2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • Alıntı
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Eski Türk manzum metinlerinde işletime sokulan alıntı sözcükler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2020, Sayı 69 · Sayfa: 35-100
Yeryüzündeki tüm canlı diller, diğer dillerle etkileşim hâlindedir. Bu etkileşim diller arasında sözcük alışverişine yol açar. Bu alışveriş sosyal, siyasal, dinî, ekonomik vb. sebeplere dayanabilir ve söz varlığına birtakım yabancı unsurların girmesine neden olur. Türk dili de tarih boyunca tıpkı diğer diller gibi yabancı dillerden sözcük almış ancak bunları her zaman kendine özgü bir biçime sokabilmiş, bir başka ifadeyle Türkçeleştirmiştir. Bu Türkçeleştirme fonetik, morfolojik, semantik açıdan olabilir. Bu yazıda Eski Uygur Türkçesindeki manzum metinlerde yer alan alıntı sözcüklerin morfolojik açıdan Türkçeleştirilmesi ele alınmıştır. Dildeki alıntı sözcüklere, ulaşılabilen en eski yazılı kaynaklarımız olan Orhun Yazıtları'ndan itibaren rastlanıyor olsa da Eski Uygur Türkçesi döneminde Manihaizm, Budizm gibi yeni tanınan inanç sistemlerine ait birçok yabancı kökenli sözcüğün dile girmesi, bunlara karşılık bulunması ya da bunların Türkçeleştirilmesi bu dönemi özel kılmaktadır. Çalışmanın "Giriş" bölümünde, konuya ilişkin temel yargılar üzerinde durulup benzer çalışmalara yer verilmiş; "Eski Türk Manzum Metinlerinde Yapım Eki Almış Alıntı Sözcükler" bölümünde, ele alınan metinlerde yer alıp yapım ekleriyle işletime sokulan sözcükler üzerindeki etimolojik açıklamalar/görüşler derlenmiş, "Sonuç" bölümünde ise toplanan veriler değerlendirilmiştir.

Batı Kaynaklı Alıntılara Başkurt ve Tatar Lehçelerinden Öneriler

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 207-213
Cumhuriyet dönemi içerisinde dil bahsinde önemli adımlar atılmıştır. Devlet eli ile sadeleşmenin başladığı bu dönemde dildeki Arapça ve Farsça alıntı unsurlara karşı Türkçe kaynaklı karşılıklar belirlenmiştir. Karşılıkların tespitinde çeşitli yollara başvurulmuştur. Bu yollardan biri de lehçelerin söz varlıklarından yararlanmak olmuştur. 20. yüzyılın başlarından itibaren yeni Türk devletinin şekillenmesinde büyük katkı sağlayan Y. Akçura, S. Maksudi, H. Zübeyir, R. Rahmeti gibi isimlerdir. Bu isimlerin ortak yönü ise, İdil-Ural bölgesinden olmalarıdır. Bu nedenle İdil-Ural bölgesi Türk lehçeleri, Arapça ve Farsça alıntılara karşılık belirlemede başvurulan ilk kaynak olmuştur. Günümüzde İdil-Ural Türk lehçeleri ile birlikte diğer lehçelerin de söz varlığından yararlanma imkânı bulunmaktadır. Bu çalışmada kaynak olarak yine İdil-Ural Türk lehçelerinden karşılıklar teklif edilmiştir. Ancak bu karşılıklar Batı kaynaklı alıntılara yöneliktir.