2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • Başkurtça
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Başkurtçanın Sözlükleri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 50 · Sayfa: 347-372 · DOI: 10.24155/tdk.2020.152
Sözlükler, bir dilin söz varlığını başka bir zamana taşıyan temel kaynaklardır. Yazılış amaçlarına göre çeşitlenirler. İlk olarak halklarla ilişki kurma, onları tanıma ve tanıtma maksatları ile yazılmışlardır. Bu temel amaç korunurken zaman içerisinde halkları ve konuştukları dili tahlil etmeye doğru bir yöneliş gösterirler. Kültürün derli toplu tahlilini de sözlükler üzerinden yapmak mümkün olurken sözlükler de kültürün müzeleri hâline gelirler. Elbette Dîvânu Lugâti't-Türk ve sonraki yüzyıllarda yazılmış abidevi sözlükleri hariç tutarak sözlükçülük ilkelerinin ve uygulamalarının arttığı 19. yy. ve sonrası Türk sözlükçülüğü için önemli bir tarih olmuştur. Edebî dil olma imkânını geç dönemde yakalamış olan, bir başka deyişle lehçeleşme sürecine giren kimi Türk topluluklarının söz varlığını içeren sözlükler, özellikle 19. yüzyılda kendilerini gösterirler. Bu çalışmada da 19. yy. ve sonrasında Başkurt söz unsurlarının belli oranda tespit edildiği sözlükler, bunların içeriği ve niteliği hakkında bilgiler verilmiştir. Sözlükler, türlerine göre yedi başlık altında sınıflandırılmıştır. Bilinen ancak ulaşılamayan sözlüklerin künyeleri ise ilgili başlık altında sunulmuştur. 19. yy.da yazılan sözlükler çoğunlukla iki dilli sözlüklerdir. 20. yy.dan itibaren Başkurtçanın edebî dil olarak tesisi sonucunda açıklamalı sözlükler ve yazım sözlükleri yayınlanır. Yazı dilinin tesisi gerçekleştikten sonra dil bilimsel sözlüklerin yayınlandığı görülür. Terim sözlükleri ise yazı dili sürecinin ardından önce temel bilimlerde daha sonra ise diğer bilim veya sanat alanlarında oldukça yoğundur. İsimler sözlüğü gibi millî dünyanın daha belirgin yansıdığı sözlükler, Sovyet sonrasında daha sık görülür.

Batı Kaynaklı Alıntılara Başkurt ve Tatar Lehçelerinden Öneriler

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 207-213
Cumhuriyet dönemi içerisinde dil bahsinde önemli adımlar atılmıştır. Devlet eli ile sadeleşmenin başladığı bu dönemde dildeki Arapça ve Farsça alıntı unsurlara karşı Türkçe kaynaklı karşılıklar belirlenmiştir. Karşılıkların tespitinde çeşitli yollara başvurulmuştur. Bu yollardan biri de lehçelerin söz varlıklarından yararlanmak olmuştur. 20. yüzyılın başlarından itibaren yeni Türk devletinin şekillenmesinde büyük katkı sağlayan Y. Akçura, S. Maksudi, H. Zübeyir, R. Rahmeti gibi isimlerdir. Bu isimlerin ortak yönü ise, İdil-Ural bölgesinden olmalarıdır. Bu nedenle İdil-Ural bölgesi Türk lehçeleri, Arapça ve Farsça alıntılara karşılık belirlemede başvurulan ilk kaynak olmuştur. Günümüzde İdil-Ural Türk lehçeleri ile birlikte diğer lehçelerin de söz varlığından yararlanma imkânı bulunmaktadır. Bu çalışmada kaynak olarak yine İdil-Ural Türk lehçelerinden karşılıklar teklif edilmiştir. Ancak bu karşılıklar Batı kaynaklı alıntılara yöneliktir.