331 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Ataturk
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Atatürk’ün Hukuk İnkılâbının 21. Yüzyılda Türkiye’de Yönetim ve Toplum Yaşamındaki Etkileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 609-666
Bu çalışmada Atatürk'ün gerçekleştirdiği büyük hukuk inkılâbının Atatürk'ün evrensel yönü göz önünde bulundurularak 21. yüzyılda Türkiye'mizde yönetimde ve toplum yaşamındaki etkileri incelenecektir. O halde amacımız; Türk hukuk inkılâbını anlatmak veya Atatürkçülük diye ifade ettiğimiz Atatürk ilkelerinin, 21. yüzyılda niçin evrenselleştiğini açıklamak değil, fakat her iki konuyu üçüncü bir boyutta birleştirerek; yönetimde ve toplum yaşamı üzerinde o tarihlerde nasıl bir etki yaptığını ve esasen günümüzdeki gelişimini, yansımalarını incelemektir.

Fransız Gözüyle Atatürk Devrimi Üzerine Genel Değerlendirmeler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 705-729
Atatürk 1935 yılında CHP Dördüncü Büyük Kurultayı'm açış konuşmasında Türk Devrimi'ni şöyle tanımlamıştı: "Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş... ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler... İşte Türk genel devriminin bir kısa diyemi..." İşte Kurtuluş Savaşı ve onu izleyen dönem ve bu dönemde devrimin amacına uygun olarak gerçekleştirilen kökten değişiklikler, kısacası önderinin adıyla Atatürk Devrimi, başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyanın ilgi odağı olmuş bir olgudur.

Cumhuriyet’in 80. Yılında Atatürk ve Ulusallıktan Evrenselliği Türk Kadını

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 553-563
Büyük önder Atatürk, bağımsızlık, barış, özgürlük, insanlığın mutluluğu, hukuka saygı gibi evrensel değerleri kişiliğinde barındırmış bir devlet adamıdır. Türk ulusuna Bağımsızlık Savaşı'nı kazandıran gerçekçilik, akılcılık, kararlılık, sorumluluk, cesaret, yaratıcılık gibi üstün nitelikleri yapısında bütünleştirmiş olan bu evrensel kişilik, Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından, 'sadece Türk ulusu için değil, bütün insanlık için bir onur simgesi' olarak tanımlanmıştır.

Atatürk’ün Millî Ekonomi Anlayışı ve Çağın Küreselleşme Gerçeği

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 667-672
29 Ekim'de 80. yıldönümü kutlanan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsi ve resmi hayatına, devlet ve asker adamı sıfatıyla öncülük ettiği faaliyetlerin yurt içinde ve uluslararası ilişkilerde yansımalarına ilişkin geniş kapsamlı bilimsel araştırmalar ve belgesel yayınlar mevcuttur. Türk milletinin Uluu Jolbaşcısı'nın (Önder'in) bıraktığı tükenmez miras, geniş kapsamı ve derin içeriği ile her dönem anlayarak okumaya ve güncelleştirerek algılamaya şayan olduğunu görmek mümkündür.

Cumhuriyet Kavramı ve Atatürk’ün Cumhuriyet Anlayışı

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 803-813
Türk milleti yüzyıllar boyunca kendi egemenliğini kullanmasına engel rejimlerin acısını çekmiş, sonunda ise en uygun İdare şeklinin cumhuriyet olduğunu görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında çekilen birçok acının sonucunda kurulmuştur. Dolayısıyla da kurulması kolay olmamıştır. Bütün geçilen yolların, yapılan fedakârlıkların bilincinde olmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet yaşamasını sağlamak ise hepimizin görevidir.

Atatürk, Sanat, Sanatçı ve Resim

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 731-736
İnsan siyasal bir yaratık olduğu kadar, uygar bir yaratıktır aynı zamanda. İnsanın siyasal yaratık olarak düşüncelerinin eseri, Devlettir, uygar duygularının eseri ise sanattır. Devlet ve sanat kavramları birbirine kapalı da değildir. Çünkü ikisinin de ortak kaynağı, temeli ve ülküsü toplum ile ilgilidir. Sanat, gerçeklerini toplum vicdanından alır toplum ile bağlantısını yitirmeksizin, onu aynı ülkü istikametinde yüceltmek için çalışır.

Atatürk ve İnkılâplarının Arnavutluk’taki Tesirleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 105-123
İstiklâl Savaşı'nın ve daha sonra yapılan inkılâplar ile Atatürk'ün liderlik özelliğinin, birçok geri kalmış ve esir milletlere örnek olduğu bilinmektedir. Bunlardan birisi olan Arnavutluk, uzun yüzyıllar boyunca Türk hâkimiyet ve kültürü altında yaşamış olmanın tesiriyle de, Türkiye'deki yenilik ve reformları yakından takip etmiştir. Bu dönemde, Arnavut aydınlarının Türkiye'nin lehinde ve aleyhinde olmak üzere ikiye ayrıldıkları görülmektedir. Aleyhinde olanlar, daha çok kral Zago ve eski sistem ile değerleri müdafaa ederken, Türkiye'nin lehinde olan aydınlar, lâik, demokratik ve cumhuriyet yanlısı, kadın haklarının geliştirilmesinden yana bir tutum takip etmişlerdir. Mustafa Kemal de bu gelişmeleri yakından takip etmekte ve Arnavutluk ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmeye önem vermektedir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Denizli Ziyaretleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 147-161
Mustafa Kemal (Atatürk) hayatı boyunca elli iki il merkezine çeşitli ziyaretlerde bulunmuştur. Bu illerden birisi de Denizli olmuştur. Mustafa Kemal (Atatürk) Denizli'ye iki defa ziyarette bulunmuştur. İlk ziyareti 6 Mart 1930 tarihinde gerçekleşmiştir. Belki bu ilk ziyareti bir konaklama olarak algılanabilir. Ancak, ikinci gezisi Cumhuriyet rejimi karşıtlarınca 23 Aralık 1930'da çıkarılan Menemen isyanından sonra, belli bir plân dahilinde ve "Büyük Ege Gezisi" kapsamında 4 Şubat 1931'de gerçekleştirilmiştir. Bu gezisi sırasında Mustafa Kemal (Atatürk) Denizli'de; Isparta'daki 5. Kolordu'ya bağlı 51. Piyade ve 33. Topçu alaylarını, Orta Okul ve Köy Öğretmen Okulu'nu, Çamlık'ı, Denizli Valiliği'ni, CHP Kaza (İlçe) Merkezi'ni, Denizli Devlet Hastanesi'ni (Memleket Hastanesi), Denizli Belediyesi'ni ve Çarşısı'nı ziyaret etmiştir. Buradaki incelemelerini tamamlayan Mustafa Kemal (Atatürk), Denizli'den 5 Şubat 1931'de ayrılmıştır. Bu geziden hem Denizli halkı, hem de Mustafa Kemal (Atatürk) Cumhuriyet rejimi açısından Denizli'de her hangi bir olumsuz durumu olmadığını yerinde tespit ettiği için çok memnun kalmıştır. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, bu ziyaretler öncesinde "karşılama törenleri yapılmamasını" duyurmasına rağmen, Denizlililer Mustafa Kemal (Atatürk)'e büyük sevgi gösterilerinde bulunmuşlar, törenler düzenlemişler, misafirlerini en iyi şekilde ağırlamışlardır.

Türkiye’ye ve Atatürkçülüğe Yönelen Tehditler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 225-267
Türkiye Orta Doğu bölgesinin anahtar ülkesidir. Jeopolitik ve Jeostratejik konumu Türkiye'yi hem avantaj hem de dezavantajlı bir duruma getirmektedir. Bu konum Türkiye'ye "Sürekli Tehdit (Dış Tehdit)", "Bölgesel Tehdit" ve "İç Tehdit" olarak isimlendirebileceğimiz tehditleri de beraberinde getirmektedir. Ayrıca ülkede son 30 yıldır yaşanan acı bir terör olgusu bulunmaktadır. Türkiye'de mevcut olan "yıkıcı" ve "bölücü" unsurlar dört ana bölümde toplanmaktadır. Atatürkçü Düşünce Sistemi'ni oluşturan Atatürk ilkelerini (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Lâiklik, İnkılâpçılık ) bazı kişi ve gruplar kötüleyip , aykırı görüşler ileri sürmektedirler. Tehditler ve çağdaşlaşma ancak gençlerin iyi yetiştirilmesi ve Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin gücü ile etkisiz hale getirilebilir.

Atatürk Döneminde Bankacılık Sistemine ve Gelişimine Genel Bir Bakış

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 269-302
Bu makalede Atatürk döneminde bankacılık sistemi, gelişimi ve kurulan bankalar İncelenmektedir. Bankacılık sisteminin ülkelerin ekonomileri üzerindeki etkileri çok iyi bilinmektedir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşanan zorluk ve imkânsızlıklar, yeni Türk devletinin acilen yeni ekonomik kararlar almasını gerektiriyordu. İşte bu ekonomik kararlarda; bankaların mevcudiyeti gündeme gelmiş ve dönemine göre çok önemli kararlar alınmış, bankalar aracılığı ile ülke ekonomisine yön verilmiştir.