2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • TÜRK DİLİ
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

GÜNEY AZERBAYCAN TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA EK FİİLİN ÇEKİMİNDE OLUŞAN +(y)dX ~ +(y)mXş YAPILARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2023, Sayı 56 · Sayfa: 1-16 · DOI: 10.24155/tdk.2023.222
Tam Metin
Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları, ünlüyle biten isimlere getirilmektedir. Ünlüyle biten isimlerin bazıları, Farsça -ῑ(ی) takılarından örneksemeyle gelişmiştir. Örneksemenin dayandığı -ῑ(ی) takıları ise kaynakları itibarıyla farklılık arz etmektedir. Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında ünlüyle biten bu isimlerin bir kısmı, Farsçada belirli isimler ile belirsiz isimlerin sonunda kullanılan -ῑ(ی) takılarından örneksemeyle oluşmuştur: adamıydı (< *adamıyıdı < *adami idi < *adamῑ idi) ‘bir adam idi’ kelimesinde olduğu gibi. Ünlüyle biten bir kısım isimler, mastariyet ya’sı adıyla bilinen -ῑ(ی) takısından örneksemeyle ortaya çıkmıştır. Farsçanın mastariyet ya’sı, Türk dilinde +lXK isimden isim yapma ekinin işlevine denk gelmektedir. Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında +lXK isimden isim yapma ekli isimlere -ῑ takısı, örnekseme yoluyla tekrar getirilmiştir. Bu gelişme cengelliyiymiş (< *cengelliyiyimiş < *cengelliyi imiş < *cengelligi imiş < *cengelῑ imiş) ‘ormanlık imiş’ kelimesinde görülebilir. +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları ayrıca var ‘var’ ve yoḫ ‘yok’ kelimelerinin iyelik ekli biçimlerine eklenmiştir. Var ‘var’ ve yoḫ ‘yok’ kelimelerinin iyelik ekli biçimleri, Farsçanın söz dizimsel yapılarına dayanmaktadır. Bunun örneği varıydı (< *varıyıdı < *varı idi) ‘…+(s)X var idi’ kelimesiyle gösterilebilir. Bunlarla birlikte +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları, nispet ya’sı olarak adlandırılan -ῑ(ی) takılı isimlere bağlanmıştır: zerdūşiymiş (< *zerdūşiyimiş < *zerdūşῑ imiş) ‘Zerdüştçü imiş.’ örneğinde de bu gelişme izlenebilir.

Qüney Azerbaycan’da Fars Dili ve Diyalektlerine Uygunlaşdırılmış Qedım Türk Toponimleri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2007, Sayı 24 · Sayfa: 65-74
Bellidir ki, çeşitli dillerden bir birine karşılıklı söz alıp verme sonucunda herhangi bir dile geçen söz o dilin kurallarına uygun bir şekilde ya ses uyumuna ve gramerine, ya da diğer dil özelliklerine uygunlaştırılır. Bazen öyle sözler olur ki, onlar başka dile kabul edilirken şekline göre aynı dilin ses uyumuna benzetilerek ilkin kendi anlamından uzaklaştırılıp yeni ve tam ters anlamlı sözlere çevrilir. Her bir apelyativ leksem gibi toponimler de her hangi tarihi devrin etnik dil elementlerini kendinde korumaktadır. Araştırmalar kanıtlıyor ki, çeşitli dillerin bir- birine etkisi toponimle'den de yan geçmiyor. Bunun neticesinde daha çok diyalektal etkilerle fonetik değişmeye maruz kalan toponimlerin birçoğunun semantikası tamamile tahrif edilerek değiştiriliyor. Mehs buna göre de Azerbaycan-Türk toponimiyasında rastlanan bu faktör daha ciddi tarihi sorun yaratıyor. Tarihen eski Türk toprakları olmuş Güney Azerbaycan'da, şimdiki Ermenistan erazisi olan Batı Azerbaycan 'da, Rusiya 'da, Gürcüstan 'da ve birçok başka bölgelerde diyalektal etkilerle fonetik değişiklıye uğramış çok sayıda Türk menşeli yer yurt ve şahıs adlarının anlamı değişdirilmişdir. Bu gibi adlarda yabancı dillerin etkisi aydın görülse de lingvistik metodların düzgün tatbiki her bir dilin diyalektal ve ağız özelliklerini müeyyenleştirmekle bu adların menşeyini ve dil mensubluğunu aydınlaştırmak imkânı yaratıyor