3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 2 yıl
  • DEDE KORKUT
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Kitab-ı Dedem Korkut’ta Bir İbareyi Yeniden Okumak: Ḳadunum, Diregüm, Döllügüm

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2024, Sayı 77 · Sayfa: 135-152 · DOI: 10.32925/tday.2024.114
Arap harfli tarihî metinlerinde birçok okunma sorunu ile karşılaşmak mümkündür. Okunma sorunlarından biri metinde yanlış yazılmış olan kelimeler konusudur. Bu metinlerde yazım yanlışlıklarının yanı sıra yazım eksiklikleri ve yazım fazlalıkları gibi durumlar da söz konusu olabilir. Dede Korkut gibi sözlü edebiyat ürünü metinler, telif eserlere göre daha karmaşık yazım sorunları içerebilmektedir. Ayrıca okunmuş bir edebî metni yeniden okuyorsak önceki araştırmacıların metinde yapmış oldukları yanlış okuma ve aktarmalar da bir başka sorun olarak karşımıza çıkabilir. Yazılı metnin bağlamı, metni doğru anlamamızı ve sorunları fark edip çözmemizi sağlayan en önemli anahtardır. Ayrıca bağlamı anlamaya çalışmak ve bunda ısrar etmek, kelimeleri doğru okuyup doğru anlamamız konusunda bizi yönlendirir. Ancak bazen metin doğru okunduğu hâlde doğru anlaşılmadığından süren sorunlar da söz konusu olabilmektedir. Hangi yöntemi izlersek izleyelim yeni okuma teklifleri sunarken unutulmaması gereken nokta yeni teklifimizle ilgili olarak bize yöneltilebilecek soruları tahmin edip bu sorulara cevap hazırlamaktır. Çünkü sorulabilecek sorulara cevap verebilmek metnin sağlamasını yapmış olmak anlamına gelir. Bu makalede ele alınan konu, metinde yalnızca Dresden yazmasında geçen bir ibare ile ilgilidir. “Dirse Han Oğlu Boğaç Han Boyu”nda geçen bu ibare yeniden ele alınarak okunmakta ve anlamı üzerinde durulmaktadır. Söz konusu ibarede daha önce farklı şekillerde okunmuş ve anlaşılmış olan kelimeler bu makalede yeniden ele alınarak okuma teklifleri sunulmaktadır.

Dede Korkut - Günbed Yazması - Kazan Bey Oğuznamesi’nde Bağlama Grupları

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2023, Sayı 76 · Sayfa: 15-44 · DOI: 10.32925/tday.2023.102
Tam Metin
Oğuz Türkçesi ya da Batı Türkçesi olarak da adlandırılan Eski Anadolu Türkçesi, Anadolu ve Azerbaycan coğrafyalarında XIII. yüzyıldan itibaren yazılı metinleriyle görülmeye başlanmıştır. Tarih boyunca dilden dile aktarılan Dede Korkut Hikâyeleri ise Anadolu’da Oğuz Türkçesinin yazı dili olmasında en önemli unsurlardan biri olmuştur. Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik hikâyeleri olan bu hikâyelere 2018 yılının sonunda içinde iki yeni boyu barındıran bir nüsha daha eklenerek Dede Korkut’taki boy sayısı 12’den 14’e yükselmiştir. İran’ın Türkmen Sahra bölgesinde bulunan ve 31 yapraktan oluşan nüsha, 2019 yılında “Günbed yazması” olarak tanıtılmıştır. Günbed yazması üzerine yayımlanmış en son eser olması ve kendisinden önce yapılmış çalışmalardaki eksikliklerin de tamamlanmış olması hasebiyle, Özçelik’in 2021 yılında yayımlanan Dede Korkut – Günbed Yazması – Kazan Bey Oğuznamesi adlı eseri bu çalışmaya kaynaklık etmiştir. Dede Korkut Hikâyeleri’nde anlatımı güçlendirmek, pekiştirmek ve belirtmek için kelime gruplarından çokça faydalanılmıştır. Çalışmada, Günbed yazmasındaki bağlama gruplarının tamamı tespit edilmiş ve bu gruplar yapı, çeşit ve cümledeki görevleri yönüyle incelenmiştir. Eserde 42 örneğine rastlanılan bağlama grupları «ile, ve, degül, eger» bağlaçlarıyla oluşturulmuştur. Bunlar içerisinde en yaygın olanı «ile» ve «ilen» bağlacı ile kurulan bağlama gruplarıdır. Sadece kelimelerle değil; isim tamlaması, sıfat tamlaması gibi çeşitli kelime gruplarıyla da bağlama grubu oluşturulduğu ve bunların söz diziminde çoğunlukla özne görevinde kullanıldığı görülmüştür.

DEDE KORKUT’TA AĠ VE AĠ BAN ĖV’İ YENİDEN OKUMAK-TÜRKÇEDE AĠ ‘YÜKSEK’ VAR MIDIR?-

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2023, Sayı 55 · Sayfa: 9-22 · DOI: 10.24155/tdk.2023.215
Tam Metin
Dede Korkut gibi tarihsel derinliği olan ve geniş bir coğrafya ile bütünleşmiş bir metni okumaya çalışmak, bir okyanusun derinliklerini keşfetmeye çalışmak gibidir. Bu uçsuz bucaksız tarih ve coğrafya birikimi ile dolu okyanusun neresinde hangi kültürel öge ile neresinde hangi coğrafyanın söz varlığı ile karşılaşacağınızı tahmin etmek oldukça güçtür. Konu, dilin kendi malzemesi ile ilgili olduğu kadar alınma kelimeler ile de ilgilidir. Metindeki kelimelerin, söz diziminin ve bağlamın izini sürerken karşınıza sorunlar yumağının tahmin edilemez derecede yanıltıcı ve bir o kadar şaşırtıcı örnekleri çıkabilir. Bu sorunlar yumağının bir kısmı ses bilgisi, şekil bilgisi, söz dizimi, alınma kelimeler, deyimler, söz kalıpları ile ilgili olabilir. Bir kısım sorunlar ise anlam ve bağlam ile ilgilidir. Ayrıca okuduğunuz metindeki bir yapı, başka bir eski metinde görülmemiş veya başka bir metinde okuduğunuz metindeki anlamda kullanılmamış olabilir. Başka bir metinde geçmeyen bir dil yapısını doğru okuyup anlamak için eldeki tek anahtar bağlamdır. Türkçeye kaynaklık eden eski metinler, sayıca az ve sınırlı genişliktedir. Eski metinler, yazılmış oldukları dönemde kullanılan dilin bütün sözcüklerine, dil yapılarına ve bunların bütün anlamlarına tanıklık etmez. Ayrıca bazen aynı öge ile ilgili olarak karşınıza yukarıda sayılmış olan sorunların birden fazlası çıkabilir. Böyle bir metinde sorunlar bilinmezin bilinmezi olur ve birbirini izler gider. Bu makalede konunun bir örneği olarak Dede Korkut yazmalarında geçen ve aġ ban ėv üzerinde durulmaktadır.