2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Son 10 yıl
  • Cilicia
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

From Entomological Disaster to Agricultural Modernization, the Effect of Pink Bollworm on Cotton Farming in Çukurova (1914-1928)

Belleten · 2024, Cilt 88, Sayı 313 · Sayfa: 997-1030 · DOI: 10.37879/belleten.2024.997
Tam Metin
Since the second half of the 19th century, pink bollworm, which has been effective on a global scale, spread to Çukurova as a result of cotton seed imports from Egypt after the First World War (the WWI). In 1924 and 1925, pink bollworm, which had a negative impact on cotton yields, was initially seen as an entomological problem in cotton, but turned into a social, economic and political problem due to the key importance of cotton in Türkiye’s foreign trade, textile industry and rural development. As a matter of fact, the agricultural control against pink bollworm led to technical advances, scientific innovations and legal regulations in cotton cultivation. In this context, Adana Seed Breeding Station was established in 1925 and Mersin Agricultural Control Laboratory in 1926. In the literature, the cotton history of Çukurova is mostly discussed in terms of society, state and geography. This study, on the other hand, goes one step beyond the anthropocentric perspective and explains the historical process through the relationship of partnership and interdependence between cotton, society and the state. Spatially, the role of pink bollworm in the socio-economic, scientific and technical transformation of Çukurova cotton farming is explored, taking into account the global dimension. Periodically, this study focuses on the transition phase from the Ottoman Empire to the Republic and examines the period from the WW I, when the pest began to appear, to the Great Depression of 1929, when planned industrial development models or Keynesian economic policies that envisioned state interventionism began to be implemented.

Yeni Kazılar Işığında Anemurium B I 16 Nolu Tonozlu Mezar

Höyük · 2024, Sayı 13 · Sayfa: 183-212 · DOI: 10.37879/hoyuk.2024.1.183
Tam Metin
Anemurium, Antik Çağ’da Kilikya Bölgesi’nin batısındaki önemli liman kentlerinden biridir. Antik yerleşime ait kalıntılar, günümüzde Mersin ili, Anamur ilçesi, Ören Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Gerek tarihî kaynaklar gerekse modern araştırmalar Anemurium’un, Roma Çağı boyunca hem Kilikya Bölgesi hem de Anadolu için stratejik bir öneme sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Kentte ilk kazı ve araştırmalar 1962 yılında başlamış, 1987 yılına kadar da kısa süreli ve aralıklarla devam ettirilmiştir. 1987 yılından 2016 yılına kadar herhangi bir bilimsel arkeolojik kazı, araştırma ve restorasyon çalışması yapılmamıştır. Aradan geçen bu uzun süreçten sonra tarafımızca 2016 yılında kentte yeniden çalışmalara başlanmıştır. Anemurium Antik Kenti’nden günümüze ulaşabilmiş önemli kalıntıların başında hiç şüphesiz Nekropol alanındaki sayısız mezar örnekleri gelmektedir. Anemurium Nekropolü, Anadolu’daki Roma mezarlıkları içerisinde en iyi korunmuş mezar örneklerini bünyesinde barındırmaktadır. Özellikle MS 2.-3. yüzyıllardaki yoğun imar faaliyetleri esnasında farklı ölçü ve tiplerde yaklaşık 350’ye yakın mezar inşa edilmiştir. Bu mezarlar içerisinde B I 16 Nolu Tonozlu Mezar, diğer örneklere nazaran ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Söz konusu mezar hem birden fazla inşa aşamasına dair kanıtlar sunması bakımından hem de içerisinde bulunan fresk ve mozaik gibi süslemeleriyle inşa edildiği dönemin inancı hakkında oldukça kıymetli bilgiler sunmaktadır. Özellikle mezarın içerisindeki tanrılar ve mevsim kişileştirmelerini (personifikasyonları) gösteren fresklerin yanında, seküler yaşamı ve dünyevi kutlamaları yansıtan fresklerin resmedildiği görülmüştür. Bununla birlikte mezarda, ritüellerin aile içinde gerçekleştirildiği ve buna yönelik mimari eklentilerin yapıldığına dair ipuçlarını da bulabilmek mümkündür.