331 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Atatürk
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Türk Kurtuluş Hareketinin Safhaları ve Çağdaşlaşmaya Etkileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 319-326
Bu konu; İçişleri Bakanlığına, Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına duyurularak Atatürk'ü anma toplantılarında diğer konularla birlikte, bir konuşmacı tarafından işlenmesi önerimiz yetkililer tarafından benimsenmiş ve mahallî kuruluşlara yayınlanmıştır.

Millî Kurtuluş Önderi Olarak Atatürk

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 527-542
Ulu Önder Atatürk, yaşamının büyük bir bölümünü -38 yılını (1881-1919)- çökmekte olan Osmanlı Devletinin içine düştüğü karmaşık ortamda "Mustafa Kemal" olarak geçirmiş, fakat bütün olumsuz koşullara rağmen, kazandığı askerî başarılar sonucu, "ulusal bir kahraman" olarak Türk halkı üzerinde engin bir prestij kazanmıştır. Böylece milletinin kaderinde hâkim bir rol oynayacak üstün nitelik ve yeteneklerinin ilk belirgin örneklerini vermek suretiyle, Türk toplumunun geleceği için bir umut ışığı oluşturmuştur. Nihayet herkesin her şeyden ümit kesmek üzere olduğu bir anda, bu umut ışığının kaynağı Mustafa Kemal, mensubu olmakla daima gurur duyduğu aziz milletine yön verici bir dehaya dönüşmüş ve Türk devlet geleneğini kanıtlayarak "Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti" içinde anıtlaşmıştır.

Cumhuriyetin İlk Dönemlerinde Lâiklik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 513-526
Lâiklik ilkesi, Atatürk İnkılâpları arasında bir zamanlar belki de en çok tartışılmış olanıydı. XIX. Yüzyıldan başlayarak Türk toplumunda lâik düşünceyi doğuracak ilk duygular ve eylemler yavaş yavaş gelişmiştir. Ama bu gelişme, örneğin Türkçülük akımının gelişmesi gibi güçlü ve etkili değildir. Lâiklik, gerçek niteliği anlaşılmadan, gizli bir duygu biçiminde, özellikle XX. Yüzyıl başındaki sayıca çok sınırlı bir aydın kesiminin zihinlerinde belirmişti. Bilindiği gibi, bu belirsizliği tam anlamıyla inkılâpçı bir hareketle sona erdirip Türk toplumuna lâikliği getiren Atatürk'tür.

Üçüncü Dünya Milletleri Açısından Mustafa Kemal ve Kemalizm (Türkçe-İngilizce)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 341-348
Avrupa devletlerinin Afrika ve Asya ülkeleri üzerindeki baskılarının artmasına ve yaygınlaşmasına yol açan Birinci Dünya Savaşı, Türklerin saygın, haysiyetli ve bağımsız bir millet olarak yaşamalarını ciddî bir şekilde tehdit etmekteydi. Fakat onlar şartların gerektirdiği adamı Mustafa Kemal'de buldular. Azimkâr, kendini vatanına adamış, zeki ve ileri görüşlü Mustafa Kemal, insanüstü bir cesaret, büyük bir soğukkanlılık ve sarsılmaz bir güven ile, Millî Kurtuluş Hareketinin ve yeniden bir millet yaratmanın ve onu geliştirmenin peşinde getirdiği çeşitli meseleleri çözebilmiş, korkunç engelleri aşmış, baş döndürücü görevleri başarmıştır.

Atatürk ve Milliyetçilik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 353-412
Milliyetçilik, Atatürkçü düşünce sisteminin başlıca ilkelerinden biridir, öteki Atatürk ilkelerinden ayrılamaz, Millî Mücadele, Türk milliyetçiliğine ve Türk milletinin bağımsız yaşama azmine dayanılarak kazanılmıştır. Atatürk'ün kurduğu ve genç kuşaklara emanet ettiği Türkiye Cumhuriyetinin Anayasaları milliyetçiliğe önemli bir yer vermiştir. 1924 Anayasasına 1937 yılında yapılan ilâveler sırasında, milliyetçilik, diğer ilkelerle birlikte, devletin temel ilkelerinden biri olarak kabul edilmiştir . Cumhuriyet döneminin öteki Anayasalarında da, milliyetçilik, temel ilke olarak yer almıştır

Atatürkçü Çağdaşlaşmanın Türk Toplumundaki Sonuçları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 335-340
Büyük Atatürk'ü milletçe bir kere daha anarken, bir "Çağdaşlaşma İdeolojisi" olan Atatürkçülüğün Türk Toplumunun çeşitli alanlarda gerçekleştirdiği köklü değişiklikleri ve bunun, alman ve görünen somut sonuçlarını özetlemekte yarar görüyoruz. Atatürkçü çağdaşlaşmanın en önemli ve köklü sonuçlarının "Devlet Yönetimi ve Rejim" konusunda gerçekleştirildiğine şüphe yoktur.

Atatürk’ün Hastalığı, Son Günleri ve Ölümü Hakkında Prof. Dr. Nihat Reşat Belger’in Notları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 543-554
Atatürk'ün hastalığı, son günlen ve ölümü hakkında bugüne kadar birçok açıklama yapılmıştır. Gerek O'nu tedavi eden doktorlar, gerekse yakınları ve yanında çalışanlar tarafından günümüze iletilen bu bilgiler, tarihe ışık tutuşu yanında, O'nu daha iyi tanımamızı da sağlamaktadır. Atatürk'ü 1938 Ocak ayında Yalova'da muayene ederek hastalığına ilk teşhisi koyan, bilâhare O'nun müdavi doktorları * arasında yer alarak ölümüne kadar tedavisi ile uğraşan Prof Dr. Nihat Reşat Belger'in notları ise bu bakımdan ayrı bir değer taşımaktadır.

Büyük Nutkun Basılışı Esnasında Atatürk Tarafından Yapılan İki Düzeltme

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 609-614
Büyük Nutuk, Atatürk tarafından 1927 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nin II. Büyük Kongresi'nde 15 Ekim 1927 - 20 Ekim 1927 tarihleri arasında 6 gün süre ile okunmuş, bilâhare kitap halinde yayımlanmıştır. Atatürk, Nutkun yazılışı esnasında Millî Mücadele, İstiklâl Savaşı vc Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kaynak teşkil eden birçok belgeyi gözden geçirmiş, bu belgelerin büyük bir bölümünden eserine geniş alıntılar yapmış, bu arada kişisel yazışmalardan, Erzurum ve Sivas Kongreleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarından ve gazete koleksiyonların¬dan büyük ölçüde yararlanmıştır.

Atatürk, Din ve Lâiklik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 573-576
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ise, 3 Mart 1924'te halifeliğin kaldırılması ile yönetim, teokrasi ilkelerinin dışında tutulmuştur. Ancak 1924 Anayasası'nda "Devletin dini İslâmdır" cümlesi bırakılmıştır. 1928'de Anayasadaki bu ifade de kaldırıldı. 1937'de Türkiye Cumhuriyeti'nin lâik bir devlet olduğu Anayasada belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti, hilâfeti kaldırmakla yepyeni bir döneme geçmiştir. Büyük Atatürk, îslâm tarihini çok iyi bilen bir önderdi.

Atatürk, Millî Egemenlik ve Türk Çocuğu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 577-586
Atatürk'te millî egemenlik fikri Harp Okulu (1899-1902) ve Harp Akademisi (1902-1905) sıralarında belirmeye başlamıştı. Mustafa Kemal ve yakın arkadaşları, o hevesin etkisiyle gizli bir okul gazetesi çıkararak koşullardan doğan düşüncelerini yazmaya, bu şekilde çalıştıkça da fikirlerini geliştirmeye başladılar. Bu yüzden sonları sürgün olmuştu!