3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • Son 10 yıl
  • hikâye
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

GÜRCİSTAN TÜRKLERİNİN EDEBÎ GELENEKLERINDE HİKÂYE TÜRÜNÜN EVRİMİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 173-182
Gürcistan'daki Azerbaycan (Borçalı, Karapapak) Türklerinin edebiyat geleneklerinde şiir, geleneksel olarak ziyadesiyle yaygın ve özgün olsa da, edebî nesir, drama- tiyatro yazarlığı yeni ve sayıca mahdut türlerdir. Bu türlerdeki eserler bu muhitte esasen 20. yüzyıl başlarında görülür. Bölge edebiyat temsilcileri arasında çoğunluğu âşıklar, saz şairleri bulunmasına rağmen, yazarlar, dramaturglar, gazeteciler sayıca nispeten azdır. Söz konusu muhitin gelişiminde nesir-düzyazı biçiminde edebiyat eserleri de önem arz etmektedir. Buradan hareketle, sunulan makalede Gürcistan Türkçe edebiyat geleneklerinin ilk dönemlerinde -Sovyetler öncesi- ortaya çıkmış hikâye türündeki yapıtlar tanıtılmaktadır ve bu hikâyeler didaktik-eğitici, toplumsal, aile-geçim konuları açısından incelenmektedir.

MUHTAR AVEZOV’UN HİKÂYELERİNDEKİ KÖTÜ ADLANDIRMALARIN TÜRKİYE TÜRKÇESİNE ANLAM VE YAPI BAKIMINDAN ÇEVİRİSİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 45 · Sayfa: 159-169
Son yıllarda çeşitli Türk lehçeleri arasında gittikçe artan edebiyat çevirileri, bu lehçeleri konuşan Türk halkları arasındaki tarihî bağların canlanarak gelişmesi yolunda önemli adımlardır. Bu bağlamda Kazak klasik yazarlarından Muhtar Avezov'un eserleri, Kazak Türkçesi ve edebiyatı, gelişimi ve özellikleri hakkında önemli bilgiler vermesi açısından değerlendirmeye esas eserlerdir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemi uygulanmıştır. Doküman incelemesi tekniği kullanılarak Muhtar Avezov'un Türkiye Türkçesine çevrilmiş bazı hikâyelerinde yer alan kötü adlandırma örnekleri tespit edilmiştir. Bunların aktarımında anlam ve yapı bakımından izlenen yol belirlenerek incelemeye tâbi tutulmuştur. Ele alınan söz/sözcüklerin hedef dile çevrilirken kötü adlandırmalarla mı yoksa başka söz/sözcüklerle mi karşılandığına, bunların aynı anlam gücünü taşıyıp taşımadığına dikkat edilmiştir. Dilde kötü adlandırma adı verilen kullanımlar, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek daha çok teklifsiz, kaba veya müstehcen konuşma sırasında yerme, küçük düşürme amacıyla başvurulan sert ifadelerdir. Kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyi, sosyal statüsü ve dinî inancına bağlı olarak çeşitlilik arz eden bu tür söz/sözcüklere edebî eserlerde bolca rastlanır. Bunlara incelenen hikâyelerde de sıklıkla yer verildiği görülmüştür. Böylece hikâyelerdeki kişilerin ruh hâli, olaylar karşısındaki tutum ve davranışları canlı bir anlatım bulmuştur. Hemen hepsinin kişilerin ağzından sarf edilmesi ise anlatıma hareketlilik, renk ve duygu katmıştır.

Abdullah Zühdî ve “Rehgüzâr-ı Matbuatta” Adlı Eseri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 159-172
Abdullah Zühdî 1869-1925 yılları arasında yaşamış edebiyatçı bir gazetecidir. Roman, hikâye, popüler tarih, sohbet-hatırat gibi türlerde eserler vermiştir. Saadet gazetesinde gazetecilik hayatına başlamış, daha sonra Sabah, Tercüman-ı Hakikat, İkdam gazetelerinde çalışmıştır. Fakat adı daha çok Yeni Gazete ile anılmaktadır. Yazarın Rehgüzâr-ı Matbuatta (1314/1898) adlı eseri,hatırat-sohbet türüne dâhil edilebilirse de yer yer hikâye özelliği de göstermektedir. Bu hâliyle birkaç edebî türü bünyesinde barındırdığı söylenebilir. Eser, 1884 ile 1898 tarihleri arasında yazılmış yirmi beş parçadan oluşmaktadır. Her parçanın sonunda, yazılış tarihi belirtilmiştir. Parçalar, daha çok, tahkiye yeteneğini konuşturan bir gazetecinin, gündelik hayattan devşirdiği gözlemlerinin kâğıt üzerine aktarılmış hâli gibidir.