955 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

FITRAT’IN HAYATI VE İLK DEVİR ÖZBEKÇEDEKİ DİL BİLGİSİ TERİMLERİNİN GÜNÜMÜZ ÖZBEK VE TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 7-22
Fıtrat, Özbek Türklerinin yetiştirdiği yenilikçi devlet adamlığının yanında bilim, eğitim ve sanatla da yakından ilgilenmiştir. Fıtrat, bilim hayatı ve siyasi basamaklarda yükselişi yönüyle ele alındığında, onu soydaşı olduğu Ali Şir Nevai'ye benzetebiliriz. Özbekistan'da dil, terim ve imla konusunda önemli çalışmalar yapar. Eserlerini bu çalışmaların sonuçlarına göre her baskıda yeniler. Fıtrat, dil bilgisiyle ilgili eserlerinde günümüzdeki orandan daha fazla sayıda Türkçe kökenli terime yer vermiştir. Bu terimlerin büyük bir kısmı varlığını korumaktadır.

YAŞ TÜRKİSTAN DERGİSİ’NDE DİL MESELELERİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 23-38
Türkistan Türkçesi, 11. asırdan 20. asrın başlarına kadar tam dokuz yüzyıl boyunca kesintisiz olarak ve Arap harfleriyle kullanılagelmiştir. Fakat yarım asır içinde Türkistan'da birkaç defa alfabe değiştirilmiş ve yeni edebî diller icat edilmiştir. Alfabenin böyle bir uygulamaya maruz kalmasının sebebi nedir? Alfabe değişimlerinin siyasal ve sosyal hayata ne gibi etkileri olmuştur? sorularının cevabını bulmamız gerekir. ortaya çıkması yönünde gelişmiştir. Çarlık misyonerlerinin; her boyun kendi lehçesini canlandırması yönünde telkin ve teşviklerinin, sosyalistler tarafından resmileştirmesi sonucunda Türkistan Türkleri bugün kendi ana dillerindeki şive farklılıkları sebebiyle birbirleriyle anlaşamaz duruma itilmişlerdir. Bunun sonucunda ortak dil olarak Rusçayı kullanır hale gelmişlerdir. Diğer yandan eğitim, bilim hatta günlük konuşma dili dahi Rusça olmuştur. Buna ek olarak 1926-1940 arasında önce Arap harflerinden Latin harflerine, Latin'den Kiril'e geçilerek, alfabeler ve yazım kurallarında da farklılıklar yaratılmıştır. Bunun topluma yansıması iki farklı alanda olmuştur: Bir yandan yeni nesil Arap harfleriyle yüzyıllar boyunca oluşturdukları bilgi ve kültür birikimini okuyup anlayamaz hale gelmiş, diğer yandan ortaya konan yeni imla ve yazım kurallarının karışıklığı, insanları duygu ve düşüncelerini ifade edemez hale getirmiştir

ADABİYAT BİLİMİ TERMİNDERİ CANA TÜRKİYADAGI ABALINA BAYLANIŞTUU OY-PİKİRLER

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 111-130
Türk dilinin imkânlarından faydalanılarak yeni kavramlar ve yeni terimler yapılması gereklidir. Yeni kavramlar ve terimler, hem düşünce ve araştırma dünyamızı, hem de dilimizi zenginleştirecektir. Bu çalışmada önce edebiyat bilimine ait kavramlar ve edebiyat biliminin alanı, amacı ve işlevleri hakkında bilgi verilerek konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Daha sonra edebiyat hayatının en eski eserlerinden günümüze doğru gelen varlık alanının devirlere bölünmesi incelenip, belli başlı ölçütlere göre Türk edebiyatı devirleri belirlenmiştir

TÜRKÇE DEYİMLERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ: KONUŞMA İLE İLGİLİ DEYİMLER

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 39-45
Türk halkları felsefesinin, dünya ve hayat görüşünün bir ifadesi olan deyimler, etkili anlatım araçlarıdır. Bu sebeple deyimlerin şekil, anlam ve konularına göre sınıflandırılması gerekmektedir. Örneğin: İnsan vücuduyla ilgili deyimler (el, kol, baş, kafa, göz, kalp); insan ilişkileriyle ilgili deyimler (sevgi, saygı, nefret, dostluk, düşmanlık, namus, kin); hayvanlar dünyasıyla ilgili deyimler (hayvanların adı, vücudu, yaptığı hareketleri) vs.Deyimlerin bu şekilde incelenmesi, onların en uygun şekilde, yerinde ve verimli olarak kullanılmalarına olanak sağlar, deyimlerin öğretilmesiyle ilgili bir çok sorunlara da çözüm getirir

IRAK TÜRKMEN FOLKLORUNDA LEYLELER

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 131-151
Irak'ta üç milyon Türkmen yaşamaktadır. Bunlar Andolu Türkleleri gibi saf ve temiz Türklerdir.Türk dünyası zengin bir folklorik yapıya sahiptir. Bu zenginliği bünyesinde taşıyan Türk kavimlerinden biri de Irak Türkleridir. Irak Türkmen foklorunda leyleler önemli bir yere sahiptir. Türkiye'de ''ninni'' olarak geçen bu kelime, Irak Türkmen ağzında ''leyle'' olarak geçer.Çocuğu avutmak amacıyla söylenen leyleler şekilce ve mâniden ayrılmamaktadır. Sadece mana bakımından ayrıdırlar. Leyleler, annelere özgü bir ezgiyle terennüm edilir. Leyleler, anneler için bir avunma aracıdır. Anne ile bebek arasında sonsuz sevginin temeli leyleler ile atılır

TÜRK DİLLERİNDEN GÜRCÜCEYE GİRMİŞ BİRKAÇ ALINTI HAKKINDA

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 61-65
Gürcü folkloruna ve edebî diline Türk dillerinden girmiş olan alıntıların çokluğu, direkt olan dil ilişkilerinin sonucudur. Bu ilişkiler içinde dil etkileşimleri de ortaya çıkmıştır.Gürcü diline Türkçeden geçmiş kelimelerin çoğu, Türk Dil Ailesinin Oğuz (Osmanlıca, Türkçe, Azerice) ve Kıpçak (Karaçayca, Kumukça) gruplarına giren sözlerden oluşmaktadır.Bu makalede yufka, postal, köpük, kök, kolbağı, çolak, çepiçi gibi Türk dillerinden Gürcüceye girmiş alıntı kelimeler incelenmektedir

KIRGIZ TÜRKÇESİNDE TASVİR FİİLLERİ ÜZERİNE

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 67-110
Bu çalışmada, Kıpçak grubu içerisinde önemli bir yere sahip olan Kırgız Türkçesindeki tasvir fiilleri üzerinde durulmuştur. Dilin anlam inceliklerini ortaya koyması açısından önem taşıyan tasvir fiillerinin, kullanıldığı zarf-fiillere göre kazandığı değişik işlevleri üzerinde durularak, Türk lehçeleriyle ilgili çalışma yapanlara yardımcı olmak ve genel olarak karşılaştırmalı dil bilimi çalışmalarına katkıda bulunmaya çalışılmıştır

Türk Destanları

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 22 · Sayfa: 47-59
Epics of Central Asia [Orta Asya Sözlü Destanları] (Cambridge, 1969); K. Reichl, Türk Boylarının Destanları (Gelenekler, Şekiller, Şiir Yapısı) (Ankara, 2002); Ö. Çobanoğlu, Türk Dünyası Epik Destan Geleneği (Ankara, 2003)

TÜRKİYE’DE SİBİRYA ÇALIŞMALARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 21 · Sayfa: 7-24
Bu makalede Sibirya'da yaşayan Türk kökenli topluluklarla ilgili Türkiye'de yapılan çalışmalar verilmektedir. Araştırmadan anlaşıldığı kadarıyla bu çalışmalar 1990'lı yıllardan itibaren artmıştır. Bu araştırmalar daha çok üniversitelerde yapılmaktadır ve bu toplulukların dilleri üzerinedir

Güneş (Şiir)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2006, Sayı 21
Gün batar, arkasınca yerin lezzeti kaçar, Gidip neyini bulak lezzeti kaçan yerin? Mum söner, arkasınca Güneş gider yatmağa, Göğün çektiği azap yerin hoşuna gelir... Mum yanar, karanlığın kanını karartmaya, Gün doğar, yer yüzünün aklı başına gelir