4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • linguistics
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Aleksandr N. Samoyloviç: Bir Literatür Değerlendirmesi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 57 · Sayfa: 163-182 · DOI: 10.24155/tdk.2024.236
Tam Metin
Türklük bilimine önemli katkıları olan Aleksandr Nikolayeviç Samoyloviç üzerine araştırmalar sürmektedir. Araştırmaların sürmesinde arşivlerde kendisiyle ilgili araştırılmayı bekleyen çok sayıda malzemenin olması, ayrıca yeni bilgi ve vesikaların bulunması etkili olmaktadır. Araştırmalar özellikle Rusya, Türkiye ve diğer Türk cumhuriyetlerindeki araştırmacılar tarafından yapılmaktadır ve yayınların dili genellikle Rusça ve Türkçedir. Rusya ve Türk cumhuriyetlerindeki araştırmacıların Türklük bilimci olmalarıyla Türkiye’deki çalışmaları takip edip anladıklarını varsayabiliriz. Ancak Türkiye tarafında bir dil engeli söz konusudur. Buna bağlı olarak da araştırma alanıyla ilgili son gelişmelerin takip edilmesinde sorun yaşandığını varsaymak mümkündür. Çalışmada bu varsayımdan hareket edilerek 2018-2022 dönemini kapsayan 5 yılda, Rusça yayımlanmış 11 makale incelenmiştir. Temel amaç bunların alana katkılarının neler olduğunu, ayrıca alanda gelinen son durumu tespit etmek ve Türkiye’deki ilgililerin dikkatine sunmaktır. Kullanılan yöntem, makalelerin amaçlarının ve sonuçlarının tespit edilmesi, ayrıca atıf ve kaynaklarının literatürle ilişkisinin çözümlenmesine dayanmaktadır. Bulgulara göre incelenen 11 makalenin bir kısmı daha önceki çalışmalarda ortaya konanların bir tekrarıdır ve bunlar alana sınırlı bir katkıda bulunur, bununla beraber bazı makaleler hem yeni bulgu ve tespitler sunarak hem de yeni yaklaşımlar getirerek alana önemli katkılar sunar. Bunlar, mektup ve fotoğraflardan hareketle ortaya konan makalelerdir ve şu sonucu verirler: Samoyloviç muhabirler ve fotoğraflar vasıtasıyla Türklük bilimi araştırmalarının çok erken bir döneminde, doğrulanabilir bilgiye ulaşmayı gaye edinen bir araştırma ve inceleme yöntemi benimsemiştir.

Ağız Bilimi Çalışmalarının Türkçe Öğretimi Açısından Önemi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 45 · Sayfa: 7-38
Ural-Altay Dilleri arasında yer alan ve günümüzde 12 milyon m²'lik bir alanda yaklaşık 220 milyon kişi tarafından konuşulan Türkçe, dünyanın bilinen en eski ve en zengin dillerinden biridir. Türkçenin farklı coğrafyalarda, oldukça fazla kişi tarafından iletişim, bilim ve sanat dili olarak kullanılması, farklı lehçe ve ağızlarının da oluşması Türkçenin gelişmişliğinin ve zenginliğinin de göstergesidir. Türkçenin tarihî ve çağdaş lehçeleriyle ve ağızlarıyla ilgili bugüne kadar pek çok müstakil eser yayımlanmıştır. Türkçe öğretimiyle ilgili de özellikle son yıllarda birbirinden değerli eserlerin yayımlandığı bilinmektedir. Ancak Türkçe öğretiminde ağızların ve ağız araştırmalarının rolü ve önemi üzerinde yeterince durulmamış; Türkçenin eğitimi ve öğretimi alanında ağız bilimi ile ilgili çalışmalardan da yeterince yararlanılmamıştır. Bunda Türkçenin eğitimi ve öğretimi alanında çalışanların / öğretenlerin kendi alanları dışında kalan alanlara kayıtsız kalmalarının, dil bilimi, dil bilgisi, Türk lehçeleri ve bu bağlamda ağız bilimi ile ilgili yeterli bilgi ve birikime sahip olmamalarının rolü büyüktür. Bu makalede Türkçenin eğitimi ve öğretiminde ağızların ve ağız bilimi araştırmalarının rolü ve önemi hakkında bilgi verilmektedir.

 Çağdaş Azerbaycan Türkçesinde “Ürek/Yürek” Sözcüğüyle Kurulu Ad Aktarmalarının Anlam Özellikleri 

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2014, Sayı 37 · Sayfa: 21-32
Söz varlığı içinde önemli bir yere sahip olan ad aktarması, bir dilin gelişmişliğine ve zenginliğine işaret eden söz sanatlarından birisidir. Ad aktarması, benzetme amacı güdülmeksizin bir sözün gerçek anlamı dışında kullanılmasıyla oluşur. Söz varlığının gelişmesine ve genişlemesine de yardım eden ad aktarması yoluyla sözcüklerin zamanla yeni anlamlar kazandıkları görülür.Azerbaycan Türkçesinde söz birleşmeleri serbest ve sabit söz birleşmesi şeklinde ikiye ayrılmakta, serbest söz birleşmelerinde sözcükler asıl anlamlarını korumakta, sabit söz birleşmelerinde ise birleşen sözcükler bir bütün olarak tek bir anlamı karşılamaktadır. Aktarma olarak kabul edilen sabit söz birleşimlerinden, her türlü duygu ve düşünceyi ifade etme amacıyla yararlanılmaktadır. Çağdaş Azerbaycan Türkçesinde, çok çeşitli duygu ve düşünceleri ifade etme amacıyla ürek/yürek sözcüğünden yararlanılarak ad aktarmaları oluşturulmuştur. Bu ad aktarmalarının bazıları, sevmek, bağlanmak, âşık olmak, hoşuna gitmek gibi sevgi ve sevgi tezahürüne dayalı durumları ifade ederken; bazıları, değişik boyutlarda üzüntü ve üzüntüyle ilgili durumları anlatmaktadır. Bir kısım ad aktarmaları cesaret, korku, sıkıntı, nefret ve endişeyle ilgili durumları ifade etmekte; bir kısmı ise unutmak/unutamamak, hatırlamak/hatırlamamak, düşünmek, anlamak, şüphelenmek gibi zihinle ve zihnin yaptığı işlemlerle ilgili bazı durumları ifade etmektedir. Susamak, acıkmak, hâlsizleşmek, zayıflamak, bayılmak, yorup takatten düşürmek, ölmek gibi, insan bedeniyle ilgili kimi durumları ifade etmek amacıyla da ürek/yürek sözcüğü kullanılarak ad aktarmaları oluşturulmuştur. Midesi bulanmak ve mide bulandırmak gibi, sindirim organlarındaki bazı durumları anlatan ad aktarmaları da bulunmaktadır.Bu çalışmada, Çağdaş Azerbaycan Türkçesi söz varlığı içerisinde yer alan ürek/yürek sözcüğüyle kurulu ad aktarmalarının anlam özellikleri üzerinde durulmuştur

Yürek” in Contemporary Azerbaijani Turkish)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2014, Sayı 37
Söz varlığı içinde önemli bir yere sahip olan ad aktarması, bir dilin gelişmişliğine ve zenginliğine işaret eden söz sanatlarından birisidir. Ad aktarması, benzetme amacı güdülmeksizin bir sözün gerçek anlamı dışında kullanılmasıyla oluşur. Söz varlığının gelişmesine ve genişlemesine de yardım eden ad aktarması yoluyla sözcüklerin zamanla yeni anlamlar kazandıkları görülür.Azerbaycan Türkçesinde söz birleşmeleri serbest ve sabit söz birleşmesi şeklinde ikiye ayrılmakta, serbest söz birleşmelerinde sözcükler asıl anlamlarını korumakta, sabit söz birleşmelerinde ise birleşen sözcükler bir bütün olarak tek bir anlamı karşılamaktadır. Aktarma olarak kabul edilen sabit söz birleşimlerinden, her türlü duygu ve düşünceyi ifade etme amacıyla yararlanılmaktadır. Çağdaş Azerbaycan Türkçesinde, çok çeşitli duygu ve düşünceleri ifade etme amacıyla ürek/yürek sözcüğünden yararlanılarak ad aktarmaları oluşturulmuştur. Bu ad aktarmalarının bazıları, sevmek, bağlanmak, âşık olmak, hoşuna gitmek gibi sevgi ve sevgi tezahürüne dayalı durumları ifade ederken; bazıları, değişik boyutlarda üzüntü ve üzüntüyle ilgili durumları anlatmaktadır. Bir kısım ad aktarmaları cesaret, korku, sıkıntı, nefret ve endişeyle ilgili durumları ifade etmekte; bir kısmı ise unutmak/unutamamak, hatırlamak/hatırlamamak, düşünmek, anlamak, şüphelenmek gibi zihinle ve zihnin yaptığı işlemlerle ilgili bazı durumları ifade etmektedir. Susamak, acıkmak, hâlsizleşmek, zayıflamak, bayılmak, yorup takatten düşürmek, ölmek gibi, insan bedeniyle ilgili kimi durumları ifade etmek amacıyla da ürek/yürek sözcüğü kullanılarak ad aktarmaları oluşturulmuştur. Midesi bulanmak ve mide bulandırmak gibi, sindirim organlarındaki bazı durumları anlatan ad aktarmaları da bulunmaktadır.Bu çalışmada, Çağdaş Azerbaycan Türkçesi söz varlığı içerisinde yer alan ürek/yürek sözcüğüyle kurulu ad aktarmalarının anlam özellikleri üzerinde durulmuştur