955 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

KAZAK TÜRKÇESİNDE ÖLÇÜ VE ÖLÇÜ ADLARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 21-48
İnsanoğlu günlük yaşamda bir şeyin uzunluğunu, büyüklüğünü ve ağırlığını mukayese etmek için ölçü birimlerine ihtiyaç duyar. Gerçekte bu kıyaslama ihtiyacı onun var oluşu ile başlamıştır. Her milletin kendine özgü bir ölçü sistemi vardır. Bugünkü ortak metrik sistemin kabulüne kadar ölçü adlarında farklı kullanımlar söz konusu olmuştur. Türk dili, bu terimleri kullanmada, ya kendi imkânları metafor ve metonomik kullanımlar, kelime türeterek, çeşitli gramer unsurları, antropometrik sistem vs. ya da yabancı dillerden alıntılama yöntemine başvurmuştur. Bu makalede, Kazak Türkçesinde 'mesafe, uzunluk, ağırlık' kategorileri için, ölçme usulleri ve bununla ilgili terimler üzerinde durulmuştur. Hareket noktamız ölçü için kullanılan terimlerin yanında, idrak semantiği açısından Kazak Türklerinin ölçü kategorisindeki düşünme ve somutlaştırma şekilleri, mesafe, uzunluk ve ağırlığın doğadaki nesnelerden ve insan uzuvlarından yararlanılarak Kazak Türkçesinde nasıl ifade edildiğidir. Bunun yanında Kazak Türklerinin çeşitli siyasi, sosyal sebeplerle temasta bulundukları yabancı kültürlerle bu konudaki etkileşimler ve ödünçlemeler de bu çalışmanın içerisinde yer almıştır

ÇURA BATIR

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 61-74
Çura Batır destanı, Kazan Hanlığı'nın Ruslara karşı verdiği onurlu ve kahramanca mücadelenin tarihî-kahramanlık destanlarına özgü epik unsurlar aracılığıyla anlatıldığı bir destandır. Destanın Tatar varyantından başka Kazak, Polonya Tatarları, Nogay, Kırım, Başkurt varyantları da vardır. Destanda Çura Batır'ın mucizevi doğumu, çocukluğundan itibaren gösterdiği kahramanlıklar, Ruslarla mücadelesi ve Rusların hazırladığı haince bir tuzak sonucu ölmesi tasvir edilir. Tarihî gerçeklik bakımından, destanda tasvir edilen yiğit "Çura Batır" imajı ile onun prototipi olduğu düşünülen "Narıkoğlu Çura Bey" tarihî şahsiyeti örtüşmemektedir. Destanda; halk, Kazan'ı savunmada, düşman askeriyle çarpışırken şehit düşen yüzlerce kahramanı "Çura Batır" imajında sembolleştirmiştir

METİN-BAĞLAM İLGİSİ BAKIMINDAN AK GEMİ’DE “BABALIK” KAVRAMI VE BABA-ÇOCUK İLİŞKİSİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 49-59
Edebî metnin kodlarını çözebilmek ve mesajlarını doğru anlayabilmek için metin-bağlam ilgisini mutlaka dikkate almak gerekir. Ak Gemi, Aytmatov'un gerçek hayatından önemli izler taşıyan bir romanıdır. Isık Göl'de, Ak Gemi'de çalışan baba ile Törökul Aytmatov arasında birçok yönden benzerlikler vardır. Babasını özleyen ve onu görmek için balığa dönüşmeyi hayal eden çocuk ile de Cengiz Aytmatov arasında birçok benzerlik tespit etmek mümkündür. Bu eser, bir yandan baba-çocuk trajedisine yer vermekle Sosyalizme bir eleştiridir diğer yandan da babalık kavramını ve baba çocuk ilişkisini işleyen, Aytmatov'un gerçek trajedisinin edebî metnin dünyası içinde kurgulanmış bir anlatımıdır

İSMAİL GASPIRALI’NIN MÜKÂLEME-İ SELATİN1 ADLI HİKÂYESİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 7-20
Mükâleme-i Selatin, İsmail Gaspıralı'nın "Seyyah" imzası ile Tercüman'da 1906-1907 yıllarında yayımlanmış küçük fantezi bir hikâyesidir.Makalede bu hikâye ana hatlarıyla değerlendirilmiş ve orijinal metni açıklamalarla neşre hazırlanmıştır.Böylece Gaspıralı'nın unutulmuş bir eseri daha okuyucuların bilgi ve dikkatine sunulmuştur

ALTAY DESTANLARINDA TAYGA, KUTLU VE KUTSUZ AĞAÇLARLA İLGİLİ TERİMLER ÜZERİNE

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 75-79
Mitolojik kültürün sembolleri olan kelimeler, milletleri ayakta ve bir arada tutan, yücelten, aynı zamanda geçmişe bağlayan unsurlardır. Bu nedenle lehçeler arası çevirilerde, Türkçe kökenli kelimeler mümkün olduğu kadar korunmalıdır. Altay Türkleri arasında yaşamaya devam eden ve Türk mitolojik kültüründe kutsal ağaç topluluklarını ifade eden "tayga", ortak terim olarak kullanılmalıdır. Çünkü Türkiye Türkçesinde "tayga" karşılığında kullanılan terimler, hem anlam yönünden tam olarak karşılayamamakta, hem de kutsiyet ifade etmemektedir. Bütün Türk dünyasında kutsal ağacın en önemli unsurlarından olan "budak" aynen korunmalı, karşılık olarak "dal" kullanılmamalıdır. Altay destanlarında kutlu ağacı ifade eden ".... budaklı bay terek" ile kutsuz ağacı ifade eden ".... ayrı bay terek"in Türkiye Türkçesine çevrilirken ".... dallı bay terek" şeklinde ifade edilmesi anlam karmaşasına sebep olduğundan, "budaklı" ve "ayrı" kelimeleri aynen korunmalıdır

NEVRUZ BEY HİKÂYESİ İNCELEMELERİNE KATKILAR

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 103-107
Türk Dünyası'nın ortak bayramı Nevruz etrafında önemli bir halk kültürü malzemesi oluşmuştur. Bu malzeme içinde halk hikâyeleri de bulunmaktadır. Nevruz Bey halk hikâyesi Dr. Duymaz tarafından 1996 yılında incelenmiştir.Azerbaycan'da 2003 yılında yayımlanan Ağbaba Folkloru adlı kitapta yeni bir Nevruz halk hikâyesi daha yayımlanmıştır. Nevruz Bey hikâyesiyle bazı benzerlikleri bulunsa da çok farklı bir anlatmadır

 Altay Destanı "Almıs Kaan"

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 81-101
Bu çalışmada, Altay destanı Almıs Kaan Destanı'nın metni, Latin harflerine aktarılmış metni, destanın Türkiye Türkçesine çevirisi ve söz varlığı dizini verilmiştir. Ayrıca, destan hakkında açıklamalar, bazı destan motiflerinin Anadolu sahasıyla bağlantıları ve Altay coğrafyası hakkında bilgiler de sunulmuştur

 “Gagavuz Destanları”

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2009, Sayı 27 · Sayfa: 109-113
27-29 Aralık 2007 tarihinde uluslararası katılımlı Gagavuz Türkçesi Araştırmaları Bilgi Şöleni düzenlemişti. Süreli yayınlarında Gagavuz Türkçesinin çeşitli konularına yönelik makalelere de yer veren Kurum, Prof. Dr. Nevzat Özkan'ın hazırladığı Gagavuz Türkçesi Grameri'ni 1996 yılında, Gagavuz Destanları'nı ise 2007 yılında yayınları arasına kattı. Gagavuz Destanları Türk Dünyası Destanlarının Tespiti, Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması Projesinin 14. kitabı. Yazılı bir edebiyata çok geç sahip olan Gagavuz Türklerinin sözlü kültür ürünlerinin bir araya getirildiği Gagavuz Destanları'nda okuyucu, sekiz destan metnini özgün biçimlerinden okuma ve böylece Gagavuz dil evrenine girme imkânını yakalıyor