3 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Karluklara Ait “Çoglan” Unvanı Hakkında
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2021, Sayı 52 · Sayfa: 71-84
Özet
Karluklar; Köktürk, Uygur ve Karahanlı devletlerinin kuruluş ve yıkılışında önemli roller oynamış bir Türk boyudur. Arkeolojik ve nümizmatik belgeler, yazıtlar, Çin yıllıkları, Arap ve Fars tarih kaynakları Karluklar hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. Karluklar hakkındaki tarihî belgeler üzerine dünya literatüründe önemli bir külliyat bulunmaktadır. Bu makalenin amacı, ne bu külliyatı değerlendirmek ne de Karluk tarihi hakkında yeni bir vesika ortaya koymaktır. Orta Çağ Türk tarihinde belki de Oğuzlardan sonra en kalabalık ve en mühim boy olan Karluklar hakkında Kâşgarlı Mahmut oldukça ketum davranmış; hatta Kâşgarlı, Karluklara sınıflandırmasında ve haritasında yer vermemiştir. Çoglan, Kâşgarlı Mahmut'un Dîvân'da Karluklarla ilişkilendirdiği on bir kelime (ebe, çahşak, ker-, kerit-, oluç, sagur-, serker, sogut, susgak, ügürgen, yuŋ) ve üç unvandan (çoglan, köl irkin, sagun) biridir. Kâşgarlı, "Karluk büyüklerinin adlarındandır" şeklinde yaptığı açıklamanın dışında bu kelime hakkında başka bir bilgi vermemiştir. Kelimenin İslamlık öncesinde kaydedilmemiş olması ve Kâşgarlı'nın verdiği bir satırlık malumat dışında hakkında bilgi bulunmamasına rağmen Dîvân'da yer alması ilgi çekicidir. Bu makalenin amacı, ilgili kelimeyi etimolojik olarak açıklığa kavuşturmaktır. Meselemiz, bir cümlelik bilginin mümkün olduğunca genişletilmesi olduğu için makalede önce Karluklar hakkında kısa bir bilgi verilmiş; konunun daha iyi anlaşılması için de tarihî arka plan çerçevesinde eski Türk devletlerinin teşkilat yapısında Karlukların hiyerarşik açıdan konumuna kısaca değinilmiştir.
Karahanlı Dönemi Eserlerinde Esmȃ-i Hüsnȃnın Türkçe Karşılıkları
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 50 · Sayfa: 23-46 · DOI: 10.24155/tdk.2020.139
Özet
Türkler çoğunlukla 11. yüzyılda İslamiyeti benimsemişlerdir. İlk Müslüman Türk devleti bu dönemde hâkim olan Karahanlı Türk devletidir. Karahanlılar döneminde yazılmış eserler İslami Türk edebiyatının ilk eserleri sayılır. Satır arası Kur'an Tercümesi (Rylands nüshası), Dîvȃnu Lugȃti't-Türk, Kutadgu Bilig ve Atebetü'l-Hakȃyık adlı eserler Karahanlı Türkçesiyle yazılmış ve günümüze kadar gelmiş olan eserlerin başlıcalarıdır. Bu eserlerde İslamiyete ait terimler için genellikle Türkçe karşılıklar türetilmiştir. Daha önce Uygurlar döneminde bir gelenek hâlini alan başka dinlere ait kavram isimlerini ve terimleri Türkçeleştirme uygulamasının İslamiyetin kabul edildiği Karahanlılar döneminde de devam ettiği görülür. İslamiyeti yeni benimseyen bir toplumda, bu yeni inancı anlatmak, yaymak ve benimsetmek için onların bildiği bir dili kullanmanın gerekli olduğu anlayışıyla bu eserler kaleme alınmıştır. Bu dönemde türetilen terimlerin pek çoğu sonraki dönemlerde unutulmuş, bunların yerine Arapça terimler kullanılmıştır. Diğer dinȋ terimlerde olduğu gibi Tanrı'nın esmȃ-i hüsnȃ adı verilen güzel ad ve sıfatları da Karahanlı dönemi eserlerinde Türkçe ile karşılanmıştır. Karahanlılar döneminde türetilen bu adlar daha sonraki dönemlerde Türkçe ile yazılmış bir kısım eserlerde de kullanılmış, eserlerin bir kısmında da bu adlar başka Türkçe sözcüklerle karşılanmıştır. Bu çalışmada esmȃ-i hüsnâ kavramı kısaca tanıtılmış ve Karahanlı Türkçesi ile yazılmış eserlerde kullanılan esmâ-i hüsnânın Türkçe karşılıkları tespit edilmiştir. Taranan eserlerde, Tanrı'nın adı veya sıfatı olarak kullanılan sözcüklerin yer aldığı cümleler verilerek anlamları ve kullanım şekilleri örneklendirilmiştir. Sonuçta esmâ-i hüsnânın büyük bir kısmının Karahanlı Türkçesi ile yazılmış eserlerde çeşitli yollarla türetilen Türkçe sözcüklerle karşılandığı belirlenmiştir.
Divanü Lûgati’t-Türk’teki Yansımalı Sözcüklerin Görev ve Anlamlarına Göre Sınıflandırılması
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2013, Sayı 36 · Sayfa: 55-71
Özet
Yansımalar, canlı cansız bütün varlıkların çıkardıkları sesleri yansıtan; dış görünüşlerini, hareketlerini betimleyen; insanların yalnız kendilerinin hissedebildiği duyuları, sezimleri deri, koku ve tat alma yoluyla hissettiren sözcüklerdir.Dil biliminde önemli bir tarihsel kategori olarak yerini alan yansımalar, dilin doğuş teorilerinden başlayıp, dil biliminin temellerinden sayabileceğimiz "nedensizlik" ilkesiyle çelişip çelişmediği gibi inceleme alanlarına kadar birçok hususta tartışma konusu olmuş ve öne çıkartılmıştır.Biz bu çalışmamızda, tarihî bir kategori olarak kabul ettiğimiz yansıma sözcüklerin, Türkolojinin en önemli kaynaklarından biri olan Divanü Lûgati't-Türk'teki izlerini aradık ve tespit ettiğimiz onlarca yansıma sözcüğü görev ve anlamlarına göre sınıflandırmaya çalıştık