45 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Erksin Güleç 2
- Fügen İlter 2
- Ahmet Köç 1
- Ali Cengi̇zkan 1
- Aynur Özet 1
İstanbul Basınında Cumhuriyetin İlanına Tepkiler Ve Yorumlar
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 627-643
Özet
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışından itibaren adım adım uygulamaya konulan "Millet Egemenliği" fikrinin bir devletin adı olarak ifade edilmesine karşı, İstanbul basınının ortaya koyduğu tepki bir çok yönü birden içerir. Bu tepki, zaman zaman Fethi Bey kabinesinin istifa sebepleri üzerinde toplanırken, Cumhuriyetin ilanından sonra yerini geçirilen tarihsel sürece bakılmaksızın, zamansızlık, yersizlik, aldatmaca ve hatta diktatörlük gibi Cumhuriyet kelimesi içerisinde açıklanması güç bir takım ifadelere bırakır. Bu tanımlar sadece İstanbul basını ile Ankara'yı karşı karşıya getirmekle kalmamış, Mustafa Kemal'in söylevlerinde de gerekli cevabı bulmuştur. Fethi Okyar kabinesinin istifası ile başlayan sürecin, Cumhuriyetin ilanıyla noktalanmış olması İstanbul basınını çok ağır sözlerle eleştirilere ve yoğun bir muhalefete itmiştir.
Milli Mücadelede İnebolu-Kastamonu-Ankara Hattı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 693-699
Özet
1918 Yılı sonlan itibariyle Türklerin en önemli sığınak noktası Anadolu karadan ve denizden çok yoğun bir düşman kuşatması ve taarruzuyla karşı karşıya idi. Balkan ve I. Dünya Savaşı felaketlerinin enkazı altında kalan Türk Toplumunun artık tarih sahnesinden çekilmesi bekleniyordu. Türk milleti, büyük insan kaybına uğramış, üretim ve ekonomisi durmuştu. Devlet teşkilatının merkezi İstanbul işgal edilerek kontrol altında tutuluyordu. En önemlisi bir milletin koruyucu "Akyuvar", niteliğindeki ordusu lağvedilmişti. Bütün bunlara rağmen 1919 yılı baharından itibaren tarihi bir faaliyete girişen Mustafa Kemal, Amasya, Erzurum, ve Sivas'daki çalışmaların sonucunu Ankara'ya taşıdı. Burada kalıcı bir organizasyona geçerek, siyasi, askeri ve sosyal nitelikli hayati kararlar alarak, Türk Milletinin daha ölmediğini, yaşaması gerektiğini, yaşantısını da mutlak surette "İstiklâl" kavramıyla bütünleştirmesinin elzem olduğunu büyük inançla savundu. Böylece Mustafa Kemal ve arkadaşları önderliğinde dünyanın beklemediği, büyük irade gücüne dayalı bir kurtuluş mücadelesi başladı.
ÖZER ERGENÇ, Osmanlı Klâsik Dönemi Kent Tarihçiliğine Katkı. XVI. Yüzyılda Ankara ve Konya, Ankara Enstitüsü Vakfı Yayınları: 1, Ankara 1995, 247 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 236 · Sayfa: 253-256
Özet
Tam Metin
Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan Türk tarihi çalışmaları arasında özellikle Anadolu'daki yerleşim birimleri monografilerinin sayıca fazlalığı ve bu konulara ilginin yoğunluğu dikkati çekerken. sonraki yıllarda bu tür çalışmaların azaldığı da gözden kaçmamaktadır. Ancak arşivlerimizin araştırmacıların hizmetine girmesi ve üniversitelerimizde bu sahalarla ilgili tezlerin yapılması şehir tarihi çalışmalarına eski önemini kazandırmıştır.
Ankara Etnografya Müzesi'nde Bulunan Bir Kapadokya Tableti
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 237 · Sayfa: 391-392
Özet
Tam Metin
Ankara Etnografya Müzesi'nde korunan Besim Atalay Koleksiyonu içinde 6-7 kadar tabletin de bulunduğunu öğrenerek, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ile bunlar üzerinde çalıştım. Metinlerin hepsi de, binlercesi Kayseri - Kültepe'de (eski Kaniš) ele geçmiş Eski Asurca tabletlerin benzeridir. 397 envanter numaralı olan dışında, diğerleri küçük parçalardan ibarettir ve her halde satıh buluntuları olduklarından, okunamayacak derecede aşınmışlardır.
Ankara'nın Eski Kent Dokusunda Yahudi Mahallesi ve Sinagog
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 719-732
Özet
Tam Metin
Beşyüz yıldan beri Anadolu'yu yurt edinerek Türklerle birarada olan Musevilerin bir kesimi Ankara'da yaşamlarını sürdürmüşler ve sürdürmektedirler. Ermeni, Rum ve Yahudilerin, Türklerin yanı sıra yer aldığı, etnik ve dinsel yönden kozmopolit bir yapı gösteren Ankara'daki topluluklar, kimi mahallelerde bir arada yaşarken kimi mahallelerde de etnik gruplarına göre yoğunlaşıyorlardı. Böylece Ankara'nın kültürel oluşumunda olduğu kadar, yerleşim dokusundaki katılımları da gerçekleşiyordu. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında, henüz bayındırlık atılımları başlamadan, başkent Ankara'da yerleşim alanları, buna koşut olarak da konut sayısı fazla değildi. Ankara daha kentleşmemişti. Az sayıdaki mahallelerden biri de Yahudi Mahallesi'ydi.
The Jewish Quarter and Synagogue in the Old Urban Context of Ankara
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 733-744
Özet
Tam Metin
In almost all regions of Anatolia through out the centuries, along with the Moslem population, in the ethnic composition of many cities and peripheric settlements the Greeks, Armenians and Jews had an undeniably important part in the social, cultural and economic structures and relationships. For centuries, an interrelated way of life has been experienced between communities in the cities and towns, where minorities were in considerable numbers together with the Muslim population. With respect to ethnic groups and religions Ankara had a cosmopolitan structure; in some quarters of the city the different communities used to live in a mixed state, while in others they tended to have an ethnic orientation. Their contribution to the cultural formation and urban context was realized thus.
Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 29 · Sayfa: 333-346
Özet
Mondros Mütarekesi'nin imzalanması ile başlayan işgal hareketleri, Türk insanını kendi haklarını korumaya ve Türk vatanını kurtarmaya şevketmiş, 1918 yılı sonlarından itibaren bu amaca yönelik olan "Milli Cemiyetler"in kurulmasına sebep olmuştur. İşgale tepki olarak ortaya çıkan ve kurtuluş çareleri arayan Milli Cemiyetler başlangıçta zayıf, dağınık ve vatanının bütününü değil, sadece kendi bölgelerini korumayı düşünmüşlerdi. Sivas Kongresi'ne kadar bu cemiyetleri kademe kademe birleştirme çabaları milli hareketin bu dönümde en önemli hedeflerinden birini oluşturacaktır. Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919 tarihinde Anadolu'ya geçişi ile başlayan direniş hareketi, ilk ciddi adımını Haziran 1919'da Amasya Tamimi ile atmıştır. Amasya'da milletin istiklalinin tehlikede olduğu tespit edilmiş, istiklâli ancak milletin azim ve kararının kurtarabileceği öngörülmüştür. Âmili Mustafa Kemal Paşa olan Amasya Tamimi'nin en önemli özelliği toplayıcı bir ruh taşımasıdır.
Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 28 · Sayfa: 137-156
Özet
Atatürk'ün Ankara'ya gelişi Kurtuluş Savaşı'mızın önemli olaylarından biridir. Mustafa Kemal Paşa daha İstanbul'dan ayrılmadan önce Ali Fuat Paşa ile Ankara'nın millî mücadelenin yürütülebileceği en uygun merkez olduğuna karar vermişlerdi. 20. Kolordu Komutanlığına atanan Ali Fuat Paşa'nın bir an önce Kolordusunu Konya'dan Ankara'ya intikal ettirmesini kararlaştırmışlardı. Ali Fuat Paşa bu plânlamaya göre mart ayında Kolordusunu yaya yürüyüşle Ankara'ya intikal ettirmiş ve Sarıkışlaya yerleştirmişti. Atatürk'ün Ankara'ya gelişine kadar geçen olaylar, birbirine eklendikçe mukavemeti artan bir zincirin halkalarını oluşturmuştu. Bu zincirin oluşmasında O'nun üstün liderliği, komutanlığı, milletine güveni, teşkilâtçılığı ileriyi görüşü Önemli bir rol oynamıştı. Amasya bildirgesi ile "Vatanın bütünlüğünün, milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu; milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararının kurtaracağını bütün dünyaya ilân etmişti. Erzurum ve Sivas Kongrelerinde millî mücadelenin esasları ortaya konmuştu. Amasya görüşmeleri ile de İstanbul Hükümeti Anadolu'daki millî mücadeleyi tanımak ve işbirliği yapmak zorunda kalmıştı.
ABDULLAH CEYHAN, Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi Elyazması Eserleri Kataloğu I, Ankara Emel Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.,VI+478 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 222 · Sayfa: 473-474
Özet
Tam Metin
Yurdumuzdaki muhtelif kütüphanelerin elyazması eserler yönünden çok zengin olduklarını biliyoruz. Kültürel zenginliklerimiz içerisinde önemli yer tutan bu eserlerin korunması ve bizden sonraki nesillere intikali, ilgililer kadar hepimize de düşen birer görevdir. Fakat bu eserlerin korunması yanında önem taşıyan bir görev de, araştırmacıların bunlardan faydalanması, yeni bilgiler edinirken geçmişin birikiminden azami ölçüde faydalanabilmeleridir. Bu ise elyazmalarının, araştırmacıların tedkikine, uygun ortamlarda sunulması, belki de daha önce araştırmacıları bu eserlerin varlığından haberdar etmekle mümkün olabilir. İşte bu hedefe yönelik olarak muhtelif kütüphanelerdeki yazmaları tanıtan çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Bu tarz çalışmalar yorucu ve çoğu defa bir ekip meselesi olduğu halde, mutlak zorunluluktur. Burada tanıtmaya çalışacağımız Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi Elyazması Eserler Kataloğu I adlı çalışma da bütün bu nedenlerle önem taşıyan, yorucu ve uzun bir mesainin meyvesidir.
Akdeniz Bölgesi'nde Bulunan Üç Fosil Kafatası
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 531-546
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen; Antalya/Karain ile Alanya/Kadıpınarı Mağaralarında bulunmuş üç fosil insan kafatası ele alınmaktadır. Fosillerin kraniyometrik ölçümleri Martin ve Howells teknikleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Belirli bir kültür katmanıyla birlikte bulunmadıkları için kaç bin yıl eskiye ait oldukları bilinmeyen fosillerin Accelerated Radio Carbon Dating (ARCD) tekniğiyle yaşlarının saptanmasına çalışılmış, fakat kollajen yetersizliği bazı sorunların aydınlatılamamasına neden olmuştur. İncelemeler sonucu Antalya/Karain'den gelmiş olması muhtemel 1. kafatasının (155-1-73) orta yaşın üzerinde bir erkeğe ait olduğu ve Üst Paleolitik ya da Mezolitik çağlarda yaşadığı izlenimi vermektedir. 2. (155-2-73) ve 3. (155-3-73) kafatasları M.Ö. 3. binin başlarına tarihlenmiş ve ikisinin de birbirine yakın morfolojik özellikler gösteren dişi bireylere ait olduğu anlaşılmıştır. Bu bireylerin morfolojik açıdan özellikle Anadolu'nun bu kıyı şeridinde yaşamış toplumlarla yapısal benzerlikler taşıdığı saptanmıştır.