955 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 955
Yazarlar
- Nail Tan 29
- Mustafa Öner 15
- İbrahim Dilek 7
- Sinan Güzel 7
- Âdem Terzi 6
Anahtar Kelimeler
- Abdullah Tukay 26
- Tatar edebiyatı 19
- Azerbaycan edebiyatı 14
- Türk 12
- Altay 11
- şiir 11
- Turkish 10
- Bahtiyar Vahabzade 9
- edebiyat 9
- literature 9
ÖLÜ VE ÖLÜMLE İLGİLİ ANLATILAR KATALOĞU: XV
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 103-135
Özet
Deyimler, şiirler, halk şarkıları ve efsaneler; Türk halk edebiyatının değerli verileri oldukları kadar Türk dilinin de zenginliğidir. İnsanların çoğunun köylerden kentlere göç etmiş olmasına rağmen, bu anlatılar ve edebî metinler halk arasında hâlâ söylenegelmekte ve onlara inanılmaktadır. Bütün bu halk edebiyatı içinde kabul edilen türler ile ilgili bugüne kadar herhangi bir katalog hazırlanmamış veya yayımlanmamıştır. Benim amacım özellikle "ölü" ve "ölüm" ile ilgili anlatıların kataloğunu hazırlamaktır. Böyle bir kataloğa örnek eser olarak Motif-Index of Folk-Literature adlı eseri seçtim. Bugüne kadar yaklaşık dört bin anlatıdan oluşan bir arşivim var. Bunlar arasında; ölü (ölüm), tabu ve din konularında hem benzer olanlar, hem de farklılık gösterenler vardır. Bununla ilgili on dört ayrı makaleyi değişik yerlerde yayımladım. Buradaki makalemde, "Ölü ve Ölümle İlgili Anlatılar Katalogu" içinde yer alan ölüm ve ölülerle ilgili bazı anlatı örneklerini veriyorum. Bu anlatıları ayrı ayrı konularına göre ayırdığım gibi, başka bir insanın rüyasında gördükleri veya ecelin gelişi, ölünün tehlikeli olması ile hayalî ölü vb. anlatıları tasnif ettim. Ancak bunlarla ilgili yazımın başında güncel gazete haberleri içinde geçen ölü ve ölüm haberlerini de ekledim.
KIRGIZ KÜLTÜRÜNDE KUT KAVRAMININ ÖZELLİKLERİ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 245-257
Özet
Türkçenin en eski dönemlerinden itibaren günümüze kadar bütüntarihî ve çağdaş Türk lehçelerinde varlığını sürdüren kut sözcüğünün,etimolojik sözlüklere dayanarak yapılan araştırmamıza göre dönem velehçeye bağlı olarak değişiklik gösteren pek çok anlamın olduğu ortayaçıkmıştır. Bu anlamları da dikkate alarak Kırgız kültürü bağlamında elealınan kut kavramının soyut - somut, dış - iç dünya gibi pek çok anlamsaldüzleme sahip olduğunu kanıtlarla tespit ettik. Soyut düzlemin tanrı,ikbal, talih gibi insanların dış dünya algısını ve ruh, can, gönül, hayatenerjisi gibi kendi iç dünya algısını ilgilendiren kavramlardan; somut boyutununise tılsım, putçuk gibi dokunabilen nesnelerden oluştuğu tespitedildi. Kırgızcadaki kut sözcüğünün, insanın Tanrı'dan geldiği düşündüğüikbal, uğur, baht, irade, saadet gibi soyut düzleminin, Eski Türk inancınınizlerini taşıyor olmasına rağmen somut düzleminin bir ifadesi olantılsımın, nazardan koruma aracı olarak günümüzde artık kullanımdankalktığını söylemek doğru olacaktır. Geçen yüzyılın altmışlı yıllara kadarKırgızların arasında var olan ancak bugün sadece Sibirya halklarındaörnekleri bulunan tılsımın mavi veya kırmız renkteki bezlerden yapılmışolması eski Türk inancındaki Yağız Yer ve Mavi Gökyüzü'nün simgelediğianlaşılmaktadır. Diğer Türk halklarında olduğu gibi Kırgızcada daolumlu anlamı ifade ettiğinden dolayı kut sözcüğünün hem kız hem erkekisimleri oluşturmak için kullanıldığı görülür.
MERKEZȊ RUSİYANIN TÜRK COĞRAFİYASI (ETİMOLOJİ ÇALIŞMA)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 265-269
Özet
Azerbaycanlı değerli araştırmacı Prof. Dr. Minehanım Nuriyeva Tekeli'nin yazdığı Merkezȋ Rusiyanın Türk Coğrafiyası (Etimoloji Çalışma), (Zerdabi Ltd, MMC) adlı eser, Türklerin tarihȋ geçmişte yaşadığı, bugün dışarıda kalan bölgelerdeki yer adları ile ilgili yapılmış önemli çalışmalardan biridir ve bu bölgeye ilişkin ilk çalışmadır. Prof. Dr. Minehanım Nuriyeva Tekeli eserinde, tarihȋ dönemlerde bir Türk yurdu olan, ancak bugün Rusya'nın sınırları içinde kalan, başkent Moskova ve çevresindeki Merkezȋ Rusya vilayetlerine dâhil olan bölgelerde kullanılan Türkçe kökenli yer adlarını araştırmış; bu adların yapılarını, hangi boy veya şahıs adına dayandıklarını, bu adların ne zaman verildiklerini ve eğer değiştirilmişlerse ne zaman değiştirildiklerini, tarihȋ geçmişlerini ve bu kelimelerin etimolojilerini gün ışığına çıkarmıştır. Eserinde, kent, şehir, nehir, ırmak, dağ, arazi gibi yer adlarının tarihi ile ilgili çoğunluğu Rusça yazılmış çalışmalardan, çeşitli tarihȋ belgelerden, sözlüklerden faydalanan yazar, bilimsel yöntemlerle ve tarafsız bir bakış açısıyla yer adlarını kökenlerine ve anlamlarına göre tahlil etmiştir.
KAFKASYA’DA 19. YÜZYILDA TÜRKÇE HALK KÜLTÜRÜ DERLEMELERİ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 259-264
Özet
Kafkas Bölgesi ÇarlıkRusyası tarafından 19. yüzyılın başlarındaişgal edilmiştir. Tiflis'teki RusBölge Komutanlığı, işgal altındaki yenihalkları sorun isyan çıkmadan, memnunederek yönetmek için onların öncelikledillerini, kültürlerini tanımak ister. Buamaçla halk kültürü derlemeleri yaptırır.Derlenen ürünler, kitap olarak yayımlandığıgibi gazete ve dergilerde de yer alır.En önemli adım ise 1881 yılında Tiflis'teatılır. Tiflis'teki Kafkas Tedris/EğitimDairesi tarafından SMOMPK yayımlanmayabaşlar. Bu yayın, Kafkasya'dakiTürk kökenli halkları, özellikle de Azerbaycan Türklerini ziyadesiylememnun eder. Çünkü, dillerini, kültürlerini unutmamaları, etnik kimliklerinikaybetmeme yolunda bir ümit ışığı ortaya çıkmıştır.1881-1929 yılları arasında bu toplunun/külliyatın 46 cildi yayımlanır.44 cildi Tiflis'te (1881-1915), son iki cildi de 1926 ve 1929 yıllarında Mahaçkale'de(Dağıstan) basılır.
Ölümünün Birinci Yılında PROF. DR. HAYRİYE MEMOĞLU SÜLEYMANOĞLU YENİSOY
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 277-283
Özet
Bulgaristan Türklerinden Türklük bilimci, emekli Muğla Sıtkı KoçmanÜniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayriye Memoğlu SüleymanoğluYenisoy'u yaklaşık bir yıl önce ikamet ettiği Ankara'da 24 Mart2018 Cumartesi günü kaybetmiştik. Cenazesi, BursaKestel'e götürülerek 25 Mart 2018 Pazar günüHacı Çınar Camisi'nde kılınan öğle ve cenazenamazlarının ardından Kestel Mezarlığı'ndakiaile kabristanında toprağa verilmişti. BulgaristanTürklerinin 1989 büyük Türkiye göçüsırasında Kestel'e yerleşen Süleymanoğluailesi, ülkemizde Yenisoy soyadını almıştı.Ölümünün birinci yılında onu, Türk ve Bulgardillerine hizmetleri ve Türklük bilimine,Balkan bilimine yaptığı katkıları belirtereksaygıyla anmak istiyoruz.
KAZAKISTAN’IN TÜRKİSTAN ŞEHRİNDE BİR MİSYON KÜTÜPHANESİ: TÜRIK TILDES HALIKTAR KITAPHANASI (TÜRK DILLI HALKLAR KÜTÜPHANESI)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 271-276
Özet
Bir Türkoloji Kütüphanesi olan Türk Dilli Halklar Kütüphanesi, haftaiçi her gün 09.00-18.00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Burada kütüphanemüdürü dâhil 9 kişi çalışmaktadır.Bu kütüphaneyle birlikte Türkoloji Müzesi ve Sanat Galerisi binalarıda kütüphaneyi destekleyen Türkoloji projeleri olarak açılmış olup ve şuanda hizmet vermektedir
ŞAMANİZM İNANCINDA RİTÜEL MASKELERİ VE GÖMÜ MASKELERİ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 27-55
Özet
Maske tanınmamak, korunmak, gizlenmek ve güzel görünmek gibi farklı amaçlarlayüze ve başa takılan, çeşitli malzemelerden hazırlanan yapay yüz ve başlıktır. Maskelerbağlamına göre anlam ve işlevsellik kazanır. Maskeler "ritüel ve gömü maskeleri"olarak ikiye ayrılmaktadır. Ritüel maskeleri canlılar, gömü maskeleri ölüler içinhazırlanmaktadır. Sibirya, Altay ve özellikle Yenisey bölgelerinde yapılan bilimselaraştırmalar neticesinde çok sayıda maske, büst, kukla ve kayalar üzerine yapılmışmaske ve maskeli hayvan figürlü resimler bulunmuştur. Şaman(Kam)lar tarafındandoğayı idare eden ruhlar ve tanrıların merhametini kazanmak, onlara hoş görünmekiçin yapılan ritüel ve ayinlerde, ayini yöneten şaman, bağlama uygun maske ve başlıktakmaktadır. Bu maskeler tahta, hayvan derisi ve çeşitli metallerden hazırlanmakta,üzerlerine çeşitli motifler yapılmakta ve bazı aksesuarlar monte edilmektedir. Hakasveya Yakut şamanlarının ayinde taktığı maskelerin onun kişiliğine bürüneceği hayvanveya varlığı sembolize ettiği bilinmektedir.Gömü maske ve büstleri olarak adlandırılan maskeler ise birkaç yılda yapılan büyükve nihai gömüye kadar bekletilen cesetlerin kafataslarına uygulanmıştır. Buradabazı amaçlar gözetilmektedir. Gömü maskeleri ölenin kafatasında meydana gelebilecekbozulmaları önlemek ve gizlemek, ölüme hemen teslim olmayı reddetmek ve pratikolarak büyük gömüde cesetleri tanıyabilmek amacıyla yapılmıştır. Ölen kişinin cesedi,ailesi ve mensubu olduğu toplum tarafından nihai gömüye kadar geçici gömü yerindemuhafaza edilir. Ölen kişinin tinsel ruhunun bir bulunma mekânı olarak kukla-mankenleryapılmış, yakılan cesedin külleri de bu kuklaya yerleştirilmiştir. Gömü maskeve büstleri umumiyetle alçı taşı kilden yapılmıştır; gömü mankenleri ise hayvanderilerinden hazırlanmıştır. Halk, gömü maskeleri sayesinde toplu olarak gömeceğiölülerini nihai gömüye en iyi şekilde hazırlamaya ve bu maskeler vasıtasıyla da gömüdensonra da kendi kültürel belleği olan mazisiyle manevi irtibatını koparmamaya gayret etmiş. Halkın korumaya çalıştığı kendi geçmişiyle olan manevi bağ geleceğinintemellerini oluşturmaktadır.
DİVANU LÛGATİ’T-TÜRK’TE ANLAMI PROBLEMLİ BAZI CÜMLELER VE SÖZCÜKLER
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 9-25
Özet
Anlam bilimi, dili art zamanlı ve eş zamanlı yöntemleri kullanarak anlam yönünden inceleyen bilim dalıdır. Anlam genişlemesi, anlam daralması, başka anlama geçiş, anlam iyileşmesi, güzelleşmesi, kötüleşmesi bu bilim dalının çalışma alanlarından yalnızca birkaçını oluşturmaktadır. Anlam bilimi ile ilgili hem eş zamanlı hem de art zamanlı biçimde incelenmesi gereken birçok sorun bulunmaktadır. Anlam değişmesi, bir sözcüğün zamanla farklı bir kavramı anlatır duruma gelmesi ya da önceki anlam alanını daraltması veya genişletmesi olarak tanımlanabilir. Türkçenin gelişim alanlarındaki dil incelemelerinde söz varlığı üzerinde yapılan çalışmalar önemli bir yere sahiptir. "Divanü Lûgati't-Türk", Türklük biliminin en temel kaynaklarından biridir ve Türk kültürüyle ilgili birçok konuda önemli bilgiler içermektedir. Fakat "Divanü Lûgati't- Türk"teki bazı kültür sözcüklerinin hangi anlamda ve hangi işlevle kullanıldığını anlamak her zaman kolay değildir. Çünkü konuşma dili hakkında yeteri kadar fikir sahibi olmadığımız geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri tercüme ederken kelimeleri, cümle içerisinde bize en mantıklı gelen şekilleriyle anlamlandırırız. Bu bakımdan "Divanü Lûgati't-Türk"teki bazı kelimelerin anlamlandırılmasıyla ilgili tartışmalar hâlâ devam etmektedir. Bu makalede, "Divanü Lûgati't-Türk"te yanlış okunmuş veya yanlış anlamlandırılmış bazı cümleler ve sözcüklerle ilgili düzeltmeler ve bazı tespitler yapılmıştır. Bu sözcükler şunlardır: adhna, çakrat, kuşluk, tebiz, tofrak akın. Bu sözcüklerden bazıları "Divanü Lûgati't-Türk"ün söz varlığında hapax legomenon olarak tanımlanan sözcüklerdendir.
ED-DÜRRETÜ’L-MUDİYYE Fİ’L-LÜGATİ’T TÜRKİYYE’DE GÖRÜLEN İKİ İMLA ÖZELLİĞİ VE BU ÖZELLİKLERİN KAZAK TÜRKÇESİ İLE İLİŞKİSİ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 57-66
Özet
Fi'l-Lügati't Türkiyye" gösterdiği çeşitli özellikler açısından bu dönemde yazılan diğersözlüklerden farklılıklar arz etmektedir. Her şeyden önce gramer kısmı bulunmayanve tematik bir sözlük özelliği gösteren bu eserin son bölümünün konuşma cümlelerineayrılması esere konuşma kılavuzu hüviyeti kazandırmaktadır. Memlûk Dönemisözlüklerinin tartışmalı meselelerinden biri olan ç~ş değişimi hususunda her iki şeklinde tercih edildiği eserde, dönemin diğer sözlüklerinde ve eserlerinde hiç görülmeyenveya ender rastlanan iki imla özelliği dikkat çekicidir. Bunlardan biri söz başınday; diğeri ise v türemesidir.Söz başında y türemesi e sesi ile başlayan sözcüklerde görülmektedir. Ancak budurum e sesi ile başlayan tüm sözcüklerde geçerli değildir. Bazı sözcüklerde bu türemegörülürken bazılarında görülmemektedir.Söz başında v türemesi ise o sesi ile başlayan sözcüklerde görülmektedir. Ancakbazen dar-yuvarlak ünlü ile başlayan sözcüklerde de bu türemenin olduğunu görmekmümkündür.Bu çalışmada bir çağdaş Kıpçak lehçesi olan Kazak Türkçesinin konuşma dilindede görülen ve gramerler tarafından kaydedilen bu iki özelliğin bu lehçe ile ilişkisiüzerinde durulacaktır.
MİTOLOJİLERDE VE TÜRK DESTANLARINDA KÖPÜK
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 67-90
Özet
Makalede dünya mitolojileri ve Türk destanlarında bulunan köpüğün işlevleri tasnifedilerek değerlendirilmiş, yapılan yorum ve değerlendirmeler metinlerden örneklerledesteklenmiştir. Yaratılışın anlatıldığı ve İslami Türk mitolojisine dair unsurlarınyer aldığı şiir örnekleri ve çeşitli Kur'an tefsirleriyle birlikte dinî içerikli olmaklabirlikte tefsir mahiyeti taşımayan bazı eserler de zaman zaman değerlendirmeye dâhiledilmiştir. Bu değerlendirmelerde köpüğün Kur'an tefsirlerindeki yorumunun divanve halk şiirindeki kullanım şekilleriyle uyum içinde olduğu görülmüştür. Mitolojiler vedestanlarda köpüğün işlevleri çok yönlüdür: "Tanrı-şeytan, doğum-ölüm, iyi-kötü…"zıtlıkları köpüğün işlevlerinde mitin doğasına uygun şekilde bulunur. Köpüğün deniz,göl, ırmak ya da pınarda bulunması işlevleri bakımından farklılık göstermez. İncelediğimizmitik metinlerde köpük, yaratılışın tanrısal ve şeytani yanlarında bulunduğugibi soyların ortaya çıkışının anlatıldığı köken mitlerinde de mevcuttur. Destan ve efsanelerdeise yetenek ve olumlu özellikler kazandırma, sağaltma, diriltme ve besleyiciolma işlevlerinin yanı sıra benzetme unsuru olarak da sıkça kullanılır.