile İran'da yetişen Türk şairlerini de koyması ve bize yeni bilgiler vermesi bakımından tezkiresi özel bir değer ve önem taşır.

DÜDEN

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1979, Cilt 26 (1978-1979) · Sayfa: 18-21
Düden Anadolu'da daha çok su (göl ve çay) adlarında kullanılan bir addır. Örneğin Antalya şehrinin doğusunda Akdeniz'e dökülen bir çay, Düden çayı (veya Düden suyu) adıyla anılır. Uzmanların verdiği bilgiye göre, Burdur ilindeki Kestel gölünün yer altına akan suları, Antalya'nın kuzeyinde, Kırkgöz'de dağın dibinden göz göz kaynar, sonra o çevrede birtakım bataklıklar yapar. Bir süre aktıktan sonra yer altına batan bu sular, Varsak köyü yakınında, dik bir yamacın dibinden çıkar, sonra kayalar arasından geçerek yer altına akar.