2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • Orta Türkçe
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

ESKİ VE ORTA TÜRKÇE METİNLERİNDE AD AKTARMASINA DAYALI KIYAFET ADLARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 48 · Sayfa: 245-268 · DOI: 10.24155/tdk.2019.119
Nesneleri, kavramları, olayları ya da durumları adlandırmanın temelde iki yolu vardır. Bunlardan birincisi alıntı sözcükler kullanmak, diğeri ise dilde var olan sözcükleri kullanmaktır. Dilde var olan sözcükler; türetme, birleştirme ya da o sözcüklere yeni anlamlar yükleme yollarıyla herhangi bir varlığa ad olabilir. Sözcüklere yeni anlamlar yükleme söz konusu olduğunda ad aktarması ve deyim aktarması kavramları karşımıza çıkmaktadır. Türkiye dilcilik geleneğinde adaktarımı, düzdeğişmece, mecaz-ı mürsel, mürsel mecaz ya da metonimi terimleri ile karşılanan ad aktarması, "anlatılmak istenen kavram kullanılmadan, ilgili olduğu başka bir kavram aracılığıyla anlatılması" şeklinde tanımlanmaktadır. Türk dilinin söz varlığında aktarmaya dayalı hatırı sayılır miktarda adlandırma görülmektedir. Türkiye Türkçesinde bir organ adı olan boyun sözcüğünün "elbise yakası" anlamında kullanılması, Beştepe yer adının "Cumhurbaşkanlığı makamı" anlamında kullanılması akla gelen ilk örneklerdendir. Bu kapsamda kıyafet adlarında da önemli miktarda ad aktarması olayı görülmektedir. Türk dilinin değişik dönemlerinde kullanılan kıyafet adları leksik-semantik açıdan değerlendirildiğinde, bunların önemli bir kısmında ad aktarmasının etkili olduğu görülmektedir. Makalemizin konusunu, Eski ve Orta Türkçe dönemi metinlerindeki ad aktarmasına dayalı kıyafet adları oluşturmaktadır. Çalışmamız kapsamında Eski ve Orta Türkçe dönemlerine ait, içlerinde edebî ve öğretici nitelikte yazılmış metinlerle sözlükler bulunan yirmi dört metin taranmış; tarama sonucunda 41 kıyafet adında ad aktarması olayının etkili olduğu; aktarmanın gerçekleşmesinde kumaş-kıyafet, malzeme-ürün, nitelik-nesne, eylem-nesne, işlev-nesne ve parça-bütün ilgilerinin etkili olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.

ORTA TÜRKÇEDE “ESKİ” VE “YENİ” SÖZCÜKLERİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 55-64
Türkçe, çok eski devirlerden beri devam eden zengin söz varlığıyla her yönden yetkin ve güçlü bir dildir. Fakat Türkçenin söz varlığı tam olarak ele alınıp değerlendirilmiş değildir. Türk dilinin tarihsel sürecinde Orta Türkçe döneminin önemli bir yeri vardır. Bu dönemde Türk dili araştırmalarına kaynaklık eden birçok eser meydana getirilmiştir. Anlam bilimi, dili art zamanlı ve eş zamanlı yöntemleri kullanarak anlam yönünden inceleyen bilim dalıdır. Anlam genişlemesi, anlam daralması, başka anlama geçiş, anlam iyileşmesi, güzelleşmesi, kötüleşmesi bu bilim dalının çalışma alanlarından yalnızca birkaçını oluşturmaktadır. Anlam bilimi ile ilgili hem eş zamanlı hem de art zamanlı biçimde incelenmesi gereken birçok sorun bulunmaktadır. Anlam değişmesi, bir sözcüğün zamanla farklı bir kavramı anlatır duruma gelmesi ya da önceki anlam alanını daraltması veya genişletmesi olarak tanımlanabilir. Türkçenin gelişim alanlarındaki dil incelemelerinde söz varlığı üzerinde yapılan çalışmalar önemli bir yere sahiptir. Bu döneme ait eserlerde "eski" ve "yeni" sözcükleri birçok örnek cümlede kullanılmıştır. Fakat bu sözcüklerin kökeni ve anlamı hakkında kesin bir açıklama bulunmamaktadır. Bu makalede, Orta Türkçe dönemi eserlerinde geçen "eski" ve "yeni" sözcüklerinin kökeni ve anlamları incelenecektir.