2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Son 10 yıl
  • Çuvaş
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Türk Kültüründe Kurdun Kutsiyetinin Şaman Mitlerindeki Yeri (The Holiness of Wolf in Terms of Schaman Mytology in Turkish Culture)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 7-15
"Dede Korkut Hikâyeleri"nde kurt kültü olması, kurt yüzünün mübarek olması İslami bir motif değil, Şamanizm inancına ait motiftir; İslamiyet hiçbir hayvanı kutsamaz, totem ve ongunları caiz görmez. Kurdun kutsallığı ve kurt kültü Şamanizm dairesinde teşekkül etmiş, İslam dairesine giren Türk şubelerince bu özellik kabul ettikleri yeni dine uygun olarak yeniden yorumlanmış ve "Dede Korkut Hikâyeleri"ne kurdun bu vasfı taşınmıştır. Yakutlarda bazı efsanevi şamanlar gökten inen Uluu-Toyon'un oğlu ruh veya kurtla bakirenin ilişkisinden ve benzeri olağanüstü surette doğarlar. İlkel insanların ekonomik üretim gücü bağlamında tanrı-insan modeline göre oluşturdukları üst tarafı insan, yarı insan-yarı kurt, yarı insan-yarı boğa veya yarı insan-yarı at şeklindeki tasvirler şaman rahiplerin ilk ataları sayılmışlardır. Yakutlarda cinsiyete bağlı olmayan büyük şamanlar otuzuncu yıllarında gebe kalırlar, 3 kez doğum yaparlar ve üçüncü doğumlarında ayı veya kurt doğururlar. Ancak çok büyük şamanlar 3 kez doğum yapabilir. Kurt, ayinde şamanın ulaşamadığı menzile ulaşmasına yardımcı olur.Abstract It is not true that cult of wolf and the face of wolf to be blessed in Dede Korkut stories are an Islamic motifs. It is a motif which belongs to the belief of Shamanism. Islam does not bless any animal and totem. They are not allowed in Islam. The sacretness of the wolf and the cult of wolf first appeared in the circle of Shamanism. TheTurkish people who accepted Islam reinterpreted this feature and conveyed this attribute of wolf into Dede Korkut stories. In Yakuts culture some legendary shamans are born extraordinarily out of the intercourse between the virgin and the Ulu-Toyon's son, who was a soul or a wolf which descended from the sky. The descriptions; upper sideman, half-man half-wolf, half-man half-bull, and half-man half-horse, which primitive people composed according to God-man model in the context of economic production were accepted the ancestors of the shaman monks. In Yakut culture, superior shamans who are not bound up with sex becomes pregnant in their thirties and give birth three times. In their third birth they give birth to a bear or a wolf. Only superior shamans can give birth three times. Wolf helps shaman reach the distance which they can not reach by themselves.

Gyula Mészáros’un 1908 Yılı Raporuna Göre Çuvaşlar Üzerine Tespitler (Findings on Chuvashes with Regards to the Year 1908 Report of Gyula Mészáros)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2015, Sayı 40 · Sayfa: 21-35
İdil-Ural bölgesinin batısında yaşayan Çuvaşlar özellikle dilleri ve dinleri ilebilim adamlarının ilgisini en fazla çeken Türk boylarındandır. Batı'da özellikle deMacar Türkolojisinde Çuvaşlara yönelik çalışmaların yoğunluğu dikkat çekmektedir.Bunun bir neticesi olarak dil, edebiyat, folklor, tarih, müzik gibi sosyal bilimlerinfarklı alanlarında çalışan Macar bilim adamları Çuvaşlarla ilgili çok sayıda yayınyapmışlardır. Bu bilim adamları arasında yer alan Gyula Mészáros'un Çuvaşlarlailgili yaptığı derlemeler dikkat çekmektedir. Günümüze kadar yapılan birçok çalışmanınana kaynakları arasında onun yaptığı çalışmalar özel bir yer tutar. Çuvaş folklorununher alanına ait çok sayıda malzeme, araştırmacı tarafından yayımlanmıştır.Yirminci yüzyılın başında İdil-Ural bölgesinde Tatarlardan ve özellikle Çuvaşlardanönemli malzemeler derleyen bu bilim adamının eserleri halk bilimi, dil, dinler tarihi,halk edebiyatı alanlarında temel malzemeleri teşkil etmektedir. Döneminin alan araştırmasımetotlarını mükemmel bir şekilde kullanarak çok sayıda metni derleyen vebunları iki cilt hâlinde yayımlayan Mészáros, derlemelerini yayımlamadan önce alanaraştırması tecrübesini aktardığı raporunu Macar Bilimler Akademisinde okumuş vebu raporu yayımlamıştır. Daha sonra Rusya'da da yayımlanacak olan rapor en azderlediği metinler kadar önemli başka bilgileri içermektedir. Onun derlediği metinlerinve günümüze kadar başka bilim adamlarının derleyip yayımladığı metinlerindeğerlendirilmesinde kullanılabilecek önemli açıklamalar bu raporda yer bulmuştur.Bu makalede adı geçen rapor dönemin bazı kaynaklarına da atıfta bulunularak değerlendirilmiştir.Chuvashes living in the west of Idil-Ural Region are Turkic ethnic groups whoattract attention of researchers by particularly their language and religion. The intensityof studies on Chuvashes in the west and especially in Hungarian Turcology isstriking. As a result of this, Hungarian researchers working on different branches ofsocial sciences such as language, literature, folklore, history and music, have a greatdeal of publications on Chuvashes. At this point, Gyula Mészáros, who is one of thoseresearchers and his collections on Chuvashes are remarkable. His studies have a specialplace as main references in studies carried out up to the present. Many materialsbelonging to all parts of Chuvash folklore have been published by the researcher. Theworks of that researcher, who compiled many important materials belonging to Tatarsliving in Idil-Ural Region and especially to Chuvashes, at the beginning of the twentiethcentury, constitute the main materials in folklore, language, history of religionsand folk literature. Mészáros, who compiled many texts of the period by using the fieldstudy techniques of the period perfectly and published them in the form of two volumes,had announced his report in which he reflected his field study experience to theHungarian Academy of Sciences and had published that report before he publishedhis collections. The report to be published in Russia later, includes other informationat least as important as the texts he compiled. The report in question has crucialexplanations that could be used in analyzing the texts he compiled and in the textscompiled and published by other researchers up to the present. The report mentionedin this study has been analyzed also by referring to some of the resources of the period.