4 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- poem 4
- şiir 4
- 1918 1
- Ahmet Haşim 1
- Alıkul Osmonov 1
- Ana dili 1
- common feelings 1
- göl 1
- Hudaynazarov 1
- Ketibi 1
TÜRK DÜNYASININ İKİ ‘GÖL ŞAİRİ’ HAŞİM VE ALIKUL
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 229-239
Özet
Türkiye edebiyatının 20. asrında Haşim'de şiirsel bir niteliğe kavuşan 'göl' teması, Kırgız Türklerinin şiirlerinde de, kutsallığı ve uçsuz bucaksız duruşuyla Isıkköl, özel bir yerde değerlendirilmiştir. Kırgız şairleri Isıkköl'ü kendileri için bir ilham kaynağı olarak görmüşler, ruhlarını dinlendirmek için Isıkköl'ün Alatoo'ya yaslanmış serin sularının dinginliğine sığınmışlardır. Türkiye edebiyatının büyük şairlerini cezbeden 'göl' teması, Kırgız şairlerinin büyüklerinin de muhayyilelerini genişletmiştir. İşte bu şairlerden biri de modern Kırgız şiirinin en büyük isimlerinden biri olan Alıkul Osmonov'dur. Bu çalışmada, Türkiye edebiyatının 'göl şairi' diyebileceğimiz Ahmet Haşim ile Kırgız edebiyatının 'Isıkköl' âşığı Alıkul Osmonov'un şiirlerindeki 'göl' temaları mukayese edilecektir.
Berdinazar Hudaynazarov’un Romanlarında Mahtumkulu’nun ve Şiirlerinin Yeri The Place of Mahtumkulu and His Poems in Berdinazar Hudaynazarov’s Novels
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 37-49
Özet
18. yüzyıl, Türkmen edebiyatı tarihinde özel bir yere sahiptir. Türkmen edebiyatınınzirve isimleri bu yüzyılda yaşamıştır. Bu dönemde öne çıkan isimler Andalip,Azadi, Şabende ve Mahtumkulu'dur. Bu isimlerden Mahtumkulu, yalnızca 18. yüzyılındeğil tüm Türkmen edebiyatının en önemli ismidir.Mahtumkulu yazdığı şiirleriyle kendisinden sonra gelen bütün Türkmen şairlerinietkilemiştir. Mahtumkulu'dan yaklaşık iki yüzyıl kadar sonra yaşayan çağdaş Türkmenyazarı Berdinazar Hudaynazarov da Mahtumkulu'dan etkilenmiş, romanlarındaMahtumkulu'nun şiirlerine ya da mısralarına yer vermiştir.Berdinazar Hudaynazarov eserlerinde millî kültüre, Türkmen örf ve âdetlerine,toplumun aksayan yönlerine özellikle de Türkmenlerin birliğine ve bağımsız birTürkmenistan'ın kurulmasına genişçe yer veren, bu yönleriyle de Mahtumkulu'yukendisine rehber edinmiş bir şahsiyettir. Bu makalede Hudaynazarov'un yazdığı dörtroman hakkında genel bilgiler verilecek, bu bilgilerden hareketle yazarın romanlarındaMahtumkulu'nun hangi şiirlerine yer verdiği tespit edilecek ve bu tespitten sonrabu şiirlerin yazarın romanlarındaki olay örgüsüne etkisi incelenecektir.18th century was a special period in Turcoman literature. The chief names ofTurcoman literature lived in that century. The prominent ones were Andalip, Azadi,Şabende and Mahtumkulu. Among these names, Mahtumkulu is not only the mosteminent poet of 18th century but also the whole Turcoman literature.Mahtumkulu's writings have influced all the successor Turcoman poets. A contemporarywriter Berdinazar Hudaynazarov, who was born two centuries after Mahtumkulu,was also affected by him and Hudaynazarov made references to Mahtumkulu'spoems and verses in his novels.Berdinazar Hudaynazarov was a personality who emphasized on national culture,Turcoman's customs and traditions, the problematic aspects of the society especiallythe unity of Turcomans and the foundation of a sovereign Turkmenistan and he acceptedMahtumkulu as guide on these issues. In this article, it has been given a generalinformation on Hudaynazarov's four novels and defined which references have beenmade to Mahtumkulu's poems and finally the effects of these poems on plot in hisnovels have been examined.
TÜRK DÜNYASI ŞAİRLERİNDE MİLLÎ KİMLİK SİMGESİ OLARAK ANA DİLİ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2015, Sayı 39 · Sayfa: 179-196
Özet
Dil, iletişimin ötesinde pek çok işleve sahiptir. Bu işlevlerin en önemlisi de onun bir topluluğu millet yapmasıdır. Milletler ancak dilleri ile birlikte anılırlar ve dilleri ile var olurlar zira dil milleti oluşturan kültür, gelenek, görenek gibi temel unsurları içinde barındıran ve bunların nesilden nesile aktarılmasını sağlayan en güçlü araçtır. Bir millet, dili var olduğu müddetçe var olacaktır ve aksi bir durumda bu millet tarih sahnesinden silinecektir. Türk milleti de tarihi boyunca diline önem vermiş, onu korumak ve zenginleştirmek için birçok çalışma yapmıştır. Aksi bir durumda, Türk dili kaybolacaktır ve bu da Türk milletinin tarih sahnesinden silinmesi manasına gelecektir. Bunun farkında olan birçok bilim insanı ve edebiyatçı da bu konuda bilinçli davranarak halkta bilinç oluşturmak için eserler ortaya koymuşlardır. Geniş bir alana yayılmış Türk coğrafyasında da pek çok şair "ana dili" temalı şiirler kaleme almış, halklarını öz dillerinin güzelliklerinden, gücünden haberdar etmek istemişlerdir. Nitekim Orta Asya Türklerine karşı Çarlık Rusyası'nda başlayıp Sovyet döneminde de kesintisiz devam eden asimilasyon çalışmaları bu tür eserlerin ne denli önemli olduklarını ortaya koymaktadır. Biz bu çalışmamızda Anadolu'dan Kazakistan'a, Tataristan'dan Kıbrıs'a, Özbekistan'dan Kırım'a, Başkurdistan'a kadar uzanan bu geniş coğrafyada ana dili hakkında şiir yazan şairlerimizi ve şiirlerini ele alarak Türk dünyasının zengin edebî birikimi içinde tüm Türklerin ana diline verdikleri öneme ve ortak duygulanma alanına vurgu yapacağız.
İki Yenilgi Şiiri Üzerine Karşılaştırmalı Bir inceleme (A Comparative Study on Two Poems about Defeat)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2014, Sayı 37 · Sayfa: 7-20
Özet
19. yüzyıl şairi Ketibi, Türkmenistan edebî sahasının güçlü isimlerinden biridir. Ketibi, Türkmenistan tarihinin on dokuzuncu yüzyıldaki önemli olaylarından biri olan II. Göktepe Savaşı'na katılmış ve bu savaşta aldığı yara yüzünden vefat etmiştir. Şair, II. Göktepe Savaşı'ndan yenik çıkan milletinin düştüğü elim durumu "Senin Üstünde" başlıklı şiirinde anlatmış ve hezimetten sonra Türkmen halkının hayatını "horluk" ekseni etrafında ifade etmiştir.Türkiye sahasından 20. yüzyıl şairi Yahya Kemal, 1918 yılında imzalanan Mondros Mütarekesi'nin ardından milletin düştüğü zor durumu "1918" adlı şiirinde anlatmıştır. Yahya Kemal de, mihver kavram olarak "horluk"u kullanmıştır. İki şiirde ortak olan başka kavramlar da bulunmaktadır. Farklı dönemlerde, farklı coğrafyalarda yaşayan ve birbirini tanıma imkânı bulunmayan iki şair, milletlerinin kaderini derinden etkileyen hezimetlerden sonra, aynı duyguyu, büyük ölçüde aynı kavramlarla ifade etmişlerdir. Bu iki şiir, konuyla ilgili küçük birer örnekten ibarettir. Mutlaka başka örnekler de vardır. Bunların tespiti ve karşılaştırmalı olarak incelenmesinin, kültürümüze bir hizmet olacağı düşüncesindeyiz. Bu düşünceyle, bu makalemizde yukarıda tanıttığımız iki şiiri çeşitli yönleriyle karşılaştırmalı olarak incelemeye çalışacağız