2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • örtmece
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

MUHTAR AVEZOV’UN HİKÂYELERİNDEKİ KÖTÜ ADLANDIRMALARIN TÜRKİYE TÜRKÇESİNE ANLAM VE YAPI BAKIMINDAN ÇEVİRİSİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 45 · Sayfa: 159-169
Son yıllarda çeşitli Türk lehçeleri arasında gittikçe artan edebiyat çevirileri, bu lehçeleri konuşan Türk halkları arasındaki tarihî bağların canlanarak gelişmesi yolunda önemli adımlardır. Bu bağlamda Kazak klasik yazarlarından Muhtar Avezov'un eserleri, Kazak Türkçesi ve edebiyatı, gelişimi ve özellikleri hakkında önemli bilgiler vermesi açısından değerlendirmeye esas eserlerdir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemi uygulanmıştır. Doküman incelemesi tekniği kullanılarak Muhtar Avezov'un Türkiye Türkçesine çevrilmiş bazı hikâyelerinde yer alan kötü adlandırma örnekleri tespit edilmiştir. Bunların aktarımında anlam ve yapı bakımından izlenen yol belirlenerek incelemeye tâbi tutulmuştur. Ele alınan söz/sözcüklerin hedef dile çevrilirken kötü adlandırmalarla mı yoksa başka söz/sözcüklerle mi karşılandığına, bunların aynı anlam gücünü taşıyıp taşımadığına dikkat edilmiştir. Dilde kötü adlandırma adı verilen kullanımlar, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek daha çok teklifsiz, kaba veya müstehcen konuşma sırasında yerme, küçük düşürme amacıyla başvurulan sert ifadelerdir. Kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyi, sosyal statüsü ve dinî inancına bağlı olarak çeşitlilik arz eden bu tür söz/sözcüklere edebî eserlerde bolca rastlanır. Bunlara incelenen hikâyelerde de sıklıkla yer verildiği görülmüştür. Böylece hikâyelerdeki kişilerin ruh hâli, olaylar karşısındaki tutum ve davranışları canlı bir anlatım bulmuştur. Hemen hepsinin kişilerin ağzından sarf edilmesi ise anlatıma hareketlilik, renk ve duygu katmıştır.

‘Yunus Emre Divanı’nda Ölümü Güzelleştiren İfadeler (Expressions that Beautify Death in ‘Yunus Emre’s Diwan’)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 131-149
Türk dilinin büyük ustası Yunus Emre'nin şiirlerinde ölüm teması, farklı, zarifve çarpıcı ifadelerle örtülü bir şekilde işlenmiştir. Soğuk ve benimsenmesi zor olanölüm, Yunus'un diliyle belki de en güzel ifade biçimlerine kavuşmuştur. Öyle ki ecelşerbetiyle tatlandırılan ve sevgili olan Allah'a kavuşmak için bir aracı niteliğindekiölüm, ona göre hiç de korkulacak bir olgu değildir. Şiirlerini ölüm gerçeğinin bilinciyleören Yunus, kullandığı güzel ve ilgi çekici ifadelerle ölümü âdeta sevdirir. YunusEmre'nin din anlayışı ve ölüme bakışı, onun ölümü ifade biçimlerini belirleyen temelhususlardır. Bütün çıplaklığıyla ölümü anlatırken başvurduğu örtülü söz ve sözcükler,ölüm kavramı ile ilgili Türkçeye kazandırılan ölümsüz ifadelerdir.Hem biçimsel hem anlamsal olarak zenginlik arz eden bu örtmeceler, Yunus'unşiirlerini ebedî yapan etkili bir anlatım tarzıdır. Büyük çoğunluğunun Türkçe olmasıda bu ifadelerin değerini ortaya koyan en önemli özelliklerindendir.Anahtar kelimeler: Yunus Emre, şiir, tasavvuf, ölüm, dil, örtmece.In Yunus Emre's poetry, the grand master of the Turkish language the theme ofdeath was treated in a disguised manner with elegant and dramatic expression. Theconcept of death which is cold and hard to adopt gained perhaps the most beautifulexpression within the language of Yunus Emre. For him death is not a phenomenonthat should be feared by, it is a sorbet flavored means by which a human being reachesthe real beloved God. Yunus who weaves his poetry with the awareness of the realityof death makes death seem beautiful by using appealing phrases. Predominantly the concept of religion and perception of death in his mind define the expression styleof death in his poetry. All the straightforward and unambiguous words he uses explainingdeath are immortal phrases that are donated to the Turkish language relateddeath. The euphemisms which encompass both formal and semantic richness is aneffective narrative style of poetry that makes Yunus eternal. The fact that majorityof his works are in Turkish is another important feature showing the richness of theexpressions.