4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
  • Son 5 yıl
  • türkçe
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Azerbaycan Türkçesindeki “Düşmək” Fiilinin Türkçeye Çevirisi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 58 · Sayfa: 65-80 · DOI: 10.24155/tdk.2024.239
Tam Metin
Dünya dillerinin birçoğunda fiiller, diğer sözcük türleriyle ilişkilendirilebilmektedir. Bunu, Azerbaycan Türkçesindeki “düşmək” fiili örneğinde de görmek mümkündür. Azerbaycan Türkçesinde “düşmək” fiili, çeşitli deyim birimler veya sözcük öbekleri oluşturmak için çok sayıda isimle birlikte kullanılır. Bu tür sözcük öbeklerinin diğer dillere çevirisinin kolay olmasına rağmen deyim birimlerin çevirisinde bazı zorluklar ortaya çıkmaktadır. Bunun temel nedeni, bu deyim birimlerin hedef dilde tam karşılığının bulunmamasıdır. Azerbaycan Türkçesinden Türkçeye çeviri sırasında da bu durum görülmektedir. “Düşmək/düşmek” fiilinin temel anlamları çoğunlukla Azerbaycan Türkçesinde ve Türkçede örtüşse de deyim birimlerin içinde onun ifade ettiği anlamlar bazen tamamen farklı olabilir. Bazı dil bilimciler, gelişim tarihi boyunca Türk lehçelerindeki deyim birimlerin bileşenlerinin değişime uğramasının, bu tür farklılıklara neden olduğunu belirtmektedir. Azerbaycan Türkçesinden Türkçeye çeviri sırasında anlam farklılıklarını ve uyumsuzlukları ortadan kaldırmak için hedef dilde eş değerlerin bulunması önem arz etmektedir. Bu eş değerler, deyim birimdeki bir kelimeyi değiştirerek, kısaltarak veya ekleyerek de düzeltilebilir. Eğer bu tür eş değerler mevcut değilse kaynak dilde deyim birimin ifade ettiği fikrin hedef dildeki benzeri kullanılabilir. Bu durumda kaynak dildeki deyim birimin içinde bulunan tüm kelimeler, hedef dilde değiştirilmiş olacaktır. Bu incelikler dikkate alınmadığında, yani Azerbaycan Türkçesinden Türkçeye sözcüksel çeviri yapıldığı takdirde, “düşmək” fiilini içeren deyim birimler hedef dilde anlaşılmaz kalır veya yanlış anlamlar kazanabilir. Makalede, Azerbaycan Türkçesinde “düşmək” fiilinin bulunduğu deyim birimleri incelemeye, onların anlamlarını tespit etmeye, bu deyim birimlerin Türkçeye aktarımı sırasında ortaya çıkan zorlukları analiz etmeye ve bu zorlukların çözüm yollarını bulmaya çalıştık.

Akçakoca Ağzındaki Bazı Kelimelerin Derlenmesi ve Semantik Olarak İncelenmesi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 58 · Sayfa: 115-134 · DOI: 10.24155/tdk.2024.241
Tam Metin
Bu makalede, Düzce’nin Akçakoca ilçesinde yaşayan yerli halkın kullandığı bazı kelimeler incelenmiştir. Bölge halkının büyük bir çoğunluğunun Doğu Karadenizli olması hasebiyle bu çalışmanın alanı, Akçakoca ve Doğu Karadeniz’i kapsamaktadır. 93 Harbi olarak da bilinen savaşta, Osmanlı büyük bir mağlubiyet yaşamıştır. Ruslarla yapılan antlaşma sonrasında hükûmet, Doğu Karadeniz çevresindeki bazı yerlerin boşaltılmasını istemiştir. Halkın Rus eziyetlerinden kaçma isteği, yollarını Akçakoca’ya çıkartmıştır. Doğu Karadeniz bölgesinden Akçakoca’ya göç eden halk, tabii olarak ağız özelliklerini ve kendilerine has olan kelimeleri de beraberinde getirmiştir. Bölgede, göç hadisesine kadar Akçakoca’nın yerlisi denen halkın kullandığı Türk ağzı hâkimdir. Doğu Karadeniz’den göç hasıl olunca bölgede kullanılan yerli Türk ağzı, yerini Doğu Karadeniz ağzına bırakmıştır. Şu anki bölge halkının dil özelliklerinde Kuzey-Batı Türkçesi özellikleriyle birlikte Eski Türkçe unsurlar da görülmektedir. Akçakoca’daki halk, Kıpçak Türkçesi ve Eski Türkçedeki bazı kelimeleri hâlâ kullanmaktadır. Bu makalede, kaynak kişilerin kullandıkları ve şahsımın da Akçakocalı olması hasebiyle bildiğim ve kullandığım bazı kelimelerden 132’si derlenmiş, Dîvânu Lugâti’t-Türk ve Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü (DS) ile karşılaştırılmıştır. Derleme Sözlüğü’nde bulunmayan kelimeler bir grupta, DS’de bulunmakla birlikte Akçakoca ağzından derlenmeyen kelimeler bir grupta ve DS’de bulunmakla birlikte Akçakoca ağzında farklı anlamda kullanılan kelimeler bir grupta gösterilmiştir. Ayrıca 132 kelimenin içindeki eskicil unsurlar madde başı olarak gösterilip bunların anlamları ve etimolojileri verilmiş, sonra da DLT’deki kullanımları ile karşılaştırılarak kelimelerin art zamanlı ve eş zamanlı biçimleri verilmiştir. Derlenen kelimeler, esas itibarıyla isim ve fiil olarak ayrı ayrı ele alınıp semantik açıdan incelenirken bazı kelimeler de fonetik açıdan incelenmiştir.

Türk ve Rus Atasözleri Üzerinden Toplumlardaki Erkek Algısı

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 57 · Sayfa: 55-86 · DOI: 10.24155/tdk.2024.232
Tam Metin
Toplumun gelişim aşamasının çeşitli dönemlerinde belirli dil yapılarında sabitlenerek ortaya çıkan kültürel değerler ve düşünceler, halkların kendilerini çevreleyen dünyaya, nesne, kişi ve olaylara yaklaşımını anlamamızda yardımcı olmaktadır. Bu sabit dil yapıları aracılığıyla dil çalışmaları çerçevesinde toplumların dilsel dünya görüşü incelenebilmektedir. Bir halkın dil dünya görüşünü en iyi yansıtabilecek arkaik yapılar arasında ise atasözleri yer almaktadır. İnsanlık tarihinin eskiye ait dünya görüşünün en belirgin bilgilerini içerisinde barındıran atasözleri, bizlere geçmişten günümüze insan kültürünün en zengin ve sağlam temelli kaynakları olarak yansımaktadır. Erkek egemenliğinin üstün olduğu çoğu toplumda, atasözleri üzerinden yapılan araştırmalar çoğunlukla toplumda kadın kavramı, kadının toplumdaki yeri, kadının nasıl olduğu veya olması gerektiğine yöneliktir. Toplumların erkeğe yönelik bakış açısını anlamak adına bu alanda tek başına yapılan çalışmaların sayısı daha az olmakla birlikte çoğunlukla “kadın ve erkek” incelemelerde bir bütün olarak ele alınmaktadır. Bu incelemede Türk ve Rus dillerinde bulunan atasözleri üzerinden her iki toplumun erkeğe olan yaklaşımı irdelenmiş, erkeğe yüklenen roller ve onlara yönelik olan bakış açıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece her iki toplumun erkeğe yönelik tutumlarının da sosyolojik bir değerlendirmesi ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır. Veri toplama, analiz ve karşılaştırma yöntemleriyle her iki dildeki atasözleri, anlamsal özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Rusçadaki atasözlerinin, çoğu doğrudan çeviri yöntemiyle aktarılmış olup anlamın bulanıklaştığı yerlerde açıklayıcı çevirilere başvurulmuştur. Türkçede anlaşılması güç olan atasözlerinden bazıları da açıklamaları ile birlikte sunulmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda, her iki toplumda erkek imajına yönelik benzerlikler ve farklılıklar ortaya konmaya çalışılmıştır.

Bosna Hersek Tarihinde Türkçenin Etkisi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2021, Sayı 52 · Sayfa: 291-310 · DOI: 10.24155/tdk.2021.185
Bosna Hersek tarih boyunca Roma İmparatorluğu, Bizanslılar, Hun Türkleri, Osmanlı İmparatorluğu gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı Devleti'nin 1463 yılında bu coğrafyaya gelmesiyle halk İslamiyet ile Türkçeyi ve Türk kültürünü benimsemiştir. Osmanlı hâkimiyetinden 1878 yılına kadar olan dönemde, birçok okulda Türkçe dersleri yer almıştır. Bu dönemde Türkçeye duyulan ilginin bir sonucu olarak sözlük çalışmaları da yapılmıştır. Zamanla Türkçe gazeteler çıkarılmış, Bosna edebiyatında Türkçeye yer verilmiş ve okullarda Türkçe okutulmaya başlanmıştır. Bosna Hersek'in Osmanlı idaresinden çıktığı süreçte de Türkçe kullanılmaya devam etmiştir. Yugoslavya döneminde Türkçenin hâkimiyeti devam etmiş, Türkçe eserler yazılmıştır. 116 Bosna Hersekli şair şiirlerini Türkçe yazmıştır, Bosna divan edebiyatı ortaya çıkmıştır. Sevdalinkalar, destanlar, fıkralar ve Karagöz-Hacivat gibi Bosna edebiyatı ürünlerinde de Türk Dili ve kültürünün etkisi görülmektedir. 1992-1995 yılları arasında gerçekleşen savaştan sonraki dönem Türkçe için yeni bir devrin başlangıcı olmuştur. Pek çok üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri açılmıştır. Türkçe, Bosna Hersek'te zorunlu / seçmeli ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Türkçe kursları açılmış, aynı zamanda Türkçe yayın yapan basın-yayın organları da Bosna Hersek'te yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bosna Hersek'te lisansüstü Türkçe öğretimi faaliyetleri Saraybosna, Zenica, Tuzla, Mostar Džemal Bijedić ve Uluslararası Saraybosna üniversitelerinin Türkoloji bölümlerinde yapılmaktadır. Türkiye'den her yıl bu kurumlara Millî Eğitim Bakanlığı tarafından okutman ve Maarif Vakfı okuluna öğretmen görevlendirilmesi yapılmaktadır. Bu çalışmada Bosna Hersek'te geçmişten günümüze Türk Dili ve Edebiyatı öğretimi ile bunun Bosna Hersek dil ve edebiyatına etkisi değerlendirilecektir.